burda herkesin hikayelerini okuyunca bende evliliğimdeki sıkıntıları anlatmak istedim. Evliliğimde hiç mutlu değilim ama 11 aylık kızım var ve babasını çok seviyor.
ben aslen sinopluyum bu arada sinope arkadaşla aynı memleketliyiz. beş kardeşiz babam trafik kazasında vefat etmiş babam ölünce annemin durumu kötüymüş. dedem beni abisinin kızına evlatlık olarak vermiş. beni ankaraya getirmişler. üvey annemin 20 sene çocuğu olmamış. beni öz evlatları gibi büyüttüler. her yaz sinopa ailemin yanına götürürlerdi zaten akaraba olduğumuz için yaz tatilini orda geçirirdik. ben öz annemi halam olarak tanıyordum ortaokula giderken başka birinden öğrendim ve günlerce kimseyle konuşmamıştım beni doktora falan götürmüşlerdi. sonuçta herşeyi kabullendim iki tarafta beni çok seviyordu. üvey babamı 17 yaşımdayken kaybettim ölmeden bir ay önce bana ev almıştı. iki yıllık üniversite okudum okul bitince ankarada özel bir yerde işe başladım annem işe başlayınca araba aldı. bu sırada eşimle tanıştım onu çok sevmiştim bir yıl sevgiliydik bir yıl nişanlılık dönemimiz oldu. eşimin ailesi beni evlatlık olduğum için istemedi. eşimde benim evimde oturmak istemedi annemlere yakın kiraya gidelim diye tutturdu. ama benim yalnızdı ve ben onu öyle bırakamdım. bu arada evim annemle aynı apartmanda. eşimle ayrıldık sonra dayanamadı geri döndü ailesini nasıl ikna etti bilmiyorum evlendik. nişanlıyken işyerinde yaptığım bir hata yüzünden işten çıkarıldım. eşimin ailesi sürekli işsiz olduğumu başıma kaktı. eşim matematik öğretmeni kendimi ondan aşağı görmeye başladım çok mutsuzdum. evlendiğimizde yeni bir işe girmiştim ama burayı da sevmemiştim bir süre sonra çıktım başka yere girdim çıktım derken iki yıl geçti va onun ailesine göre iş bulamayan iş görüşmelerini beceremeyen biri oldum. kpss sonuçlarına göre ankarada bir üniversiteye atandım. görüşmelerde başhekim beni çok beğendi ve rektörlükte işe başladım herkes çok şaşırdı çünkü beni sıradan bir polikinlikte işe başlayacak sanmışlardı. böylece iş konusunda herkesin ağzı kapanmış oldu.
eşim hep beni kendi ailesine çekmeye çalıştı ilk zamanlar ayıp olmasın diye hep onlara sıcak davrandım her çağırdıklarında giderdim ama ben aynı şeyi benim ailem için eşimde göremedim. annemle pek anlaşamıyorlardı annemde zaten rahatsız etmemek için pek gelip gitmezdi. üvey anneminde zaten babam ölüdkten ruh sağlığı bozuldu o konuda bazen eşime hak veriyorum. çocuk olduktan sonra ablam evde olduğum için sık gelmeye başladı. bu durumdan kendi üvey annem bile rahatsız oldu çünkü beni onlardan kızkanıyordu. ama ben ablamsız bir hayat asla düşünemem çünkü beni evlatlık verseler bile hep beni arayıp sordu hiç bırakmadı. çok uzattım ama olanları anlatayım
eşim özellikle ablamın gelmesini ister doğum yaptığımda bile yanımdaydı. çocuğa bakmama çok yardım etmişti. ama eşim benim akrabalarım gelince kesinlikle hiç konuşmaz sus psu oturur. evde bizde öyleyiz ablama kaç kere dedim abla hep böyle diye. bir gün oturuyoruz ablam yeğenim. eşimde bilgisayarda oyun oynuyor kızım o zamanlar yürümüyor ama sürekli biryerlerden tutup düşüyor. babsının bilgisayarına saldırdı eşim çocuğa bak derken pat diye kafa üstüne düştü eşim bir hışımla kalktı geldi omzuma vurdu niye çocuğa bakmıyorsun diye sonrada kapıyı vurup gitti. ablam çok ağladı bende neye uğradığımı şaşırdım ablamın yanında uzatmadım.
