Evet ben de kırk yılda Bi eşin memlekete gidince konu sahibi ile aynı düşüncelere kapılıyorum. Kadın erkek eşitliği, toplum, kültür, gelin olmak, erkek olmak falan kafam baya Bi bulanıyor. Bi de ben aynı kültürden de geliyorum aslında, ona rağmen böyle hissediyorum sanırım kendi kendimle de çelişiyorum. Mantığım ve feminist tarafım kabul etmiyor ama öyle yetişmişim arada kalmışlık hissediyorum..Konunuz genelinde haklı olmakla birlikte 3 haftadır eş ailesinin yanında kalan biri için her türlü sıkıntı, bıkkınlık mübahtır bence.Kendi düzeninize geçince bu tür sorgulamalar azalır muhtemelen.
Ne kadar anlayışlısınız. Sizin gibi kadınların çoğalması dileğiyleKatılıyorum. Çok doğru. Kimse bunu dememiş direkt eleştirmeye geçmiş. Evinizde kendinize ayırabileceğiniz bir alan yoksa sadece kendiniz yapabileceğiniz bir hobi bulup dışarıda vakit geçirebilirsiniz. Bence mutlaka bir kursa yazılıp biraz kendinize vakit ayırın.
Ataerkil dediğiniz için mecburen kabul ettiğinizi düşündüm. Eşiniz kalmazdı 3 hafta mesela ailenizin yanınızda. Olaya buradan baktım sadece.Mazot fiyatları malumunuz. Uzak bir yer. Senede en fazla bir ya da iki kez gelebiliyoruz. Eşim ailesini özlüyor ve gelmişken o kadar mazot parasına değsin istiyor. Seneye yaza kadar gelemeyeceğiz. Ayrıca sorunumun üç haftadır eşimin ailesinde bulunuyor oluşumun nedeni ile hiç alakası yok efendim.
:'D İlber Bey'e katılıyorum. Maalesef kültürümüzdeki evlilik pek hoş gelmiyor bana da. Hatta yukarıda bazı hanımlar "Ötekilerin kocası yardım bile etmiyor şükret." tarzı şeyler söylemiş ama kimse kimseyi çekmek zorunda değil. Siz kimseye mecbur değilsiniz çalışabilir durumda olduğunuz sürece. Burada sorunlu kişi düzelmeli, o erkektir bazı şeylere şükret, demekle olmaz. Dışarıda gayet normal ve bilinçli erkekler de var böyle hassas konularda. Sayıca az olsalar da kendi suyunu almaya aciz insanlarla yetinmeye çalışmak bana hiç normal gelmiyor.O kitabı ben de okudum.İlber Ortaylı’ya sormuşlardı evliliği düşünüyor musunuz diye. O da “ ne münasebet efendim, bu ülkede evlilikle mıcmıc, özel alan diye bir şey yok.” demişti. Her şey bir yana evliliğe bakışımız problemli. O yüzden beni herkesin anlamasını beklemiyorum. Beni anladığınız için ayrıca mutlu oldum.
O mantık işte beni mahvediyor. Askeriye gibi düşün sorgulama diyorum kendi kendime ama bu bizi çepeçevre kuşatmış bir anlayış. “Dna”mıza işlene işlene geliyor valla.Evet ben de kırk yılda Bi eşin memlekete gidince konu sahibi ile aynı düşüncelere kapılıyorum. Kadın erkek eşitliği, toplum, kültür, gelin olmak, erkek olmak falan kafam baya Bi bulanıyor. Bi de ben aynı kültürden de geliyorum aslında, ona rağmen böyle hissediyorum sanırım kendi kendimle de çelişiyorum. Mantığım ve feminist tarafım kabul etmiyor ama öyle yetişmişim arada kalmışlık hissediyorum..
Anlıyorum. Sizi iş yapmamakla tehdit etmesi bu bakış açısı yormuş daha çok diye belirtmiştim.Sevgimle ilgili sıkıntım yok. İş yapmasıyla ilgili de yok. Ama yaptığı işi içten içe lütuf görmesi konusunda sıkıntılıyım. Evliliğin daha çok kadını kısıtlayan, hayatına yük bindiren kısmına tepkiliyim. Buradaki kadınlara bakıyoruz. Hepsi çilekeş. Ve bunu normalleştiriyoruz. Evlilik böyle diye kabul ediyoruz. Bu erkekleri biz yetiştiriyoruz. Erkek anneleri lütfen sen erkeksin diyerek çocuklarınızı paşa kızlarınızı hizmetçi gibi yetiştirmeyin. Sorun bence bu ülke insanının evliliğe yaklaşımında.
Ben de bu bakış açısından bahsediyordum teşekkür ediyorum. “Ortalamanın üstünde sus şükret” yaklaşımı da beni rahatsız ediyor. Dayak yiyen kadınlara bile “içkisi yok, kumarı, karı kızı yok, dayağını ye otur aşağı” deniyor. Bu kültürü, erkekleri yücelten bu anlayışı da biz kadınlar oluşturuyoruz sanki. Bu durumdan rahatsızım.
O konu da bir garip. Ailemle aynı şehirde olmamıza rağmen evleri müstakil olduğu için her hafta sonu benim ailemde de kalmak istiyor. Ben hafta içi çalıştığım için hafta sonu eve ve kendime vakit ayırmak istiyorum. Yapılan yorumlar doğru. Ben kendimle baş başa kalmalıyım galiba.Ataerkil dediğiniz için mecburen kabul ettiğinizi düşündüm. Eşiniz kalmazdı 3 hafta mesela ailenizin yanınızda. Olaya buradan baktım sadece.
