ahahahaKendimden değilde arkadaşlarımın başına gelen olayı anlatmak istiyorum :)
Sene 2007 üniversitedeyiz. Biz 4 kızdık. 3 tane de kuzen olan erkek arkadaşlarımız var. Üni.den çıktık hepberaber bize gidiyoruz.
Neyse bindik dolmuşa ama nasıl kalabalık. Biz kızlar ve kuzenlerden bi tanesi önde diğer ikisi arka tarafta kaldı.
Bi süre sonra yanımızda dilsiz bir adam işaretle dolmuşu durdurmamızı istedi. Arkadaşımızda 'müsait bi yerde durur musunuz' diye
seslendi. Adam indi falan. O sırada inen adama bakıyoduk. Birde ne görelim bizim arkada olan arkadaşlarda inmiş
Kuzenlerinin sesini duyunca kalabalık olduğu için iniyoruz sanmışlarHala görüşürüz ve bu konu ne zaman açılsa hala deli
gibi gülüyorummOnların dışarıdan bize bakışları gitmiyo gözümün önünden
ahahaha
onlarda ne bilsin ama sonra garip gibi mi baktılar dışardan
selam söyle kısmını sen mi dedinnnnsevgili adayımla yine konuşuyoruz gece olmuş 3 hala konuşuyoruz
o sabah 7 de kalkıp işe gidicek bende okula öğrencilerime
konuşma artık o boyuta vardı ki ikimizde tek gözümüzle yazıyoruz artık...
ve benden gelen muhteşem pot:
-gözümüz birisi kapandı artık ben gidiyorum
+bende aynen kapandım
-ben gittim
+hadi hayırlı geceler
-uyanınca yazarsın
+selam söyle
bu konuşmanın mantıksızlığını sabah fark ediyoruz ve kahkahalarımızla gülüşüyoruz
Olayın şaşkınlığıyla el bile salladılar
ister görücü usulü olsun,ister tanışarak.nostaljik anlara bağlandığımızda hoş bir tebessüm konar yüzümüze...hele ki o ilk görüşmelerde,buluşmaya son yarım saat/bir saat kalaki hallerimiz.o,tamamen harika görünmek için çabalarımız ve onun yanında su gibi akan zaman...ama bir de hiç hesaplanmayan,kontrol dışı olan anlar vardır ki,bunu o an 'aha dünyanın sonu geldi işte!'dediğimiz,ve şu an o rezil olduğumuz ana gülebildiğimiz nahoş durum.işte arkadaşlar benim merak ettiğim de tam o andır.eşinize ilk nasıl rezil oldunuz,bu durumu nasıl toparladınız ya da toparlamaya gayret ettiniz?konuyu açan benim o halde ilk rezil olduğum anı ilk ben anlatayım:
90'lı yılların sonunda cep tel. Bilinirdi ama öyle herkeste olmazdı.olanarda da zaten 'çeksin' diye masa üstüne koyarlardı cafe gibi yerlerde-ki bu bazıları için ucuz hava atma yöntemi olurdu.neyse...eşimle tanışalı henüz 1-2hafta olmuş ve bu buluşma hala önemli sayılanlardandı.1saat kala buşumaya,asi saçlarımı yatıştırmış, kıyafet seçilmiş,ozon tabakasını delecek kadar parfüm sıkılmış,makyaj 4 kere yenilenmişti.ayna karşısında gereken bakış ve gülümseme provaları yapıldıktan sonra büyük bir heyecanla yanına varılmıştır.her şey planlandığı gibi giderken, eşim birden gelecekle ilgili planlarını anlatır:'işimden memnunum ama ileride bi gsm-shop açma gibi bir fikrim var.gelecek onda ve bu işi yapan da pek yok.'o an dondum.pek duyulmayan bu gsm-shopu ben her nedense cinsel shop olarak anlamıştım.yetmedi bir de sesli olarak ifade ettim:'harika bi işin var neden bi seks-shop açma ihtiyacı duyuyorsun?'o anki suratını ne siz sorun ne ben söyleyeyim!doğru duyduğumdan o kadar emindim ki bi de sapık damgası vurmuştum içimden.bir an sustu sonra soğuk bir sesle:cinsel diil gsm-shop!'dedi.ve susmaya devam ettik sağ sola bakarak.....
selam söyle kısmını sen mi dedinnnn
puahahahaha süper yaaaKim kime rezil oldu anlatayım siz söyleyin
Eşimle üni.deyken tanıştık ve daha ilk günlerimiz denebilir,
birbimize karşı mesafeliyiz,daha doğrusu ben çok çekingenim
Bir gün ev arkadaşlarımla beni evlerine yemeğe davet etti,evlerine ilk gidişim..
Yemekten sonra bu kayboldu ben de ellerimi yıkayayım dedim,ev arkadaşına banyoyu sordum
tarif etti,
ben de yan yana duran kapılardan (ki her ikisi de aynıydı,banyo kapısı olduğunu belirtecek bir farklılık yoktu)
diğerini açtım,
TATAAAAAMM
benim geniş omuzlu,fit sevgilim meğersem bildiğin dedem işi içlik giyiyormuş..
