evlilikte saygı(sızlık)

sosyalleşin siz de. eşiniz de iyi kötü bi işe başlasın.
Ben sosyalim yeterince zaten. Ama eşim bensiz hiçbir sosyal ortama gitmiyor. Kavga ettikten sonra ancak, bak ben sosyalleşebiliyorum aslında der gibi yapıyor bunu da. O da çok iğreti oluyor.
 
Ben sosyalim yeterince zaten. Ama eşim bensiz hiçbir sosyal ortama gitmiyor. Kavga ettikten sonra ancak, bak ben sosyalleşebiliyorum aslında der gibi yapıyor bunu da. O da çok iğreti oluyor.
Çevre olarak sosyal değilim ama tek başıma gidip görüştüğüm biçok arkadaşım var. Eşimle birlikte sosyalleşemiyoruz zaten, sevmiyor sosyalleşmeyi asosyallikte dipte. He bunu önce görmedin mi diyeceksin. Öyle kısıtlı bir çevrede tanıştık ve başladı ki ilişkimiz. Bunlaı görecek ortam olmadı
 
Erkek olarak kendini yetersiz gorup kompleks yapmis olabilir,sana patliyo da olabilir ama bu ona saygisizlik yapma hakkini vermez..
Aileler filan nasil sknti varmi?
Kac senelik evlisiniz?
 
Erkek olarak kendini yetersiz gorup kompleks yapmis olabilir,sana patliyo da olabilir ama bu ona saygisizlik yapma hakkini vermez..
Aileler filan nasil sknti varmi?
Kac senelik evlisiniz?
3 senelik evliyiz. Sevgililiğimizden beri varolan bir sorun bu. Sırasıyla yüzük atma, rest çekme, iletişimi koparma..bütün teknikleri denedim. Hiçbiri işe yaramadı. Ailelerde benim sıkıntı diyebileceğim bişey yok, varolan olabilecek şeyler.
 
Heee anne sevgisi gördüğü söylenemez, bu anlamda hem bana aşırı bağlı. Hem de babası annasine afedersiniz köpek muamelesi yapar
 
Sevgili cikom ve vakit ayırıp yorum yazan güzel kadınlar verdiğiniz akıllar için çok sağolun. Bir haftadır kafa patlatmaktan bi hal olmuştum
Sorun başlangıçta benim mantık evliliği yapmam ve onun da bunu bilmesi zamanla bana karşı kinlenmesi evet ama ilişkimize verdiğimiz bir yıllık aradan sonra sevdiğim için devam etmek istiyorum dedim ve ettim. Onun hala kızgınlığı vardı sanırım onu günümüze kadar erinmemiş getirmiş..dediğiniz gibi çalışmıyor değil, bikaç aydır part-time işler yapıyor. Tam zamanlı çalışması şu an mümkün değil. Mesele çalışmamanın da ötesinde bütün sosyalliğini benim üzerimden yaşaması. Hayatında başka biri yok iletişime geçtiği ya da geçmek istediği. Bu hem beni boğuyor hem de onu histerik(taşkın, coşkulu, anlamsız, noluyoruz dedirten) tepkilere yöneltiyor. Dünden beri sinirlerim yatıştı, konuşmaya başladık. Açıkçası hakaret değil, sinirlenince ağzı bozulur ya insanın s.k.r gibi öyle bir söz etti, bana yönelik değildi kendi kendine saçmaladı. Sandalye olayı da çok ciddi bir tartışma esnasında oturduğu sandalyeyi havaya kaldırması şeklindeydi. Bunu asla normalleştirmiyor ve kabul etmiyorum yanlış anlaşılmasın. Histerik yapısına veriyorum ve tekrarını söz konusu bile etmiyorum. Yumuşadım da onun hakkında böyle konuşuyor değilim. Keza yumuşamadım, hala kızgınım. Kızgın olduğum konu da ilişkide özensiz, dikkatsiz davranması benim ufak tefek triplerime de tahammülsüz tepkiler vermesiydidediğiniz gibi resti çektim ve çocuk fikrini de erteledim. Şu an dört elle hayata ve mevcut işine gücüne sarılmış durumda yani evden dışarı çıktı benden uzaklaştı, çok şükür. Bütün hayatını ve duygularını benim üzerinden yaşadığı için ortaya böyle abzürd bi herif çıkabiliyor diye düşünüyorum. 2 gündür konuşa konuşa yorulduk, birbirimizi anladığımızı ve ifade ettiğimizi düşünüyorum. Zamana bırakarak göreceğiz inşallah neticeyi.
Buraya yazılanları okuyunca belki sizin için sıradan ve anlamsız gelebilir ama özellikte yurtdışında yaşayan benim gibi kimi kimsesi olmayan insanlar için çok önemlisiniz gerçekten. Allah gönlünüze göre versin
 
Eşiniz mantık evliliği yaptığını biliyor ise tüm tartışmalarda onu sevmediğiniz düşüncesini taşır. İlk olarak onu sevdiğinizi anlatmamız gerekir. Mantık evliliği yapıp eşine daha sonradan aşık olan çok insan var . ama unutmayın aksi de var ve eşiniz bu konuda emin olmayabilir. Beraber sosyallesin. Boş zamanlarınızda hep bir aktivite peşinde olun olduğunuz ülkede neler yapabilirsiniz bilmiyorum. Ama bir piknik yada bölgenin tarihi ile ilgili bir gezinti bile olabilir. Ailelerden uzak yaşamanın zorluğu da var tabiki ama unutmamalısınız. Bir çok insan aileler ile yakınlık yüzünden sorun yaşıyor evliliğinde.

