Eşinize ilk ne zaman rezil oldunuz ?


yerlere yattım gülmekten :))))
 
akdeniz bölgesindeyiz ve felaket sıcak. gecen hafta sonu eşimin arkadaşı yaylalarına davet etmiş.kalabalık bir grupla gittik. çok güzel yayla evi. bahçesi, kediler tavuklar, meyve ağaçları, tam kızıma göre bayıldı. tavukları yakalamaya çalıştı, kedileri kovaladı, ağaçlara çıkmaya çalıştı. kısaca çok mutlu bir gün geçirdi. bu arada beş yaşında. ve artık eve dönme vakti geldiğinden ev sahibine ben sizin kızınız olacağım deyip babasından da izin almayı unutmamış. (zaten rezillik burda başlıyor :))
babasının yanına gidiyor. ve baba ben burda kalayım izin veririmisin diyor. babasıda olmaz kızım biz sensiz yaşayamayız olmaz diyor. sonrasında kızm kalabalık grubun içinde annemin karnında da bebek var . onu seversiniz diyerek ikna çabalarını arttırıyor. ve ben millete rezil oluyorum.
 

harikasınız gerçekten çok güldüm ya

bu arada bence 44 beden öyle şişko diye tabir edilecek kadar geniş bir beden değil =)
 



bu kadar güzel bir anlatım olamaz ya ay yattım yerlere.her mesajına hastayım senin
 
bi anıda benden gelsin :) ben aşırı derecede terliyorum. ilk buluşmamız çok terliyorum diye (o zaman kolaltı pedleri yoktu) günlük pedi ikiye kestim kollarımın altına yapıştırdım. bide sıcakki sormayın. üsküdar ışıklarda jelleşen ped kay düş yolun ortasına. üzerine bastım hemen sevgilim çekiyo gel diye adım atamıyorum kaldım öyle. ışıklarda yandı mı arabalar korna çalıyor. sevgilim yürüsene diyor yürüyemem diyorum neyse adım attım sonra ped kaldı yerde. Yuh dedi altından nasıl düştü bu? durumu anlattım sonra :) ama rezil olmuştum üsküdara sevgilime
 
birkaç dakika önce yaşadığım beni deli ve rezil eden ama komik olmayan olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

ben Allah nasip ederse bu pazar nişanlanıyorum. sözlümle geçen gün konuşurken cumartesi günü trabzona gideceğini söyledi bende hayır olmaz olamaz dedim. cumartesi akşam gidecekler pazar günü sabah dönecekler öğle de nişan var çünkü... ben ne anlayacaksınız diyorum bari haftaya gidin diyorum. haftaya ramazan diyor. bende eylülde gidin diyorum yok anlamıyor illa gidecek tabi ben telefonda hafif bir sinir krizi geçirince tamam aşkım şaka yaptım diyor ve ben rahatlıyorum. ve kahrolasıca bugün onun yanında çalışan bayan personelle sohbet ediyorum gicikcadi x abi cumartesi trabzona gidecekmiş nişana yetişmezse ne olacak falan dedi bende gayet havalı yok canım ben konuştum gitmeyecek, gidemeyecek gitsede burnunda dökerim atarım keserim böyle güzel konuştum. bizim boş boğaz git bir güzel anlat aşkıma :78::78: bir baktım aşkım arıyor gayet güzelce efendim aşkım dedim ve o saniyede onun ağzından dökülen kelimelerin her biri benim yerin dibine geçişimi kolaylaştırmak için kafama vurulan birer tokmak gibi mahvetti beni.. :78: aşkım diyor sen .... böyle böyle demişsin gidemez demişsin bak bende gideyim sen gör dedi bende aşkım sen o gün bana şaka yaptığını söyledin diye ben öyle konuştum dedim ama yok yemedi sen madem böyle konuştun bende gideceğim dedi nişana da yetişmezsem bensiz takarsın yüzüğü dedi şimdi ölür müsün öldürür müsün cümlesini daha iyi kavramış biri olarak daha ilk baştan tüm ipleri kaptırdığıma mı yanayım, yoksa aşkımın bunu unutmayıp mutlaka her fırsatta bana hatırlatacağına mı yanayım.
 