Evet regl dönemindeyim. Valla tebriklerRegl döneminde olabilir misiniz?
İnsan o dönem daha duygusal,daha hırçın,daha düşünceli oluyor.
Söylediklerinize katılıyorum.
Güya tatildesiniz ama üç haftadır eş ailesinde gelin sıfatıyla mutfaktan çıkamayan yorgun bir haldesinizdir muhtemelen.
Biraz heyecan eksik geldi bana.
Dışarda vakit geçirmek iyi gelebilir.
Hamileyim malumunuz, benim oğlan erkek kardeş istiyor, kv kız istiyor, oğluma dediği kız olsun ne güzel büyüyecek sana hizmet edecek.O kitabı ben de okudum.İlber Ortaylı’ya sormuşlardı evliliği düşünüyor musunuz diye. O da “ ne münasebet efendim, bu ülkede evlilikler mıcmıc, özel alan diye bir şey yok.” demişti. Her şey bir yana evliliğe bakışımız problemli. O yüzden beni herkesin anlamasını beklemiyorum. Beni anladığınız için ayrıca mutlu oldum.
Nerede yaşıyorsanız o insanlara söyleyin düşüncelerini yaygınlaştırsınlar. Keşke ben abartıp genelleme yapan, kendi çevresi dışında insan tanımayan ve Türkiye gerçeklerinin farkında olmayan bir insan olsaydım.Hiç sanmıyorum, Türkiye Anadolu'dan, kırsaldan ibaret değil...
Kendi spesifik kültür ve çevrenizi genellemeyin
Tükenmiş hissedebilirsin. Kendinle baş başa kalmak elbette iyi gelir. Ama eşinle de rahatsız olduğun konuları çözebilmek adına konuşursan tekrar toparlarsın umarım.O konu da bir garip. Ailemle aynı şehirde olmamıza rağmen evleri müstakil olduğu için her hafta sonu benim ailemde de kalmak istiyor. Ben hafta içi çalıştığım için hafta sonu eve ve kendime vakit ayırmak istiyorum. Yapılan yorumlar doğru. Ben kendimle baş başa kalmalıyım galiba.
Evet, hani biz bunları konuşabiliyoruz ya, biz bile çok ataerkiliz aslında. Hem düzene kafa tutmaya çalışıp hem kendimizle çelişiyoruz. Dediğin gibi dnalara işlenmiş. Kaç yüzyıla geçer acaba?O mantık işte beni mahvediyor. Askeriye gibi düşün sorgulama diyorum kendi kendime ama bu bizi çepeçevre kuşatmış bir anlayış. “Dna”mıza işlene işlene geliyor valla.
Ben taktirmadimHayatımdaki en büyük pişmanlıklardan biri o kırmızı kuşak. Ne münasebet ve nasıl yaptım bilmiyorum
Maalesef ben görmem gibi geliyor.Hamileyim malumunuz, benim oğlan erkek kardeş istiyor, kv kız istiyor, oğluma dediği kız olsun ne güzel büyüyecek sana hizmet edecek.Dedim hop hizmetçi mi doğuracağım, kimse kimseye hizmet etmeyecek. Sözde espri yaptı ama zihniyet bu. Hem de toplumun çoğunda. Kadın erkek eşitliğine daha çok uzun yollarımız var.
Ne güzel tavsiyeler vermişsiniz. Teşekkürler.Bence evlilikler 5 yıllık periyodlarla tazelenmeli hem de devletin yetkili kişileri tarafından , puan verecek eşler birbirine mesela ilk 5 yılı iyi bir puanla bitirene çocuk için deneme yapma fırsatı verilmeli , puan kötüyse evli evine köylü köyüne denmeli . Sonra bir 5 yıl daha annelik babalık puanı olmalı derken ilişki canlı tutulabilir .
Sorunlarınızla ilgili olarak bence sorumluluk bıkkınlığı , rutinlik, robot gibi kodlanmış davranışlar vs .
Değişiklik yapın evinizde , eşyalarınızı vs . Bence iyi gelir . Özellikle enerji akış yönünü iyi düzenleyin . Çocuklar büyüdükçe kendinize daha çok zaman ayırırsınız . Ney taksimleri dinleyin meditasyon yapın bence .
Damdan düşenin haliEvet regl dönemindeyim. Valla tebriklerve gerçekten mutfakta fazla vakit geçiriyorum.
Ben savaş açsam senede üç hafta için değmez. Enerjimi harcamayım diyorum. Aynı şehirde olsak ne yaşardım bilemiyorum. Belki de sorun çıkmasın diye rol yapmaya devam ederdim. Gerçekten bilinçaltımıza işlemiş ve temizlenmesi çok zor.Evet, hani biz bunları konuşabiliyoruz ya, biz bile çok ataerkiliz aslında. Hem düzene kafa tutmaya çalışıp hem kendimizle çelişiyoruz. Dediğin gibi dnalara işlenmiş. Kaç yüzyıla geçer acaba?
Çok şanslısınız.Damdan düşenin hali
Postu okurken daha ilk paragraflarda anladım
Ben bu sene gitmedim mesela ne kendi aileme ne eş ailesine
Ve mutfakta vakit geçirmedigim için mutluyum