• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eski Dostlar buraya:) Hadi ama

ben geldim...iki gündür giremedim...sizleri özledim...aranıza sanırım en son ben katıldım ve sizlerin arasında olmaktan çok memnunum...lütfen geri gelin...
 
DOSTLUKLA ıLGıLı BıR HıKAYE

Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün;

'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'

Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, hakikisi

Belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki

Devam eder durur konuşma

Aralarında başlar bir tartışma, Karar verirler bir sınava,

Dostun hakikisini anlamaya

Bir akşam bir koyun keserler, Ve koyarlar çuvala Baba der ki oğluna,

'Hadi al bu çuvalı, şimdi ***ür dostuna'

Çuvaldan kanlar damlamakta, Sanki öldürmüşler de bir adamı, Koymuşlar çuvala,

Dıştan böyle sanılmakta Delikanlı sırtlar çuvalı, Gider en iyi bildiği dostuna,

çalar kapıyı O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,

Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını,

Böylece tek tek dolaşır delikanlı,

Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını

Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır evlat geriye döner

Ama içten yıkılır

Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana

Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona

Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar

Gider, baba dostuna Kabul görür, sevinir

O dost, delikanlıyı alır hemen içeri Geçerler arka bahçeye Bir çukur kazarlar birlikte,

Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, Üzerine de serpiştirirler toprak Belli olmasın diye

dikerler sarımsak

Genç adam gelir babasına;

'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca, Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha

Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga, Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,

işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi Sonra gel olanları anlat bana'

Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,

babasının dostuna istemeden basar iki tokadı! Der ki tokadı yiyen DOST;

'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!

Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli

Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı

Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı

Dost dediğin;

fanatik olmalı;

Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli

Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,

Ve ağladığında, seninle ağlamalı

Ama hepsinden daha çok;

Dost matematiksel olmali;

Sevinci çarpmalı

Üzüntüyü bölmeli

Geçmişi çıkarmalı

Yarını toplamalıi

Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı

ışi bitince seni bir tarafa atmamalı

MEVLANA
 
ışte gerçek bir dostluğun kısacık öyküsü..
**********************************************

Çok samimi iki dost ve arkadaştılar. Fakat biri çok kurnaz, atılgan ve hareketli, öteki ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Kurnaz olan arkadaş bir gün, arkadaşının yanına gitti ve işlerinin bozulduğunu söyledi, kendisinden para istedi. Samimi dostu onu hiç kırmadı, elindeki tüm parayı arkadaşına verdi. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltti.

Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gitti ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini söyledi ve onu kendisine vermesini istedi. Arkadaşı çok şaşırdı, önce ne diyeceğini bilemedi... Fakat aralarında o denli güçlü bir sevgi vardı ki, arkadaşına “Hayır” diyemedi, nişanlısını ona verdi.

Zaman içinde saf olanın işleri bozuldu. Aklına, arkadaşı geldi. “Ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım” dedi ve umutla arkadaşının iş yerine gitti, kendisine çalışması için bir iş vermesini istedi.

Arkadaşı ona iş vermedi. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döndü ama yine de arkadaşına kızmadı.

Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaştı; fakir olduğu için ilaç alamadığını söyledi. Bizimki yaşlı adamcağıza acıdı, istediği ilaçları aldı ve getirdi, kendisine verdi.

Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duydu.

Yaşlı adam aslında çok zengindi ve tüm mirasını ona bırakmıştı. Saf adam artık zengindi. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla onun iş yerinin karşısında bir ev aldı ve oraya yerleşti.

Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çaldı.

Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine biraz yemek vermesini istedi. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri aldı, karnını doyurdu, kimsesi olmadığını öğrendikten sonra da ona, kendisinin de yanlız olduğunu söyledi ve birlikte yaşamayı önerdi.

“Evin bir büyüğü olarak yaşarsın burada” dedi. “Ev işlerini ve yemekleri yaparsın, evi yönetirsin.”

Yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul etti bu öneriyi.

Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup, evlenmesini söyledi. Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını, kimseyi tanımadığı söyledi.

Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisine tanıştırabileceğini söyledi.

Saf adam, kendisine tanıştırılan kızı çok beğendi ve onla evlenmeye karar verdi.

Kırgın olmasına karşın, çok samimi dostunu yine de unutmamıştı. Biraz da geldiği konumu göstermek istiyordu. Ona da düğün davetiyesi gönderdi.

