Nereden başlayacağımı bilemiyorum
Tarih 28.07.2007
Herşey eşimle 14.02.2007 tarihinde nikahımızı kıydıktan sonra başladı. Eşimle farklı şehirlerde yaşıyor aramızdaki mesafe ancak 2 saat kadardır. Eşim her hafta sonu gelmeye çalışıyordu, malum haftanın 6 günü ikimizde çalışıyorduk. Biz bir gün ailemle, eşimin ailesini ziyarete gittik ve gitmişken hem orada kaldık hemde erkek tarafına ait olan bir takım eşyaları beğenir alırız dedik. Herşey bu günden sonra başladı .
Hikayem uzun olacağı için size şuanki bulunduğumuz duruma gelmemize olan sebepleri maddeler halinde yazacam. Ben sizden tecrübe ve akıl olarak bana göstermenizi isteyecem.
O gün ziyarete gittiğimiz günün öğlen saatinde oturma odası takımını bakalım dedik. Her ailenin babaları evde kalalım dedi. Annelerimizi aldık ve koyulduk çarşıya. Nitekim vaktimiz dar olduğundan gerçekten beğenerek oturma odamızı eşim aldı. Ertesi gün mutlu mesut vedalaşarak evimize döndük.
Eşim ve ailesi bir gün bize geldi kalmaya. O gün babam ve kayınpederim yaylaya çıktılar. İçtiler ve kayınpederim babama biliyormusunuz . Bey, benim oğlum bana hiç babacım diye seslenmiyor demiş. Bunu eşime sorduğumda kendi babasına içinden gelmediğini benim babama bunu içinden gelerek söylediğini ifade etti. Anlayacağınız babası buna epey bir dertlenmiş.
Bir gün eşim bizde kaldığında tekrar kayınpederlerime ailecek yol alırken yolda babam bak kızım hazır mobilyacılar sitesinden geçiyoruz hazır fırsat arabada altımızda varken isterseniz yatak odanızı beğenebilirsiniz demişdi. Beğendiğiniz olursa hemen alırım dedi. Eşime sordum, neden olmasın, iyi olur dedi. Girdik beğendik aldık.
Eşimin ailesi o yatak odasını aldığımızı duyduklarında bozuldular. Neden onlara haber vermemişiz, neden onlarda yanımızda değillerdi, gelemeseler bile en azından sorulsaydı olmazmıydı gibi tepkilerden başlıyor şuanki durumumuz. Bunları eşim değil annesi babası söylüyor. Eşimde bu durumda sıkıntı yok.
Yatak odasını kurulumunda eşimin ailesine rica ettik yanlarında durulsun diye. Kayınpederlerimde Eşim ve ben o gün onlar geç gelecekler diye yemek hazırlıyorduk. Geri geldiklerinde kayınpederimin (mobilyacı kendisi) o kadar para o yatak odasına verilirmi ? 1 2 sök kurmaya o mobilyalar dağılır .. Bey kolay kazanmıyordur o parayı bir dünya söylendi. Ben gözyaşlarına boğuldum. Sonuçta ben ve eşim beğenmişdik, biz kullanacaktık.
Ben neden ocak üstü mini fırın almışım da normal değil. Onda yemek yetiştirilmezmiş. (Halbuki fiyatları neredeyse aynı)
Oturma odasına evlendikten sonra alınan masa üstü süs eşyaları Onları ben önceden getirecekmişim.
Eşimin dayısı bir gün hepimizi iftara çağırdı, 2 gün sonra telefonda kardeşi telefonda arkadan kayınvalde neden biz onları hala iftara çağırmamışız diye hesap sorması. Hemen sonrasında msn de kardeşiyle yazışarak (arkadan kayınvalde söylüyor o yazıyor, belli çünkü cümlelerden o kuramaz) birbirimize hakaret boyutuna varacak dereceye gelmemiz.
Eşim kredi çekmiş 3 bin tl düğün için ama bunu babası ödeyecek diye söz almış ve babası adına çekmiş, bundan sonra benim haberim olmuşdu. Bu durumları düzeltmek için eşim bensiz ailesiyle dayımlarda buluşdu, orta yol bulmak için. O akşam babası eğer eşin bizden özür dilemese elimi ayağımı üstünüzden çekerim, krediyide sen ödersin demiş. Eşim bunu yapamazsın, bak zaten zar zor geçiniyoruz bir sürü kredi kartı borçları var düğünden kalan demiş. Hem bu şekilde beklide doğacak olan bir çocuğun ekmeğiyle oynuyorsundur demiş ve karşısından annesi dizlerini bükerek oğluna doğru uzanarak suratına tükürmüş, sapık demiş. (Bunları dayımın eşi ve eşim anlattı). Eşim bana bunu yaparsan sana dedeliği yaşatmam, torununu göremezsin demiş. Ona rağmen o borcun yarısındayken ödemedi ve bizi ödemeye mahkum etti. Düğündeki Liraları satarak onuda kapadık eşimle.
