• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evliliğim beni boğuyor :( Artık gücüm kalmadı....

Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....
Ahhh be kuzum benzeri sıkıntıları yaşadım senin yine ailen var benim oda yoktu..
Tek basıma bile cesaret edip cıkamıyordum ama eşim çok sıkta olmasa beni dışarı cıkarıyor bazen şehrin merkezine bazen yakınlarda bi restoranta..
Ama dediğim gibi çok sık olmuyordu..
Ben farklı bi şehre geldim ailemde yoktu yanımda ne zorluklar cektim aaahhhh ahhh ama şimdi yeni yeni çevre edindim arkadas buldum faaliyetlere katıldım inanki o kadar mutluyumki.. Şimdi dışarı az da çıksak az gibi gelmiyor hatta bazen ben reddediyorum...
Bir derdin olunca onun anlayacagı dilden ifade et..
Gerekirse kızgınlığını belli et sesini yükselt..
Bu olayı bi şeklde çözmeye calış..
Arkadas edin.. Yada işe basla uğras bul kendine hersey olablir..
 
Boşuna çabalama bence.
Değişmez hatta bebe gelince artarak çoğalacak bu huyları.
Bu arkadaşa %100 katılıyorum. Benim kocamla aram çok iyidir :nazar: Ama o lohusalık döneminde ve 1 ay sonrasında inanılmaz farklı ilgisiz umursamaz bir adam buldum karşımda inan 2 cümleyi birleştirip karşılıklı konuşamaz hale gelmiştik. Birbirimize karşı tahammülümüz azalmıştı şimdi yeni yeni düzeliyoruz Allahıma şükür.
Ama senin eşin benimkinden çok farklı.

Erkek milleti hepsinde başka manyaklik. Siz kendiniz arkadaş çevresi edinin bu ne böyle hapishane gibi. Pardon da illa o adam mi seni gezdircek çık dolaş alışveriş yap arkadaş edin

Bu arkadaş benim yazmak istediklerimi aynen yazmış.
Çık dolaş mağaza mağaza bebişine kıyafetler al. Kendine al. Bir kitapçıya gir bir kaç kitap al git bir kafeye otur bir kahve iste oku kitaplarını evde çok durma.

Herkes boşan boşan yazıyor ama boşanmak öyle kolay bir şey değil. Helede gelen bir masum bebiş varken Allah yardımcın olsun umarım her şey gönlünce olur.
 
Ayy ben bile okurken daraldım siz nasıl tahammül ediyorsunuz? Bişeyler yapmak için arkadaşınız olmasına gerek yok dışarı çıkıp gezin tozun alışveriş yapın bunlar kimse olmadan da yapılabilen şeyler. Kurs vs gibi yerlere gidip arkadaş da edinebilirsiniz aslında size de iki muhabbet olur evde kocanızla kös kös oturmaktansa... Belki siz bişeylerle uğraşınca yokluğunuzda kafasına dank eder ilgisizliği. Ayrıca emrivaki yapın bi yerlere gitmek için anlaşılan anca bu dilden anlıyor.
 
Beni disari cikarmiyor lafiniza takildim
Esler arasinda en sevmedigim dialogtur.
Hanimi disari cikardim
Sanki evdeki hayvani cikariyor disari.
Siz yapmayin bunu kendinize bari.
Cikip kendinize bi kahve ismarlayin.
Bi cafede bi kitap okuyun.
Yuruyus yapin
Ve o adamsizda biseyler yapabildiginizi kendinize ispatlayin.
 
Canım kabuğun sıyrıl çık artık yaa !
Sen onamı bağlısın?
Çık gez dolas alışveriş yap...
Ayrıca eşine durumunu sık sık bildir alıştır ona..
İçine atma
 