Sizin anılarınıza ayrı bir topic istiyorum ben.
 
henüz 3 aylık evliydik. ve eşimin ailesiyle 7-8 saatlik mesafede oturuyoruz. ramanzan bayramı ziyaretine gittik. eşimin ailesini ikinci görüşüm hep birlikte akraba ziyareti yapacağız.eltimler, kvalide, kbaba,eşim ve ben arabaya zor sığıldı. arabaya binince direk kapıyı çektim. ve arka koltuğa sığmaya çalışan eşimin babası açın kapıyı diye feryat etti. elini sıkıştırmışım. çok fena rezil oldum. neyseki kimse kızmadı :) babasının tırnağı morardı. düştü
 
ben de biraz önceki rezilliğimi anlatayım hocamla konuşuyorduk facebookta numarasını verdi çağrı at arayayım dedi. benim telefona kulaklık takılı elimden aşağı sallanıyor ama farkında değilim. arıyorum numarayı telefonu kulağıma koyuyorum ses gelmiyo ama ekrana da hiç bakmıyorum. 3 kez kapatıp yeniden aramaya çalıştım ama yok! ses gelmiyo hiçç.. bide sayıyorum mal telefon bozulacağı tuttu diye. en sonunda jeton düşüyor:78: adam açmış her seferinde telefonu seslenmiş ama her seferinde yüzüne kapatmışım saydıklarımı duymamıştır umarım
 
winstonlight ! ! !!!!!

kendinle olan bu barışıklığına hayranım,,,,, banada öğretsene biraz,,,, nası yapabiliyoısun bunu =))

ne güzel bişey insanın kendiyle dalga geçebilmesi kendini kasmaması,,, bayılıyorum sana ve yazılarına,,,


 
Sizlere bu güzel Cuma gününde (benim için haftanın son iş günü) ÇITIR bir anı anlatayım.


Dün gece evde beslediğim koca adam canımı sıktı eften püften bir sebepten. Cevap da vermedim hiç. Başım çok fena ağrıdı. Kendimi savunmadığım zamanlarda böyle oluyor. Çarem uyumaktı. Hayal dünyama göre, yeni başlayan gün ile birlikte farklı bir enerji bulacaktım bünyemde.

Neyse o baş ağrısı ile yattım. Kalktığımda beni açık ve berrak bir zihin yerine, yazın sıcağında üzerime çullanmış bir Şikko bekliyordu. Zaten suratını görmek istemiyorum, bir de adamın yarısı benim üzerimde. Başım yine tuttu.

Kendimi bu ağır yükten kurtardım, sinirle hazırlanıp evden çıktım.

Kafam rahat olmadığı zamanlarda uyuduğum uyku beni zaten dinlendirmiyor. Gece olumsuz rüyalar görüyorum. Mutlu uyanamıyorum. Ayrıca Şikkonun fiziksel baskısı da üzerine eklenince, fizyolojik ve psikolojik olarak yorgun başlayan bir gün.

İşe yürüyerek gidiyorum. Yürürken kafamı boşaltmam gerekiyordu. Zira iş yerindekilere suratsız bir "Günaydın" demek tarzım değil. Samimiyetsiz de olamam. En güzeli biraz kafa dağıtıp en azından sıcak bir tebessüm edebilecek kadar enerjimin olması. Bu güzel duygularla radyoyu açtım, ve adını sanını dahi bilmediğim dünyanın en saçmalayan djlerinden birini dinlemeye başladım. Hadde hesaba gelmeyek boyutta geyik yapmaca, zırvalamacadan ibaret bir program..

Ben kendimi geceden beri kasmış olmanın verdiği bir mallıkla, adam ne derse gülmeye, gevşedikçe gevşemeye başladım.. Yoldan geçenlerin sabahın köründe sırıta sırıta yürüyen bir kadına ne gözle baktıklarını tahayyül dahi edemiyorum. O kısma hiç girmeyelim.

Neyse dedim ki, bugün kendime bir simit alayım da azıcık keyfim yerine gelsin. (Şikkonun birinin canımı sıkmasının bedeli, envayi çeşit methodla ancak gideriliyor)

Köşede seyyar arabası ile simit satan amcanın yanına gittim. (Not: Amca ile keyfim istediğinde simit almak dışında hiç bir kişisel muhabbetim yoktur. Yani değil hal hatır sormak, günaydın iyi günler vs bile demem adama rutin zamanda, o derece.. Bu kısım yaptığım patavatsızlığın rezillik boyutunu idrak etmek için önemli..)

asudebahar: Bir tane simit lütfen.
simitçi: Çıtır mı olsun, yumuşak mı?
asudebahar: Çıtırından olsun, genciz daha!

