- 12 Mayıs 2018
- 1.071
- 306
-
- Konu Sahibi Hafsanuralli546
- #161
Kadınlar kulubu= yargı makinesı ...Hanımlar lütfen sakin olun ve üsluplara dikkat edin rica ediyorum.
Konu içeriğinde bebek/çocuk olunca annelik duygularıyla yorumluyorlar, eleştirebilirler ama üslup bozamazlar zira her kadın yaşamasa bile bir gebelik depresyonu gerçeği var, kimi kadında hamileliğin ilk haftasından itibaren doğum sonrasına kadar devam edebiliyor, ki sitede çok örneğini gördük, sürpriz plansız gebeliklerde de, planlı gebeliklerde de depresyona girmiş kadınların açtığı konular oldu, vaktiyle açılmış o konularda depresyona girmiş anne adaylarına hakaretler edildi, bugün o kadınların hepsi çocuklarını seven muhteşem anneler oldular.Kadınlar kulubu= yargı makinesı ...
Valla kendimi zor tuttum, banlanmak istemiyorum abla
E sizin niyetinizde ne gibi kötülükler vardı da bunca şey yaşıyorsunuz o zaman diye bir düşünün mademFesat değilim diyorsunuz ama yargı dağıtıyorsunuz madem niyetiniz iyi Allahım kalbine ferahlık versin inşallah düzelirsin deyip geçebilirsin. Allahım kimlere çocuk veriyorsunuz ne demek nasıl çirkin bir düşünce. Bence Allah niyetleri görüyorki kime vereceğini biliyor. Niye çocuğum olmuyor diye dert yanacağına önce niyetini düzelt. Çok şükür doktor bana çocuğun olmicak dediğinde bile ben çocuğuna hissiz olan anneler için kötü şeyler düşünmedim. Allah yardımcısı olsun inşallah dedim. İçiniz çok kötü Allah kalbinize iyilik versin sonra inşallah çocuk nasip eder size.
Sevemeyeceği çocuğa hamile kalmayacaklar o zaman bu kadar basitOrtada bilimsel bir gerçek var. Her anne bebeği karnına düşer düşmez sevemez. Nasıl ki herkesin regl dönemi bile farklı geçiyorsa, hamilelik, doğum, lohusalık kişiye özeldir. Hatta bazı anneler çocuklarını doğar doğmaz sevmez, belli bir süreye ihtiyaç duyar. Bazısı doğduğu an ona aşık olur.
Konu sahibi son 8 ayda çok ağır şeyler yaşamış. Evliliği, hayal kırıklıkları, ülke değiştirmesi, aynı evin içinde kocası tarafından yalnızlaştırılması... İllaki bu süreçte konu sahibinin de hataları olmuştur ki var da. Ancak sonuç olarak şu an yalnız ve depresyonun dibine vurmuş, duyguları alt üst olmuş hamile bir kadın var. Hissettikleri bana yabancı olsa da onu ve onun gibileri anlayabilirim. Ancak burada bu kadının linçlenmesini asla anlayamam. Bu insanlığa sığmaz.
Konu sahibi bazı üyeler çok güzel yazmışlar. Lütfen doğumdan önce ailenizin yanına dönün. Hem bir uzmandan hem de bebek bakımı konusunda ailenizden destek alın. Ve lütfen bu süreçte en son düşündüğünüz şey eşinizin doğumda olması olsun. Lohusalık zor bir süreç. Eşiniz çocuğu görecek diye, kendinizi ve bebeğinizi daha çıkmaza sokmayın. Bebeğin ilk başta babaya değil, sağlıklı bir anneye ihtiyacı var.
Bir anne olarak yorumları dehşetle okudum. Kadın belli ki depresyonda. Kaynana ile geçirmiş hamileliği. Bilmediği bir ülkede tek başına kalmış. Yabancılaşmış. Eşi de ilgisiz. Bu durumda polyanacılık oynayamamış.Konu içeriğinde bebek/çocuk olunca annelik duygularıyla yorumluyorlar, eleştirebilirler ama üslup bozamazlar zira her kadın yaşamasa bile bir gebelik depresyonu gerçeği var, kimi kadında hamileliğin ilk haftasından itibaren doğum sonrasına kadar devam edebiliyor, ki sitede çok örneğini gördük, sürpriz plansız gebeliklerde de, planlı gebeliklerde de depresyona girmiş kadınların açtığı konular oldu, vaktiyle açılmış o konularda depresyona girmiş anne adaylarına hakaretler edildi, bugün o kadınların hepsi çocuklarını seven muhteşem anneler oldular.
