Ev almak kader mi

Kesinlikle nasip Ben depremden önce lojmanda oturuyordum Bi arkadaşım vardı o yıllar önce ev alıp lojmanda çıkmıştı bana da her gelmesinde sen de burdan çık cok eski artık ev alın falan diyordu.biz eşimle artık aldik aldik yoksa Bi daha ev alamayız diye düşünüyorduk ve evimizi aldik biz tapuyu aldik 2 gün sonra deprem oldu o arkadaşın evi ağır hasarlı benim aldığım eve bise olmadi lojmanda zaten çok sağlam o arkadaşa lojmanda kotu yerleri cikti biz çıktık bizim çıktığımız yere o geçti.bu işler kısmet ben o tapuya almasaydim 2 gün önce bu ev bana hayaldi. Fiyatlar uçtu
 
Ev almak kader mi gibi değilde nasibinde hangi evi alacağı belli mi yada nasibinde ev almak yoksa her türlü alamaz mı kredi çıkmaz para denklerimiz son dakika ev fiyatı uçar falan
Sorunuzu anladım da bunu biz nasıl bilebiliriz ki, ya da bu bilgiyi öğrenmenin bize katkısı nedir ? Burdaki derdin mantığını anlamadi. . Kaderse ugrasmayi mi birakalim değilse daha mı çok ugrasalim. Bu bilgiyi biz nasıl bilebiliriz ki
 
yazdığım şeyin depremde vefat edenlere saygı duyup duymamakla alakası yok, ben senin fikrine yönelik yazıyorum, konu senin fikrin. konumuz, doğru düzgün araştırmamayı ve bilgi sahibi olmamayı nasiple ilişkilendirmen.
ben de 2020'de bayraklı'da binaların yıkıldığı izmir depremini yaşadım. yıkılan binalar, zemini kötü yerdelerdi ve insanlar gayet de lokasyonun güzelliğine kapılıp gittikleri için o evleri almışlardı. evi alırken sadece eve değil zemine de bakmak gerektiğini bilmeyip depremde zarar görmek "nasip" olmuyor bana göre. senin fikrin üzerinden konuşuyorum, senin fikrini konuşuyorum. deprem ülkesinde herkes eğitimli olmak zorunda, olmayınca halimiz ortada.

acı gerçekleri söylememden rahatsız olabilirsin, genel ve doğru konuştuğumu bal gibi de biliyorsun ama illa laf sokacaksın ya kendince, vefat eden insanlara dil uzatmadığım halde sanki onlara bişey demişim gibi davranmana şaşırmadım bu yüzden.
 
Nasip ya. bizim ev alacak paramız yoktu. birikmişimiz vardı biraz. kiradaydık ve başka eve kiraya çıkmak için ev bakıyorduk. kiralamak için gittiğimiz evi aldık. müteahhitle o an tanıştık ve eşimi çok sevdi. müteahhitin babası eşimin babasıyla tanışıyormuş. adam elimizdeki peşinatı aldı, üzerini de senetle borçlandırdı. hiç ihtimal yokken, evi kiralamak için gitmişken almak nasip oldu. evimizin borcu da bitti şu an.
 

Nerden olacağı kader kısmet olabilir ama tabi parasızda hiçbirşey olmuyor.
 
jeoloji mühendisi olmaya gerek yok ya, evi almadan önce birkaç doğru düzgün video izlemek vatandaşın temel seviyede bilgi sahibi olmasına yetiyor. sizce zemin sıvılaşması neden olur? ya eskiden tarladır, sonradan imara açılmıştır ama eskiden tarla, bahçe olma sebebiyle zemin sıvılaşır. ya dere yatağına falan yakındır, onun etkisiyle sıvılaşır. ya da dolgu zemindir ki bu sahil şeritlerinde görülür. tabii ki böyle zeminlere de ev yapılabilir ama aklı olan 2 kat şüphe ile yaklaşır. vatandaşın soracağı çok basit bir soru var: (ev alacağı bölge hakkında) buralarda bu evler dikilmeden önce ne vardı? bakın tek soru, tek cevap.