Eşim 4 erkek kardeşler. Biz ise 4 kız kardeş.O günden sonra hiçbir kardeşi eşimi arayıp sormadı bilakis hesap sordu ve aşağalayıcı cümleler kullandılar.
Eşimin ailesi düğünde benim ailemi karşılamadı gibi desek yeri vardır. Masalarına gitmediler, oturmadılar, ilgilenmediler.
Özet olarak bir sürü buna benzer her iki tarafında halkı haksız olaylar yaşadık. Eşim 5 sene üzerine bir komşusunun eşime akıl verdiği bir dönemde bana bu kadar aklın 10/1ini kardeşlerime versen. Benim kapıma pişmanlıkla gelen olduda ben mi suratına kapı kapadım demesi üzerine kardeşleriyle 5 sene sonrasında buluşup barıştı. Benide bir şekilde ikna etti, bende bulup sonradan sırf eşim kardeş sevgisinden olmasın, kardeşlik başkadır mahrum olmasın diye buluşdum ve görüşüyorum şuanda. Evimede buyur ettim, eşimin gözlerinden anlıyorum çok mutlu, duymadığım kahkahaları atıyor kardeşleriyle bir olunca. Şimdi eşimin aileside barışmak istiyor fakat bir türlü adım atmıyorlar. 3 yaşında kız çocuğumuz var. Teyzesiylede küsdük, ama o doğdu günün sabahı aradı ve tebrik etti, eşim soğuk davrandı ama pişman olana sırt çevirmemesi gerektiğini dayısı söyleyince bir şekilde barıştık. Teyzesi benim de ailemin olduğu bir gün kardeşiyle (eşimin dayısı) gelip hüngür hüngür ağlayarak özür diledi. Göz aydınına geldi. Eşimin ailesinden hala ses seda yok. Onlarda gelecekmiş ama eşimin onlar gelirse suratlarına kapatırım kapıyı demesi üzerine gelememişler. Benim ailem bizden çok çocuğumuza sahip çıktı. Çocuk odasını ve tüm kıyafetlerini ablam aldı ve hala getiriyor (kendisi almanyada yaşıyor), küçük kız kardeşim desem 1 sene bizimle yaşadı sırf çocuğa bakmak için, 4 sene iktisat mezunu ve kendi hayatından fedakarlık ett. Ben hala 1 bavul kıyafet almış değilim kızıma her şeyi alınıyor. 4 tane farklı bisikleti var, daha 3 yaşında. Anlayacağınız HER eksiği alınıyor, heryerden bişiler geliyor teyzeleri ve annem babamdan dolayı. Babam zaten ölüyor torunu için. 5 de işden çıkıyor kamyon şöförü ve o saatten sonra bizi 2- 2,5 saat yol sonucu eve götürüyor ve dönüyor.Anlayacağınız ailem çok fedakarlık yaptı çocuğumuz için ve halada yapıyorlar. Onlar bizden kızımızı evlatlık alıp siz kendinize bitane daha yapın dedikleri bile oldu. Kardeşleri bizi barıştırmanın yolunu arıyorlar, eşim etkileniyor ve sanki taze olan kini yok oluyor gibi. Geçende bana annesi ve babası ile ağız ucuyla görüşmek istediğini söyledi, ben krize girdim, hıçkıra hıçkıra ağladım kendime gelemedim. Ben annesi babası bu fırsatı kaçırdıklarını , doğduğunda neredeydiler, neden şimdi ben refaha vardığımda, neden kızımızın zor dönemleri bitmişken harekete geçmelerine gerek olmadığını defalarcana söylememe rağmen, eşimin onlara karşı yumuşadığını hissediyorum ve bana olan ilgisizliğini fark ediyorum. Bana soğuk davranıyor. Neden annesi ve babası ile görüşmelerine izin vermediğimi soruyor. Öldüklerinde ben nasıl biri olacam, bu vicdan azabıyla yaşayabilecekmisin diye bana sorduğunda tepkisiz kalıyorum, kinim ve nefretim asla dinmedi. Ben asla görüşmek istemiyorum ve kızımı asla göremezler. Onlar ise görmek istiyorlar, sülalelerindeki tek kız çocuk.
