Evlilik yıldönümünde çeyrek altın takacakmış.

Beni bir sen anladın office :) aslında çok yazmak istiyorum, her şeyi yazmak istiyorum ama yazdıktan sonra kendime acımak istemiyorum. Neden kendini bunları yazarak küçük düşürdün demek istemiyorum. Mutsuzluğumun şımarıklık olduğunu kabul etmek daha kolay geliyor bu noktada.

Idragim ben anliyorum seni :) kendine acima, cok beklenti icine de girme.. ornek verecegim, bu kadar senelik evlilik hayatimda hic surpriz beklemedim zaten surpriz de sevmem ya hadi neyse :KK53: ne istediysem dumduk soyledim acik oldum.. ekonomik durumumuz kotuyse begendigim makul bir saati istedim mesela.. ekonomik durumumuz imf ye borc verme seviyesindeyse macbook pro istedim :KK53: cunku isteyenin bir yuzu kara vermeyen karadul :KK70: yani diyecegim beklenti yapma, ne istiyorsan acik ol.. sadece hediye konusunda da degil, her konuda ne hissediyorsan soyle cunku ne hissettigini anlayacak adam ya cok az ya da gay :/ cocuktan sonra ilk uc yil bosanmazsan zaten bir daha omur boyu da bosanmazsin su donemleri atlat yeter :)
 
merhaba idrak,

ben suregelen sorunlara anlik cozumler uretilebilecegine inanmiyorum.

hayat tarzinda bir seyler degistirmen lazim. Zor bir cocukla 7-24 ilgilenmek herkesi yipratir, asla kendini suclama. Amma velakin her yardimi kabul etmeli, hatta esinden yardimdan fazlasini talep etmelisin.

keske imkaniniz olsa da ikiniz de part time calissaniz ve cocugun sorumlulugunu tamamen bolusseniz.

bunun gibi bir imkan soz konusu degilse uzun vadeli bir hobiye veya bir amaca sarilmani oneririm. sanki cocuktan sonraki en onemli isin oymus gibi.

oncelikli bu depresif moddan cikacaksin, sonra da evliliginde ve burada anlatmadigin ama oldugunu tahmin ettigim diger iliskilerindeki problemlerin bir bir cozuldugunu goreceksin.
 
Idragim ben anliyorum seni :) kendine acima, cok beklenti icine de girme.. ornek verecegim, bu kadar senelik evlilik hayatimda hic surpriz beklemedim zaten surpriz de sevmem ya hadi neyse :KK53: ne istediysem dumduk soyledim acik oldum.. ekonomik durumumuz kotuyse begendigim makul bir saati istedim mesela.. ekonomik durumumuz imf ye borc verme seviyesindeyse macbook pro istedim :KK53: cunku isteyenin bir yuzu kara vermeyen karadul :KK70: yani diyecegim beklenti yapma, ne istiyorsan acik ol.. sadece hediye konusunda da degil, her konuda ne hissediyorsan soyle cunku ne hissettigini anlayacak adam ya cok az ya da gay :/ cocuktan sonra ilk uc yil bosanmazsan zaten bir daha omur boyu da bosanmazsin su donemleri atlat yeter :)

hangi cocuktan :)
ikinci sipa 2 yasinda, hala boyle arada geliyor bosasam su kocayi diye cin fikirler, ki bdv standardina gore bir melekle evliyim.
 
hangi cocuktan :)
ikinci sipa 2 yasinda, hala boyle arada geliyor bosasam su kocayi diye cin fikirler, ki bdv standardina gore bir melekle evliyim.