Şu yorumun nesine unlike verildi merak ettim. Kadın çatır çatır söylemiş olacakları, doğruları. Sen kvni sevmiyorsun diye küçücük bebeğin hayatını tehlikeye atamazsın. Tekin değilsin konu sahibi hiç kusura bakmaO çocuk doğacak dikişlerin acıyacak, emzirmen gerekecek, göğüslerin yara olacak , uyuyamayacaksin biraz büyüyünce saclarini çekecek sen o çocuğa zarar verirsin . Yanında biri olmadan o çocukla baş başa kalma sakın . Bunu normalde söylemem ama istemiyorsan ver babannesine zarar görmesindense ona sevgi gosteren biri olsun
Kesin kandırılmıştır. Adam zengindir diye evlenmemiştirHanımlar ben de linçi haksız buldum. Kadın kandırılmayı, güveninin kötüye kullanılmasını hazmedememiş. Kocasını iyi tanıyamadan evlenmiş. İsteyerek hamile kalmamış. Tamam burada çok hatalı ama doktora güvenmiş. Ben mesela güvenmezdim ve korunurdum. Yanlış eş seçimi yapmış. Boğazda yalı düğünü yapacak adamın onu destekleyecek bir hayatı olmalı. Azerbaycanlı petrol zengini olarak mı tanıttı kendini, ya da Türkiye'de herkesin boğazda düğün yapabileceğini mi sanıyor?
Çocuğu doğmuş da istemiyormuş gibi taşlıyorsunuz. Kocasına inanması dışında ben yorumlarını cevaplarını mantıklı buldum, derdini anlatabiliyor. Köşeye sıkışmış hissediyor, çocuk olmasaydı daha kolay çıkış yolu bulabilirdi. Ömür boyu bu adamla ve ailesiyle muhatap olmak zorunda. Bende de 2 çocuk var ama benim de hissizleştiğim anlarım oldu. Saatlerdir susmayan ağlayan bebeğin beni de ağlattığı, hiç bir şey yapmadan boş boş etrafıma baktığım oldu. Bir kadının sınırlarını bebek kadar zorlayan başka durum yok, olmadı benim hayatımda mesela.
Anne olmak için tedavi görüp de konu sahibini taşlayan hanımlar, sizin duygusal sorunlar yaşamayacağınızın garantisi var mı? Hamile kaldım oldu bitti geçti 9 ay lay lay lom olmayabiliyor. Her kadının hamileliği doğumu anneliği farklı. Kendinize bu kadar güvenip iddialı konuşmayın. 3 çocuk annesi kadın 3.çocuğunu benimseyemeyip öldürmeye çalıştı. Hem de şırıngayla çamaşır suyu sıvı sabun enjekte ederken yakalandı. İki çocuğuna mükemmel annelik yapmış, ne oldu da bu çocuğa canavarlaştı?
Konu sahibi, yazmışlar ama ben de tekrar edeceğim. Çocuk doğduktan sonra ülkeden çıkman zor olur. Bu adam izin vermeyebilir çocuğun ülke dışına çıkmasına. En kısa zamanda dön Türkiye'ye.
O da ihtimal tabii, zengin olduğunu sanmıştır. Adamın maddiden çok manevi yönden kandırdığını ifade etmek istemiştim. Yoksa boğazda yalıda düğün yapmaya gelene kadar çoktan belli olur paralı mı değil mi.Kesin kandırılmıştır. Adam zengindir diye evlenmemiştir
Tamam ben inandım kardeş haksızlık yaptım.
Sen kafayı kürtajla bozmuşsun keşke annende kürtaj yapsaymışB
Bu konudaki arkadaş neden bu kadar acımasız tepkiler toplamış şok oldum valla.kadıncağız birşey dememiş ki.zaten psikolojisi çok kötü.sevmediği adamdan çocuğu olacak.bu duruma isteksizliğini hayet seviyeli bir şekilde belirtmiş.kızlar iyi misiniz siz ya ? Bende mi soru var bu gece sizde mi anlamadım valla.şakır şakır kürta yaptırıyor insanlar ,bu sitede de ölümüne savunuluyor.bu kadıncağız soğudum deyince suç olmuş.
Kesinlikle haklısınız.Bende empati kuramıyorum. Boşandıktan sonra depresyon yaşamış bir kadın olarak sağa sola sarmadım. Yeşil reçeteli ilaçlarımı içtim, oturdum. Atlatmayı bekledim.
Konu sahibinin cevaplarına bakarsak “Cahil, geri kafalı, kafayı mı yediniz” tölerans düzeyi belli. Doğumla beraber çok daha fazla bedensel acıya maruz kalacak. Bunlarla başa çıkabilecek potansiyel göremedim.
