Tabiki çok istiyorsanız eşiniz biraz yumuşamalı ve bakmalısınız.. Sonuçta siz ilgilenecek bakacaksınız ama ya bir zarar görürseniz, o zmn geri dönüşü yok.
Birde aklıma bir hikaye geldi paylaşmak istedim..
padişah vezire sormuş:
-Vezir! demiş ve eklemiş, Eğitim mi önemli cibiliyet (soy-sop-mezhep) mi?
Vezir düşünmeden cevap vermiş:
-Cibiliyet padişahım.
Padişah bu yanıta hayli sinirlenmiş, memleketin her yerine tellallar çağırtmış.
-Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın...
Altının adı olur da o adın yoluna her şeyi denemek mübah olmaz mı? Elbette olur. Bu çağrıya iştirak edenler arasından yapılan eleme sonucu en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış.
Padişah hayvan eğiticisine sormuş:
-Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?
- 6ayda öğretirim padişahım.
Gel zaman git zaman altı ay dolmuş, huzura kedisi ile hayvan eğiticisialınmış.
padişah:
-Öğrettin mi?
-Öğrettim padişahım.
Sözleri üzerine saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, herkes büyük bir şaşkınlık ve de hayranlıkla izerken tam vezirin önüne gelmiş kedicik;
padişah yine vezire sormuş:
Vezir! demiş. Bak da söyle eğitim mi önemlidir cibiliyet mi?
Vezir padişahın sorusuna cevap vermemiş tebessüm ederek öncesinden cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Kedi fareyi görür de durur mu hiç? Tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. Fare önde kedi arkada sarayın altı üst üstü alt olmuş. Elbette ki onca zamanlık eğitime olmuş ve de boşa gitmiş.
Tabi vezire de gün doğmuş haliyle cevap hakkı durmakta iken de padişa dönüp
-Cibiliyet padişahım, cibilliyet! diye cevabını da vermiş.