selam kızlar
olumsuz yaşanılan bişeyi söylemek istemiyordum aslında. hatta kendime günlerdir geçti kısmet böyleymiş, her işte bir hayır vardır vs gibi cümleleri kurup duruyor ve etkisi olduğuna da inanıyordum bu cümlelerin.
ama şuan yine kötüyüm, çok doluyum. sanırım kızımı kucağıma almadan da geçmeyecek etkisi...
Geçen hafta bugün... sabah kurumu aradım, klasik bekleyeceksiniz yok bi değişiklik vs konuşmaları. canım sıkkın, en geç şubat derlerken mart bitecek ne zaman gelecek soruları beynimde dolanıyor... aynı gün öğleden sonra telefon çaldı. açtım, kurum müdürü... nasılsınız dediğinde başladım ağlamaya... ne dediğini duymuyorum bile, sadece tamam deyip duruyorum. teledonu kapadım eşimi aradım, şehirdışında bir bebek varmış gidermisiniz diye sordular tamam dedim, haber bekleyin dediler dedim...
anneme-babama, kayınvalideme, çevreme, sırada bekleyen arkadaşlarıma haber verdim bizim kız geliyor diye. eşim tekrar aradı kurumu, ben birşey dinleyemedim anlamadım ağlamaktan diye. hangi şehir kaç aylık bilgi vermemişler yine, arıycaz sizi demişler. eşim işten koştu eve geldi, elini ayağını koyacak yeri yok... ben sürekli dua ediyorum... arkadaşlarım geldi, minnacık tulumlar, pijamalar, bodyler, çoraplar almışlar... hemen attım yıkansın, kurusun dedim...
daha makine çalışırken geldi telefon. dediler 20 günlük, şu şehirde... konuşamıyorum bir türlü telefonda, sesim falan kayıp sürekli ağlıyorum.. eşim aldı telefonu. ben direk ilgisayarı açtım şehir nerede diye bakıyorum ve bir türlü bulamıyorum... 36 yıllık bilgi falan sıfıra indi anında. düşünün haritada şehri bulamıyorum...
madem tamam mesai bitmeden gelin kuruma dediler. evden nasıl çıktık bilmiyoruz... onlaarca kez gittiğimiz kurumu bulamadık bir türlü, sürekli yanlış yollara sapıyoruz. el ayak dolanmış, telefonlar susmuyor nevigasyondan adres bakamıyoruz telefonnlar nedeniyle.
bulduk girdik sonunda... önce bi su veriyorlar sakinleşelim diye... sonra beeği anlatıyorlar... herşey tamam... çok küçük olduğu için uçakla gidemezsiniz kulakta kalıcı hasar olabilir diyorlar, araayla 16-17 saat. bebekle daha da uzun, konaklama mecburi. eşim abisini arıyor çift şöför olsun diye. bu arada annem otobüse biniyor falan...
herşey tamam, içim kıpır kıpır. plan yapıldı, az sonra kurumdan çıkıcaz sonra kızımı almaya gidicez. inanamıyorum, rüyada gibiyim..
gerçekten rüyaymış ama... kurum müdürü diyorki, pardon bize yanlış bilgi gelmiş, bebek erkekmiş... önce şaka yaptıklarını falan düşünüyorum, inanmıyorum dediklerine... fakat liste taranıyor, erkek bebek bekleyen ailelerde şehirdışına kim tamam demiş, kim gider falan diye... biz daha orada oturuyoruz.
kusura bakmayınlarla kapıdan çıktığımızda hissettiğim duyguları anlatabilecek birşey var mı acaba... sayfalarca yazabilirim o anki acımı, hayal kırıklığımı aslında... yine de yetmez

ilk irkaç gün artık heyecanımı kaybetmişstim, telefon gelecek herşey değişeck derken telefon gelmiş, herşey tamam olmuştu, nerdeyse tamam... sormadılar bile erkek ama ister nisiniz diye, direk sıradaki erkek ailesi arandı... o an yaşadığım şoktan benim zaten bişey düşünmeye mecalim kalmamıştı...
üstünden bir hafta geçti... kısmet dedim, vardır bir hayır dedim sürekli, herkes aynı cümleleri kurdu benimle beraber... ama şuan öyle özlem doluyum ki, affedemiyorum o gün yaşadığım hayal kırıklığını
İlk sırada böylesi hayal kırıklıkları... Rabbim kimseye yaşatmasın... Ama şimdi telefon da gelse, kucağım da alsam, eve de gelsem sanki sürekli birşey çıkacakmış gibi korku yaşayacağım gibi geliyor. O kadar büyük bir sevinç ve öylesi büyük bi dibe vuruşu yaşadım ki çok kısa zamnda...
bu olay olmamış gibi davranmaya çalışsam da, hayır vardır, kısmetimdeki bebek o değilmiş diye avuntu cümleleri sıralasma da, yok arkadaşım, canım yanıyor benim ya