Tam olarak dediğiniz gibiyim. Kavga sırasında kusuyorum. Onun dışında sakin ve beklentisiz bir insanım. Kavgada ağzımın ayarı yok. Asla bağırmam ama canını acıtacak, aşağılayarak bir üslubum olur. Dolayısıyla o da kinlenir. Hatta öyle kinlenir ki, lanet kini geçmez.
Evet incelik beklentisi konusunda kendime çok şaşırıyorum. Zira ilk gençlik dönemlerindeki gibi değilim. Daha çabuk kırılıyorum, daha naif oldum. Karşmdakinden de beklentim bu yönde. Ancak o hala enseye şaplak modunda. Ve bu berbat ilişki nasıl düzelir ya da düzelir mi hiç bilmiyorum.
Annelik, yaş, evli olmak ve bu hepsinin örüntüsünde beyin algımızın değişiyorken, beklenti ve beğenilerimizin değilmesi çok normal.
Ama erkek ırkı öyle değil, hep çocuk ve hep yaş 20.
Her durumda ve olayda en az çaba ile nasıl yırtarımın peşinde.
Şöyle anlatayım kendimi, biz evlilik yıldönümü kutlamıyoruz.
Öyle bir acı yaşadık ki o tarihte, ne unutulması ne de atlatılması kolay değil.
Süslenip püslenip ilk defa kocam süpriz ve kaliteli bir organizasyon yapmışken, 12 cm topuklum ve kırmızı rujumla yoğunbakım kapısındaydık yüzlerce kişi.
Genç, eşi hamile olan kuzenimizi kaybettik ani şekilde.
Sülalece yaşadığımız şok ve acı hiçbir zaman geçmeyecek.
Ve bazen kavga esnasında dilim o kadar iler gider ki, keşke ölen sen olsaydın yazık oldu o kıza onlar hakediyordu mutluluğu biz değil, biz yaşarken ölmüşüz zaten derim, ne yazık ki derim evet!
Eşim bir gün sakince konuşurken, bu dediklerimin ne kadar ağır geldiğini, nasıl bir şeyi istediğimi, kuzenimizin eşiyle gidip bir konuşsam ne yaparsa yapsın tek nefesine her şeyi feda edebileceğini, bu kadar taş kalpli olmamın onu acıttığını anlattı.
Vay be dedim, benim adamdaki beyin yaşı birden artmış da kavgadaki söylediğim binlerce hakaretten birini duyup içerlemiş.
Sivri dilimi buna göre yön değiştirdim, eskiden son söyleyeceğimi ilk söylerken şimdi bormal bir zamanda girizgah ile sıkıntımın A sından başlayıp güle oynaya Z sine kadar geliyorum.
Ve evet, bir şeyler değişti görüyorum, hissediyorum.
Deneyin derim...
Ay kusura bakmayın roman gibi olmuş ama, acımız hala taptaze, anmadan paylaşmadan hele de tam gününde geçememişim...