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....
Okurken bende ağlıyordum az kalsın gerçekten çok ama çok duygulandımmm .. ne zordur senin için çabalamayan insan yerine koymayan kadinliğini hissettirmeyen birine yıllarını vermen.. hayatını kadinliğini vermen. Oturup düzgün konuştuğunda ona istediğin düzeltmesi gerektiği konulardan bahsettiğin de neler diyor. Birde öğretmen okumuş görmüş insan. Ama malesef ki ikili ilişkilerde okumak profosör olmanın da bir faydası yok. Seni anlayabiliyorum kendimi senin yerine koyuyorum ben de hamileyim. Eşim den allah razı olsun gezmeyi falan kendi de çok sever. Eğer senin. Gibi olsaydım madem boşanmaktan odu kopuyor sende Koçani yola getirmelisin. Belki 2 hafta annende kalsan biraz zamana ihtiyacım var gibisinden aklı sensizken biraz başına gelir. Evliyken bazı adamlar herseyi boşlar umursamaz çünkü alacağını almıştır birkere ne ister ne düşünür diye SORMAz inşallah boşanma yoluna gitmeden eşin hatasini anlar ve problemlerinizi çözersiniz . Doğumuna az kalmış sıkma güzel canını bebeğini kendini düşün
 
Bebek doğunca daha kötü olacak uykusuz olacaksın yorgun olacaksın lohusa olacaksın, bebek küçük olacak önümüz kış ve sen şimdi dışarı çıkamıyorsan o zaman hiç çıkamayacaksın. Bunları şu yüzden söylüyorum, doğuma kadar bi şekilde durumu lehine çevirmeye bak ki doğum sonrası yaşayacağın sıkıntılara bir de bunlar eklenmesin. Boşanmaktan korkuyormuş bunu gerçekçi bi şekilde koz olarak kullanabilirsin.
 
Canım benim eşim de biraz fazla siyaset içerikli programlar izlerdi. Baktım adam kendi zevkinde kendime onsuz da olan bir dünya kurdum. Kızımın kresteki arkadaşlarının anneleriyle ayda bir dışarda toplanıyoruz. Üniversiteden kız arkadaslarla ayda bir aksam toplanıyoruz. Şehit ve Gazi çocuklarına ücretsiz ders veriyorum haftada iki gün. Makina muh.odasinda seminerlere katiliyorum. Eşim artık benle ilgilen diye şikayet eder oldu. Ayrıca haftada üç kez spor salonuna gidiyorum,kuaföre alışverişe derken inan bir an yok boşluk. Ben çalışırken bunları yapıyorum senin daha çok vaktin var hayatına göre düzen kur eşinden bekleme
 
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....


genelde boşan dıyen yorumculardanım ama sıze demiyorum...nıyemı...canım herkes aynı degılkı şu hayatta...mısal benım eşimde pek konuşmaz....fazla iletişimimiz yoktur sohbet olarak....gezmeyı cok sever gercı...senınkı svemıyorsa sen zorla..oturup surat asacagına canını sıkacağına hadı kalk sınemeya gıdıyoruz de...hadı suraya gıdıyoruz de....yanı adamın tvyı sevmesı ıletısım kurmaması boşanma sebebı olamaz kı...herkes bır degıl ama evlılık denk ısı...bır sekılde ortayı tutturcaksınız bırbırınıze uyum sağlayacaksınız....sana o cumleyı ettikten sonra gıdıp odada aglayacagına hayır sımdı basbasa gıdıyoruz hadı kalk deseydın gununu zıyan etmezdın....erkekler bıraz oyle basına caka caka yaptırcan bazı seylerı....bana sen bu durumlarda hemen kusuyosun yada kırılıyosun gbı geldı....boşver uzulcegne hadı gıdıyoruz hadı yapıyoruz de.unutma eşler hıçbır zaman bırbırının aynısı olmaz...cınsellık sorun elbet onun cozulmesı gerek ama onuda zaman bırak derım zaten bebek olunca ılk zamanlar fırsat olmaz.....bu arada hayırlı dogumlar
 
bana kendin mutsuzsun gibi geldi bir destek almalısn boşan demem eşin kötüye benzemio hakaret etmiyor spora özel derslere git mesela eğlen ve takma belki oda görüp sana katılır gez doolaş tatil planı yap o yapmasa bile
 
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....

Boşan.. !
 
Acaba Yarın mı gitsek dediğinde neden konuşarak tepki vermediniz de ağladınız?
İsteklerinizi ve düşüncelerinizi söyleyin. Anladığım kadarıyla eşiniz çok tembel. Bazı insanlar yönetilmeye muhtaçtır eşiniz de bunlardan biri olabilir. İpleri elinize almaya çalışın.
 
