kızlar yazdıklarınızı okurken öldüm resmen.bende 1 ay önce başımdan geçen bi olayı anlatmak istiyorum.bi yakınımızın düğünü var otelde.nişanlımla aileside davetli.düyün bitti.herkes yukarı çıktı odasına.nişanlım 5dk dedi.20 dk geçti gelmedi.merak ettim.sonra araba sesi geldi.odamdan çıktım.ablamda dekolteli geceliğini giymiş eniştemi bekliyo ;-)karanlık heryer.aslında hiç böyle yapmam ama bende atlayıp sarıldım öptüm hemen.aşkım nerdeydin herkes yattı ben seni bekliyorum dedim.o da bana mervecim benim levent(eniştem) demesinmi.ay bi utandım.özür diledim.o da önemli diil dedi.sonra bi baktım mehmet(nişanlım) yanımda duruyo.meğerse olanları görmüş.ona da anlattım.mehmet bana şöyle dedi `tamam anladım.siz galiba ailece uyku sersemisiniz` dedi.ben anlamadım.`ablan beni levent sanmış odama gelmiş dedi.bunu söyleyince eniştem hemen odasına koştu.ablam kıpkırmızı oturuyo.ama korktuğumuz olmamış tabi.
henüz bir eşim olmadığından eşime rezil oluşumu anlatamıyorum, erkek arkadaşlarımla yaşadığım bir rezilliği de hatırlayamıyorum. demek ki o kadar feciiymişler ki beyin onları baskılayıp unutmuş :)) ben de devirdiğim bir çam ormanını anlatayım :))
liseden yeni mezun olmuşuz, haziranda öss'ye girmişiz, puanlar alınmış, tercihler yapılmış vs. vs. eylül ayında okulların başladığı ilk gün çiçeği burnunda lise mezunları olarak lisemize gelmeye karar verdik. pazartesi günü bayrak törenine (nostalji olsun diye) katılıp ordan da başka kafelere gidip muhabbet edeceğiz.
neyse sabah geldik liseye, bayrak töreninden önce üçerli beşerli gruplar halinde muhabbet ediyoruz okul bahçesinde. tabii öss yeni atlatılmış olduğundan sohpetlerin ana konusu 'o kaç puan oldu, bu nereye yerleşti, öbürü tercih yaptı mı' oluyor. ben de aldığım puanı beğenmediğimden tercih yapmamıştım, öğretmenliği ikinci girişimde tutturdum (o zamanlar öğretmenliğin puanı bayaa yüksekti öğretmen meslek liseleri yüzünden.) beş kız muhabbet ediyoruz.
çiğdem: ee kızlar tercih yaptınız mı?
merve: ben kadir has elektroniğe geçtim.
sibel: zaten hep itü olsun istiyordum, itü peyzaj'a girdim.
umay: (bu ben oluyorum) ya ben tercih yapmadım.
çiğdem: neden ki?
umay: ya sırf boşta kalmamak için kıytırık bir yerlere gitmek istemedim. ne yani, istanbul üniversitesi maden mühendisliğini falan mı yazsaydım.
çiğdem: sinem sen nereyi kazandın
sinem: (üzgün ve bıkkın bir şekilde) istanbul üniversitesi maden mühendisliği.
oyy ben bir dumur bir dumurrrr, nokta atışı yapmışım resmen. ordan nasıl kaçacağımı bilemedim. ha bu arada şu anda kesinlikle maden mühendisliğinin kıytırık bir bölüm olduğunu düşünmüyorum, o zamanki liseli aklımla böyle bir kanıya varmıştım. hatta şimdiki aklım olsa maden mühendisliğini yazardım, atama durumlarımız ortada malum(
En çok buna koptum ya fatih ördeklere vuruyo çok komikti hahahahaha...
buna çooookkkkk güldüm yaaaa... ben evli olmadığım için sizin gibi hikayelerim olmadı ama benimde başıma komik bi olay geldi..
Bi gün maaşım yatmış maaşımı çekmeye bankamatiğe gittim büyük bi heycanla paramı çekicem sevdiğim insan askerden yeni geliyor askerliği bitti o parayla süpriz yapıcam aklım bi karış havada neyseki parayı çektim totoşum tavanda yolda gidiyorum arkamdan bi adam hanımefendi bakar mısın diye bağrıyor hiç üstüme alınmıyorum. Bayan bayannn diyor sapık yaa diyorum ama öyle bi kaptırmışım ki hızlı hızlı gidiyorummmm adam yanıma geldi koşarak
-hanfendi neden deminden beri peşinizden koşuyorum bakmıyorsunuz... dedi adam nefes nefese konuşamıyor..