Burdur'da evin kapısına bırakılan bebeğin hayati tehlikesi sürüyor
Burdur'da bir evin kapısının önünde terk edilmiş halde bulunan bebeğin hayati tehlikesi devam ediyor.www.trthaber.com
Her anne doğurdu diye çocuğunu sevmiyor. Bunları da yapanlar güya anne. Kapının önüne yeni doğmuş bebeği koymuş. Neymiş “3 çocuğu daha varmış. Bakamayacağından korkmuş.” Bir de bunları salıyorlar ya, onu aklım almıyor.
Kızlar dertleşmek anlamında yazıyorum. Biraz içimi dökmeye ihtiyacım var.
Kayınvalidem gerçekten içinde kötülük barındırmayan kendini evlatlarına adamış bir kadın.
Bana aman aman bir faydası yok şahsen ama eşimin annesi olduğu için saygı duyuyorum.
Bir konu var ki aşırı daralıyorum oda çok konuşması.
Aşırı heyecanlı bir yapısı var birşeyi anlatırken adeta kendini kaybediyor hatta ona odaklanmazsanız gelip kolunuzdan tutuyor bacağınızdan tutuyor ağzınızın içine kadar giriyor dikkatinizi ona verin diye.
Çoooooook konuşuyor çok.
Ve ses volümünüde ayarlayamıyor benim kulaklar sizlere ömür.
Anne bağırma lütfen diyorum anlamıyor :))
Bir ara telefonlarını falan açmadım mesafeli davrandım sanırım anladı aramaları azaldı. Nedeni ise telefondada aşırı konuşup hep soru soruyor hiçbirinin cevabını beklemiyor dümdüz metin okuyor adeta.
Mesela şöyle( Aralıksız konuşması )
-Kızım nasılsın iyimisin oğlum nasıl yemeğiniz var mı ne yiyorsunuz oğlum yemek yedimi sen yedin mi bende işte şunu yaptım bunu yaptım şuraya gittim şunu aldım öyle işte siz napıyorsunuz nasılsınız birşeye ihityacınız var mı benimde bugün dizlerim ağrıdı çok uzandım öyle akşam şunu yaptım kızlarda işte vs vs
Abartmıyorum 4-5 dk nefessiz tek başına konuşuyor.
-(BEN) iyi anne sen nasılsın. Bu kadar.
Kendi anneme bahsediyorum nasıl davranmam gerekiyor diye bence kayınvalidenin bu durumu pskolojik anlamaya çalış saygıda kusur etme travmaları vardır diyor ( iyi niyetli olarak )
Yakın yerlerde oturuyoruz mesela bir araya geleceğimiz zaman strese giriyorum.
Bir de bir huyu aşırı inatçı.
Örneğin ben et yemeği sevmiyorum diyelim bana her defasında et yedirmeye çalışır ısrarla.
Şekerli şeyleri sevmem inadına şekerli şeyler alır bize yada gönderir.
Hadi bana değil oğluna gönderiyor desem Oğluda sevmiyor. Ne desem tersini yapıyor.
İnadına yapmadığına eminim asla karşındaki kişiyi dinlemiyor kendi kendine konuşup tmm diyor.
Mesela şöyle
- Kızım sana şundan yaptırıcam yada alıcam
-yok anne istemiyorum
-olmaz alıcam
- yok yok alıcam
- anne gerçekten istemiyorum kullanamam ben onu
-anne eve sokmam onu boşuna alma paranıda verme.
-hayııır alıcam
-(artık ciddi bir şekilde) istemiyorum anne lütfen ya
-( bir hafta sonra)
-kızım bak aldım der getirir ( zorla )
Ve sırf ben o aldığı şeyi kullanim diye 1 saat konuşur ürünün özelliklerinden bahseder beynimi ve kulaklarımı parçalar.
Eşime birkaç defa söyledim oda annesine beni çok daralttını beni sıkmaması gerektiğinden bahsetmiş oda eşime olurmu oğlum ben onu kızlarımdan daha çok seviyorum demiş
Eşim konuşmasına rağmen ısrarla yapacağını yapıyor asla dinlemiyor.
Sürekli bizimle olmak vakit geçirmek istiyor ama ben mesafe koyuyorum sağolsun eşimde iki tarafıda kırmadan idare ediyor gerçi bende kırkıyorum annesini işlerim var diyorum hep.
Siz olsanız nasıl tepki verirsiniz yada ne yaparsınız ben uzun süre görüşmesekte her görüşmede strese giriyorum.