Ben eşimi16 yaşında tanıdım. Lise son öğrencisi idim. Cok sevdik. Defalarca ayrıldık hatta araya başka birilerini bile sokamadık. Daha sonra oturup konuştuk ikimizde her ilişki yaşamak istediğimizde gelen partneri birbirimiz ile kıyaslamış ve yapamayıp ayrılmışız ki. Hiç uzun soluklu ilişki yasayamamışız. Derken 23 yaşında evlendim kendisi ile. Ama öyle kolay da olmadı. Hem destek almadan beraber evlendik. Hemde aileler olumlu bakmıyor derken herşeyi halledip evlendik.

Artık arkadaslarımız bizim için dua eder olmuştu evlenebilelim diye. Ailemiz de gördü bu bağı ve karşı çıkmadı.

8 yıllık evliyim. Bukadar aşık olduğum bana aşık olan adam ile hep prensesler gibi yasarım diye hayal kurdum. Ama defalarca boşanma aşamasına geldik. Defalarca haksızlığa uğradım kinlendim ve 10 katını ben ona yaptım.her seferinde nefret ettiğim hissi doldu içime. Burada bile konularım vardır. Ama gel görki aramız düzelip işler rayına girince yine birbirini seven bir çift insanız. Halbuki ne çok senle evlendiğim için pişmanım dedik yada senden nefret ediyorum yada hakaret.

Unuttummu o günleri hep derinlerde bir yerdeler aslında çünkü yenilenecek ilk kavgada onlar su yüzüne çıkıyor tekrar. Önemli olup oturup konuşup o sorunları çözebilmek yoksa hep hortlatmak üzere dibe atılıyor.

Bir sure önce kesin boşanmak istiyorum dedim burdaki konumda ki o sorunu aştık ve şimdi öyle bir düşüncem de yok. Eğer eşini seviyor isen bunu ona bol bol hissettirmen gerek. Çünkü onun sana inanması zor. Eşinin yerine koyuyorum kendimi buna inanmam için bir uğraş çaba görmem gerekirdi yinede inanırmıydım bilemiyorum. Bu yüzden işin zor allah kolaylık versin. Ama ev dışında geçireceğiniz güzel anılar biriktirin. Mantık evliliği olduğu için sanırım uzun bir flört olmamış. Ki bu evlilik için önemli. Beraber yaşanan güzel anlar ileride oturup anlatılacak güzel anılara sebep olur
 
Evliliklerde hep mi böyle olur dediğim o kadar çok durum var ki. Mesela biri çok çabalıyorsa birşeyde diğeri tam zıttı koyvermeyi mi tercih ediyor. Ya da biri gelecek kaygısıyla ev alayım diye tasarruf yaparken süreklidiğeri sürekli sefasını mı sürmek istiyor
İşte bunun cevabını ben de çok merak ediyorum
 


çok teşekkür ederim:) onun benim sevgime olan inancını sorgulaması gayet doğal dediğiniz gibi tartışmalarda da hep bundan dem vuruyor. kendisi de biliyordu benim ona aşık olmadığımı o kadar gözü kara bi aşıktı ki, bu da doğru değil biliyorum. ilişkide biraz geri çekilip karşıdakine fırsat vermek lazım hem sevmesi için hem de diğer fedakarlıklar için..işim gerçekten çok zor biliyorum, üstelik söz konusu annesiyle güvenli bağlanma gerçekleştiremeyen bir koca var

dediğin gibi aşık olduğunuz adamla da prensesler gibi bi hayat yaşayamıyorsunuz. öyle bir hayat söz konusu olsa çok yapmacık bişey olurdu herhalde. sizin sorunlarınızı aşmanıza sevindim, sorunlar hep olacaktır dediğiniz gibi önemli olan onları yapıcı bir şekilde çözebilmek. eşimin öfke patlamalarının en büyük sebebi belki de sevgisiz kaldığını hissetmesiydi. bunu bariz ihmal ederek ya da hissettirerek sağladığımı sanmıyorum ama hem benim yoğun çalışmamdan kaynaklı hem de yurtdışı uyumdan kaynaklı sıkıntılardı diye düşünüyorum. söz konusu kişiler işkolik bir kadın ve bebekliğinden beri bağlanma konusunda ihmal edilmiş bir adam. bana olan yoğun sevgisi de kendi göremediği sevgiden kaynaklanıyordu sanırım. bir haftalık geri çekilme sürecinde kendi davranışlarımı da gözden geçirdim. ortada bir sorun varsa mutlaka iki tarafın da katkısı vardır. şu anki kararım kesinlikle eşimle devam etmek istiyorum(boşanmayı ben de defalarca dile getirdim) ve ona bunu inandırmak.