Ahahah :KK70: ya oyle bakmayacaksin haftada bir akla gelmesi normal bence :KK53: yani cocuklar okula baslayinca ayda bire dusuyor bu dusunceler :KK53:
 
Bu arada ise yarar mi bilmiyorum bir kadın yazar var evlilik üzerine kitapları var onu okumuştum ben iyi gelmişti. Belki isim yazmak yasaktır diye yazamıyorum. Eğer yasak değilse bana bir citlatin kitabı ve yazarı yazayım. Eğer kitapta yazılanları uygulamaya dokerseniz yüzde 70 düzelir sizinkişi artik geri kalan yuzde 20 yide siz duzeltin. Yuzde 10 eksik kalsin 4/4 luk evlilik olmaz sonucta
 
hangi cocuktan :)
ikinci sipa 2 yasinda, hala boyle arada geliyor bosasam su kocayi diye cin fikirler, ki bdv standardina gore bir melekle evliyim.
Ben yazmışım sandım!
Çoğu kadına göre iyi bir eşim olmasına karşın, bana göre gayet başarısız bir koca.
Memnuniyetsizlik benlik bir sorun mu yoksa her karakterin genelgeçer doğrularla mutlu olmadığını kabul etmek mi gerek, bilmiyorum.

Sabah sabah kavga ettik, sebep ise 7 de uyanan bebeğimi söylene söylene odada bırakıp gelip yatması.
Çocuk ağlıyor duyuyorum, git diyorum ’ az oynasın zaten senin öksürüğünden hepimiz uyandık 6 da inatla doktora gitmeyip uykumuzdan ediyorsun’ deyip horluyor ki ben daha uyuyamamıştım bile o halde kalktım bir hışımla aldım bebeğimi geçtim odaya, adama verdim veriştirdim, bağırdım çağırdım.
Bir hayli fazla kadın çoğunluğu, adam bakıyor ya sabahın körü kalkmış ne istiyorsun daha diyorken, ben ve türevlerim eşek gibi bakacak tabi onun da bebeği alkış mı bekliyor bir de diyor.
Bilemedim kim haklı...
 
En azından bahanesi var adamın :) işte bizde o tatlı dil de yok. Gönül almayı da beceremez. Saçma sapan espri yapar daha da gerilirim ben. Ya da ahtapot gibi sarılır bir şey demeden öylece kaskatı kesilirim. Çünkü ben tensel etkileşim yerine, sözlü incelikleri tercih ediyorum.



esini memnun etme ve beklentilerini karşılama kılavuzu hazirlayin en iyisi

bazen gercekten anlamiyolar

esimi hamileyken pasta almaya gonderdim neli aliyim dedi, krokanli alma da neli alirsan al dedim. krokanli pasta alip gelmis pastane yuruyerek iki dk uzaklikta yolda unuttu desem:oha:

benim de gecen gundu evlilik yıldönümüm hem de 4. yilimiz, birlikte de dokuz yil oldu

kv kp kayin hepsi bizdeydi, kp pasta almis uzerine de evliliginizin 4. yili kutlu olsun yazdirmis

esim ne yapti:işsiz: hic bisey, bisey aldi mi hayir. sordum neden almadin diye annemler varken ayip dedi, baban bize pasta alip beraber kutlamaya utanmiyoda sen babydoll alip anlarin yaninda mi vercektin utandin dedim ses yok

hala da ne hediye ne baska bisey, kaptan magara adamina bagladi iyice:KK4:


ciddi anlamda hediye secin kendinize iki yc tane birini alabilirsin deyin, hayati kendinize zorlastirmayin. siz sert durdukca o da zaten begenmez ki zaten istemez ki diye kolay yoldan kaciyodur

sizin de bizim gibi oyle romantizim ozel hediyeler gecmisiniz yok, adam bilmiyo ki

yemege giderken girin bi kuyumcuya beraber secin takin oyle gidin


eskiden sizin gibiydim, ama artik hayata nasil mutlu olabilceksem nasil rahat olcaksam oyle bakarak yasiyorum
 
Ben yazmışım sandım!
Çoğu kadına göre iyi bir eşim olmasına karşın, bana göre gayet başarısız bir koca.
Memnuniyetsizlik benlik bir sorun mu yoksa her karakterin genelgeçer doğrularla mutlu olmadığını kabul etmek mi gerek, bilmiyorum.