Manzara müthişti,üstte kırık beyaz yün bluz mu ne altında,Arap Kadri'nin donu gibi ağı dizine kadar sarkmış,
binlerce sıfat yakıştırabileceğim ama gördüğüm manzarAYI tarif etmeye kelimeler bulamayacağım muhteşem bir yünden uzun bir
içlik...
Daha duuuur,o içliğin üstüne dizine doğru çekilmiş baklava desenli füme çoraplar...
ayağında parmak arası lacivert plaj terliği gibi tipsiz bişey..
elinde gitar,çalmıyor sadece tutuyor...
Haydi sevgili kk hatunları siz senkronize edin bu manzarayı...
Kapıyı açmamla,donmam(manzara seyirlik çünkü) ve olayı idrak edip,burası banyo değil,3-5 gün önce çıkmaya
başladığım sevgilimin odası ve ONUN EV HALİ duygusundan sıyrılmam ama görüntüyü de hafızama kazımam bir oldu...
Hemen oradan koşarak uzaklaşmak istedim
Utançtan ölebilirdim evet...
ama ''bu manzaraya rağmen bu adama aşığım lan ben halaa,vay anasını'' diyordum içimden...
ve bu benim için çok daha garipti...
Sonra kendisi yarım saat kadar insan ırkına karışamadı,
biz çaylarımızı içiyoruz falan,
olaydan bihaber diğerleri,''e hadiiii gelsene napıyorsun'' diye seslense de
bir kaç kez ''ya taaam geliyorum'' dese de,yarım saat sonra cesaretini toplayıp
aşırı özgüven, '' yooo noldu ki,ne donu,hangi arap kadri'' edasıylan yanımıza geldi....
ve sonra evlendik
Bugün sorarsan...
- Ben o odaya onun soyunduğunu bildiğim ve onun muhteşem vücuuuyyydunu görmek için girmişim..
ben de az değilmişim...
Yersen
ahahahaha selam söyle'den sonra koptummmmmsevgili adayımla yine konuşuyoruz gece olmuş 3 hala konuşuyoruz
o sabah 7 de kalkıp işe gidicek bende okula öğrencilerime
konuşma artık o boyuta vardı ki ikimizde tek gözümüzle yazıyoruz artık...
ve benden gelen muhteşem pot:
-gözümüz birisi kapandı artık ben gidiyorum
+bende aynen kapandım
-ben gittim
+hadi hayırlı geceler
-uyanınca yazarsın
+selam söyle
bu konuşmanın mantıksızlığını sabah fark ediyoruz ve kahkahalarımızla gülüşüyoruz
puahahahaha süper yaaa
Ama benim anlamadığım, siz içerde otururken, hemde davet eden de eşinken, acaba odasında soyunup elinde gitarla napıyorduHadi gitarla sana nasıl hava atacağının provasını yapıyor olabilir de, üzerindekileri niye çıkarmış aklım almıyor ahahahaha
Dün sözlümün kuzenleri babalar günü diye kayınvalidemlere geleceği için ve bende yeni gelin olduğum için güya kendimi göstereceğim ya evi dedim dip bucak temizleyeyim. (Demez olaydım!)
Kayınpederim ve sözlüm alışverişe gitti.
Kayınvalidem meşhur çorbasını yapmak için mutfakta.Ben elimde süpürge "Anne çekil ordan,şuraya geç,olmadı bu tarafa" diye diye kadının başını döndürdüğümden midir nedir.
Buzdolabının üst kapağını tam kapayamamış.
Bunu görmeyen embesil ben,"Sebilin orayı da süpüreyim dimi anne" dememle kütt diye kafamdan sesin çıkması bir oldu
Ben yerde iki seksen yatıyorum tabi.Kayınvalidem vicdan azabından ağlamaklı.
O sırada gelen sözlüm ve babam olayı tam kavrayamadıkları için yüzleri böyle
Ben hala iyiyim ben iyiyim ayaklarındayım.
Ben sözlüme biraz nazlanma derdindeyken,
Sözlümün ağzından dökülen cümleler aynen şöyle: "Aylardır benim yapamadığımı buzdolabı yaptı.Aferin oğlum seni artık asla buzsuz bırakmayacağım!"
Ben
Annem ve babam
Bitti mi tabi ki değil.
O sinirle gideyim ütü yapayım dedim.
Ütüyü de yeni aldık bilmiyorum ayarını.
Güya seramik yanmaz taban diye tuttum koydum masaya o an sözlüm geldi cilveleşiyoruz odada.
Ve daha sonra odayı saran buram buram bir koku.
Ben diyorum ki adam hasretimden yanıp tutuşuyor meğerse yanıp tutuşan bizim ütü masasıymış
Odaya bi hışımla koşan anne ve baba,olayı ört pas etmeye çalışıp eline yüzüne bulaştıran biz...
