- 30 Kasım 2015
- 2.220
- 4.114
- 133
- Konu Sahibi andromeda-80
-
- #21
Arkadaşlar merhaba. Daha önceki konumda belirtmiştim, eşimin ailesiyle görüşmüyorum. Aslında kayınvalidemle kayda değer bir sorunum yok ancak kayınpedere tahammül edemiyorum. Biraz geçmişten günümüze anlatmak isterim durumumuzu. Eşim Azeri benim. Türkiye'de yaşıyorlar yıllardır. Biz evleneceğimiz zaman eşim her ne kadar öyle değil dese de benimle evlenmesini istemediler. İstemeye geldiklerinde kahve bile içmeden kayınvalidenin tansiyonu fırladı diye kalkıp gittiler. Nişanda evde tadilat var bahanesiyle gelmek istemediler, düğünde biz o tarihte Bakü'de olacağız, önceden ayarlamıştık falan deyip gelmek istemediler. Hep eşimin ricasıyla ısrarıyla gelmek zorunda kaldılar. Düğüne zaten maddi manevi hiçbir katkı sağlamadılar. Sağlamadılar derken evlerinin eski eşyalarını eşime çeyiz yerine verip kendilerine sıfır eşya aldılar. Kayınvalidem de sağolsun kendisinin ne kadar eski çantası kıyafeti varsa bana verdi al bunlar senin olsun diye. Kendisi 50 beden giyiyor, ben o zaman 38 dim. Kullanmadım tabi verdiklerini, hayrına verdim birilerine. İhtiyacım da yoktu zaten, durumum iyiydi çok şükür. Çok üstünde durmadım bunların eşim üzülmesin diye. Yani düğünümüze sağladıkları katkılar bunlar, katkıysa eğer. Ama bazı ayrıntılar var ki kinleniyorum onlara karşı düşündükçe. Düğün günü mesela evde kimse yokmuş, annesi işe gitmiş, izin almaya bile tenezzül etmemiş oğlunun düğünü için. Kayınpederin de işleri varmış evde değilmiş, eşim kendi damatlığını kendisi ütüleyip evden kapıyı çekip çıkmış, çok içime oturmuştu öyle kimsesiz gibi ailesinin evinden son ayrılması. Daha önceki konumda belirtmiştim, benim ve ailemin düğün için yaptıklarımız eşime dert olduğu için gitmiş ailesine bir bilezik falan takın bari demiş. Babası kızlarını mı satıyorlar, bu ne demek falan demiş. Bu ve benzeri şeyler. Garip huyları vardı ama aile kendi içinde bile birbirlerinde karşı çok mesafeliydi, o mesafeyi korurum, zararlarını uzak tutarım dedim evlendim. Genellikle uzak tuttum da. Ama bazı şeyler yine de batıyor, o kadarını engelleyemiyorsun. Aynı şehirde olmamıza rağmen yılda 1-2 kere yemeğe gelirlerdi. Yemeğe davet etmişiz, ben dört başı mamur sofra kurmuşum mesela. Biz evde yedik geldik diye kayınvalide sofraya oturmazdı. Zaten duvar gibi, soru sorsan bile sekip sana geri geliyor, cevap vermeye tenezzül bile etmez. O yüzden neden sofraya oturmuyorsunuz desem bile cevap alamayacağımı bildiğim için sormazdım. Bir de sürekli benim yanımda Rusça konuşulması çok sinirime dokunurdu. Benim yanımdayken bari Türkçe konuşun dediğim zaman kayınvalide anne oğul arasında özel konular diye şakaya vururdu. Sinir olsam da birşey demezdim. Gel zaman git zaman maddi bir konuda eşimle ters düştüler ve üç ay konuşmadılar. Ben zaten onlarla sadece eşim vasıtasıyla görüştüğüm için ben de görüşmemiş oldum. Kayınpeder ağır konuşmuş eşimle, sanırım benimle ilgili de birşeyler konuşulmuş. Eşim inkar ediyor bunu ama üç ay sonra ilk konuşmalarında paso benden bahsettiler telefonda, bu yüzden benimle ilgili birşeyler döndüğünü düşünüyorum. Eşim bu kız size iyilikten başka ne yaptı ki falan diyordu. Senin evini temizledi, saray sofraları kurdu önünüze yine de yaranamadı filan dedi. (Nişanlıyken düzenli yardımcısı