Sabah sabah kavga ettik, sebep ise 7 de uyanan bebeğimi söylene söylene odada bırakıp gelip yatması.
Çocuk ağlıyor duyuyorum, git diyorum ’ az oynasın zaten senin öksürüğünden hepimiz uyandık 6 da inatla doktora gitmeyip uykumuzdan ediyorsun’ deyip horluyor ki ben daha uyuyamamıştım bile o halde kalktım bir hışımla aldım bebeğimi geçtim odaya, adama verdim veriştirdim, bağırdım çağırdım.
Bir hayli fazla kadın çoğunluğu, adam bakıyor ya sabahın körü kalkmış ne istiyorsun daha diyorken, ben ve türevlerim eşek gibi bakacak tabi onun da bebeği alkış mı bekliyor bir de diyor.
Bilemedim kim haklı...

essek gibi bakacak En Büyük KKEn Büyük KKEn Büyük KK
 
Bdvde var olduğunu söylediğiniz akımın farkında değilim. Çok aktif olamıyorum burada oğlumdan dolayı. Lakin bir arkadaş daha yazım dilimle alakalı bir eleştiride bulunmuş. Ona da aynı şeyi söyledim. 5 küsür yıl önce açtığım konuya bakabilirsiniz şayet üşenmez iseniz :) hatta eski üyeliğimi dile getirmek istemesem de 8 yıl önceki açtığım konuda da aynı üslup ve yazı tarzı mevcut. Herhangi bir akıma dahil olma isteğiyle yazılmış bir yazı değil. Gerçek hayatta da var olan asıl sorunların üstünü örtüp, ufak mevzulara takılma eğilimim var. Sebebi nedir bilmiyorum, kabullenmek açıkça yazmak zor geliyor sorunları. Yavaş yavaş açılıyorum. Verilen cevaplar eşliğinde kabak çiçeği gibi açılıyorum. İkili ilişkiler için de geçerli bu durum. Duyarsız, ilgisiz görünsem de karşımdaki kişiye bağlı olarak samimi bir diyaloğa geçiş yapıyorum. Zaten konuda yazdığım cevaplarda detay verdiğimi, asıl sorunlara değindiğimi görebilirsiniz kişilere bağlı olarak. Bu bir çeşit savunma ve korunma mekanizması benim için. Üslubum ve olaylara yaklaşımım...

Bittabi birbirimizi kişisel olarak tanımadığımız için böyle düşünmeniz normal. Ancak sanal dünyadaki insanların beğenisini almak uğruna değişebileceğim bir yaşta ya da konumda değilim. Fazlasıyla yorgunum. Bu konuyu da gece geç saatlerde oldukça bitik bir halde açtım. Uzun uzun bu hususta cevap yazdım çünkü her ne kadar size asıl sorunu anlamama konusunda hak versem de, bu durum değiştirebileceğim bir durum değil diye belirtmek istedim :)
Bu hikaye yazma akımı yalnızca şahsınıza yönlendirdiğim bir eleştiri değil. Daha önce de söylediğim gibi bunu yapanların sayısı günbegün artıyor. Belki sizin yazım şekliniz hep böyleydi doğrudur bilemem. Ama bdv kullanıcılarının birbirinden etkilenip bu akıma kapıldıkları da bir gerçek. Ben çok uzun konuları okumaya korkar oldum artık. Çoğu zaman özet istiyorum hatta kullanıcılardan. :KK48: Ya da hiç okumadan çıkıyorum. Belki reelde, sorunları konuştukça anlatabilecek duruma gelmek olumlu bir özellik olabilir ama kk da bir üyenin sorununu anlamak için onlarca sayfa okumak takdir edersiniz ki pek cazip gelmiyor insana. Ama şu cümleniz ''kabullenmek açıkça yazmak zor geliyor sorunları.'' içimi acıttığı için olumsuz birşey diyemeyeceğim artık size. Umarım sorununuz her ne ise halledersiniz. Sevgiler :KK54:
 
Idrak nettin bacım bütün yorumları okudum şimdi yazıyorum 9 yillik yıpranmış bir evli olarak ayni duyguları yaşıyoruz bende dan diye suratına soyleyenlerdenim....
Ekimde 3 yaşını dolduracak afacan hiperaktif bir bebem var inan birebir aynı şeyleri yaşıyoruz.