kandırılma lüksümüz olmayan konularda kandırılmaya ne kadar müsaitiz :) siz bile devlet tarafından onaylanmış diye savunmuşsunuz mesela. ama acı olan şu ki vatandaş devlete güvenmekle de hata eder. imar affını çıkaran da, bahsettiğiniz inşaatlara onay veren devlet değil miydi? ben daha geçen gün sektördeki birinden, yeni yapılan binalarda hazır betona katılmaması gerektiği halde su katan işçiler olduğunu duydum, şantiye şefleriyle kavga ediyorlarmış. çünkü su katınca işleri daha kısa sürede bitiyormuş. katılan su ise beton dayananımını ciddi ölçüde azaltıyor.

ben size çok açık bişey söyleyeyim, izmir gibi bir deprem şehrinde yaşıyorum ben de. bugüne dek aldığı evin sağlamlığı, zemini hakkında konuşan kimseye rastlamadım. varsa yoksa lokasyon, fayans, mutfak dolabı, kapı pencere konuşuyor insanlar. japonya değiliz biz burada rant var burada sahtekarlık var, vatandaş şüpheci olmadıkça, peşine düşmedikçe kaç 6 şubat daha yaşarız kim bilir.

beni bu konuda kandırmayı geçin, emlakçılar benimle uğraşmıyor bile. çok köşeye sıkıştıran sorular soruyorum, cevaplayamıyorlar. benimle uğraşmak yerine kandırabilecekleri müşterilere yöneliyorlar.
 
o kadar güzel yazmışsınız ki bana söyleyecek hiçbir şey kalmamış. gerçeklerin kendisi gayet rahatsız edici, bunu dile getiren mi suçlu şimdi? ben tekrar tekrar aynı hatalara düşülmesin diye konuşuyorum.
 


Ama düşülecek yerinde dönüşüm diye bir şey çıktı. Temel kazilirken altında kayip insan cikmis yer hatay çoğu sayfa paylaştı fakat görüntüye kesinlikle izin vermemişler. Bunun yanlış olmasını o kdr istiyorum ki ama doğru biliyorum
İnsan hafızası unutmaya eğitimlidir kabul ama bazı şeyler unutulmamalı.
Depremi yaşamak ayrı, şimdi 5 10 sene içerisinde oluşacak düşünce şu " burda 100 yıl deprem olmaz yea " " bu depremde yıkılmadı hepsinden sağlam bu bina "

Oysa ben deprem periyodu 30 yıl olan bir şehirdeyim ve 24. Yildayiz
Benim sözde amirim bu konu hakkinda sordugum soruya napiyim ölen ölecek yaa dedi bireysel sorumluluk zirvede olmalı ama malesef.
 
Keşke her şey dediğiniz gibi basit bir denklem üzerine kurulsa. Antep’in şehir merkezinin bu depremde diğerleri kadar darbe almamasının tek sebebi zemin evet. Kaya üzerine kurulu, yıkım diğer illere göre az oldu. Ama oldu mu? Oldu. Ölen onlarca insan yine var. Ve bu insanlar akılsız, diğerleri gibi. Neden, çünkü zemini enine boyuna kendi başlarına araştırmayıp devlet onaylı, deprem yönetmeliğine uygun daire aldıklarını sandıkları için, pisi pisine öldükleri için “akılsız”.

Söylediklerinizin çoğuna katılıyorum. O kadar ders almıyoruz ki Maraş’ta 6 Şubat sonrası başlanan deprem konutları yine tarım arazisine yapılıyor. Ama ben inanıyorum, bu deprem diğerleri gibi değil. Çok daha fazla etkiledi insanları. Yine akılsızlık edip öyle evlere atlayan çok olacaktır ama birçoğunuz artık bu konuda fazlasıyla fikir sahibi. Başa gelmeyince, acılar tazelenmeyince anlaşılmıyor sanırım. Bu konuda devlet güvencesi olmadan, kendi başımızın çaresine bakmayı öğrenmeliyiz galiba artık.
 
kader sadece şu konularda geçerlidir
ailen,eşin,bedenin,doğum ve ölüm tarihin
bunları değiştiremezsin ,adı da ızdırari kaderdir
bir de ihtiyari kaderdir ki bu da tamamen senin tecihlerinden oluşur
ev almak da kadere girmez,doğru ve yanlış tercihler neticesidir
yine de en doğrusunu ALLAH bilir
 
