- 11 Ağustos 2016
- 429
- 162
-
- Konu Sahibi usuyenprenses
- #221
Daha ne istiyon adam herşeyi yapıyorYa dert yok kendime dert mi arıyorum bilmiyorum
Ama nişanlım sürpriz özürlü
hiç süpriz yapmaz
iş yerime çiçek göndermek dışında yani
aynı işte aynı servisteyiz hafta sonları da beraberiz diye mi böyle alıyor
aldığı hediyeleri de beğenmem, hediye almayı da bilmez
daha önce kimseye hediye almamış anlamazmış bu işlerden, elinden bu kadar geliyormuş
mesela markete sigara almaya girdi, bana sen de bir şey ister misin diye sorar sorma diyorum
ben evet şu diyemem gene soruyor ben de yok diyorum en basit bir çikolata al mutlu et yani
tamam onlara gidince bulaşık yıkatmaz kendi yıkar,çayı koyar,türk kahvemi yapar
ama sürprizden anlamıyor
bir de bazen susuyor,her zaman enerjik değil
mesela sabahtan çıktık akşam döndük o arada her zaman enerjik değil,bazen dalıyor suratı düşüyor
anlamıyorum,sıkılıyo musun diyorum yo çok mutluyum diyor e neden böyle yapıyor.
bazen de ben bir şey anlatırken etrafta bir motor ya da beğendiği araba geçsin ona çeviriyor kafasını
sinir oluyorum ya ben bir şey anlatıyorum
sen de yapıyorsun ama kendini görmüyorsun,göz bu istemsiz bakıyor insan diyor
sen şimdi böylesin evlendikten sonra hiç yapmazsın diyorum,ben neysem oyum sana oynamıyorum
şimdi gözünü boyayıp evlendikten sonra normale dönsem daha mı iyi diyor
siz de durumlar nasıl her buluşmanızda sürpriz olur mu ya da genellikle hediye falan ?
ben şikayet ediyor muyum diyorDaha ne istiyon adam herşeyi yapıyorsen adamın istediği gibi misin bi sor bakalım,kala kala sürpriz yapmamasi kalmış adamın bi eksiği, pardon ama oyle yani .
ağzınıza sağlık
şu türkiye şartlarında insan yiyecek ekmek bulduğu her güne şükrediyor nerde her gün sürprizler hediyeler hele hele evlenip kendinden başka insanların sorumluluğunu almaya başlayınca....
daha dün eşimle bunun muhabbetini yaptık, bekarken her ikimizin de aileden kaynaklı durumumuz iyiydi elimize güzel para geçerdi, dedim ki şimdiki aklım o zaman olsa o harcadığım paranın yarısını biriktirebilseydik şimdi en güxelinden evimiz olurdu dedim, ama şimdi o zaman harcadığım paranın nerdeyse 1/10 uyla geçinmeye çalışıyoruz bugünümüze de şükür geçiniyoruz ama hediyeler falan olmuyor sıra gelmiyor ama yapacak bişe sağlığımız yerinde olsun evimiz huzurlu olsun ben başka bişe istemiyorum şu an
ama konu sahibi bunların farkında değil ve bu kafayla giderse çok ama çok mutsuz olacak ne yazık ki
Burada o kadar çok konu var ki, evlenince bi anda değişti, tanıyamıyorum diyen sonra mutsuz olan onlarca kadın.
Sayfalarca yorum yapılıyor ileride pişman olacaksın, üzüleceksin yapma diye.
Tamam bazı hatalarının farkında ama kararlı duruşundan da taviz vermiyor maşAllah.
Ben sikayet etmiyorum senden hiç, sende şikayet edip durma demek istiyor resmen. Benceben şikayet ediyor muyum diyor
Çok haklısınız. Bizim bahçede incir olgunlaşınca eşim benim için bikaç tane toplayıp getirir. Ya da rengini sevdiğim çiçekten bi dal getirir. Bende onu küçük bi suya koyarım hemen kurumasın diye. Ben bunlarla da mutluyum.Genç kızlar sevgiliyken gördükleri ilgiyi, yaptıkları nazları tripleri şımarmaları evlenince de görecek sanıyorlar, bekarken hediye almak, laylaylom yaşamak kolay, evlenince öncelikler değişiyor, doğum günü sürprizi yerini ay sonunda gelen astronomik rakamlı fatura sürprizlerine bırakıyor, insanın içinde sürpriz hevesi mi kalır?
İzliyorlar pembe dizileri, aşk filmlerini evlilik bu sanıyorlar, nişanlıyken surat asar baba evinize gider odanıza kapanıp telefonlara cevap vermeme lüksünü yaşarsınız, evlenince aynı evde trip yapın sonu kavgayla biter, ya o evi terk eder ya siz, sonra ben evliliği böyle hayal etmedim ki denir, evlilik 2 çiçek 1 böcekle geçmiyor.