Benim durum daha vahim 25 eylul hem doğum günüm hemde evlilik yıldönümümüz kocam desen tam bir kalasın önde gideni....

Artık bende birsey yapmıyorum ama bu sefer onu utandirmak için parfüm seti ve çok sevdiği kaliteli bir tesbih aldım...

Bakalım paşamda utanma varmıymış göreceğim:bicak:

Dün konuştum bak böyle olmaz sonumuz iyi degil diye 1 hafta iyi oluyor sonra hoppp fabrika ayarlarına dönüyor...

Biz kadınları neden anlamiyorlar oysa sadece sevgi ve ilgi bekliyoruz neyse amma yazdim.:kızgın:
Yüzüne söyleyemiyorsun mesaj at bacım ilk adımı sen at dök içini....:oops:
 
Idrak nettin bacım bütün yorumları okudum şimdi yazıyorum 9 yillik yıpranmış bir evli olarak ayni duyguları yaşıyoruz bende dan diye suratına soyleyenlerdenim....
Ekimde 3 yaşını dolduracak afacan hiperaktif bir bebem var inan birebir aynı şeyleri yaşıyoruz.

Benim durum daha vahim 25 eylul hem doğum günüm hemde evlilik yıldönümümüz kocam desen tam bir kalasın önde gideni....

Artık bende birsey yapmıyorum ama bu sefer onu utandirmak için parfüm seti ve çok sevdiği kaliteli bir tesbih aldım...

Bakalım paşamda utanma varmıymış göreceğim:bicak:

Dün konuştum bak böyle olmaz sonumuz iyi degil diye 1 hafta iyi oluyor sonra hoppp fabrika ayarlarına dönüyor...

Biz kadınları neden anlamiyorlar oysa sadece sevgi ve ilgi bekliyoruz neyse amma yazdim.:kızgın:
Yüzüne söyleyemiyorsun mesaj at bacım ilk adımı sen at dök içini....:oops:

ben kendisine utandirmak icin son 2 yildir bardak aliyorum, cok guzel paket yapiyorum, susluyorum bolca.
gecen yil hediye isinde basarili bir gelisme gosterdigi icin bu yil bir ust duzey hediyeye gecebilirim sanirim.
 
ben kendisine utandirmak icin son 2 yildir bardak aliyorum, cok guzel paket yapiyorum, susluyorum bolca.
gecen yil hediye isinde basarili bir gelisme gosterdigi icin bu yil bir ust duzey hediyeye gecebilirim sanirim.
Cidden mi aaa benimki ne yapacak acaba?
O anki suratını çok merak ediyorum:KK39:
Belki empati yapar diye ama hala umudum yok bakalım göreceğiz...

Temmuzda doğum günüydü hastaydi hastane çıkışı cafeye gitmiştik...
Minnak bir pasta mumlar müzik herseyi o an ayarladım hem çok şaşırdı hemde çok mutlu olmuştu...

