eşimle bitmek bilmeyen sorunlarımız

Öncelikle aşağı yukarı seninle aynı sorunları yaşıyorum diyebilirim
-ben de tembelimdir ve aşırı dağınık biriyimdir o dağınıklıkta aradığımı rahat bulurum :) ve eşim feci halde şikayetçidir bu durumdan... en azından eşiniz yardım ediyormuş size ya da yapıyormuş kendisi öfleyerek de olsa benimki onu da yapmıyor... neyse.. "5 sevgi dili" diye bir kitap var. Gary Chapman yazmış onu okumanıuzı tavsiye ediyorum. Ve çözümü bulacağınıza inanıyorum. Biz okuduk ve bizde işe yarıyor..
 

işte eşim normal bir bey değil. yani kimse mutfakta duran daha yarım saat önce yenmiş yemekten kalan 2 tabaktan rahatsız olmaz. ayrıca bana sen yemek yapma mutfağı işin bitince istediğim gibi toplamıyorsun diyor. şunu şöyle yap bunu böyle yap.
 

keşke yapmasa, ben hepsini yaparım. o tek yapmasın o sinirle bana göstere göstere topluyor ya o an sinirden deliriyorum. eşim o kitabı asla okumaz uygulamaz, onu ben okuyayım. belki benim yönümden çözer durumu.
 

başak
 

anladım...kızmakta haklısınız, eşinizin size karşı yeterince açık ve dürüst olmadığını düşünüyorsunuz. nişan döneminde bunu size söylemesi gerekirdi dediğiniz gibi. madem eşiniz bu konuyu önemsiyordu bu kadar açıkça bunu söylemesi gerekirdi. şimdiki durumdan şikayet etmeye bu bağlamda hakkı yok. evlenecek olan kişi birbirine yeterince dürüst davranmayınca sonra böyle durumlar ortaya çıkabiliyor işte...

fakat olan olmuş, evlenmişsiniz. bu noktadan sonra neler yapabileceğinize odaklanın. eşinizle bunları ancak konuşarak çözebilirsiniz. eşiniz susarak bir nevi pasif şiddet uyguluyor size. ona bu tarz bir misillemenin ilişkinizin altını oymaktan başka bir işe yaramayacağını, çözümsüz kalan sorunların ise gün gelip ilişkiyi bitirme noktasına getireceğini anlatın.

bir de şuna dikkat edin; eşiniz hep böyle suskun değildir. yaptığınız bazı şeyler onun susmasına ve kapanmasına neden oluyordur. salt konuşmak değildir bu sebep. nasıl konuştuğunuz üslubunuz önemli. mesela eşinize ''neden benimle evlendin?'' gibi suçlayıcı bir söz söylerseniz elbet susar. çünkü çözümü olmayan bir durum bu.bu bağlamda ne istediğinize bir bakın. suçlamaya değil çözüm bulmaya çalışın. önce kendi etkinizi görün.
 

ingiltereye geldim. şu an dil sorunum yok. ben çok atak bi insanımdır. ve çok bilmişimdir. koç burcuyum, eşim başak.
eşim namaz kılıyor. ben kılmazsam kılmıyor. senin yüzünden kılmıyorum diyor. böyle de bi insan.
 
Evliliğin oturması için kısa bir süre geçirmişsiniz. Tüketmeden ve üstelemeden az daha sabır..
Talepleri ve şikayetleri bir tarafa bırakıp biraz uzaktan birbirinizi izlemelisiniz.. Bu cümleler böyle uzar gider..
Siz yapılması gereken en doğru şeyi yapmaya çalışıyorsunuzdur mutlaka..

Fakat benim aklıma takılan soru şu ; ''boşanalım'' dediğiniz ikinci olmuş..Peki buna eşiniz ''peki'' cevabıyla karşılık verse ne yaparsınız ?

Öncelikle bunu düşünmelisiniz.İnanın bana geri dönüşü olmaz.Gurur ve inat sizleri buna sürükler.Bu yüzden az daha sabır.

En azından bazen onun istediği kadar tedbirli ve düzenli olun, diğer istediklerine önem verin; yapmadığınız zamanlar inanın göze batmaz, diğer oran fazla olsa bile.
 

bu sözü ilk kez söyledim canım. şimdiye kadar hep senin dediğin gibi yaklaştım olaylara. eşimin tek dediği sinirlenince konuşamıyorum. ben böyleyim değişmem. ben desem ben de böyleyim değişmem. bu sefer benimle yarışıyorsun diyor.

eşim kronik mutsuz bi insan. artık inancımı yitirdim. ne yapsam düzelmeyecek gibi geliyor.
 

eşinizde kontrol dürtüsü çok fazla var anlaşılan. bir yetişkine ''şöyle yap, böyle yap'' demek onun psikolojik sınırlarını zorlamaktır çünkü. sizi de bu şekilde kontrol etmeye çalışıyor farkında olmasada....

psikolojik sınırlarınızı güçlendirin. eşiniz size ne yapmanız gerektiğini söyleyemez. rahatsız olduğu şeyleri söyler ama bundan sonrasına siz karar verirsiniz. bu şekilde yaparak sizin benliğinizi yok saymaya çalışmasının sizi soğuttuğunu anlatın.

