Lisedeki yakın arkadaşlarımla tek hayalimiz aynı üniversiteyi kazanmaktı
Tercihleri bile birlikte yaptığımız halde her birbirimiz farklı şehirlere dağıldık
Böyle olunca da ayda bir bi şehirde toplanıoduk
Sıra ankaradaydı,bütün gün gezdik dolaştık,sonunda kuğulu parka gitmek istedi bi arkadaşımız
Bu da maceramızın başladığı anlamına geliyordu
Önce sakin huzurlu bi yürüyüş yaptık derken oldukça yaşlı bi karı koca bize seslendi
Ellerinde bi poşet vardı,onu çöpe atabilir misiniz yorulduk çöp de uzakta kaldı dediler
Canım arkadaşım tabi diyerek aldı bizi geride bıraktı azimle çöp kovasına doğru yürüdü
Ve o anda içindeki basketbol aşkına yenik düşerek poşeti fırlattı
Poşet istenilenden daha güçlü bi performans sergileyerek çöp kovasını aştı ve en yakın arabanın farını dağıttı
Arabanın sahibi şok biz şok arkadaşım şok
Binbir özürle arabanın sahibinin de müthiş anlayışıyla oradan hızla uzaklaştık derken
Diğer arkadaşım iki kişinin kullanabildiği bisikletlere binmek istedi ve onun ısrarına dayanamayıp üç tane aldık ve ikişerli bindik
Başlarda herşey güzeldi o senkronu yakalamaya çalışmalar,kahkahalar,uyum içinde sürülen bisiklet
Ama bu olaysız dakikalar kısa süre içinde geride kaldı
Benim birlikte bindiğim arkadaşım oldukça kiloluydu ve diğer arkadaşlarla yarış yapma çabasındaydı kendi kendine
Bi ara pedalların inanılmaz dönüşünü görüp 'Begüm kendine gel ikiye ayırcaksın bisikleti' diyebildim
Sorasında diğer kızların şaşkın bakışları ve Begüm'ün muhteşem hareketiyle önümüzdeki tümsekten atlayıp o hızla suyun içine gömüldük
Ve suyun içinde kendime geldiğimde şaşkın kuğular ve ayaklarını uzatıp oturan Begüm vardı karşımda
Ve tabi dışarda kahkaha atmaktan iki büklüm olmuş 4 arkadaşımız ve diğer insanlar
Ben çıktım sudan ama Begüm'ün hiiiç çıkmaya niyeti yoktu diğer kızlar onu da çıkardılar
Olayın şokunu atlatmak ve tabi güneş görüp az da olsa 'kurumak' için bi banka oturduk
Ama kızlar susamıyor kahkaha atmamak için kendilerini sıkıp ilginç sesler çıkarıp tekrar kahkahalarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Bi nebze olsun sırılsıklam halimizden kurtulunca eve dönmeye karar verdik
Sanki çok normal bi gün yaşamışız gibi elimi para çıkarmak için çantama attım
Ve son bomba da patladı
Gezerken Begüm acıkmıştı ve bişiler almıştı daha çok kısa bi zaman önce yemek yememize rağmen
Ayranı da içmekten vazgeçip ısrarla çantama koydurmuştu birazdan içerim diye
İşte o ayran o an benimleydi ama olanlara dayanamayıp bırakmıştı kendini
Çantamı,cüzdanımı,telefonumu herşeyimi beyaza boyamıştı
O an tek isteğim beni bi kutuya koyup eve götürmeleriydi
Ve şimdi yıllar sonra tekrar ankaradayım,mezun olup buraya yerleştim.
Bi daha kuğulu park mı asla!
Eşimin ve benim oynadığımız bir online oyun var.Eşim oynarken mikrofon ve kulaklıkla oynuyor.Böylelikle oynadığı 30 kişilik hepsi erkekten oluşan grupla iletişim içinde oynuyorlar.Ben onun odasına gidince de mikrofon sistemini dışarı verdirtiyorumki bende duyabileyim ve daha anlaşılır bir şekilde izleyeyim.
Bu arada geçen hafta eşimin çalışma odasının duvarlarına 3 tane minik raflardan çaktım.Bir kedimiz var, raftan rafa zıplasın, atlasın oyun olsun diye.Meraklı kaynana gibi herşeye ilgili olmasına rağmen bir türlü o raflarla ilgilenmedi bir hafta boyunca.