tekrardan çok teşekkürler, Allah kimsenin yuvasının huzurunu kaçırmasın
 
bilen varsa yazsa ne iyi olur hakkaten

genelde kadınlar mı dolduruyor bu boşlukları, olmayan kaygı verilebiliyor mu adama
 
bir yerde okumuştum,
göç ve sıla özlemi en yüksek intihar sebeplerinden biriymiş

şimdi konuyu buraya bağlamak istemiyorum da, iyi niyetli yaklaşırsak eşinin hayatı Türkiye'dekine göre çok değişmiş, üstüne ailesinin de size karşı olan gergin tutumu eklenmiş sanırım.
geçmişinizde çözmüş göründüğünüz ama çözemediğiniz bir probleminiz mevcut.

gerçi siz konuştuk terapiste gittik yazmışsınız ama onlar hiç mi etkili olmadı, yoksa yarıda mı bıraktınız.
bence çözüm daha çok konuşmak ve daha çok birlikte ortak aktivite yapmak.

tabi ki eşinizin tepkilerini kabul etmek ve ılımlı yaklaşmak zorunda değilsiniz, bu kararı verirseniz de kimse sizi yargılayamaz.
ama bu evliliği sürdürmek için iki taraflı olarak daha çok çaba göstermelisiniz.

bir de aşık değilim muhabbetini çok anlamadım açıkçası.
bunları yapan adama bile küs kalmayıpp sevimli diyebiliyorsanız bir şey hissetmediğinizi söylemeniz garip geldi.
ama sevgi yoksa olmaz elbette, çok da zorlamasanız mı acaba...
 
Eşinizi iyi yüreklendirmişssiniz sanırım
 

ilk başta aşık değildim evet..ama şimdi onu seviyorum ve arzuluyorum, başka biri ile birlikte bir gelecek ihtimalini de düşünüyorum..hissiyatım budur. küs hiç kalmıyor değilim o hareketlerinden sonra tepkimi tabi ki gösteriyorum, ama hep bin pişman geliyor ve affediyordum. son tartışmanın üzerinden de 1 hafta geçti 'tamam affettim unuttum herşeyi' modunda değilim, buzlar erisin diye sarıldık sadece. Hala tepkiliyim yani.

Türkiye'dekine göre gerçekten çok değişti hayatı, orda alışveriş yaptığı kişilerle bile çok sıcak bi iletişimi vardı, gün içinde mutlaka bir gezintisi olurdu bisikletle de olsa. ailesiyle bir problemimiz yok şu an, kesinlikle ailesini benim hakkımda konuşturmaz bile. onun daha çok benimle birlikte vakit geçirmeye ihtiyacı var benim de ona sevgimi hissettrmeye diye düşünüyorum..çok sağolun
 
Bazı insanlar gurbette yaşayamaz, Bazısı yapar. Yani aslında yurt dışında olmanız ve onun düzgün bir çalışma hayatının olmaması, ev işleriyle meşgul olması büyük sorun bence. Bunu kadın erkek eşitliğine getirmemek lazım. Anlattıklarınız tipik evhanımı tripleri gibi. Eşi akşama kadar dışarıdadır, eve yorgun argın gelir, bir güler yüz için. kadın kendi başına sosyalleşemediği için akşama kadar eşini bekler ve başlar dırdıra, beni ihmal ediyorsun demeye.

Bu bir erkek için çok kötü. Kimlik karmaşası bir kere. Ve erkekler yapı olarak bunu yapamaz. Evde kalan erkek gördüm, yalnızca harcanıyorlar. Eşim bir dönem çalışmadı, bana sardı, evi dar etti. Sonra iş kurdu, kendi arkadaşları var, ikimizin de kendimize ait hayatlarımız var. bir araya gelmek için program yapıyoruz, birbirimize hayatı dar etmiyoruz.

Yurt dışı eşinizde sudan çıkmış balık etkisi yaratmış sanki. Bu halde ayrılık kararı da almayın. Normal hali değil bence bu. Durumu iyileştirmek ne yapabiliriz diye odaklanın. Eğer orada kalmanız geçici bir süreyse biraz dişinizi sıkın. Kesin kararları normal hayatınıza dönünce alın.
 
Çok haklısınız kesinlikle bu yaşantının neticesi. Burdaki çalışma süremle ilgili bir netlik yok maalesef. İnşallah üstesinden geliriz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…