Ayrıca ben değerimi hediyelerle ölçmem şahsen, nişanlıyken beni seven adam evlendikten 20 yıl sonra da aynı şekilde seviyor mu ona bakarım, sürpriz yapmasın, bana güzel baksın, benden bahsederken sevgiyle bahsetsin, aradaki sevgi saygı hep olsun yeter.
Valla bilmiyorum eskiden yeşilçam filmlerini seyreden kızlar artist olma hayali kurardı, şimdi de aşk filmleriyle dakika başı sürpriz yapıp aşkım deyip ayaklara kapanan eş hayali kuruyorlar.
:) Bizim evde çok olağan :)O değilde benim kocam böyle yapsa arızaya bağlarım herhalde. O kadar uğraşmış hazırlamışım sadece pişmesi kalmış ve kapatacak. Romantikliğini mutfağa girmeden önce yapsın.
Haklısınız lakin ben çevremdeki örneklere bakıyorum, mesela korku ve panikle anlık yalan söyleyen insanın yalan söylemesi karakterinden değildir ama ortada yalan söylemesini gerektirecek hiçbir şey yokken yalan söylemek kişinin karakterindendir bence, size bir örnek vereyim bir tanıdık gayet sağlıklı bir aile ortamında büyüdü, aldatma, alkol, şiddet olmayan klasik bir aile düşünün, bu ailenin 2 çocuğu var, biri gayet normal bir birey olurken diğeri hayatını yalanlar üzerine kurmuş biri, yalan hayatına o kadar nüfus etmiş ki söylediklerini gerçek kabul ediyor ve sizi buna inandırana kadar uğraşıyor, bu da o kadar mühim değil tamam öyledir der geçersiniz ama saplantılı, benmerkezci, kıskanç bir karaktere sahip maalesef, bu karakteri sebebiyle de karşısındakine kıskançlık saplantı duyguları kabarırsa zarar verecek eylemler yapmaya başlıyor, hastalık mı evet hastalık belki ama aynı zamanda karakteri de böyle, çocukluğundan beri tanırım örnek verdiğim kişi böyle doğdu böyle yaşıyor.Doğuştan gelen bir temel karakterimiz var tabi ki ama kişilik yaşadıklarımızla şekillenir daha çok. Hep kötü yönde etkilemez bizi yaşadıklarımız. İyi şeyler karakterimiz üzerinde olumsuz sonuçlar, kötü şeyler olumlu sonuçlar doğurabilir ya da tam tersi olur.
Örnekle açıklamak gerekirse; alkolik bir babanın evladı alkole çok uzak bir insan da olabilir, alkole düşkün de. Ya da el bebek gül bebek büyütülmüş, pamuklara sarılmış bir insan yetişkinliğinde sorumsuz, şımarık bir insan da olabilir sorumluluk bilinci çok gelişmiş, empati kurabilen bir insan da.
Bu arkadaş aile ilişkilerinden ve babasından olumsuz etkilenmiş, kendini koruma mekanizmasını bu şekilde geliştirmiş.
Kişilik konusuna meraklıysanız, freud zaten bilindik isim ama erikson'un psikososyal gelişim kuramı üzerine okumanızı tavsiye ederim. İki araştırmacının da çok keyifli araştırmaları var bu konuda.
Başlamadan önce bak mutfağa giriyorum haaa derim herhalde:) Bizim evde çok olağan :)
Show dünyası olan her yerde bu tip şeylere rastlarsınız.ama instagramda çok vaaarr
Ooo sende mi? HoşgeldinBenimkide aynı canım... ancak dile getirirsem ertesi gün biseyler yapar o zamanda benim için bi anlamı kalmıyor.. yani spontane gelişmiyor bizimki de oncesinde bi kafaya vurma olayı var malesef
Haklısınız lakin ben çevremdeki örneklere bakıyorum, mesela korku ve panikle anlık yalan söyleyen insanın yalan söylemesi karakterinden değildir ama ortada yalan söylemesini gerektirecek hiçbir şey yokken yalan söylemek kişinin karakterindendir bence, size bir örnek vereyim bir tanıdık gayet sağlıklı bir aile ortamında büyüdü, aldatma, alkol, şiddet olmayan klasik bir aile düşünün, bu ailenin 2 çocuğu var, biri gayet normal bir birey olurken diğeri hayatını yalanlar üzerine kurmuş biri, yalan hayatına o kadar nüfus etmiş ki söylediklerini gerçek kabul ediyor ve sizi buna inandırana kadar uğraşıyor, bu da o kadar mühim değil tamam öyledir der geçersiniz ama saplantılı, benmerkezci, kıskanç bir karaktere sahip maalesef, bu karakteri sebebiyle de karşısındakine kıskançlık saplantı duyguları kabarırsa zarar verecek eylemler yapmaya başlıyor, hastalık mı evet hastalık belki ama aynı zamanda karakteri de böyle, çocukluğundan beri tanırım örnek verdiğim kişi böyle doğdu böyle yaşıyor.