olmasına rağmen evlerini temizledim, pislik götürüyordu heryeri. Temizlikçi bazı yerlere hiç dokunmamış yıllardır, tiksiniyorum diyor, işi neyse) Neyse ne kadar bu ve benzeri ayrıntılar bana çok batıyor olsa da ben şimdiye kadar hiç tartışmadım onlarla ama oğullarıyla en son kopuşlarından sonra bir daha da görüşmedim. Son konunun detaylarına inmiyorum ama çok bencilce ve vicdansızca davrandılar, çekemedim daha fazla. Ailesi sanmış ki eşim onlarla barışsa da benim görüşmeme izin vermiyor. Babası neden karını bizden uzak tutuyorsun falan demiş( Ne zaman yakın olduysak) Görüşelim demişler eşimle haber göndermişler, biz bir aileyiz, ayrı gayrı olmaz, o bizim gelinimiz demişler. Kayınvalide ufak tefek hediye göndermiş. İstemiyorum dedim. Bugüne kadar bir kez bile o ailenin parçasıymış gibi hissetmedim. Ne ben onlara anne baba dedim, ne de onlar bana kızım dediler. Hep sizli bizli konuşuldu. Ben misafir gittiğimde hepsi ailece bir odaya ya da mutfağa doluşup beni yanlız bıraktılar. Kendi başıma oturdum oturdum geldim. Ya da yanımdalarsa bile hep rusça konuştular. Şimdi ne değişti ki ayaklarına gidip barışayım? Yaptıkları saygısızlıklara değinmiyorum bile. Dün de eşim diyor ki bütün fotoğrafları çerçeveletip koymuşlar eve, benim resimlerim de varmış. Güya vicdanımı sızlatmaya çalışıyor barışayım diye. Ama onların yapılarını bildiğim için değişecek birşey olmayacağını da biliyorum. Özlüyorlarmış güya beni. Hayatta inanmam. Kavgasız gürültüsüz hayatımdan çıkarabilmişken geri dönüşü asla istemiyorum. Ama eşimin nazarında haklıyken haksız duruma düşmek, vicdansız bir görüntü çizmek de istemiyorum. Onlarla barışmadan nasıl sıyrılırım bu işin içinden? Bir fikir verir misiniz?
Bence de var bir planları. Küçük kayınbirader seneye ünv. den mezun olacak. Sevgilisi var evlenecek muhtemelen. Bana öyle geliyor ki yeni gelin adayının ailesiyle muhattab olmak için beni ortaya sürmek istiyorlar. Diplomasi konusunda pek başarılı değiller malum. Ben de oltaya gelmek istemiyorum. Benim kadar anlayışla karşılayan olmaz onları, ters düşerler diye korkuyorlar muhtemelen. Kendi ilişkilerini kendileri yönetsin bananeGitme zaten. Esine empati kurmasi gerektigini. Benim yerimde sen olsan gidermiydin dersin ben kesinlikle istemiyorum de. 1 kere kirilir gecer. Ama birdaha ekini verirsen kolunu kaptirirsin busefer huzursuz olursun esinlede.
Gorusmek istemedigini acikca de.
Akillarina birsey gelmistir. Vardir bir planları
Aşağı yukarı bunu yaşıyoruz zaten. Eşim kendisi gidiyor, bazen kızımı alıp götürüyor ama ben gitmiyorum. Haklı olduğumu bildiği için çok üstelemiyor ama arada nabız yoklamaktan da geri durmuyor yumuşadım mı diyeEsinle guzelce konusursun. En bastan bugu e yaptiklarini siralayip. Beni kendi yerine kiym sen olsan tekrar konusurmuydun?
Sen benim ailemin yanina gitsen. Yuzune bakmasalar baska dil konussalar. Dışlasalar nasil hissederdin.
Ben sana diyeyimmi? Sen asla gitmek istemezdin. hemde benim gibi aylarca yillarca bu duruma katlanmak bir yana. Tek seferlik bu haretlerinde bile birdaha ayni muamaleye kalmamak icin gitmek istemezdin. Oyle bir muamelede birak senin istenilmedigin yerde bende gereken tepkimi koyarim. Ailemden elbet baglarimi koparmam ama seni zorla goturmem ve laf soyletmezdim sana dersin. Empati kurmasini isterdim.