Kardeşlerinin demesine göre kayınvaldemin kız kardeşi körüklemiş durumu. İşte enişte mirasdan men et evlatlıktan red ederim de diye akıl vermiş kayınpederime, oda uygulamış. Şimdi başta bize küs olan herkes bizden özür diledi ve görüşüyor. Kayınvaldem ve kız kardeşi (teyzem) ve erkek kardeşi (dayım) ile asla görüşmüyor ve görüşmeyeceklerde.
Ben eşimin ailesine gitmesine, görüşmesine müsaade etmiyorum. Eşimde sanki bıraksam gidecek havası var ama (kini dinmiş)
Sorduğumda nereye kadar küs kalacaz,evet ilk baştaki kinim yok diyor. Öldükten sonra ölüsünümü görecem diyip diyip duruyor.
Hikayemi özet olarak geçtim ama umarım yardımcı olabilirsiniz Eşim mükemmel biri, iyi niyetli, asla kırıcı olmamaya çalışıyor ( ama bazen bilerek mi bilmiyorum özellikle annemi çok tersliyor),
Benim çalışdığım ve geç geldiğim akşamları evi siler süpürür, enfes yemek yapar.
Dediklerinizi tek tek okuyorum, çoğunuza da hak vermiyor değilim.
Benim tek korkum. Bugün kocam gitse onları görmeye yanlız bir şekilde, yarın öbür gün diyecekler ki hani torunumuz, sonra bize gelme gitmeler başlayacak daha sık görüşmek isteyecekler,ben içli dışlı olmak istemiyorum artık...korkum bu işte. Yoksa kocam gitsin görsün, onlar umrumda değiller kocamdanda hiç şüphe duymuyor, endişelenmiyorum..
Siz yanlış anladınız sanırım yazdıklarımı.
*Eşimin babası benim babama dert yanıyor oğlu kayınpederine babacım diye hitap etiği için. Kıskanıyor yani.
*Eşimin babası benim babamın almış olduğu mobilyaya laf ediyor. O para ona verilirmi, salaklık bu, diye.
*Eşim babasına baba durumum yok şuanda sıkışığım,elimde yeteri para yok demesi üzerine eşimin babası olsun olm, sen kredi çek ben öderim demiş.Oğlu bak baba bunu çekerde sen ödeyemezsen bende ödeyemem zora düşerim demiş,oda öyle şey olurmu borç benim demiş.
*Düğünde karşılanmadılar, hoşgeldiniz denilmedi,yanlarına oturulup gönül alınmadı vs vs vs ...Bir seti bile parça parça taktılar. Yüzüğü kardeşi, kolyesi babası, bilekliği annesi gibi
Değer verilmedi ki bana benden ne bekliyorlar.
Dediklerinizi tek tek okuyorum, çoğunuza da hak vermiyor değilim.
Benim tek korkum. Bugün kocam gitse onları görmeye yanlız bir şekilde, yarın öbür gün diyecekler ki hani torunumuz, sonra bize gelme gitmeler başlayacak daha sık görüşmek isteyecekler,ben içli dışlı olmak istemiyorum artık...korkum bu işte. Yoksa kocam gitsin görsün, onlar umrumda değiller kocamdanda hiç şüphe duymuyor, endişelenmiyorum..
Nereden başlayacağımı bilemiyorum
Tarih 28.07.2007
Herşey eşimle 14.02.2007 tarihinde nikahımızı kıydıktan sonra başladı. Eşimle farklı şehirlerde yaşıyor aramızdaki mesafe ancak 2 saat kadardır. Eşim her hafta sonu gelmeye çalışıyordu, malum haftanın 6 günü ikimizde çalışıyorduk. Biz bir gün ailemle, eşimin ailesini ziyarete gittik ve gitmişken hem orada kaldık hemde erkek tarafına ait olan bir takım eşyaları beğenir alırız dedik. Herşey bu günden sonra başladı .
Hikayem uzun olacağı için size şuanki bulunduğumuz duruma gelmemize olan sebepleri maddeler halinde yazacam. Ben sizden tecrübe ve akıl olarak bana göstermenizi isteyecem.
O gün ziyarete gittiğimiz günün öğlen saatinde oturma odası takımını bakalım dedik. Her ailenin babaları evde kalalım dedi. Annelerimizi aldık ve koyulduk çarşıya. Nitekim vaktimiz dar olduğundan gerçekten beğenerek oturma odamızı eşim aldı. Ertesi gün mutlu mesut vedalaşarak evimize döndük.