şunu asla unutmayın ama; eşiniz kasti olarak kırıcı olmaya, sizi kontrol etmeye veya üzmeye çalışmıyordur. yetişme tarzından kaynakllı kişiliği böyle şekillenmiş olabilir. kilit nokta durumu nasıl gördüğünüzü ve ne hissettiğinizi anlatmanız, gelecekte de ne olmasını istediğinizi söylemenizdir. konuşarak ve davranışlarınızla bunu göstererek çözüm bulabilirsiniz ancak... Allah yardımcınız olsun...
 

boşanalım demedim. boşanmaktan başka bişey gelmiyor aklıma dedim. boşanmayı şu an düşünemiyorum çünkü ondan ayrı yaşayamıyorum. boşanmadan önce bi süre ayrı yaşamadan boşanalım demem.

ilk seferinde o bana dedi. mutsuzsan boşa o zaman beni dedi. ben de tamam dedim. o zaman da ağlama krizi geçirmiştim. eşim özürler diledi. seni üzmek için dedim. ciddi demedim. affet falan dedi.

o zaman evliliğimizde boşanma kelimesini kullanma yasağı kalkmış oldu.
 
keşke yapmasa, ben hepsini yaparım. o tek yapmasın o sinirle bana göstere göstere topluyor ya o an sinirden deliriyorum. eşim o kitabı asla okumaz uygulamaz, onu ben okuyayım. belki benim yönümden çözer durumu.

sadece sizin okumanız bile gerçekten çok büyük fark yaratır hayatınızda...
 



çok haklısınız.
eşim sürekli bana ne yapmam gerektiğini söylüyor, her konuda. eksiksiz her konuda.
dinlemezsem de kızıyor.
iş yerinde zamanında araya göndermiyorlar diyorum. şikayet et diyor. şikayet etmek istemiyorum diyorum. Ne halin varsa gör diye beni azarlıyor. illaki verdiği öneriyi tutmak zorundayım.

4 kaşık 4 çatalımız var. bunları 2 ye düşür gerisini kaldır diyor. telefonuma şu oldu - bunu yap.
şunu yapmak istemiyorum- o zaman şunu yap.
şu bu
artık tahammülüm kalmadı. hayatımı tamamıyle yonetmek istiyor. sorun sadece temizlik değil. ben onunla evlenmeden, arkadaşlarıyla yaşıyordu. odası şu anki halimizden bin kat daha beterdi. kameradan görüyordum. her yer her yerde, kıyafetler ortada. leş gibi.

o zaman neden takılmıyordun diyorum. sana harcıyodum tüm zamanımı diyor. sonuçta o zaman o dağınıklıktan rahatsız olmayan adam şu an koltuğun üzerindeki abartısız 2 çamaşırdan rahatsız oluyor.
 



daha ilk mesajında anlamıştım bu adamın başak olduğunu

bu arada canım bişe diyeyim mi, eğer mutfak kısmı ile oda kısmı bir ise (amerikan mutfak denen şekil) eşin haklıdır ya.. iki tabak diyorsun ama, yemek atığı bulunan iki tabak, cidden kokar ve hem görüntü olarak hem koku olarak rahatsız eder..
 

oy oy oy başak mı babam başak iyi bilirim aşırı titizdirler, babam birara lavaboyu kullandıktan sonra etrafa sıçrayan su damlalarını kurulamamamızı isterdi o kadar yani..... hayatta değiştiremessin deneme bile annem yıllardır çekmiş üstelik annemle babamın kararkteri zıt aynı sizin gibi... çok zor...
 

oy oy oy başak mı babam başak iyi bilirim aşırı titizdirler, babam birara lavaboyu kullandıktan sonra etrafa sıçrayan su damlalarını kurulamamızı isterdi o kadar yani..... hayatta değiştiremessin deneme bile annem yıllardır çekmiş üstelik annemle babamın kararkteri zıt aynı sizin gibi... çok zor...
 
başak erkeği cidden inanılmaz eleştirel oluyor.. öyle böyle değil.. yalnız düzen, temizlik değil; herşeyi eleştirir..

mükemmeliyetçidir. birşeyi beğenemez.. dolayısıyla hep huzursuzdur ve melankoliden beslenir..

ama iyi niyetlidir..

her ikiniz de belli başlı uç yönlerinizi törpülerseniz, düzelir inş.
 
eşiniz sizden kadınlık bekliyor ...
hepsi bu

kadınlık nasıl oluyor?

ben diğer herşeyde mükemmel olsam bile eşim sırf namaz kılmıyorum diye de aynısını yapıyor. ya da sırf söylediği birşeyi onaylamadığımda da. kadınlık nedir?


siz sadece evin temizliğine takılmışsınız. sorunumuz sadece o olsa, çözümü de bilir uygulardım.



mutfağımız ayrı.
 

ben yaptıkça eşim daha fazlasını istiyor, eminim şu an dediklerini yapsam sizin dediğinizi de ister. değiştirmeye çalışmıyorum ama ben de bundan 3 aşağı 5 yukarı değişirim daha fazla değişemem ki.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…