Neyse dün akşam eşim oyun oynarken, ben de kediyi aldım duvarın en üst rafına koydum.Sanki mesafe 1 metre falan değilde 8 apartman boyuymuş gibi benim kedi bir tırstı, bir tırstı, inemiyor.
Kediye bakıp; "Yapabilirsin, hadi zıpla, bana atla, gel kucağıma atla,hadi herkes nerelerden atlıyor, sen ordan bana atlayacaksın, çok mu zor? Hem bak çok hoşuna gidecek, hadi yapabilirsin" dedikten sonra....
"Abiii, abiii mikrofonun açık kalmışş abiiiii.." lafı ve rezillik....
Allahımm, millet neler düşünmüştür.Abinin hanımı, abiyi cambaz etmiş, zıp zıp zıplatıyor mu demişlerdir, "bana atla" diyecek kadar açık sözlü ve sapık mı demişlerdir, abiyi hem bilgisayarda oynatıyor, hem kendisine atlatıyor mu demişlerdir,abi yapamıyormuş, hanımı da o yüzden "yapabilirsin" diye abiye gaz veriyormuş mu demişlerdir...
Off aile içi küçük çaplı rezilliklerden sanal dünyaya da açıldım.Uluslararası rezilliklere ismimin karışması an meselesi, kendimden korkuyorum :26:
Eşimin ve benim oynadığımız bir online oyun var.Eşim oynarken mikrofon ve kulaklıkla oynuyor.Böylelikle oynadığı 30 kişilik hepsi erkekten oluşan grupla iletişim içinde oynuyorlar.Ben onun odasına gidince de mikrofon sistemini dışarı verdirtiyorumki bende duyabileyim ve daha anlaşılır bir şekilde izleyeyim.
Bu arada geçen hafta eşimin çalışma odasının duvarlarına 3 tane minik raflardan çaktım.Bir kedimiz var, raftan rafa zıplasın, atlasın oyun olsun diye.Meraklı kaynana gibi herşeye ilgili olmasına rağmen bir türlü o raflarla ilgilenmedi bir hafta boyunca.
Neyse dün akşam eşim oyun oynarken, ben de kediyi aldım duvarın en üst rafına koydum.Sanki mesafe 1 metre falan değilde 8 apartman boyuymuş gibi benim kedi bir tırstı, bir tırstı, inemiyor.
Kediye bakıp; "Yapabilirsin, hadi zıpla, bana atla, gel kucağıma atla,hadi herkes nerelerden atlıyor, sen ordan bana atlayacaksın, çok mu zor? Hem bak çok hoşuna gidecek, hadi yapabilirsin" dedikten sonra....
"Abiii, abiii mikrofonun açık kalmışş abiiiii.." lafı ve rezillik....
Allahımm, millet neler düşünmüştür.Abinin hanımı, abiyi cambaz etmiş, zıp zıp zıplatıyor mu demişlerdir, "bana atla" diyecek kadar açık sözlü ve sapık mı demişlerdir, abiyi hem bilgisayarda oynatıyor, hem kendisine atlatıyor mu demişlerdir,abi yapamıyormuş, hanımı da o yüzden "yapabilirsin" diye abiye gaz veriyormuş mu demişlerdir...
Off aile içi küçük çaplı rezilliklerden sanal dünyaya da açıldım.Uluslararası rezilliklere ismimin karışması an meselesi, kendimden korkuyorum :26:
Eşimin ve benim oynadığımız bir online oyun var.Eşim oynarken mikrofon ve kulaklıkla oynuyor.Böylelikle oynadığı 30 kişilik hepsi erkekten oluşan grupla iletişim içinde oynuyorlar.Ben onun odasına gidince de mikrofon sistemini dışarı verdirtiyorumki bende duyabileyim ve daha anlaşılır bir şekilde izleyeyim.
Bu arada geçen hafta eşimin çalışma odasının duvarlarına 3 tane minik raflardan çaktım.Bir kedimiz var, raftan rafa zıplasın, atlasın oyun olsun diye.Meraklı kaynana gibi herşeye ilgili olmasına rağmen bir türlü o raflarla ilgilenmedi bir hafta boyunca.
Neyse dün akşam eşim oyun oynarken, ben de kediyi aldım duvarın en üst rafına koydum.Sanki mesafe 1 metre falan değilde 8 apartman boyuymuş gibi benim kedi bir tırstı, bir tırstı, inemiyor.