Düğün gününde saf adam, salonunda konuklarına bir konuşma yapmak istedi ve mikrofonu eline aldı, başından geçenleri anlatmaya başladı.

“Bir zamanlar kendisini çok sevdiğim bir dostum vardı” dedi. “Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi. Ben de elimdeki tüm paramı kendisine verdim. O dostum bir süre sonra benden, evlenmek üzere olduğum nişanlımı istedi. Onu çok beğendiğini söyledi ve benden onu kendisine bırakmamı rica etti. Çok üzüldüm ama, yine de bıraktım nişanlımı kendisine. Çünkü biz gerçek dosttuk ve ben onun üzülmesini istememiştim. ışlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Fakat o bana iş vermedi. Çok üzüldüm, ama yine de kızmadım ona. Çünkü biz gerçek dosttuk.”

Kendisini bu öyküde “kurnaz arkadaş” olarak tanıttığımız arkadaşı, saf arkadaşının bu konuşmasına daha fazla dayanamadı ve ona doğru yürüdü, elinden mikrofonu aldı, bu kez kendi konuşmaya başladı:

“Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı” dedi o da. “ışlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, o tüm parasını bana verdi. Sonra ondan, nişanlısını istedim. Üzülerek nişanlısını da verdi bana. Ondan nişanlısını istememin nedeni, o kadını benim çok beğenmiş olmam değildi. O kadının arkadaşıma layık olmadığını bildiğim için istedim onu ondan. Çünkü o kadın, sözcüğün tam anlamıyla bir ‘erkek avcısı’ydı. Saf erkekleri tuzağına düşürür, onların sahip oldukları hemen herşeyi alırdı ellerinden. Dostum çok saf olduğu için kendisini o kadından kesinlikle kurtarmam gerektiğine inandım. Ve onu dostumdan, ancak bu yöntemle uzaklaştırabildim.

“Dostum, işleri bozulduğunda gelip benden iş istedi. Ona iş vermedim çünkü, böylesi yakın bir dostumu kendi emrimde çalıştıramazdım. Ona iş vermememin tek nedeni budur.

“Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam ise, benim babamdı. Babam ölmek üzereydi. Onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona bırakmasını istedim babamdan. Evine gelen dilenci kadın ise, benim annemdi. Ona bir evladı gibi bakıp, iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim annemi kendisine. Şu anda evlenmekte olduğu kişi de benim kız kardeşimdir. Onu en yakın dostumla evlenmesi için ben ikna ettim.

“Arkadaşlar, işte biz böyle dostuz. Tümünüz sevgiyle ve dostlukla kalın ve... ‘Dostum’ diyebildiğiniz kişinin değerini, yaşamınız süresince bir an bile aklınızdan çıkarmayın.”
 
Kızlar lütfen gelin burayakaydirigubbakcemile

Gerçkten Sarissacığımın söylediği gibi 3 günlük dünyada bugün var yarın yokuz. Kırmayalım birbirimizi hele ki dostluğun, arkadaşlığın olmadığı bir dünyada...

Bir daha ki gelişim de herkes burda olsun lütfen. Yoksa bende gelmem heee:olmaz:
 
günaydın jazmin naber tatlım


bencede büyütülmemeliydi bu kadar

yok ben gidiyorum falan, insanların hassas zamanına gelmiş

buda eşin boyunduruğu altına girmek demek değil

üslup sert olmuş dirimde rahatsızlığını belirtmiş

kısaca çözülebilecekken çok büyütüldü yani !!!
 
Günaydın nunişimopuyorumnanaktan

Evet canım ya aynen öyle olmuş maalesef... Burada mimiklerimizi görmediğimiz için yanlış anlaşılabiliyoruz yani... Tabii ki de eş buyunduruğu altına girmek değildir bu.. Sonuçta benim eşim de kızar.. Ben ona anlatamıyorum bazı şeyleri bu onun sözünü dinlemek değil kesinlikle. Onun görüşü o şekilde ve ben de huzurum bozulmasın diye tamam diyorum;ama yine de yapıyorum yani ona hissettirmeden...
 