:)) Olur dikkate alırımBirazcık paragraf
Kırılmıyor da arada bir yokluyor, değişmediğimi görünce üzülüyor. Ama ben sürekli yoklanmaktan sıkıldım. Fotoğraflarımı koymuşlar evlerine, ne alakaysa. Son girişim buydu. Bak onlar seni özlüyor, fotoğraflarınla avunuyor demeye getiriyor. Ailesini tanımasam inanıcam. Onlar kim özlemek kimeşinle açık ve net konuş bence.
onun ana babası olduğu için affedebilir barışabilir. ama senin için onlar eşinin anne babası, senin değil. dolayısıyla eşin kadar affedici ya da müsamahalı olamazsın, bunu senden beklemeye hakkı yok.
eğer bu yüzden sana kırılırsa, ikinizin de artık bir aile olduğunuzu ve sana daha anlayışlı davranması gerektiğini söyle. kimse kimseyi zorla sevemez, sevdiremez.
İki sene sonra bence de birşeyler var ki bu kadar dert edindiler beni. Şimdiye kadar varlığım yokluğum birdi çünküGit yemek yeme yedim geldim dersin :)
Saka bir yana, hic bulasma bosver. Ne güzel sessiz sedasiz bitmis iste. Barisma cabalarinin altinda kesin bir sey vardir bence. Birdenbire sana olan sevgileri mi depresmis? Sacma...
Haklısınız kusura bakmayın, bundan sonra dikkate alıcam bunuParagraf, boşluk...
Okuyamiyoruz bu sekilde
İki sene sonra bence de birşeyler var ki bu kadar dert edindiler beni. Şimdiye kadar varlığım yokluğum birdi çünkü
üzülmesin de. senin için onlar sadece yabancı. olumlu güzel hiçbir paylaşımın olmamış bugüne kadar. onlar için bir şeylerin değişmesi zaman aldıysa, senin için de zaman lazım demektir. seni psikolojik olarak zorlamak yerine zamana bırakmalı.Kırılmıyor da arada bir yokluyor, değişmediğimi görünce üzülüyor. Ama ben sürekli yoklanmaktan sıkıldım. Fotoğraflarımı koymuşlar evlerine, ne alakaysa. Son girişim buydu. Bak onlar seni özlüyor, fotoğraflarınla avunuyor demeye getiriyor. Ailesini tanımasam inanıcam. Onlar kim özlemek kim
Benim anlamadığım da bu. Değişecek hiçbirşey olmadı ki noldu da birden değiştiler de gelinleri oldum ben. İki sene sonra bu kaynaşma hevesi nedir? Neden varlığımda yok muamelesi yaptılar bana da şimdi "gelinimiz" oldum ben? Aklıma yatmıyor hiçbirşey.üzülmesin de. senin için onlar sadece yabancı. olumlu güzel hiçbir paylaşımın olmamış bugüne kadar. onlar için bir şeylerin değişmesi zaman aldıysa, senin için de zaman lazım demektir. seni psikolojik olarak zorlamak yerine zamana bırakmalı.
Arada bir eşimin nabız yoklaması olmasa böyle çok iyiyim zaten. Oraya her gittiğimde geriliyordum, gitsen hoşgeldin diyen yok, konuşan yok, soru sorsan cevap veren yok. Çocuğum doğduğunda bile iki hafta sonra görmeye geldiler, onda da eşim getirdi de geldiler. Telefonda bile bir gözünüz aydın diyemediler. Eşimin zoruyla telefonda kabız kabız zoraki iki üç cümle o kadar. Zaten 8 senelik evliliğimde yaptığımız tek telefon konuşmasıydı :))Vardir bir sey belli, yoksa birden kimse melek olmaz boyle. Esine anlat kendini, zorlamaz saniyorum. Gorusmezsiniz. Kafaniz rahat kalir.
Ya mesela şöyle yapabilirsin eşin 3 kere görüşelim dediğinde bir kere görüş onda da nasılsın merhaba okadar.O biraz benim hatam. Karışık yazdım şimdiye kadar tüm birikenleri söyleyim diye. Daldan dala atlamış gibi oldu konu haliyle. Tek birşey yok çünkü. Özetle o ailede değer de saygı da görmedim. Saygısızca şeylere çok maruz kaldım ama. Şimdi hiçbirşey olmamış gibi konuşmak istemiyorum. Ama eşimi kırmak da istemiyorum. Nasıl sıyrılırım onu üzmeden fikir almak istedim
Neden konuşmuyorsun demezler, kendileri konuşmaz zaten ki bana bunu söylesinler. 8 senede hiç günlük hayattan konuşmadık zaten. Genel olarak resmi birkaç cümleyle geçti tüm ziyaretlerimiz. MeselaYa mesela şöyle yapabilirsin eşin 3 kere görüşelim dediğinde bir kere görüş onda da nasılsın merhaba okadar.