ertesi gün çocuğu uyatamak uykusuzluktan sürekli ağlıyor. ablamda ayağını hafif sallıyordu zaten hiç sallanmaktan da hoşlanmıyor. o sıra eşim girdi içeri niye sallıyorsunuz dedi. uyumadı zaten sallanmaktan hoşlanmadığı için hemen ayağa kalktı. yatır yatağına uyusun diye bağırdı. bende öyle uyumuyor dedim öyle uyumasını beklersem ben nasıl yatıp dinlenicem dedim ertesi gün işe gidiyorum dedim.sen mi bakacaksın dedim bana sen zaten hiç fedakarlık yapma dedi. benmiyim anası dedi sen doğurdun sen bakacaksın dedi kapıyı vurup gitti.ablam gitti bir daha gelmem dedi.
ablamın oğlu ankarad staj yapcaktı benim yanımda kalsın dedim ablam olanlardan sonra pek istekli olmasada gönderdi. eşim aynı konuşmaz hiç biz yokmuşuz gibi davranır.
yeğenim acayip sıkıldı teyze hep siz böylemisiniz dedi. yeğenim varken bir hafta sonu çıkıp gezelim demedi. ama kendi abisi hadi pikniğe gidelim dese koşa koşa gider. yeğenim son iki günüydü bir akşam kızım uyumadı ama sürekli ağlıyor eşime iki dakika bakta bir duşa giriyim dedim yarın işe gideceğim. ben banyoya girince kızım daha çok ağlamaya başladı eşimde çocuğu bağırıyor kızım derdin ne senin banyodan bir hışımla çıktım ne bağırıyorsun dedim bir çocuğu uyutamadın diye bağırdı çocuğu elinden aldım odaya gidip kapıyı kapattım. ağlaya ağlaya emzirdim uyudu. yatağa yatırdım yeğenime baktım bişey yok falan dedim teyze yeter artık ben bunun ağzını burnunu kıracam dedi bırak boşver senle bir ilgisi yok dedim çocuk sinirden ellerini sıktı.
ertesi gün yeğenimi aştiye bırakacağız. sofrayı hazırladım dolaptan sürahiyi çıkardı bunu yine boş koymuşsun dedi yeni doldurdum dedi. ben koymadım dedim ya ne önemi var dedim bende senin her dakika küllüklerini boşaltıyorum dedim. sen zaten hep böylesin sen benle sidik yarıştırda garip garip konuşuyorç kucağımda çocuk var bir elimde tencere yeter artık diye bağırmaya başladım tencereye alıp yere fırlattım oda üzerime doğru geldi vurmak için kızım kucağımda bağırmaya başladı çocuğu alıp odaya girdim defol bu evden dedim istemiyorum seni dedim. kapıyı aç üstümü giyip gidicem dedi diğer odaya geçtim ver çocuğu dedi. ne saçmalıyorsun dedim anası benim dedim sen değilsin dedim. derdin ne senin dedi sen böylesin diye konuştum gitmedi. kendisi de ben hep böyleyim kimseye tavır almıyorum diye zırvaladı. yeğenim geldi hadi teyze sinopa gidelim dedi. olmaz dedim işim var nasıl gidiyim dedi. eşim birden bire yumuşadı yeğenimi aştiye bıraktık. olanların hiçbirini unutmadım ama eşim hiçbirşey olmamış gibi devam etmeye başladı.
