Evlilikten sıkıldım!

Yani yani Türkiyede kadınlar evlilik diye anca çile çekiyor. Bu kadar yazıyorum başka bir yetişkini sırtında taşıyorsun resmen korkunç yani. Adam kıçını bütün gün atıp ev işi bekliyor. Her zaman yazıyorum bizim ülkede kadının sosyal hayattaki yeri korkunç, kadınlar insana sayılmıyor daha çok hizmet eden, ev işi yapan canlı olarak görülüyor, bilemedim yani ev arkadaşıyla hizmetçi arası bir yer oluyor sanırım. Erkekler kadınları hizmetçi olarak kullanmayı hak görüyor. İşhayatında da, sosyal hayatta da daha vahimi var neyse hiç yazmayayım.
Erkek çocu bakamaz onu yapamaz bunu yapamaz diyenler de kıçlarını oynatmamak için boş konuşuyor. Eline bez alıp tezgahı silmek ne kadar zorolabilir allah aşkına?? Toplum erkekleri kıçlarını yaymaya yüzyıllardır alışmış, bu saatten sonra bunların kafayı değiştirmek kayayı yontup Parthenon yapmaktan daha zor.
Yazacaklarım bu kadar. Çözüm önerim yok maalesef.
 
Evlenmeden insanları tanımak zor bence. Her işi yaparım deyip sonra yapmayabiliyorlar. Ya da evlilik rahat geliyor, yapmaktan vazgeçebiliyorlar. Bir de 30 yaşından önce evlilik olduysa bir insanın tam olarak kendini bulması da 30 yaşından sonra oluyor. Bir sürü etken var yani. Bilemiyorsunuz. Ona bakacak olursak be eğitimli kadınlar var evde dayak yiyen.
Evet katılıyorum. Bence kadınların biraz daha özgüvenli olması lazım. Bir de kadınların önce kendilerinin farkında olması lazım.
 
Yani yani Türkiyede kadınlar evlilik diye anca çile çekiyor. Bu kadar yazıyorum başka bir yetişkini sırtında taşıyorsun resmen korkunç yani. Adam kıçını bütün gün atıp ev işi bekliyor. Her zaman yazıyorum bizim ülkede kadının sosyal hayattaki yeri korkunç, kadınlar insana sayılmıyor daha çok hizmet eden, ev işi yapan canlı olarak görülüyor, bilemedim yani ev arkadaşıyla hizmetçi arası bir yer oluyor sanırım. Erkekler kadınları hizmetçi olarak kullanmayı hak görüyor. İşhayatında da, sosyal hayatta da daha vahimi var neyse hiç yazmayayım.
Erkek çocu bakamaz onu yapamaz bunu yapamaz diyenler de kıçlarını oynatmamak için boş konuşuyor. Eline bez alıp tezgahı silmek ne kadar zorolabilir allah aşkına?? Toplum erkekleri kıçlarını yaymaya yüzyıllardır alışmış, bu saatten sonra bunların kafayı değiştirmek kayayı yontup Parthenon yapmaktan daha zor.
Yazacaklarım bu kadar. Çözüm önerim yok maalesef.
Ben değişeceğini düşünüyorum. Birçok arkadaşım ben de dahil kızlarımızı bu bilinçle yetiştirmiyoruz. Kimse kusura bakmasın, herkesin çocuğu değerli. Ben kızımı birlerine hizmet etmesi için büyütmüyorum. Evlenmezse evlenmez. Evlenirse de ataerkil olmayan birini bulur evlenir. Bence kadınların son yıllarda başardıkları inanılmaz ama yeterli değil. Kv ile aynı evde yaşayan kadın sayısı arttı mı azaldı mı mesela? Çok umutsuz olmamak lazım. Bizden sonrakiler bu tür şeyler yaşamayacaklar bence veya oranı azalacak.
 
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Sevdiğimiz insanın rahatsız edici davranışları yıllar geçtikçe tahammül düzeyimiz azaldıkça çekilmez oluyor malesef.
 