bencede jazminim aynen sana katılıyorum
yani mimik yokki
dirimde bunu anlatmak istedi bence
farkında olunmadan biraz yüklenildi gibime geliyo
sonuçta herkes hayatından memnun
bunun için gitmeye gerek yoktu
düzelmesini diliyorum bende
kültürel farklılklara açık omayılız her konuda diye düşünüyorum
mutlaka angel ve mısrada bunu art niyetle söylemedi
ama hassasiyeti varmış diriminde
valla saçma sapan bi tarışma yani :((
pokişim sen nasılsın canım
 
bencede jazminim aynen sana katılıyorum
yani mimik yokki
dirimde bunu anlatmak istedi bence
farkında olunmadan biraz yüklenildi gibime geliyo
sonuçta herkes hayatından memnun
bunun için gitmeye gerek yoktu
düzelmesini diliyorum bende
kültürel farklılklara açık omayılız her konuda diye düşünüyorum
mutlaka angel ve mısrada bunu art niyetle söylemedi
ama hassasiyeti varmış diriminde
valla saçma sapan bi tarışma yani :((
pokişim sen nasılsın canım

Aynen öyle hayatım ya. Sonuçta benim eşim de 10 yıl yurtdışında yaşamış biri. Buna rağmen görmüş geçirmiş olmasına rağmen bu konuda sabit fikirli ve dar görüşlü.. Burayı biliyor;ama yine de yanında girmek istemiyorum. Çünkü burada herşeyi yazıyorum ediyorum. Bak sonra diyecek ki sen hayatımızı mı yazıyorsun diye. Erkekler maalesef bu konu da dar görüşlü... Ne dersek diyelim anlamazlar...

Herkes aynı olmak zorunda da değil zaten. Bir elin parmakları aynı mı? Bunun gibiyiz işte biz de eşlerimiz de... Umarım düzelir canım ya...

Herkes kendine göre haklı zaten... Bu kadar büyütülecek birşey yok gerçekten de.. Sadece hassas bir döneme denk gelmiş demek ki...
:gitme:
 
GÜNAYDIN jazminim ben iyim sen nasılsın..

aynen sana katılıyorum cnm bu kadar büyütecek bi olay yok ortada
şu 3 günlük dünyada..
 
Aynen öyle hayatım ya. Sonuçta benim eşim de 10 yıl yurtdışında yaşamış biri. Buna rağmen görmüş geçirmiş olmasına rağmen bu konuda sabit fikirli ve dar görüşlü.. Burayı biliyor;ama yine de yanında girmek istemiyorum. Çünkü burada herşeyi yazıyorum ediyorum. Bak sonra diyecek ki sen hayatımızı mı yazıyorsun diye. Erkekler maalesef bu konu da dar görüşlü... Ne dersek diyelim anlamazlar...

Herkes aynı olmak zorunda da değil zaten. Bir elin parmakları aynı mı? Bunun gibiyiz işte biz de eşlerimiz de... Umarım düzelir canım ya...

Herkes kendine göre haklı zaten... Bu kadar büyütülecek birşey yok gerçekten de.. Sadece hassas bir döneme denk gelmiş demek ki...
:gitme:

yani bencede yurt dışında neler görüp geçirmiştir ki bu bile her erkeği rahatlatmıyo
her neyse artık, fazla uzatmaya değmez aslında
ama keşke biraz daha esnek bakılsaydı böyle olmazdı eminim
kızlar bence gelin
buraların böyle tadı ok ama
 
ya ben yokken neler olmuş burda ya kim kimi üzüyor arkadaşlar üzen insanları burda tutmayın bence kendi kaprisleri ve tatminleri olanları burda tutmayın
 
Saol alınyazımsın iyim canım
benim sen nasılsın?

cidden çok üzücü çokk...
 
yani bencede yurt dışında neler görüp geçirmiştir ki bu bile her erkeği rahatlatmıyo
her neyse artık, fazla uzatmaya değmez aslında
ama keşke biraz daha esnek bakılsaydı böyle olmazdı eminim
kızlar bence gelin
buraların böyle tadı ok ama

Evet canım aynen uzatmaya değmez... Gelin hadi toplaşın..

ya ben yokken neler olmuş burda ya kim kimi üzüyor arkadaşlar üzen insanları burda tutmayın bence kendi kaprisleri ve tatminleri olanları burda tutmayın

:olmaz:

Canım yangına körükle gitmenin alemi yok:sm_confused: Sonuçta yanlış anlaşmalar sonucunda böyle oldu. Hepimiz bunca aydır süper bir dostluk kurduk. Yani benim için öyle en azından. Sadece yanlış anlaşılma sonucu böyle idam etmeye gerek yok değil mi?yerimseniben
 
Back
X