Dedimki bak nasilda mutlu olduk ufacık birşeyden biz kadinlar da arada sadece bunu istiyoruz ilgi başka birsey degil demistim.
Haklısın demişti hala bir değişiklik yok yine yapmayacak biliyorum:bicak:
 
Ilk çocuğum 1-2 yaşlarındayken anneler gününde grm altın almislrdi bana da:) Karta yapisikti üzerinde anneler günün kutlu olsun annecim yazan bir kart,bence cok tatlisti:) Konuyu okuyunca o zmna gittim.
Bu arada ben odunum herhalde,doğum günü disinda hediyelesmiyoruz ama özel günleri unutmaz ilk opustugumuz günü de dahil anarız o kadar.Evlilik yıldönümünde de disari cikariz
 
Konu başlığı çeyrek altın olsa da içerikte anlatılan ya da bana geçen his, romantizmi çok önemsemediğini, böyle bir beklentisi olmadığını söyleyen bir kadının aslında ara sıra eşinden romantizm beklemesi, mum ışıkları eşliğinde kemanların çalındığı, gözlerin süzülüp aşk sözcüklerinin fısıldandığı bir ortam değil hayal edilen, arada bir tatlı bir söz, belki flört döneminde getirilen bir paket çikolatayı yeniden hediye olarak görmek, sımsıcak bir sarılmayla sevgiyi yeniden hissedebilmek.

Biz kadınların yakıtı aşk, onu hissettirecek en küçük bir davranışla bile depomuz fullenir dünyanın etrafında dönecek kadar enerjiye sahip oluruz.

idrakyollari,
senin devam etme, mücadele etme yakıtın bitmiş, belki gerçekten oğlunla uğraşırken ikinizde yoruldunuz, hem oğluna bağlaman seni kötü anne yapmaz, bir kadın evliliği, çocuklarından dertlenebilir, kadın bunlardan dertlenince iyi bir eş, iyi bir anne olmadığından dem vurularak muhteşemmişiz mükemmelmişiz tavrına girilmesini samimi bulmuyorum çünkü evlilik de çocuk sahibi olmak da yorucudur, flört ederken işler çok başkadır, karşınızdakine bir sorumluluk hissetmezsiniz, yaşadığınız kırgınlıklar ve kavgalarda herkes kendi evine çekilir, evlilikteki gibi maddi manevi hiçbir yükün altında olmadığınızdan da büyük küçük her sorunu tamir etmek kolaydır ama evlenince her sorun bir diğerinin üstüne eklenir, iki ayrı karakter bir evin içinde yaşamayı öğrenmeye çalışır, hiç bilmediğiniz huylar ortaya çıkar, üstüne bir de çocuk gelince sevgililikten, cici tatlı evli çiftten anne baba rolüne geçiş yaparsınız, hele de çocuğunuz zorsa ruhunuz, bedeniniz, evliliğiniz yorulur.


İkinizde de bıkkınlık var, belki evliliği hayal ettiğiniz gibi yaşayamıyorsunuz, oğlunun zor bir çocuk olması sizi hem dış dünyadan hem birbirinizden soyutlamış, bu evlilik baş aşağı çakılabilir mi? Evet belki sonu bellidir ama hiç sorunlarınızı konuşma, oğlunuzun sizi ne kadar yorduğu, evliliğiniz, sevginiz hakkında başbaşa konuşma imkanı bulabildiniz mi?

Birbirinize gerçek duygularınızı suçlamadan, yargılamadan anlatabildiniz mi?

Sen eşine karşı gerçekte ne hissediyorsun? Özlediğin bekarlığın mı yoksa flört döneminiz mi?

Şöyle yapın, böyle edin diyemeyeceğim, kırmızı gecelik giy kocandır süslen püslen gibi tavsiyelerimde olmaz, her evlilik şahsına münhasır çünkü, hem böyle yöntemler sorunların üstünü bir süre örter ama çözmez, eksikliği hissedilen nedir, eşin ve sen bireysel olarak ne istiyor ve ne arzuluyorsunuz bulup çözmeniz gerekiyor bir an önce, sevgi bir yana da evlilikte karşılıklı saygı yitirilirse aşırı yüzgöz oluyorsunuz ve bu zamanla birbirinize daha da çirkinleşmeye, çocuklarında bu çirkinlikte büyüyüp dejenere olmasına sebep oluyor, ileride çocuğunuz için keşke deyip pişman olmamak adına tüm duygularınızı ortaya koyup bu evliliğin oluru var mı konuşması yapmanızın zamanı gelmiş, gerekirse bir aile terapistinden de yardım alın ama en kısa sürede sorunlarınızı çözün ve bir karara bağlayın.
 