En sonunda babam aldı salona götürdü beni dayanamadı tabi adam evi yakmaya kalkıştı bizim gelin diye
Kafamda buz torbası ben hala diyorum ki "Anne bizi kandırmışlar hani bu seramik tabandı yanmazdı."
Annem:"Hı,hı öyleydi yavrumda keşke maximum seviyedeyken 2 saat naylonun üstünde bekletmeseydin"
Sözlüm:"Beni yaktın yetmedi,gittin ütü masasını da yaktın!"
Ben:"Az önce odada öyle demiyodun amaaa!!"
Kayınpeder:"Öhö öhööö!!!"
3gün önceki bi olay :
Sabah hava güzel diip ince giyinip çıktım açık ayakkabilarla tabi, gunun ilerleyen saat inde yağmur bastirdi, biz de bi yere oturduk sora hafifledi yağmur arabaya gidelim dedi tuttu elimden attik kendimizi dışarı üç dört adim sonra bi bastırdı yağmur aniden Allahim koşa koşa gidiyoruz bana dio ki kapali bi yerde bekle ben arabayi alip geliim (tmm desene be kızım ne işin olur yağmur fantazisiyle) yok dedim aşkım ne guzel yagmurda el ele kosuyoruz derken derken oraya bat buraya çık derken su gibi oldum ayaklarima su doldu , anladi hala bana bekle dio ben de yok askim iyim derken aninda göl olmuş çukura battim sağ bacağım camur oldu aşkım tmm sen git ben bekliim dediğimde ise
Banucum geldik iki adim yukarisi araba gözüküyor dedi
Arabaya bindiğimdeyse ayri rezillik , ayakkabilarimi çıkarmak zorundayım su gibi oldu çünkü, e tabi coraplarimi da cikardim buz gibi ayaklarim donuyorum çamur da olmuş
Çıkardı bi islak mendil ayaklarimi sildi
Aşkım ver ben siliim dedim aldim sildim ama üşüyorum hala , isinamayinca montunu ayaklarima sardı
Ben kansızimdir kolay ısınamıyorum, hal böyle olunca askim ayaklarımı aldi ellerinin arasina ısıttı
Ve bütün bunlar arabanın içinde oldu , iki büklüm düşünün halimi, nasıl utandığımı, bir de regl olmuşum ayaklarimin üşümesi benim için cok skntı oluyor
Isindim dediken sonra montunu alip yine ayaklarima sardim hiç firsatini kaybetmeden
He aşkım al sar yorgan ya o ....
Diye takilmayida ihmal etmedi :/
Ah ahh nerden başlasam ki
sevgilimle kafedeyiz geçenlerde atışmıştık o haksızdı ve o konuyu konuşuyoruz. ama üste çıkmaya çalışıyor tatlı tatlıben birşey demeye yelteneyim hemen sözümü kesiyor konuşmama fırsat vermiyor. e canıma tak etti artık ve ağzımdan hunharca şu kelimeler döküldü;
"eehhh bi sus be şeyini çürütmeye çalışıyorum şurda!!!" :26:
ve karşımda bir çift kısık göz,kahkaha patlatmamak için ısırılan dudaklar ve sevgilimden dökülen inciler;
"çürüt aşkım çürüt. bi çürütmediğin orası kalmıştı"halbuki şeyini derken düşüncesinden bahsetmiştim
bir diğeri ise; nette konuşuyoruz aramızda geçen konuşma;
ben- ya sen nasıl tatlı birşeysin böyle? anlatsana
o- anlatayım aşkım şimdi benden bir tane var dünyada idareli kullan benden başka yok yani( yanlış anlaşılmaya müsait bir inci daha )
ben- kullanırım tabii seve sevebi 20 dk ses çıkmadı beyfendiden. 20 dk sonra gelen "adamakıllı kullan beni" cevabıyla akıllara zarar lügatımızla ne kadr şahane bir çift olduğumuzu alıyorum
ve son olarak sevgilim yolda yürürken şarkı söylemeye bayılır hiç susmaz. son aylarda ağzında "muallayı sandala atııppp" diye başlayan bir şarkıyı tutturmuş gidiyor. o her mualla dedikçe beynimdeki nöronlar horon tepiyor sanki mualla varmış da hakikaten sandala atmış gibi sinirleniyorum. dha doğrusu kıskanıyorum duymak istemiyorum o şarkıyıyine aramızda geçen bir diyalog;
ben- ne muallaymış bee at at bitmedi
o- öyle deme o tam burda (kalbini gösteriyor)
ben- ben nerdeyim
o- (poposuna bakarak gülüyor) bilmem ki
ben-peki sen nerdesin biliyor musun oramda bile değilsin tenezzül bile etmem seni oraya koymaya
???
bende böyleyim işte olmayan muallayı da kıskanırım onu da bi yerime koymaya tenezzül etmem