19 eylül 2017.. Canım yandı bu gece benim. Önceki gecelerden daha farklı hemde. Saatlerce baktım, böyle canımın yanmasını tarif edemem sana. Hava almak için çıktım. Duvarlar üstüme üstüme geldi. Yine yastığıma sarılıp ağladım. Normalde böyle azda olsa rahatlardım ama bu kez rahatlayamadım. Senle konuştuğumuz yerdeydim. Çöktüm yere oturdum ağladım ulan. Ah be.. İçimde bir şey var. Normalde bana ait olması gerekiyor. Ama sana aitmiş gibi her an seni düşünüyor. Nasıl böyle kördüğüm oldum sana? Ben nasıl bu kadar sevebildim, nasıl? Pişman değilim. Yanlış anlama sen sevilmelerin en güzelini hak ediyorsun. Sen tamda aşık olunacak birisin. Ama aması var işte. Ben sensizliğe dayanmakta çok zorlanıyorum. Öyle bir tarih olmasından korkuyorum. Aşk bu acısı da olur. Belki alışılır da. Ama ben istemiyorum alışmakda istemiyorum. Unutmak da istemiyorum. Çünkü seni kaybetmek istemiyorum. Ben bu hayatta seninle mutlu olmak istiyorum. Kalan ömrümü seninle geçirmek istiyorum. İşten eve geldiğimde senin yüzünü görmek istiyorum. Küçük çocuklar gibi boynuna sarılmak istiyorum sımsıkı. Sabahları uyandığımda ilk seni görmek istiyorum. Hafta sonları sahilde senin elinden tutup gezmek istiyorum. Ben seninle gülmek istiyorum. Ben senin yanında ağlamak istiyorum. Ben ömrümü seninle geçirmek istiyorum.. Sensiz olmak istemiyorum. O yazıyı bugün gördüm ya tarif edemem o durumu.. Bak hala diyorum sana nolur öyle bir tarih olmasın. Yalvarırım olmasın. Sende sev, geri gel, mutlu olalım lütfen geri gel.. Allaha emanet ol sevdiğim canımın içi...