(Neymiş, geyik yapan dj dinleyecekmiş de kafa dağıtacakmış sabah sabah.. Zevzek insan, o zaman sadece dinle dji. Sen niye tanımadığın insana geyik yapma gereği duyuyosun?)

Simitçi koptu.. Ama böyle bir gülme efekti yok. 5 metre kadar yakındaki herkes dönüp, yaz sıcağında dahi takım elbise giymek zorunda olacak kadar ciddi bir işi olan kadın ile Seyyar Simitçinin arasında nasıl bir diyalog geçmiş olabilir ki Simitçi kopuyor bu kadar acaba diye düşünmekten şaşkın..

Sorgu dolu bakışlara aldırmadan tebessümle Simitçiye döndüm,

asudebahar: Genciz daha.. Dişlerimiz sağlam şükür.. Yaşlanınca az pişmişlerden yeriz, değil mi? Ahahahaha (kibar, bir o kadar da samimiyetsiz gülme efekti)

dedim ve kaçtım..

Simitçi arkamdan: "Allah neşeni daim etsin kızıııım!!!" diye bağırsa da oralı olmadım..




Kocama özel not: Hepsi senin yüzünden hain Şikko.. Akşam bu anımı sana anlatayım da, 3 ay kendine geleme.. Nasıl dersin elin adamına "Çıtırından olsun" diye de de, kudur kudur dur.. Ohh canıma değsin.
 
Son düzenleme:

Kahkaha atmadım ama nasıl diyeyim bir tebessümle okudum.Çok sevimli geldi anlattıklarınız. =) Artık simitçi amcayla bir bağ var aranızda.Selamsız uzaklaşmazsınız yanından.
 
winstonlight yine öldüm gülmekten süpersin

Teşekkür ederim, rezilliğe yatkın bir bünyem var demek

okumadan önce begendim çünkü gülecegimi biliyordumm sen yaz ben sabaha kadar okurum
Teşekkür ederim, sizi ve karnınızdaki bebişi az biraz güldürebiliyorsam ne mutlu bana.

yerlere yattım gülmekten :))))
Yaşarken genelde bunlar pek güldürmüyor ama okurken güldürüyor demekki

harikasınız gerçekten çok güldüm ya
bu arada bence 44 beden öyle şişko diye tabir edilecek kadar geniş bir beden değil =)
Değil tabii ama efsane vardır ya ; "ben kızken 36 bedendim, gelinliğim üstümden düşerdi,belim simit kadardı" falan hikayeleri.Ben evlenmeden önce de iri kıyımdım, şimdi de öyleyim.Birde çocuk doğurursam, tek başıma 4.5 depremleri yaratabilirim, sen koru yarabbim

bu kadar güzel bir anlatım olamaz ya ay yattım yerlere.her mesajına hastayım senin
Teşekkür ederim, bu mesajı gönül ister Brad Pitt yazmış olsun ama buna da şükür

Sizin anılarınıza ayrı bir topic istiyorum ben.
Bir ay sonra kısmet olursa tatile gideceğiz, kendimden eminim, kendime güveniyorum, bin türlü rezillikle döneceğim.


Bacım heryerden falsoluyum.Bana hamileyken annem kömüre aşermiş ama "az" yediğini anlatan bir annenin kızıyım.4.800 gram doğmuşum.Annem hep kel, 1 litrelik kola şişesi gibi bebek hayal etmiş.Ben omuzlarına kadar saçlı, epey uzun boylu (anam 1.65-babam 1.98 ne yani ne kadar ufak olabilirim ki? )ve şişko bir biçimde annemin kucağına verildiğimde annem "ama bunun saçı var" demiş. Sen hamileyken yarım ton kömür ye, daha saçı var de, tövbe estağfurullah 3 kolum yada 4 kulağımda olabilirdi.
Daha bir haftalıkken sol kulağıma su kaçırmışlar beni yıkarken, 30 yıl geçti hala o kulak "sağır duymaz uydurur" kıvamında.
Kilo konusuna ve nasıl beslendiğim kısmına bile girmiyorum.
Yani özetle kendimle barışık olmayayım da ne yapayım? Mal bu Allah böyle yaratmış, kul olarak ben de biraz hırpalamışım ama sonuç bu, atsan atılmaz, satsan satılmaz Üç günlük dünya be dostum, safi kastan oluşan bir göbek yerine, gülen bir yüz benim tercihim. (Burada pis şişko kendini kandırmakta, hala ısrarla şişkoluğunun keyfini sürmektedir.)
 