yaz tatilinde iki hafta tatil yaptık bu arada dört yıllık evliyiz dört yıldır onun arkadaşlarıyla tatil yapıyoruz. arkadaşları ayrı tatile gidince dayanamadım istiyorsun sende git dedim tamam dedi üç dört günde öyle tatil yaptı. gelince bayramda seni sinopa götürürüm demişti. ama bayram gelince gitmek istemedi. bu arada 45 milyara araba aldık ama bana para yok diye zırvaladı. zorla götürdüm keşke götürmeseymişim allahım bir surat surat bayramım burnumdan geldi. döndük bayramda yaptıklarını yüzüne vurdum hiçbirşey demedi sessiz kaldı yani kabul etmedi
ya kızlar şuan iyi çünkü kendi halimizdeyiz ama ben bunların hiçbirini unutamıyorum ve eşimi artık sevmiyorum sadece benim için kızım var. ona göre bunlar konuşuldu halledildi ama ben unutamıyorum ne yapacağımıda bilmiyorum ve çok mutsuzum. şuan evliliğimizde sorun yok ama benim içimi bir bilse
çok uzun yazdım ama burda herkesi okuyunca içimi dökmek istedim. bir psikolğa falan gitmek istiyorum ama eşim gelmez tek başıma gitmemin bir faydası olurmu sizce
ben aslen sinopluyum bu arada sinope arkadaşla aynı memleketliyiz. beş kardeşiz babam trafik kazasında vefat etmiş babam ölünce annemin durumu kötüymüş. dedem beni abisinin kızına evlatlık olarak vermiş. beni ankaraya getirmişler. üvey annemin 20 sene çocuğu olmamış. beni öz evlatları gibi büyüttüler. her yaz sinopa ailemin yanına götürürlerdi zaten akaraba olduğumuz için yaz tatilini orda geçirirdik. ben öz annemi halam olarak tanıyordum ortaokula giderken başka birinden öğrendim ve günlerce kimseyle konuşmamıştım beni doktora falan götürmüşlerdi. sonuçta herşeyi kabullendim iki tarafta beni çok seviyordu. üvey babamı 17 yaşımdayken kaybettim ölmeden bir ay önce bana ev almıştı. iki yıllık üniversite okudum okul bitince ankarada özel bir yerde işe başladım annem işe başlayınca araba aldı. bu sırada eşimle tanıştım onu çok sevmiştim bir yıl sevgiliydik bir yıl nişanlılık dönemimiz oldu. eşimin ailesi beni evlatlık olduğum için istemedi. eşimde benim evimde oturmak istemedi annemlere yakın kiraya gidelim diye tutturdu. ama benim yalnızdı ve ben onu öyle bırakamdım. bu arada evim annemle aynı apartmanda. eşimle ayrıldık sonra dayanamadı geri döndü ailesini nasıl ikna etti bilmiyorum evlendik. nişanlıyken işyerinde yaptığım bir hata yüzünden işten çıkarıldım. eşimin ailesi sürekli işsiz olduğumu başıma kaktı. eşim matematik öğretmeni kendimi ondan aşağı görmeye başladım çok mutsuzdum. evlendiğimizde yeni bir işe girmiştim ama burayı da sevmemiştim bir süre sonra çıktım başka yere girdim çıktım derken iki yıl geçti va onun ailesine göre iş bulamayan iş görüşmelerini beceremeyen biri oldum. kpss sonuçlarına göre ankarada bir üniversiteye atandım. görüşmelerde başhekim beni çok beğendi ve rektörlükte işe başladım herkes çok şaşırdı çünkü beni sıradan bir polikinlikte işe başlayacak sanmışlardı. böylece iş konusunda herkesin ağzı kapanmış oldu.
eşim hep beni kendi ailesine çekmeye çalıştı ilk zamanlar ayıp olmasın diye hep onlara sıcak davrandım her çağırdıklarında giderdim ama ben aynı şeyi benim ailem için eşimde göremedim. annemle pek anlaşamıyorlardı annemde zaten rahatsız etmemek için pek gelip gitmezdi. üvey anneminde zaten babam ölüdkten ruh sağlığı bozuldu o konuda bazen eşime hak veriyorum. çocuk olduktan sonra ablam evde olduğum için sık gelmeye başladı. bu durumdan kendi üvey annem bile rahatsız oldu çünkü beni onlardan kızkanıyordu. ama ben ablamsız bir hayat asla düşünemem çünkü beni evlatlık verseler bile hep beni arayıp sordu hiç bırakmadı. çok uzattım ama olanları anlatayım
eşim özellikle ablamın gelmesini ister doğum yaptığımda bile yanımdaydı. çocuğa bakmama çok yardım etmişti. ama eşim benim akrabalarım gelince kesinlikle hiç konuşmaz sus psu oturur. evde bizde öyleyiz ablama kaç kere dedim abla hep böyle diye. bir gün oturuyoruz ablam yeğenim. eşimde bilgisayarda oyun oynuyor kızım o zamanlar yürümüyor ama sürekli biryerlerden tutup düşüyor. babsının bilgisayarına saldırdı eşim çocuğa bak derken pat diye kafa üstüne düştü eşim bir hışımla kalktı geldi omzuma vurdu niye çocuğa bakmıyorsun diye sonrada kapıyı vurup gitti. ablam çok ağladı bende neye uğradığımı şaşırdım ablamın yanında uzatmadım.