Evet evet tam da anladığınız gibi başlık. Algınızın ayarlarıyla oynamayın, bırakın serbest kalsın.

Efenim yarın benim evliliğimin 4. Yıl dönümü. Toplamda 7 yıldır birlikte olduğum, 4 yılını da aynı evde geçirdiğim muhterem, yarın için muhteşem planlar yapmış. Öncelikle aşkımızın kaktüsünü, kendisine bakmaya çok gönüllü olan, adeta yeğenim geliyor diye sevinç naraları atan halasına iteleme kararı aldık. Zira romantik yıldönümü akşamında "yavrum ketçabı sıkma gözüne çocuğum" bağrışmaları olsun istemedik. Zaten aynı fikirde olduğumuz tek husus da budur beyimle.

Sevgililik dönemi de dahil, hiçbir zaman romantik bir çift olmadık. Ben, "hacı ota çiçeğe para verme bana gelirken bir paket cigara al hayrına" derdim, o da sağolsun bu durumu kabullenmeye pek hevesli olduğundan buluşmalara fıstıklı çikolata, bir paket sigara ve en sevdiğim karikatür dergisinin o haftaki sayısını alarak gelirdi. Buluşma ritüeli haline gelmişti bu durum. Romantizm beklentimiz olmadı ikimizin de. Ayağımı taşa çarptığımda yolun ortasında önümde eğilip kanı temizlemesi ve pansuman yapması romantizm ihtiyacımı fazlaca karşılardı. Zaten o lanet inceliğin ardından evlenme teklifini kabul ettim. Bu adam vicdanlı, bundan olur dedim. Fikrimi eşekler tepseydi, tatlı su romantiği olduğumu gollum kulağıma fısıldasaydı keşke.

Velhasılı oğlum doğana kadar nispeten iyi olan evliliğim, oğlumun doğumuyla birlikte faciaya dönüştü. Doğduğundan beri zor bir çocuktu, hala zor. Çok zor...
Sıklıkla boşanma mevzusunun açıldığı, paylaşımın bittiği, can acıtıcı sözleri iki tarafın da rahatlıkla sarf ettiği bir evliliğin ortasında bulduk kendimizi. Şiddetli tartışmalar esnasında, ikimiz de evliliğin sadece çocuk için sürdüğünü, sevginin kalmadığını da söyledik. Maalesef ki bizi en çok yıpratan durum bu oldu.

Bittabi bu karmaşa içinde cinsellik de ciddi manada sekteye uğradı. Öylesine yapılan, uzun süreler akla gelmeyen, bazı zamanlarda da eziyete dönüşen bir eylem oldu. Ki evvelinde bu hususta zerre sıkıntımız yoktu.

Geçtiğimiz günlerde maalesef annem bu tartışmalardan birine şahit olup, hakemliğe soyundu. Bu arada hiçbir zaman bağırmalı, çevre tarafından bilinen tartışmalarımız olmadı. Öylesine koptuk ki zaten, tartışmak bile gelmiyor içimizden. Oğlumu sebep göstermek istemiyorum ama oğlum dolayısıyla o kadar yıprandık ve yorulduk ki, ben sürekli şikayet eden ve surat asan bir kadına, o da biraz kafa dinleyeyim diyen bir adama dönüştü. He annem diyordum, annem ortada büyük bir sorun olmadığına, evliliğin kurtarılabileceğine kanaat getirerek ikimizin de hiç içinden gelmediği halde bazı atraksiyonlar ile canlanacak bir halde olduğumuzu dile getirdi. Bu konuşma, tam da yıldönümüne yakın gerçekleştiği için bir adım atalım dedik.