Eşim ve ailesi bir gün bize geldi kalmaya. O gün babam ve kayınpederim yaylaya çıktılar. İçtiler ve kayınpederim babama biliyormusunuz . Bey, benim oğlum bana hiç babacım diye seslenmiyor demiş. Bunu eşime sorduğumda kendi babasına içinden gelmediğini benim babama bunu içinden gelerek söylediğini ifade etti. Anlayacağınız babası buna epey bir dertlenmiş.
Bir gün eşim bizde kaldığında tekrar kayınpederlerime ailecek yol alırken yolda babam bak kızım hazır mobilyacılar sitesinden geçiyoruz hazır fırsat arabada altımızda varken isterseniz yatak odanızı beğenebilirsiniz demişdi. Beğendiğiniz olursa hemen alırım dedi. Eşime sordum, neden olmasın, iyi olur dedi. Girdik beğendik aldık.
Eşimin ailesi o yatak odasını aldığımızı duyduklarında bozuldular. Neden onlara haber vermemişiz, neden onlarda yanımızda değillerdi, gelemeseler bile en azından sorulsaydı olmazmıydı gibi tepkilerden başlıyor şuanki durumumuz. Bunları eşim değil annesi babası söylüyor. Eşimde bu durumda sıkıntı yok.
Yatak odasını kurulumunda eşimin ailesine rica ettik yanlarında durulsun diye. Kayınpederlerimde Eşim ve ben o gün onlar geç gelecekler diye yemek hazırlıyorduk. Geri geldiklerinde kayınpederimin (mobilyacı kendisi) o kadar para o yatak odasına verilirmi ? 1 2 sök kurmaya o mobilyalar dağılır .. Bey kolay kazanmıyordur o parayı bir dünya söylendi. Ben gözyaşlarına boğuldum. Sonuçta ben ve eşim beğenmişdik, biz kullanacaktık.
Ben neden ocak üstü mini fırın almışım da normal değil. Onda yemek yetiştirilmezmiş. (Halbuki fiyatları neredeyse aynı)
Oturma odasına evlendikten sonra alınan masa üstü süs eşyaları Onları ben önceden getirecekmişim.
Eşimin dayısı bir gün hepimizi iftara çağırdı, 2 gün sonra telefonda kardeşi telefonda arkadan kayınvalde neden biz onları hala iftara çağırmamışız diye hesap sorması. Hemen sonrasında msn de kardeşiyle yazışarak (arkadan kayınvalde söylüyor o yazıyor, belli çünkü cümlelerden o kuramaz) birbirimize hakaret boyutuna varacak dereceye gelmemiz.
Eşim kredi çekmiş 3 bin tl düğün için ama bunu babası ödeyecek diye söz almış ve babası adına çekmiş, bundan sonra benim haberim olmuşdu. Bu durumları düzeltmek için eşim bensiz ailesiyle dayımlarda buluşdu, orta yol bulmak için. O akşam babası eğer eşin bizden özür dilemese elimi ayağımı üstünüzden çekerim, krediyide sen ödersin demiş. Eşim bunu yapamazsın, bak zaten zar zor geçiniyoruz bir sürü kredi kartı borçları var düğünden kalan demiş. Hem bu şekilde beklide doğacak olan bir çocuğun ekmeğiyle oynuyorsundur demiş ve karşısından annesi dizlerini bükerek oğluna doğru uzanarak suratına tükürmüş, sapık demiş. (Bunları dayımın eşi ve eşim anlattı). Eşim bana bunu yaparsan sana dedeliği yaşatmam, torununu göremezsin demiş. Ona rağmen o borcun yarısındayken ödemedi ve bizi ödemeye mahkum etti. Düğündeki Liraları satarak onuda kapadık eşimle.
Eşim 4 erkek kardeşler. Biz ise 4 kız kardeş.O günden sonra hiçbir kardeşi eşimi arayıp sormadı bilakis hesap sordu ve aşağalayıcı cümleler kullandılar.
Eşimin ailesi düğünde benim ailemi karşılamadı gibi desek yeri vardır. Masalarına gitmediler, oturmadılar, ilgilenmediler.