ertesi gün çocuğu uyatamak uykusuzluktan sürekli ağlıyor. ablamda ayağını hafif sallıyordu zaten hiç sallanmaktan da hoşlanmıyor. o sıra eşim girdi içeri niye sallıyorsunuz dedi. uyumadı zaten sallanmaktan hoşlanmadığı için hemen ayağa kalktı. yatır yatağına uyusun diye bağırdı. bende öyle uyumuyor dedim öyle uyumasını beklersem ben nasıl yatıp dinlenicem dedim ertesi gün işe gidiyorum dedim.sen mi bakacaksın dedim bana sen zaten hiç fedakarlık yapma dedi. benmiyim anası dedi sen doğurdun sen bakacaksın dedi kapıyı vurup gitti.ablam gitti bir daha gelmem dedi.
ablamın oğlu ankarad staj yapcaktı benim yanımda kalsın dedim ablam olanlardan sonra pek istekli olmasada gönderdi. eşim aynı konuşmaz hiç biz yokmuşuz gibi davranır.
yeğenim acayip sıkıldı teyze hep siz böylemisiniz dedi. yeğenim varken bir hafta sonu çıkıp gezelim demedi. ama kendi abisi hadi pikniğe gidelim dese koşa koşa gider. yeğenim son iki günüydü bir akşam kızım uyumadı ama sürekli ağlıyor eşime iki dakika bakta bir duşa giriyim dedim yarın işe gideceğim. ben banyoya girince kızım daha çok ağlamaya başladı eşimde çocuğu bağırıyor kızım derdin ne senin banyodan bir hışımla çıktım ne bağırıyorsun dedim bir çocuğu uyutamadın diye bağırdı çocuğu elinden aldım odaya gidip kapıyı kapattım. ağlaya ağlaya emzirdim uyudu. yatağa yatırdım yeğenime baktım bişey yok falan dedim teyze yeter artık ben bunun ağzını burnunu kıracam dedi bırak boşver senle bir ilgisi yok dedim çocuk sinirden ellerini sıktı.
ertesi gün yeğenimi aştiye bırakacağız. sofrayı hazırladım dolaptan sürahiyi çıkardı bunu yine boş koymuşsun dedi yeni doldurdum dedi. ben koymadım dedim ya ne önemi var dedim bende senin her dakika küllüklerini boşaltıyorum dedim. sen zaten hep böylesin sen benle sidik yarıştırda garip garip konuşuyorç kucağımda çocuk var bir elimde tencere yeter artık diye bağırmaya başladım tencereye alıp yere fırlattım oda üzerime doğru geldi vurmak için kızım kucağımda bağırmaya başladı çocuğu alıp odaya girdim defol bu evden dedim istemiyorum seni dedim. kapıyı aç üstümü giyip gidicem dedi diğer odaya geçtim ver çocuğu dedi. ne saçmalıyorsun dedim anası benim dedim sen değilsin dedim. derdin ne senin dedi sen böylesin diye konuştum gitmedi. kendisi de ben hep böyleyim kimseye tavır almıyorum diye zırvaladı. yeğenim geldi hadi teyze sinopa gidelim dedi. olmaz dedim işim var nasıl gidiyim dedi. eşim birden bire yumuşadı yeğenimi aştiye bıraktık. olanların hiçbirini unutmadım ama eşim hiçbirşey olmamış gibi devam etmeye başladı.
yaz tatilinde iki hafta tatil yaptık bu arada dört yıllık evliyiz dört yıldır onun arkadaşlarıyla tatil yapıyoruz. arkadaşları ayrı tatile gidince dayanamadım istiyorsun sende git dedim tamam dedi üç dört günde öyle tatil yaptı. gelince bayramda seni sinopa götürürüm demişti. ama bayram gelince gitmek istemedi. bu arada 45 milyara araba aldık ama bana para yok diye zırvaladı. zorla götürdüm keşke götürmeseymişim allahım bir surat surat bayramım burnumdan geldi. döndük bayramda yaptıklarını yüzüne vurdum hiçbirşey demedi sessiz kaldı yani kabul etmedi
ya kızlar şuan iyi çünkü kendi halimizdeyiz ama ben bunların hiçbirini unutamıyorum ve eşimi artık sevmiyorum sadece benim için kızım var. ona göre bunlar konuşuldu halledildi ama ben unutamıyorum ne yapacağımıda bilmiyorum ve çok mutsuzum. şuan evliliğimizde sorun yok ama benim içimi bir bilse
çok uzun yazdım ama burda herkesi okuyunca içimi dökmek istedim. bir psikolğa falan gitmek istiyorum ama eşim gelmez tek başıma gitmemin bir faydası olurmu sizce