*evet dedim fark ettim kardeşim sapık mısın git başımdan diyorum yürümeye başlıyorum
-ama hanfendi diyor
*ne ne var dememe kalmadı ki kartımı bankamatikte unutmuşum adam hayrına getirmiş.. Nasıl özür dilediğimi ne siz sorun ne ben söyliyeyim
bir taze anı:
dün akşam "şanslı masa" vardı tvde.. eşim mutfakta sigara içiyordu, ben de yanına gitmek için ayağa kalktım, salondan tam çıkarken, kız sevgilisine "ZORUNA MI GİTTİ DÜDÜK" dedi..
ben mutfağa girdim, eşimin arkası dönük, kendimce espri yapayım diyerekten "ZORRRRUNA MI GİTTİ DÜDÜKKKK" diyerek arkadan sarıldım.. hayal dünyamda, eşim yüzünü dönecek, şaşkınlıkla "ne diyosun?" diyecek, ben de programdan duyduğumu söyleyeceğim.. farklı bir sinerji yaratacağız..
neyse cümleyi söyleyip sarılmamla adamın arkasını dönmesi bir oldu.. bir de ne göreyim? cep tel.i kulağında..
bana agresif bir bakış fırlatıp, dedi ki "yok baba, yok yabancı değil asude_bahar; kendince şaka yapıyor"
ben sandalyeye yığıldım.. sessizce, "benim babam mı dedim?" (benim babam, kızının esprili kişiliğlye gurur duyan bir adamsa da kayınpederemin hayal dünyasında kocasına düdük diyen bir geline asla yer olmayacağı açık)
hayır işareti yaptı..
o saniye sırtımdan soğuk terler boşaldı, suratım kızardı, bozardı.. gözlerimi kapadım, hayal alemine daldım..
birden eşimden şöyle bir şey duymamla gözlerimi açmam bir oldu: "alooo, baba nasılsın"
meğer şapşal beni kandırmış.. o arada babasıyla konuşmuyormuş.. sadece aramış ve açmasını bekliyormuş..
yeniden dünyaya döndüm.. eğik omuzlarımı dikleştirdim, hayata gülen gözlerle bakmaya devam ettim..
rezil olmadım belki ama iyi bir ders oldu.. demek ki neymiş, daha mutfaktakinin ne yaptığını bilmeden mutfağa "zoruna mı gitti düdük" demek yersiz ve gereksizmiş
nihayet enn sevdiğim topiğe anlatacak şeylerim var :)))
Sevgilimin evinde kalmayı sevmiyorum çünkü beraberken hayatta uyuyamıyorum.Sağa dön olmuyoo sola dön olmuyoo,bi de nefes darlığı eklenince eziyet gibi geçiyo zaman
Geçenlerde çok ısrar etti,benden önce uyumayacağına yenminler etti,gittim orda kalmaya.Ama saat 12 olmadan uyudu bizimki..
Gece su içmeye kalktı,baktı ben hala uyanığım,saat de olmuş üç,halime çok acıdı niniler falan söyleyip uyutmaya çalıştı.yine olmayınca salona taşındık biz,çekyatı açtık,battaniyeleri serdik - TV karşısında belki uyurum diye,ama yine olmuyo,kibar feyzodaki adile naşit gibi açık gözler...
Bizimki yine uyku aleminde,üstelik koltuktan dolayı sanırım horlamaya başladı.Kafasını çeviriyorum,yastığı değiştiriyorum,sinirden vuruyorum..yok,uyanmıyo. Ben de söylenmeye başladım; sana da,horuldayan ağzına da ****
Ben büyük bi sitemle sayıp dökerken açtı gözlerini
'nereme s.çıyomuşsun bakim benim???' dedi.
o utançla yumdum gözlerimi hemen uyudum :)))
Aklıma geldi bitane yaa mükemmelim diye pek havalanmıştımBundan 4 sene önce falan Şuanki biricik sevgilimle ozamanlar arkadaşız birbirimize karşı hislerimiz var ama henüz çıkma vs yok aramızda msnde konuşuyoduk şuan hatırlayamadıgım bi konu yüzünden tartışıyoduk ben o anlık sinirle sil beni diceğime l yerine k harfine basıp yollamışım ama sinirliyim hala farkında değilim yazdığımı bana ne yazdın sen dedi sil benı yazdım dedim bi oku istersen demesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü baya bi süre bu olayı unutmamıştı ne yazmıştın sen bna söyle bakayım dedi durdu :78:
Aklıma geldi bitane yaa mükemmelim diye pek havalanmıştımBundan 4 sene önce falan Şuanki biricik sevgilimle ozamanlar arkadaşız birbirimize karşı hislerimiz var ama henüz çıkma vs yok aramızda msnde konuşuyoduk şuan hatırlayamadıgım bi konu yüzünden tartışıyoduk ben o anlık sinirle sil beni diceğime l yerine k harfine basıp yollamışım ama sinirliyim hala farkında değilim yazdığımı bana ne yazdın sen dedi sil benı yazdım dedim bi oku istersen demesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü baya bi süre bu olayı unutmamıştı ne yazmıştın sen bna söyle bakayım dedi durdu :78:
hemen ben de yazayım bi tane :))
istanbuldan bursaya evime gitmek için bilet aldım, peronda bekledim, otobüs geldi bindim.
finallerden çıktığımız için çok yorgundum, 3-4 günün yorgunluğu vardı.
yolda uyumuşum, gözümü bi açtım sağ tarafımda artvin döner salonu!!!
azcık cazgırımdırda, uyku sersemi şöföre duuuuuuuuuur yanlış otobüsteyim, durrrrrr ben bursaya gitmek istiyorum heeeeeeeeey durdurun otobüsüüü diye bağırdım.
herkes şok tabi. yanımdaki bayan, gemlikteyiz az kaldı bursaya deyince (sadece salonun adı artvinmiş), acı(!) gerçeğin farkına vardım ve 1 saatlik yolu utanç içinde geçirdim.
tüm otobüs delidir bu diye düşündü, eminim