hayatımın merkezine onu koymuşum
Bütün konunuzun özeti bu cümle cümle olmuş aslında. Hayatınızın odağında eşiniz olursa, başka uğraşınız olmazsa böyle olur malesef... Tek tek cevap verirsem;
1. Hayatınızda hiç çalıştınız mı bilmiyorum ama iş yerinde saatin bile nasıl geçtiğinin farkına varmadığı oluyor insanın ki odaklanınca başka şeyler aklına gelmemesi çok normal. Deseydiniz ölüm kalım meselesi oluyor aradığımda açmıyor vs. o zaman eşiniz haksız olurdu ama gün içinde devamlı beklenti içinde olunca sonucu böyle olur... Patron da olsa çalışan da, bu böyle. Çok acil bir şey olmadıkça mesaj atmayın, aramayın. Bırakın o merak etsin sizi. Ne yaptın vs diye o sorsun. Az sabredin. Hem o iş yerindeyken yazmazsanız eve gelince konuşacak konularınız da olur.
2. Tekrar olacak ama hayatınızın merkezine onu koymayın. Çalışmanıza gerek yok anladığım kadarıyla. Bir kursa filan gidebilirsiniz ya da daha güzeli illa süpriz yapmak istiyorsanız alın kırtasiye malzemesi veya abur cubur, gidin bi yetimhaneye. Oradaki çocukları sevindirin, onlara süpriz yapın. Yine eşinize size süpriz vs yapması için de alan tanıyın. Üstüne düşmeyin.
3. Eve geldi mi insan pijamalarını giyip ayaklarını bir uzatmak istiyor. İşten geldiğinde ona alan tanıyın. Yemeğini yesin, biraz dinlensin bir saat güleryüzünüzü eksik etmeden, onu kendi haline bırakın. Düşünün ki eve bir saat geç geliyor. Böylelikle eve alışır eşiniz de, bazen ayrı odalarda oturun mesela alın elinize bir kitap. O merak etsin sizi, o gelsin yanınıza.
Dışarı çıkma konusunu da konuşun. Programınızı yapın, haftada bir gün birlikte dışarı çıkmak istediğinizi söyleyin. İlk başta eşinizin sevdiği yerlere gidin. Herkes müze gezmeyi sevmek zorunda değil. Biz bazen gün sayarız, çok hevesle bekleriz bir müzeye gitmeyi, gittiğimizde de heyecanlı heyecanlı konuşuruz, inceleriz eserleri. Bunun sebebi ikimzin de ilgi alanına girmesi. Siz de bazen eşinizin, bazen ortak, bazen de sizin ilgi alanınıza giren yerlere gidin. Atıyorum müzeye gitmeden önce internette araştırın, müzedeki en önemli eser nedir filan eşinize evde gösterin hevesle. Gittiğinizde onun da bilgisi olmuş olur, onu konuşursunuz. İlgisizlikten değil, bilgisizlikten "hıhı, evet" diye cevap verdiğini düşünüyorum.
Kendi zihninizde "yeni evli heyecanı", "yeni evliler" gibi kalıplar oluşturmuşsunuz. Bunların gerçek hayatta bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Evlilikten beklentiniz romantik komedi tadında bir hayat olmasın, biraz realist bakın hayata. Evlilik her saniye mıçmıç olmak değil, emin olun sosyal medyadaki hayatların çoğu da sadece göstermelik... Eşiniz onu bunalttığınızı söylemekte malesef ki haklı.
Bir ara bir şey yapmadım ama ondan da bir şey görmedim demişsiniz de daha bir senelik bile evli değilsiniz. Biraz sabır gösterin ve ona gerçekten alan tanıyın. Beklenti içine girmeden. Sadece çok sevdiğiniz eşinizin hayatınızda olduğuna şükrederek... Sonra gerisi gelir...