Kediye bakıp; "Yapabilirsin, hadi zıpla, bana atla, gel kucağıma atla,hadi herkes nerelerden atlıyor, sen ordan bana atlayacaksın, çok mu zor? Hem bak çok hoşuna gidecek, hadi yapabilirsin" dedikten sonra....
"Abiii, abiii mikrofonun açık kalmışş abiiiii.." lafı ve rezillik....
Allahımm, millet neler düşünmüştür.Abinin hanımı, abiyi cambaz etmiş, zıp zıp zıplatıyor mu demişlerdir, "bana atla" diyecek kadar açık sözlü ve sapık mı demişlerdir, abiyi hem bilgisayarda oynatıyor, hem kendisine atlatıyor mu demişlerdir,abi yapamıyormuş, hanımı da o yüzden "yapabilirsin" diye abiye gaz veriyormuş mu demişlerdir...
Off aile içi küçük çaplı rezilliklerden sanal dünyaya da açıldım.Uluslararası rezilliklere ismimin karışması an meselesi, kendimden korkuyorum :26:
birkaç hafta önce evde çok sıkılmıştım eşimde dışarı çıkmak istemio yalvarıorum beni gezmeye götür die tamam dedi avm ye gideceğiz ben bi sevindim kalktım koştururak sevinçle havada sıçramamla dizlerimin üstüne küt die düşmem bir oldu eşim gülmekten yarıldı. hadi zıpladın ayaklarını yere geri koyman gerektiğini nasıl unuttun dio.. insan böle sevinirmi çılgın dio...
bir keresindede eşimle üniversitedeyiz ozamanlar çıkıoruz. karşıdan gelio biz romantik bi biçimde birbirimize koşmaya başladık sarılıcazz derken ikimizde hızımızı alamadık burun buruna çarpışıp birlikte yere düşmüştük... ve etraftaki insanlarada güzel malzeme çıkmıştı.. hala o halimizi biri kameraya çekse tık rekoru kırarız dioruz.... düşününce çok komikkk
bahtsiz bedevi ilan ettim seniii
''Gerçekten oldukça detaylı incelemişsin.'' dedi ve kahkahalarla kendini koltuğa zor bıraktı.
Off nasıl güzel bi izlenim bırakıyorum
Geçenlerde evde telefonumla kapı aynı anda çaldı. Önce cep telefonumu açtım, bu arada da kapıya geldim.Arayan eşimdi eşime "kim o" diye cevap verdim, kapıya da "Alo" diye
Canım o zaman sana taptaze rezilliğimi anlatayım
Mezun olup yeni işe başladım,şehir değiştirdim
Şehre,iş yerine alışma çabası derken hali hazırda bi aptallık var zaten üstümde
Bi de şimdi binalara enerji kimlik belge zorunluluğu geldi
Ve bi sitenin yalıtımını yapıyoruz
Kullanılacak malzemelerden örnekler istedim inceliyorum
Lanet olsun ki çocukluğumdan beri köpüklere,patlak balonlu naylonlara hiç karşı koyamam
Hemen bi köşeye çekilir patlatmaya başlarım zevkle
Toplantı bitti,odama çekildim,malzemeler önümde ve inanılmaz bi nefs mücadelesindeyim
Haliyle kaybettim ve başladım ucundan kıyısından patlak balonlu naylonu halletmeye
O bitti köpüklere geldi sıra :18:
Ucundan ayıra ayıra minik toplar haline getirdim onları ama üstüm başım battı duramıyorum :18:
Bi ara burnum kaşındı ve şöylee bir kaşıma gafletinde bulundum
O minik toplardan biri burnuma kaçtı hatta beynime doğru ilerledi
Tam o sırada proje müdürü odaya girdi ve şaşkınlıkla etrafa baktıktan sonra
''Malzemeleri bu kadar detaylı inceleyeceğini tahmin etmemiştim.'' dedi gülerek
İşte bombayı o an patlattım ağzımdan çıkan ilk kelime ve burnumdan çıkan ilk nefesle o minik top uçtu
Koyu gri olduğu için görülmeme ihtimali de sıfır tabi
''Gerçekten oldukça detaylı incelemişsin.'' dedi ve kahkahalarla kendini koltuğa zor bıraktı.
Off nasıl güzel bi izlenim bırakıyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?