Çok densizce laflar ya , neymiş çalışan kadının çocuğunun psikolojisi bozuk olurmuş, çok ayıp. Hayatından memnun olan birinin edeceği laflar değil. Herkes de psikolog oldu başımıza zaten. Tespit s.çmasalar kendilerini iyi hissetmiyorlar .
Haklısın onlar dikiş nakış bilmem ne yaparak bakıyorsa biz de işe gidip gelerek bakıyoruz çocuklara.şu zamanında okumayıp, ya da okutulmayıp dandik işler yapa yapa çocuk büyüten kadın güzellemesinden bıktık.kendi çocuğuna bakmanın övülecek nesi var ? Tabi ki okutacak. bir de okutmayacak mıydı? Okutup da ne yapıyor sanki ? Bilmediği yerde yardımcı mı oluyor, ödevini mi yapıyor? Övdüğü şeyler de yemek yapmak, kahvaltı hazırlamak.aman da ne donanım gerektiren işler.iki kitap okudu diye anasını övmek nedir ? O kadar mı insan standardınız düşük.
 
Ben bir kızla konuştum bunları.
Bana yazdığı şey şunlar:
Kadın ne ise yarıyor ki erkek bir de gelip iş mi yapacak.
Ben eşime hizmet etmeyi seviyorum yaparım da, vicdanım kabul etmez iş yaptırmayı.
Yardım etmesi güzel olur ama yap diye kavga gürültü olmaz.
Kadın hakları diye diye bu noktaya gelinmiş zaten, hangi kadın evde isini yapmıyor ki dedi. Böyle yaratılmısız diyor, dedim yaratılmadık yetiştirildik. Sinirlerim çok bozuldu, kısa kestim.
Uygun koşullarda uygun telkinlere uzun süre maruz kalınca hele ki bu telkinler toplumsal histeri halini alınca böyle oluyo malesef :KK51:

Doğru sinir uçlarını yeterince kaşıdığınızda kadın "hakları" olan bi birey olmaktan çıkıyo işte. Ev eşyası da oluyo, kuluçka makinesi de, vitrindeki et de. Oluyo da oluyo seçenek çok. Bazen göstere göstere oluyo, bazen degilmis gibi davranıyo ama bilinçaltında oluyo.

İlk mesajımın tekrarı gibi olacak ama insanların çogu zaten kendilerine sunulanı sorgulamaya degil kabul etmeye meyilli. Yeter ki sunun önlerine bi şey. Sonra çocuk doğsun baksın annesi aynı, anneannesi / babaannesi aynı, teyzesi / halası aynı, yan komşu Ayşe Teyze aynı, akşam kimsenin birbirinin suratına bakmadıgı bi evde herkesin odaklandığı ışıklar çıkaran kutudaki dizilerde, filmlerde, haberlerde gündem hep aynı, yazın gönderildiği din eğitiminde anlatılanlar aynı, eline geçen ilk telefon / tablete yüklenmiş en leş sosyal medya uygulamasında kadınların ve erkeklerin yeri biraz daha süslü ama yine aynı... kalıbın dışına çıkıp da huzurunu mu kaçırsın şimdi bu kişi (!)

O yüzden kendiniz de bi parçası olmaya zorlanmadıkça bu düzenin bozmayın sinirlerinizi, bazı şeyler hep aynı.
 
Evet katılıyorum. Bence kadınların biraz daha özgüvenli olması lazım. Bir de kadınların önce kendilerinin farkında olması lazım.
Atlantis sorun da tam olarak burada. Maaşı olan, bakımlı, eğitimli kadın neden o tiplere bakıyor sorun bu bence. Yani dediğin şartları taşıyan kadınların oldukça seçici olması gerekirken neden olmuyorlar? Bence bunu da irdelemek lazım.
Aslında kültür, kız çocuğunun kendini tanımasına kolay kolay izin vermiyor. Baba tahakkümü, elalem ne der diye endişelenen anne derken tam manasıyla “ben kimim ve ne istiyorum?” Sorusunu sormak, cevap bulmak zaman alıyor. Elbette çok daha şanslı kız çocukları da vardır.

Kendi doğrusu ile ailesinin doğrusunu ayırt edebilmek, birey olabilmek çok önemli.
 