Neden konuşmuyorsun derlerse de başım ağrıyor de hastayım de hicbisey anlatma onlara gündelik hayattan bile bişey anlatma. Yabancı gbi ol. He he gec
Arada bir eşimin nabız yoklaması olmasa böyle çok iyiyim zaten. Oraya her gittiğimde geriliyordum, gitsen hoşgeldin diyen yok, konuşan yok, soru sorsan cevap veren yok. Çocuğum doğduğunda bile iki hafta sonra görmeye geldiler, onda da eşim getirdi de geldiler. Telefonda bile bir gözünüz aydın diyemediler. Eşimin zoruyla telefonda kabız kabız zoraki iki üç cümle o kadar. Zaten 8 senelik evliliğimde yaptığımız tek telefon konuşmasıydı :))
Çok güldüm, evet ölü taklidi iyi fikir :)))Eger gitmiyor olman esinle arani acacaksa git. Ayni resmiyetle devam et. Cocugu kucagindan birakma, onunla ilgilenirsin zaman geçer.
Yok sadece nabiz yoklar gecerse esin o zamanlarda da ölü taklidi yaparsin :)))
Hepsi ayniArkadaşlar merhaba. Daha önceki konumda belirtmiştim, eşimin ailesiyle görüşmüyorum. Aslında kayınvalidemle kayda değer bir sorunum yok ancak kayınpedere tahammül edemiyorum. Biraz geçmişten günümüze anlatmak isterim durumumuzu. Eşim Azeri benim. Türkiye'de yaşıyorlar yıllardır. Biz evleneceğimiz zaman eşim her ne kadar öyle değil dese de benimle evlenmesini istemediler. İstemeye geldiklerinde kahve bile içmeden kayınvalidenin tansiyonu fırladı diye kalkıp gittiler. Nişanda evde tadilat var bahanesiyle gelmek istemediler, düğünde biz o tarihte Bakü'de olacağız, önceden ayarlamıştık falan deyip gelmek istemediler. Hep eşimin ricasıyla ısrarıyla gelmek zorunda kaldılar. Düğüne zaten maddi manevi hiçbir katkı sağlamadılar. Sağlamadılar derken evlerinin eski eşyalarını eşime çeyiz yerine verip kendilerine sıfır eşya aldılar. Kayınvalidem de sağolsun kendisinin ne kadar eski çantası kıyafeti varsa bana verdi al bunlar senin olsun diye. Kendisi 50 beden giyiyor, ben o zaman 38 dim. Kullanmadım tabi verdiklerini, hayrına verdim birilerine. İhtiyacım da yoktu zaten, durumum iyiydi çok şükür. Çok üstünde durmadım bunların eşim üzülmesin diye. Yani düğünümüze sağladıkları katkılar bunlar, katkıysa eğer. Ama bazı ayrıntılar var ki kinleniyorum onlara karşı düşündükçe. Düğün günü mesela evde kimse yokmuş, annesi işe gitmiş, izin almaya bile tenezzül etmemiş oğlunun düğünü için. Kayınpederin de işleri varmış evde değilmiş, eşim kendi damatlığını kendisi ütüleyip evden kapıyı çekip çıkmış, çok içime oturmuştu öyle kimsesiz gibi ailesinin evinden son ayrılması. Daha önceki konumda belirtmiştim, benim ve ailemin düğün için yaptıklarımız eşime dert olduğu için gitmiş ailesine bir bilezik falan takın bari demiş. Babası kızlarını mı satıyorlar, bu ne demek falan demiş. Bu ve benzeri şeyler. Garip huyları vardı ama aile kendi içinde bile birbirlerinde karşı çok mesafeliydi, o mesafeyi korurum, zararlarını uzak tutarım dedim evlendim. Genellikle uzak tuttum da. Ama bazı şeyler yine de batıyor, o kadarını engelleyemiyorsun. Aynı şehirde olmamıza rağmen yılda 1-2 kere yemeğe gelirlerdi. Yemeğe davet etmişiz, ben dört başı mamur sofra kurmuşum mesela. Biz evde yedik geldik diye kayınvalide sofraya oturmazdı. Zaten duvar gibi, soru sorsan bile sekip sana geri geliyor, cevap vermeye tenezzül bile etmez. O