Sayısız terapiste gittim seans ücretleri umrumda bile olmadı yeterki çare bulayım diye sanırım bana denk geldi hepsi beni terapilerden soğuttu artık ciddi bir sorunum olsa bile falanca kişi çok harika bir terapist bir görüş dese bile gitmem. ( bu arada 2-3 seans gitmedim hiçbirine en az gittiğim bir 10 seans var)
Benimde anneyle ilgili problemlerim vardı
Babam ben çocukken vefat ediyor annem başka şehirden bir adamla evlenip beni nenemle dedeme bırakıyor (4 yaşımdaydım evlendiğinde ) 15 yaşımda beni yanına alıyor bu süreçten sonra tabi anne-kız ilşkisini koruyamadık sürekli kavga sorun. Birde ölen babamın parasını yani benim yetim paramı kullanıp yeni eşine araba aldı falan çok sıkıcı konularda var pskolojimi bozanda onlara girmeyeceğim :))
Bende olan etkileri ise mutluluğu sürekli dışarda aramak. Sürekli insanlardan onay beklemek eziklik duygusu özgüvensizlik değersizlik devamında gelen panik atak ankstyete depresyon çok sonrasında sinir hastası oldum tabi uğradığım haksızlıklardan. Okul hayatının berbatlığı iş hayatının berbatlığı. Gerçekten yaşayan bilir ölmüyorsun ama sürünüyorsun. Bir yıl önce evlendim eşimlede çok sorun yaşadım ailesiylede yaşadım (ailesinin haberi yok kendi kendime) çünkü temelden pskolojim sağlam değildi herşey benim için sorun memnuniyetsiz mutlu olmayı bilmeyen ve kimsenin beni mutlu edemeyeceğine inanmışlığın var bu olguyu yıkmak çoook zor. Şuan 29 yaşındayım birçok şeyi kabullendim sayılır. Kendimi teselli etme şeklim şu oldu.
Birgün hepimiz öleceğiz affetmeyi öğren
Senin hakkın yenmedi Allah elbet senin olanı sana başka yolla verecek
İnancını yitirme kalbini temiz tut
Artık yeni bir ailen var (2 ay sonra anne olacağım)
Önceki defteri çöpe at yeni bir defter doldurucaksın.
Şükretmeyi bil nefes aldıkça umut vardır
Allahın senin için yazdığı güzel kaderden haberin yok.
Olmasa bile imtihandasın sabret.
İyi bir annelik görmedin ama iyi bir anne olabilirsin
Olanlardan ders çıkarıp yeni ailen için yapmaman gereken şeylerin bilincindesin
Gibi şeylerle kendimi teselli ediyorum
Ben biraz manevi huzur buldum sanırım
Sürekli dua okuyorum namaza başladım (ben kapalı biri değilim ama çok inançlıyımdır)
Panik atak ve ankstyetem için sürekli inşirah suresi okuyorum kuran okuyup dinliyorum hemen geçiyor.
Annemle düşmanda değilim arar açarım nazik konuşurum kapatırım bu kadar.
Çok uzun yazdım sanki konu benim için özel açılmış gibi
( bu arada en son 1 sene önce destek almıştım yine terapistim yüzünden bıraktım)
Bir süredir acaba dediğim bir konuyu size danışmak istiyorum arkadaşlar.
Sorunum şu ki yakın zaman aralıklarında iki ayrı duygu değişimi yaşıyorum.
Aşırı sevme ve aşırı nefret etme.
Örneğin ailemle affedilmesi zor ciddi bir sorun yaşadım diyelim öylesine nefret ediyorumki o an gözümü kan bürüyor. Kısa bir zaman sonra hemen unutup olsun onlar benim ailem, canım diyorum. Affettiğimi düşünüyorum yine bir zaman sonra yaptıkları aklıma geliyor aynı nefreti duyuyorum.
Bazen eşime karşı bile, tartıştığımızda nefret duygusunu dibine kadar yaşıyorum. Sonrasında hemen unutup onu çok sevdiğimi ona birşey olursa naparım kahrolurum hissine giriyorum. Bu duygu karmaşası beni korkutmaya başladı.
Daha önce birçok kez terapi ve pskiyatrik yardım aldım ama daha çok panik atak ve anksiyetemden dolayı. Ve neredeyse hepsi beni tedaviden soğuttu.
Tüm doktorlara bütün hayat hikayemi davranışlarımı anlattım ama kimsede şuyun buyun var demedi panik atak ve anksiyete dışında.
İyi ama bu belirtiler başka bir sorunum varmış gibi hissettiriyor.
Gerçekten sorunum ne öfkemi ve sevgimi nasıl kontrol edemiyorum?
Bu da gerçeklerinden kaçış, başka insanların kendisinden daha sorunlu olduğunu düşünüp rahatlıyorlar, konu başında psikolojisinin bozuk olduğunu kabul eder gibiydi, artık kabul etmeyecek mesela.Sorununuz psikolojik mi, baska bir sey mi bilemem ama burada herkesin psikolojisinin bozuk oldugunu dusundugunuze gore vardir bir bildiginiz.