Agliyacagina yine yirt kocanin ustunu basini bak bu dilden anliyor. Gerekirse sesini yukseltip istekletini belirt ya. Canli canli mezar dibinde yasiyosun. Edepsiz kadinlar hep baş üstü.
Adi ustunde edepsiz kadinlar hep baş ustu iyinin yuzu gulmuyor kii..
 
Sende yasanmisliklardan kaynakli bir bikkinlik var. Bir kere soyledin mi hemen yapsin ya da hic yapmasin ugrasamam diyorsun..
Ama arkadasim esim bundan anlamiyor....
Tehdit et git annenlerde kal ya Düzel ya bu evden çık git de...
Bildiğin odun bu herif senin naif ruhunan anlayacagini sanma sen ne istiyorsan onun anlayacagi dilden konus.
Bencillik belli bir yerde mutlulukta getirir.

Eve niye hapsediyorsun kendini anneni al çık ya da tek basina git magazalari dolas. Adamin seni gezdirmesini bekleme...
Sende kendine acimaktan vazgec kendin ve bebegin icin birseyler yap...
 
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....
Benxe sen cok bunalmissin arkadasim..
Esin ilgisiz hatali ama onla konussan ne bileyim ya o ilgisiz diye sende umidini bitirme..
Tv izlmee de ne bileyim bu adam odun mu??
Suslen puslen..
Burda bir arkafs konu acmisti esiyle cinsellikte problemi vardi..
Yanlis anlama seni kiyaslmak degil maksadim ..
Ama o kadinin yerinde olsan ..
Esine neler nelr yapmis kadin ya bikmadn usanmadn...
Bosanmk herseye cozum degil maalesef..
Hersey bitmiuor bosaninca sikintilar biteek diye dusunuyosan yaniliuorsun ..
Ne bileuim ben..
Rabbim yardimcin olsun..
Bana karamsar gibi geldin..
Esin gezmeye gitmiyorsa sen git gez ona da mi izin vermiyor..
 
Benim kocam da cep telefonu ile yapışık yaşıyor. Yakında o kanepeyle organik bağ kurmasından korkuyorum. Adam hep yatış pozisyonunda... Evdeki tüm isi ben yapıyorum calisan bayanim ama yardımcı alamıyorum esik istemiyor. E tabi esek gibi calisan biri var evde ne gerek var değil mi...

Bebekten ötürü tüm gece ben uyuyamıyorum. Her ne hikmetse yorgun olan uykusu gelen hep o... Adam hep yorgun uykusuz... Hep yatış pozisyonunda.

Benim kocamin da libidosu düşükmüş öyle diyor kendisi iyi ihtimalle ayda bir birlikte oluyoruz.

Hep evde oturayım cep telimle başbaşa olayim diye düşünür. Ne sinema izler ne bir oyun oynarız ne de muhabbet edeceğimiz bir konu bulabiliriz. Bildiğin ot adam...

Konu sahibi cok benzerlik buldum seninle... önerileri ben de kendi hayatımda uygulayacagim.

Konuyu takipteyim.
 
Canım çok üzüldüm durumuna.bizde çok dışarı çıkan bi çift değiliz.daha doğrusu küçük bi yerde yaşadığımız için pek gitcek biyer yok.ama mesela bi iş için şehir merkezine gitmişsek mutlaka saatlerce gezeriz bi yemek yeriz biyerlerde otururuz.ama şimdi 4 aylık bebeğim var yine pek çıkamıyoruz.çıksakta bişey anlamıyoruz.geçen yemeğe gidelim dedim götürdü sağolsun ama oğlum durmadı pek.bide kızım var oda bi kedi buldu onla oynadı ben cırmalar diye korktum.yani kısacası hiç bi zevk almadım.ama biz mesela evdede güzel vakit geçiririz.sende öyle yapabilirsin.akşam bişeyler hazırla (kuruyemiş cips meyve tarzı) ortak beğendiğiniz bi filmi açın veya dizi olabilir sarılıp izleyin.dene bunları sizi birbirinize yakınlaştırır.hee mutlaka erken boşalma için tedavi olsun.
 
Back