yüzden neden sofraya oturmuyorsunuz desem bile cevap alamayacağımı bildiğim için sormazdım. Bir de sürekli benim yanımda Rusça konuşulması çok sinirime dokunurdu. Benim yanımdayken bari Türkçe konuşun dediğim zaman kayınvalide anne oğul arasında özel konular diye şakaya vururdu. Sinir olsam da birşey demezdim. Gel zaman git zaman maddi bir konuda eşimle ters düştüler ve üç ay konuşmadılar. Ben zaten onlarla sadece eşim vasıtasıyla görüştüğüm için ben de görüşmemiş oldum. Kayınpeder ağır konuşmuş eşimle, sanırım benimle ilgili de birşeyler konuşulmuş. Eşim inkar ediyor bunu ama üç ay sonra ilk konuşmalarında paso benden bahsettiler telefonda, bu yüzden benimle ilgili birşeyler döndüğünü düşünüyorum. Eşim bu kız size iyilikten başka ne yaptı ki falan diyordu. Senin evini temizledi, saray sofraları kurdu önünüze yine de yaranamadı filan dedi. (Nişanlıyken düzenli yardımcısı olmasına rağmen evlerini temizledim, pislik götürüyordu heryeri. Temizlikçi bazı yerlere hiç dokunmamış yıllardır, tiksiniyorum diyor, işi neyse) Neyse ne kadar bu ve benzeri ayrıntılar bana çok batıyor olsa da ben şimdiye kadar hiç tartışmadım onlarla ama oğullarıyla en son kopuşlarından sonra bir daha da görüşmedim. Son konunun detaylarına inmiyorum ama çok bencilce ve vicdansızca davrandılar, çekemedim daha fazla. Ailesi sanmış ki eşim onlarla barışsa da benim görüşmeme izin vermiyor. Babası neden karını bizden uzak tutuyorsun falan demiş( Ne zaman yakın olduysak) Görüşelim demişler eşimle haber göndermişler, biz bir aileyiz, ayrı gayrı olmaz, o bizim gelinimiz demişler. Kayınvalide ufak tefek hediye göndermiş. İstemiyorum dedim. Bugüne kadar bir kez bile o ailenin parçasıymış gibi hissetmedim. Ne ben onlara anne baba dedim, ne de onlar bana kızım dediler. Hep sizli bizli konuşuldu. Ben misafir gittiğimde hepsi ailece bir odaya ya da mutfağa doluşup beni yanlız bıraktılar. Kendi başıma oturdum oturdum geldim. Ya da yanımdalarsa bile hep rusça konuştular. Şimdi ne değişti ki ayaklarına gidip barışayım? Yaptıkları saygısızlıklara değinmiyorum bile. Dün de eşim diyor ki bütün fotoğrafları çerçeveletip koymuşlar eve, benim resimlerim de varmış. Güya vicdanımı sızlatmaya çalışıyor barışayım diye. Ama onların yapılarını bildiğim için değişecek birşey olmayacağını da biliyorum. Özlüyorlarmış güya beni. Hayatta inanmam. Kavgasız gürültüsüz hayatımdan çıkarabilmişken geri dönüşü asla istemiyorum. Ama eşimin nazarında haklıyken haksız duruma düşmek, vicdansız bir görüntü çizmek de istemiyorum. Onlarla barışmadan nasıl sıyrılırım bu işin içinden? Bir fikir verir misiniz?
Sakin karisma. Elin kizinin başıninyaklarina vesile olma. Neyse halleri gorsun diger aile ve ona gore davransinlar.Bence de var bir planları. Küçük kayınbirader seneye ünv. den mezun olacak. Sevgilisi var evlenecek muhtemelen. Bana öyle geliyor ki yeni gelin adayının ailesiyle muhattab olmak için beni ortaya sürmek istiyorlar. Diplomasi konusunda pek başarılı değiller malum. Ben de oltaya gelmek istemiyorum. Benim kadar anlayışla karşılayan olmaz onları, ters düşerler diye korkuyorlar muhtemelen. Kendi ilişkilerini kendileri yönetsin banane
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?