Evet hiçbir zaman romantik bir tip olmadım ama incelikler de her daim beni cezbetti. Pahalı hediyeler yerine benim gerçekten neyi sevdiğimi bilen ve buna göre hareket eden bir adam istedim her daim. İlk zamanlar öyleydi ama sonra... 31 yaşın bana getirisi olan beklenti içine girme durumundan mütevellit, mevcut halimiz beni daha da yıprattı.

Bu akşam yarınla ilgili konuşurken tam da başlıkta yazdığım cümleyi sarf etti benim koca. Ben de "olur tabi, sonraki yıldönümlerinde de yarım ve tam takarsın, hepsini bozdurup kendime burma bilezik alırım." dedim.Öylece baktı yüzüme. Şaka yapmış meğersem. Nasıl komik, nasıl eğlenceli bir eş. Küçük bir mümin latifesi işte. Gecemize renk kattı.

Biliyorum ki, böyle bir tepki vermesem hakikaten çeyrek alabilecek bir adam. Bozdurup ihtiyaçlarımı karşılarım. Hatta toki kurasına katılırsak ileride, minnak sevimli bir adım olur bu çeyrek. Yaşlılığımızda torunlarımıza anlatır ağlarız.

Neye sinir oluyorum biliyor musunuz? Ben gerçekten fazlaca romantizm beklentisi olan bir hatun değilim. Ancak boka sarmış, hatta sona gelinmiş bir evliliği kurtarma çabasında iken bu tür gerzek hareketler beni iyice dibe çekiyor. Daha da soğuyorum her şeyden.

Esasında evliliğimle ilgili yazacak çok şey var lakin bu kadarı bile gözüm kanadı diyecek arkadaşlara fazla oldu. Belki gerçekten merak eden ve yardımcı olmak isteyen zatlar olursa detay yazarım.

Şimdi ben ne yapayım? Zerrece içimden gelmediği halde, çaba sarf etmek adına uğraştığım bugünlerde çeyrek altınımı yastık altına mı saklayayım? Yoksa inceldiği yerden kopsun mu diyeyim.

Mevzuyu çeyrek altınla sınırlı tutup buna mı takıldın diyecek arkadaşlar, lütfen beni yormayın. Şimdiden teşekkürler efem.

Merhaba,

Öncelikle anlatım diline bayıldım. İnanılmaz eğlenceli bir hatunsun. Yorumumu da tüm sayfaları hemen hemen okuyarak geldim...

Fazla gururlusun. Evlilikte bu kadar gurur çok fazla hele ki arada bir de çocuk varken. Ben tam 7 yıllık evliyim, evlenmeden önce de 3 yıllık bir flört dönemimiz oldu eşimle. Evliliğimizin ilk yıllarında o kadar çok şey yaşadım ki hangi birini anlatsam, nereden başlasam bilemedim. (Aldatma ve şiddet değil tabii ki yaşadıklarım.) Ama eminim ki senin yaşadıklarının kat ve katını yaşamışımdır. Evliliğimizin 4.yılında bir de bebeğimizi kaybettik. Bu durum aslında bizi daha çok yakınlaştırması gerekirken beni inanılmaz değiştirdi. O her tartışmadan sonra dayanamayıp eşine sarılıp affeden kadın kayboldu bir anda ve aynı senin gibi her şeyden yakınan, eşini kırmaktan hiç ama hiç çekinmeyen, herhangi bir tartışmadan sonra ben ne gidip sarılacağım, o gelsin sarılsın diyen, cinsel anlamda istekli olsam da asla ve asla ilişkiyi başlatmayan, aramız kötü olduğunda yatağını günlerce ayıran birine dönüştüm. Eşim her tartışmada bana artık sen beni sevmiyorsun, gözlerindeki bana olan nefreti görebiliyorum demeye başladı. Ben de senin gibi hep onu suçladım. Ben böyle değildim, beni sen bu hale getirdin. Bana sevgi verseydin ben sana kat be kat fazlasını verirdim, bana değer verseydin ben sana huzurun alasını verirdim beni bu hale getiren sensin diye hep eşimi suçladım.