Türkiye'de herkesin kendi kaderine bırakıldığı, genel olarak insanların dusunuldugu bir sistem olmadığı, çoğunluğun anadan babadan bir şey kaldığı için onlar ile devam edebildiği ama aslında ailelerini gecemedikleri, elinde bir şeyi olmayanlarin da bu tesadüfen bir şey sahibi olanlar tarafından bazen hor görüldüğü ama aslında iki tarafında farklı konularda aynı sistemsizlige maruz bırakıldığı bir hayat tarzı söz konusu.

Bu tarz içinde evet her şey kader kısmet.

Bundan sıkılan, ana babaya degil kendine güvenen, sistemi oturmuş ve belli olan, bir yere göç ederek kendi kaderini degistirmesi mümkün. Turkiye'de bir evi anca belkiii alabilecek bir konumda olabilecekken başka ülkeye göç edince sistem bana bunu daha kolay bir şekilde veriyorsa eğer bu kader değildir, Türkiye'de olan şey herkes ne hali varsa görsün sistemidir bunu da oradan çıkmadan anlamak zor oluyor.

Bu nedenle kaderim buymuş diyip üzülen ama kendisine ailesinden daha çok güvenen bir kitle var ise, onların da madem öyle bu kader işi ise, kaderimi kendi elime alıyorum diyip böyle radikal bir değişim yapmasını tavsiye ederim. Sistemi olan yere gidince bu konuların hepsi kader kısmet miymis değil miymis gün gibi ortada oluyor.

Bu mesajı da yazmak istedim çünkü sistemsizligin adi kadercilik olduğu sürece, ev alamayanlara tüh kısmetin değilmiş senin denilerek alttan alta durumu kötü olma guzellemesi ve ben aman çok şükür iyiyim tavri oluyor insanlarda. Tamam bu hep vardı ama artık devir değişti, maymun gözünü açtı. Bu kadının erkek çocuğu olamamasina kadını suçlamak kadar absürt bir şey artık benim gözümde.
 
Benim evim yıkılmadı hasar da almadı müstakil evde yaşıyorum. Yani söylediğin şeyin beni rahatsız etme olasılığı yok. Herkes eğitimli olmak zorunda diyorsun insanlar nasıl zemin tespiti yapabilir ki? Bir öğretmen olarak şunu söyleyebilirim ki okularda verilen tek eğitim çök kapan tutun. Müteahhitler oraya sapasağlam binalar dikmişler insanlar güvenerek gidip aldılar. Sanki herkes evin süsüne güvenerek almış gibi yazmana kızdım. Belki insanlar gerçekten sağlam sandı fakat depremde enkazda kaldılar. Çok üzücü. Bence hemen yargılamamak gerek. Kimseye de laf sokma derdim yok.
 
ben kimseyi yargılamadım sadece senin, önlem almanın mümkün olduğu bir konuda nasip demene takıldım. insanlar tabii ki zemin etüdü yapacak değil ama biraz araştırma, çevreye sormayla ev alacağı yerlerde o evler dikilmeden önce ne vardı, tarla mı vardı, kaya mı vardı bahçe mi vardı öğrenmek mümkün. her işin bir yolu var. o kadar para dökülen bir şeyin zeminini araştırmadan almak doğru mu sence? izmirde 2020 depreminde yıkılan binalar, eskiden bağ bahçe olan yerlerdeki binalardı mesela. yıkılan muhitle alakamız bile yok şu an ama benim ilkokul mezunu, inşattan anlamayan babam bile oranın eskiden mandalina bahçesi olduğunu biliyordu. devlet sırrı değil yani o bölgedeki bir kıraathaneye girip içerideki dayılara bile sorsalar illa ki o zeminin geçmişini bilir, söyler. bina ne kadar sağlam da olsa kötü zemin için 2 kere düşünmek lazım. betonun içinde değil kimse, bina sağlamlığını nereden bilsin ama zeminle alakalı bazı şeyler de kabak gibi ortada, kusura bakma.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…