Özet olarak bir sürü buna benzer her iki tarafında halkı haksız olaylar yaşadık. Eşim 5 sene üzerine bir komşusunun eşime akıl verdiği bir dönemde bana bu kadar aklın 10/1ini kardeşlerime versen. Benim kapıma pişmanlıkla gelen olduda ben mi suratına kapı kapadım demesi üzerine kardeşleriyle 5 sene sonrasında buluşup barıştı. Benide bir şekilde ikna etti, bende bulup sonradan sırf eşim kardeş sevgisinden olmasın, kardeşlik başkadır mahrum olmasın diye buluşdum ve görüşüyorum şuanda. Evimede buyur ettim, eşimin gözlerinden anlıyorum çok mutlu, duymadığım kahkahaları atıyor kardeşleriyle bir olunca. Şimdi eşimin aileside barışmak istiyor fakat bir türlü adım atmıyorlar. 3 yaşında kız çocuğumuz var. Teyzesiylede küsdük, ama o doğdu günün sabahı aradı ve tebrik etti, eşim soğuk davrandı ama pişman olana sırt çevirmemesi gerektiğini dayısı söyleyince bir şekilde barıştık. Teyzesi benim de ailemin olduğu bir gün kardeşiyle (eşimin dayısı) gelip hüngür hüngür ağlayarak özür diledi. Göz aydınına geldi. Eşimin ailesinden hala ses seda yok. Onlarda gelecekmiş ama eşimin onlar gelirse suratlarına kapatırım kapıyı demesi üzerine gelememişler. Benim ailem bizden çok çocuğumuza sahip çıktı. Çocuk odasını ve tüm kıyafetlerini ablam aldı ve hala getiriyor (kendisi almanyada yaşıyor), küçük kız kardeşim desem 1 sene bizimle yaşadı sırf çocuğa bakmak için, 4 sene iktisat mezunu ve kendi hayatından fedakarlık ett. Ben hala 1 bavul kıyafet almış değilim kızıma her şeyi alınıyor. 4 tane farklı bisikleti var, daha 3 yaşında. Anlayacağınız HER eksiği alınıyor, heryerden bişiler geliyor teyzeleri ve annem babamdan dolayı. Babam zaten ölüyor torunu için. 5 de işden çıkıyor kamyon şöförü ve o saatten sonra bizi 2- 2,5 saat yol sonucu eve götürüyor ve dönüyor.Anlayacağınız ailem çok fedakarlık yaptı çocuğumuz için ve halada yapıyorlar. Onlar bizden kızımızı evlatlık alıp siz kendinize bitane daha yapın dedikleri bile oldu. Kardeşleri bizi barıştırmanın yolunu arıyorlar, eşim etkileniyor ve sanki taze olan kini yok oluyor gibi. Geçende bana annesi ve babası ile ağız ucuyla görüşmek istediğini söyledi, ben krize girdim, hıçkıra hıçkıra ağladım kendime gelemedim. Ben annesi babası bu fırsatı kaçırdıklarını , doğduğunda neredeydiler, neden şimdi ben refaha vardığımda, neden kızımızın zor dönemleri bitmişken harekete geçmelerine gerek olmadığını defalarcana söylememe rağmen, eşimin onlara karşı yumuşadığını hissediyorum ve bana olan ilgisizliğini fark ediyorum. Bana soğuk davranıyor. Neden annesi ve babası ile görüşmelerine izin vermediğimi soruyor. Öldüklerinde ben nasıl biri olacam, bu vicdan azabıyla yaşayabilecekmisin diye bana sorduğunda tepkisiz kalıyorum, kinim ve nefretim asla dinmedi. Ben asla görüşmek istemiyorum ve kızımı asla göremezler. Onlar ise görmek istiyorlar, sülalelerindeki tek kız çocuk.
Kardeşlerinin demesine göre kayınvaldemin kız kardeşi körüklemiş durumu. İşte enişte mirasdan men et evlatlıktan red ederim de diye akıl vermiş kayınpederime, oda uygulamış. Şimdi başta bize küs olan herkes bizden özür diledi ve görüşüyor. Kayınvaldem ve kız kardeşi (teyzem) ve erkek kardeşi (dayım) ile asla görüşmüyor ve görüşmeyeceklerde.
Ben eşimin ailesine gitmesine, görüşmesine müsaade etmiyorum. Eşimde sanki bıraksam gidecek havası var ama (kini dinmiş)
Sorduğumda nereye kadar küs kalacaz,evet ilk baştaki kinim yok diyor. Öldükten sonra ölüsünümü görecem diyip diyip duruyor.
Hikayemi özet olarak geçtim ama umarım yardımcı olabilirsiniz Eşim mükemmel biri, iyi niyetli, asla kırıcı olmamaya çalışıyor ( ama bazen bilerek mi bilmiyorum özellikle annemi çok tersliyor),
Benim çalışdığım ve geç geldiğim akşamları evi siler süpürür, enfes yemek yapar.