Arkadaşlar,
Son dönemde canımı sıkan ve size fikir sormak istediğim bir konu var.
Uzun aslında, ama kısaltacağım elden geldiğince..
Benim 5 yaşında bir kızım var ve ayrıca hamileyim de.
Eşimin üvey annesi (öz annesi ayrı bir şehirde yaşıyor) ve babası, hamileliğim süresince beni hiç aramadılar. Hamileliğimde problemli geçiyor, 2 defa hastanede yattım mesela birer hafta. Amniyosentez durumunu da biliyorsunuz zaten, konu açmıştım.
En son geçen hafta ben ablamda hasta yatarken, üvey k.validem ablamın evini aramış. Ben uyuduğum için ablamla konuşmuşlar, geçmiş olsun demiş. Bekledim sonradan arar diye, ama aramadı. Çünkü zaten beni ele güne karşı aramıştı, yani asıl düşüncesi ben değilim. Ablamın gözünde beni aramış sormuş oldu, o yeterli gelmiştir kendisine.
Yeni evimize taşınalı 2 sene oldu, 1 defa bile gelmediler. Gelmedikleri yetmez gibi, bir de kendi hatalarını bize yıkıp "arabamız yok malum, gelin de götürün bizi" diyorlar. Ben de en sonunda dayanamayıp "gelip kapınıza mı dayanalım, gelmek istediğinizde arayıp haber verin o halde" dedim. Suspus oldular, ama aramadılar da. En iyi becerdikleri iş kendi hatalarında suçu bize atmak.
Bu arada hamile olduğumu bayramda öğrendiler, kadın resmen bozuldu. Çünkü eşimin mutluluğunu ciddi ciddi istemiyor. "e iyi bakalım, hayırlı olsun" dedi, daha da tek kelime yorumu olmadı.
Bu kadının bir de öz oğlu var. Onun da bebeği oldu. Benim bebeğime ben ameliyat olurken 1 gün bile bakmayı kabul etmeyen bu kadın, şimdi oğlunun evinde yaşıyor ve torununa bakıyor. Bana "ben çocuk bakamam, sabırsız kadınım" demişti. "A sen mi bakacaksın bebeğe" diye soranlara benim yanımda "çocuğumun çocuğuna başkası mı baksın" diyebildi..
Ha bu arada ne zaman başları sıkışsa (hastalansalar, faturalarını ödeyemeseler) hemen eşimi ararlar, her fırsatta yalan dolanla tırtıklamaya çalışırlar. Eşim çok zaruri haller dışında yüz vermez neyseki.
Bu kadının iğrençliğini anlatmaya kelimeler yetmez, ama tek bir olay anlatacağım size.
Eşimin dedesi vefat etti, bu kadın benim eşime diyor ki "mevlid için fıstık alıver, baklava yapıcaz". Ama abartılı bir miktar istiyor, birkaç kilo. Sonra mevlide baklava falan yapmıyor, o fıstıkla dünürüne baklava yapıp, götürüyor. Bunu da rahatça söylüyor bizim yanımızda.. Böyle basit bir insan, böyle menfaatçi ve rezil..
Dediğim gibi kızım 5 yaşını bitirdi, amcası kızım doğduğunda 30 yaşındaydı, şimdi 35. Kızım doğduğunda bekardı, şimdi evli. Kızıma doğumu dahil, bırakın altını, bir sakız almış değil. İnanın abartmıyorum, sırf hediye almamak için doğumgünlerine bile iştirak etmediler 5 yıldır.
K.validesm de aynı şekilde, kızım doğunca ele güne karşı 1 çeyrek altın taktı. Geçen 5 sene içinde insan bir şeker alıp vermez mi torununa..
Bu esnada öz oğlundan olan torununun (bize göstere göstere) her türlü ihtiyacını karşılaması cabası.. O oğlan da ne karaktersizdir anlamıyorum. Kaç yaşında adam, afedersiniz meydana getirdiği (size saygımdan hafif ifadeler kullanıyorum) bebeğin donunu, pijamasını almaktan aciz. 55 yaşındaki anasının eline bakıyor. Ve k.pederimde felçli, çalışamıyor.
Ben torununa aldıkları ve benim kızıma almadıkalrı nedeni ile kıskançlık triplerinde değilim, beni tanıyanlar zaten öyle anlamayacaklardır sitemimi. Bize gelince "ah çocuklar imkanım olmadığımdan bir bulaşık makinası alamadım, siz taşınırken eskisini bana verseniz".. Sonra bir duyarız ki, aynı ay içinde oğlunun salon perdelerini yenilemiş..
Şimdi diyeceksiniz ki "E peki senin derdin ne İpek, bize ne soruyorsun?"..
Şunu soruyorum arkadaşlar, şimdi bu kadının evine 3 aydır falan gitmiyorum. Hoş gitsem bile kadın evde değil, sadece pazar günleri geliyor evine. Onun dışında torununa bakıyor, oğlunun evinde yaşıyor.
Ve artık evlerine adım atmayı da düşünmüyorum..
Tamam üvey olabiliriz, öz oğlunun gelininin yerini tutamayız. Ama bu kadar da yabancı davranılmaz ki, bu kadar da "sen ve bebeğin umrumda değilsiniz" mesajı verilmez ki..
Paylaştıkça paylaşasım geliyor, sıkmakta istemiyorum sizi.
Son bişey yazacağım. Eltim beni arayıp "hayırlı olsun" bile demedi bebek için. Onun hamileliğinde ben çok arayıp sormuştum onu. Hastaneye de gittim doğumunda. Sonrasında evine gitmedim, çünkü ne zaman evine gitmek istesek "ben müsait olunca ararım" diyen ve asla aramayan bir insanın evime lohusayken gitmek yürek ister. 40 mevlidinde hediyelerimle giderim dedim, sağolsun mevlide çağırmadı.
Gene de hediyelerimizi aldık gittik.
Zaten eltim, kaynım ve annesi aynı hamurdan müteşekkil olduklarından, benim hamile olmam küsmek için yeterli bir sebep. Altın takmamak için küstüklerini bile düşünüyorum.
Şişirdim kafanızı..
Şimdi sorum şu..
1- K.valide-k.pederin evine gitmemekle eşime haksızlık etmiş olur muyum? Kendisi gidelim diye teklif ediyor, hayır dediğimde ısrar etmiyor.
2- Eltimle ilgili tartışılacak birşey yok aslında. Ama onlarla da görüşmek istemiyorum. Gene eşimle ilgili olarak bir haksızlık etmiş olur muyum..