Sonra çift terapisine de gitmeye başladık. İyi de geldi aslında bu terapi bize. 2 hafta iyiysek 1 hafta kötü oluyorduk ama yine de. Sonra terapistim bir gün bana tekli seanslardan birinde şunu söyledi "Geçmişe takılı yaşıyorsun, geçmişte yaşadığın hayal kırıklıklarını, kötü anıları unutamıyorsun. Bırak artık onları geri de ve önüne bak. Anı yaşamayı kaçırıyorsun." dedi. Düşündüm, haklıydı.

Sonra kendi kendime şöyle bir karar aldım. Tüm geçmişin üstüne sünger çekeceğim, tüm kötü anıları unutmaya çalışacağım, tüm kırgınlıklarımı unutacağım...Zor oldu ama yaklaşık 2 aydır bunu yapmaya çalışıyorum. Eşimle konuşurken daha doğrusu tartışırken hep birbirimizi suçlardık aynı sizin gibi. Terapistimiz bile bize siz ikiniz de savaş halindesiniz öncelikle bunu bitirmelisin demişti.

Şimdi ne mi yapıyorum. Yaptığı bir davranış benim canımı mı yaktı, önce hemen tepki vermiyorum sakinleşeyim diye. Sakinleştikten sonra "Aşkım senin yaptığın bu davranış benim canımı çok yaktı. Ben böyle böyle hissettim, bu yüzden de böyle böyle düşünmeye başladım" demeye başladım. Onu suçlamadan, ona hakaret etmeden, tatlı dille, küçük bir kız çocuğu edasıyla. Tabii tavırları değişmeye başladı, beni anlamaya başladı.

Bizim de oğlumuz aramızda yatıyordu, onun odasını ayırdım. bir kaç hafta halının üstünde yatmak zorunda kaldım ama şuan bizden ayrı uyuyabiliyor. Size de tavsiyem bir an önce eşinle birlikte uyumaya başlayın. İnan eşimle yalnız uyumak bile bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı hem tensel hem de duygusal açıdan. Oğlum çok deli yatıyor demişsin, eğer maddi durumun varsa tavsiyem montessori yataklarından alman. Oğlun da emniyette olacaktır böylelikle.

Cinsel açıdan isteksizliğinin sebebi tamamen alışkanlıkla alakalı. Şöyle anlatayım problemli olduğumuz dönemlerde 2 ay birlikte olmadığımız zamanlar bile oldu, ne o ne de ben arzulamazdık birbirimizi. Ama şimdi ne kadar yorgun olursak olalım, ne kadar uykusuz olursak olalım haftada en az 2 diyorum ve bazen o bazen ben başlatıyorum ilişkiyi. Emin ol cinsel hayat inanılmaz önemli evlilikte. Özellikle erkekler o kadar değişiyor ki çok iyi bir cinsel hayatları olduklarında anlatamam sana... Şuanda tüm gece bana sarılarak uyuyan bir adama dönüştü eşim...

Senin yaptığın hatayı ben de yaptım. Eşimi suçladım ve dırdırlarımla onun değişmesini bekledim. Ama gördüm ki gerçekten de onun değişmesi için öncelikle senin değişmen gerekiyor. Sen bir adım at ve değişmeye başla. Grill'in de dediği gibi Seni çok seviyorum ve özledim diye mesaj at mesela... İlk adımları atmak çok zor oluyor ama inan değecek buna. Eşini öyle bir anlatmışsın ki bir çok konuda benim eşimin aynısı. Benim eşim değiştiyse bence senin eşin de değişir.

Son olarak evlilik yıl dönümünüzü kutluyor ve daha güzel, daha huzurlu, daha mutlu yıllarınızın olmasını diliyorum...
 
X