alemsin winstonlight
bu topiği yeni buldum ay çok hoşuma gitti derhal abone oldum ben de en kısa zamanda yazmaya başlarım rezilliklerimi
 
eşime de tüm ailesine de rezilliğimi anlatayım :
bir hafta sonu kayınvalidemlerde oturuyoruz, eşim k.validem, k.pederim görümcem var, nereden açıldıysa bebek konusu açıldı o zaman hamile bile değil ben yeni evliyiz,
neyse k.v.anlatıyor işte şöyle tatlılar filan, eşimden konu açıldı, çok usluydu, şöyle akıllıydı şunları yapardı file..bi de dedi ki ilk dişleri çıktığında, meme emdikten sonra karnı doyar, sonra da memeyi ısırıp dişleriyle çekerdi diye..,
ben salağından el cevap..
- aa bana da aynısını yapıyor, demekki bebekliğinden kalmış
 

kayınpederde orda
 
Ayy bir de armut rezilliğim vardı benim. Arkadaşlarla pikniğe gidiyoruz. Gebze yakınlarında bi köye geldik
Zınkk diye durdu bizimki manavdan sebze meyve alcak. Köy mahsulu başka olurmuş. Yanımızda evli bi çift vardı.
Hazır durmuşken bizde eve bişiler alalım dedilerr. Ben kaldım arabada tek. Erkek arkadaşım cama eğildi bişi istiyor musun diye sordu. Şööylee bi göz attım manava armut dedim armut istiyorum ben. Buraya kadar anormal bi durum yok. Bundan sonrası fena.:26::26: Artık ne düşündüysem ben aklımdan ne geçirdiysem biranda kafamı dışarı uzatıp "canııımmm annende armut sever onada alalım bi kilo. İyisi olsun hee en iyisini olsundedim Önce bi sessizlik oldu manavcı sevgilim arkadaşlarım filan dönüp bana baktı. Sonra herkes karnını tuta tuta gülmeye başladı. Tabi saf ben anlamadım olayı.:84: Niye bu kadar güldünüz dedim sadece. Sevgilim, "armudun iyisini ayılar yer hayatım" dedi. Başka söze gerek varmı??? Armuttan soğudum o günden sonra:78:


Yarında pikniğe gitcezz sus pus oturcam valla. Az önce sevgilimle konuştum aşkım armut yiyesin gelmez umarım dedi pis şey. İlerde çoluk cocuk torun torba herkese anlatcak bunu eminim:)):))
 
Son düzenleme:

Ayy Allahım ömrün uzun olsun çok güldüm yaa eşim zıpladı kalktı ne oluyor diye..
 

Aman yarabbi bu nasıl bir rezillik. Hem güldüm hem bu şaşkoloz ifade kaldı yüzümde. Ama kayınvalide de hata orada ki onca insana ne nasıl emermiş naparmış. Benim asıl merak ettiğim bir daha nasıl baktınız suratlarına?
 
aayy bi tane daha geldi aklıma
eşimle henüz nişanlıyken beni sınava götürdü,sınav bitti neyse...
hava sıcak biz de arka koltuğu yatırıp onun üstünde ayaklarımızı
bagaja doğru uzattık.masumca sarılıyoruz ee tabi ateşle barut
yanyana olunca hiç de rahat durmuyo malum...
iş masumiyetten çıkıp ateşli öpüşmeye ve ardından da sevişmeye dönmüştü ki
bi sarsıntıyla irkildik tabi eşim hemen toparlanıp aşağı indi bi baktık ki önümüzdeki
araç park ederken bize vurmuş
arabanın vurulduğuna mı yanarsın hevesinin kursağında kaldığına mı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…