Ya evde olsa derim de o sırada o işte, ben evde oluyorum . Sonra işten eve programla geliyor.Başlamadan önce bak mutfağa giriyorum haaa derim herhalde
Asla kabul etmez tedaviyi, çünkü kendini normal kabul ediyor ve yalanı, benmerkezci hallerini o kadar özümsemiş ki emin olun sizi onunla konuştursam kendinizden şüpheye düşersiniz, aldığınız eğitim dahil herşeyi bir anda uydurma olarak nitelendirip sizden daha iyi bir eğitimci olduğunu ki eğitimci değil, sizden daha iyi bir diyetisyen olduğunu ki diyetisyen değil:)) iddia eder, olmayan diplomalarını, okumadığı okulları sıralar, sen okumadın ki deyince sizi yalancılık ve hayatını kıskanmakla suçlar, öylece kalakalırsınız:)) gerçekten incelenmesi gereken bir karakter ama sinirleri dayanabilene:)Dediğim gibi doğuştan gelen bir karakter var ama bu tanıdığınızı tetikleyen bir yaşanmışlık ya da psikolojik bir rahatsızlık da vardır mutlaka. Bahsettiğiniz şeyler bana pek kişilik özelliği gibi görünmedi açıkçası. Daha vahim bir durum var ortada. Ruhsal hastalıklar sonradan gelişir diye bir durum yok, erken çocuklukta da ortaya çıkabilir. Muhtemelen tedaviye ihtiyacı var.
Ya evet o konuda haklisiniz saglik olmadan hicbir seyin onemi yok. Ama benim demek istedigim o degil, hicbir sorunu bilmemesine ragmen “zenginler mutlu sanuyorlar hayir oyle bi sey yok hepsi mutsuz” diye alti boş argumanlar.zenginlerle ilgili cümlenize şunu eklemek istedim;
Sakıp Sabancı'nın bir söyleşi de söylediği sözler geldi aklıma
aslına bakarsanız da ne zaman keşke çok paramız olsa diye hayal kursak eşimle bu aklıma gelir ve akabinde aman sağlığımız yerinde olsun da gerisi de olursa olur derim
"Sakıp Sabancı'ya bir söyleşisinde "Bunca zenginliğiniz var. Herhalde mutlu bir insan olmalısınız?" şeklinde yöneltilen soruya verdiği cevap Sakıp Sabancı'nın aslında içinin nasıl yandığını da ortaya koyuyordu:
"Türkiye'nin en iyi otomobillerini ben üretiyorum ama oğlum bu otomobillerden birini bile kullanamıyor"
Asla kabul etmez tedaviyi, çünkü kendini normal kabul ediyor ve yalanı, benmerkezci hallerini o kadar özümsemiş ki emin olun sizi onunla konuştursam kendinizden şüpheye düşersiniz, aldığınız eğitim dahil herşeyi bir anda uydurma olarak nitelendirip sizden daha iyi bir eğitimci olduğunu ki eğitimci değil, sizden daha iyi bir diyetisyen olduğunu ki diyetisyen değil:)) iddia eder, olmayan diplomalarını, okumadığı okulları sıralar, sen okumadın ki deyince sizi yalancılık ve hayatını kıskanmakla suçlar, öylece kalakalırsınız:)) gerçekten incelenmesi gereken bir karakter ama sinirleri dayanabilene:)
Çok zor biri gerçekten, düşünsenize kendinizden şüphe ettirecek hale getiriyor, onu geçtim birini saplantı haline getirirse zarar veriyor ama bunu öyle bir maharetle yapıyor ki, siz kendi kendinize zarar verdiniz düşüncesine kapılıyorsunuz, tereyağından kıl çeker misali zarar verir sonra oturup izler, sağlıklı insanın akıl sağlığından şüphe etmesine sebebiyet verecek derece acayip biri, şunu da söyleyeyim siz onunla oturup konuşun hiçbir anormallik hissetmezsiniz ve bir anda onun başkasına kurduğu plan içinde başrolde bulursunuz kendinizi yani etrafını da planlarına dahil etme becerisi var, birlikteyken kendinizi asla güvende hissetmezsiniz söylediğiniz sözler bile kayıt altına alınır, nerede niçin kullanacak bilemezsiniz, hayal etmenizinde imkanı yoktur zira kafamız onunki gibi çalışmıyor:)Ay ailesine acıdım. Çok zor bir insan belli ki, hayal dünyasında yaşıyor. Şizofren olma ihtimali var.
Şizofren bir yakınım var benim de, en son kendini mısır elçisi diye tanıtarak ünlü bir otelin kral dairesine yerleşmişti. Orada çeşit çeşit lüks yemekler yemiş, üç şişe en pahalısından viski içmiş. Ailesi bulana kadar oda fiyatı bir araba parasına yaklaşmıştı. Allahtan raporluydu da bir şekilde anlaştılar otelle. Sizinkinde rapor da yok, mazallah böyle işlere girerse aile yandı