24 sayfa olmuş araları okuyamadım. İlk mesajınıza istinaden soruyorum, ne yapmaya karar verdiniz?
Ben de 13 yıllık evliyim ve aynı sizin gibi görünüşte hiçbir problemim yok. Anlıyorum ki ben de pek evlilik insanı değilmişim. Evlenmesem de olurmuş😂😂😂 Bekarlara evlenmeyin diyorum hep, hatta eşim de aynı şeyi söylüyor birlikte gülüyoruz 🤣
Eşim bana da hep “beynin çok farklı çalışıyor” diyor. Yalnızlığı sevdiğimi biliyor ve sırf bu yüzden bazen çocuklarımı alıp benim anneme gidiyor. 🤣 sırf ben yalnızlık isteğimi biraz olsun tatmin edebileyim diye.

Boşanmak gibi bir niyetim yok, adamı seviyorum. Bir hafta küs kalamam, cinsellik açısından da dayanamam 🤣 Çocuklarımın babası, sabah kalkıp hamur bile kızartır. Pek çok şeyden de bahsetmedim linç yemeyim diye.

Evlilik ve çocukta sorumluluğun genel olarak kadına yüklenmesine karşıyım. Ben evde ütü yapmam, cam silmem, çamaşır asmam. Ama yeri geldiğinde bir daha yapmayacağım lafını nasıl ben etmiyorsam o da etmesin isterim. Ona da derim. “Bu sadece benim görevim değil, lütfetmiyorsun!” Hatta çocuklar büyüdüğünde onlar da bu sorumluluğu üstlenecek.

Bir de dediğim gibi üç haftadır eşimin ailesinin yanındaydım. O kadının ömrünü harcamasına, çok iyi bir yer kazanmasına rağmen okutulmamasına, hala dinlenemiyor oluşuna, bu kadar yükü yüklenmesine üzüldüğüm için de açmıştım bu başlığı. Kültürün etkisini yüzündeki çizgilerde, saçındaki beyazlarda görmek üzdü beni.

Ben evlilik insanıyım ama kuralları ben belirlemeliyim. 😁 Toplumdaki o kurallarla yapılan evlilik insanı değilim. Yoksa milletin çıldırdığı gibi “yok çocuk niye yaptın, yok yeni mi anladın?” gibi dehşet verici durumlar yok.
 
Hahahah ben de sizin gibi düşünüyorum valla 😁 eşimi çok seviyorum, her işi yapar ama benim emirlerimin olması lazım. Siz eşiniz ya da onunla evli olmaktan değil ama bu toplumdaki evlilik anlayışından sıkılmışsınız anladığım kadarıyla. Özgür ruhlu kadınlarımızın ortak problemi bu. Çocuklarınız biraz daha büyüdüğünde daha rahat hissedersiniz bence.
Ya gerçekten teşekkür ediyorum. Anlaşılmak güzel şey. Sadece hayat yolunda beraber yürüyelim, ne o bana yük olsun ne ben ona yük olayım istiyorum. Her şeyi birlikte üstlenelim ama lütuf olmasın istiyorum. Burada açılan başlıklar ve dediğim gibi çevremdeki kadını ezen evlilikler beni etkiledi galiba.
 
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Aslında çok doğru hak eriyorum neden görev bizim oluyor ve neden ev işine yardım eden erkek mükemmel erkek olurken bir ev işini aksatan kadın tembel oluyor. O ev tek başına mı kirleniyor. Tabiki söz ettiğim aslında ev işi değil sizin satır aralarınız.

Şuda bir gerçek bir döngü var o çark içinde dönüyoruz. Bu düşünceleri ruh halini düzeltmemiz lazım. Daha çok cesaretli olmak
 
rica ederim maceralar icinizi isittiysa sizde sevinmissinizdir
Buraya değil de kendi başlığınıza kendi maceralarınızı yazarsanız sizin gibilerin içi ısınır bence. Yanlış başlığa gelmişsiniz.

Korunmayı unutmayın! Sizin için minik ama sizin gibilerle aynı toplumda yaşayan bizler için büyük bir tavsiye.
 
Buraya değil de kendi başlığınıza kendi maceralarınızı yazarsanız sizin gibilerin içi ısınır bence. Yanlış başlığa gelmişsiniz.

Korunmayı unutmayın! Sizin için minik ama sizin gibilerle aynı toplumda yaşayan bizler için büyük bir tavsiye.
Sen bununla niye muhatap oluyorsun bacım? Nickine bak sen anla. Penis boyu ile ilgili yorumlar yapıyordu geçen. En iyisi hangisi, kaç cm olmalı falan bir şeyler söylüyordu. 😂
 
X