Eşim ve oğlum arasında kalıyorum

İyi polis kötü polis aile ilişkisi açısından doğru bir yöntem değil. Ortak tutum doğru olanı.

Ceza vermek yerine ben de bu kadar unutmasının nedenini araştırırım.
 
Ben de eğitimciyim bu arada katı kuralcı dediğim o değildi yani bu yapılacaksa yapılacak illa höt höt anlamında kullanmadım.



Bu laf banaysa ben de öğretmenim:)
Valla öğretmenim ama öğretmenlerin de her sorunda veli kötü veli şöyle demesinden kendim öğretmen olduğum halde sıkıldım. Siz öğretmenlerisiniz veli dert etmeyip siz ediyormuşsunuz ama uyguladığınız düzen kendi çocuğunuza yaramamış pek işte. Belki diğer velilerde yapıyor ama çocuk bildiğini okuyor. Olamaz mı?

Ne demek istediğinizi anlamıştım. Ama işte bazen öğrencilere karşı gereğinden fazla bile anlayışlı olmak durumunda kalabiliyorum. Doğrudur, yanlıştır tartışılır ama o an öyle olması gerekiyor. Çünkü sonuçta benim yapabileceklerim sınırlı. Hem bazen aşırı sinirli olmak doğru olmuyor. Vs vs. Bu böyle uzar gider. :) Neyse konu dağılmasın fazla.

Konu sahibine yazdığım yorumu ise hem şu anki öğrencilerimi hem de ben öğrenciyken gördüğüm şeyleri göz önüne alarak yazmıştım.

Biz ancak tavsiye verebiliriz. Uygulayıp uygulamamak konu sahibine kalmış.
 
İyi polis kötü polis aile ilişkisi açısından doğru bir yöntem değil. Ortak tutum doğru olanı.

Ceza vermek yerine ben de bu kadar unutmasının nedenini araştırırım.
Ben eşim gitsin çocuğa oğlum ben annenle konuşurum izin verir ayarlarız gibi bir konuşma beklentisi değildi zaten. Sadece üzgün olduğunun farkındayım ama annen haklı oğlum keşke unutmasaydin bundan sonra biraz daha dikkatli ol, biz senin iyiliğini istiyoruz annen de böyle olsun istemezdi ama bak bu kaçıncı defa oluyor gib gibi bir konuşmaydi... Sanıyorum çocuğuma tutumum ve onun çok üzülmüş olmasi beni de eşime karşı farklı bir üsluba itti. Sorun benden yana netleşti artık. İnşallah hayırlısı olsun diyorum.
 
Ben eşim gitsin çocuğa oğlum ben annenle konuşurum izin verir ayarlarız gibi bir konuşma beklentisi değildi zaten. Sadece üzgün olduğunun farkındayım ama annen haklı oğlum keşke unutmasaydin bundan sonra biraz daha dikkatli ol, biz senin iyiliğini istiyoruz annen de böyle olsun istemezdi ama bak bu kaçıncı defa oluyor gib gibi bir konuşmaydi... Sanıyorum çocuğuma tutumum ve onun çok üzülmüş olmasi beni de eşime karşı farklı bir üsluba itti. Sorun benden yana netleşti artık. İnşallah hayırlısı olsun diyorum.
Çocuk yetiştirmek çok çok zor. Allah kolaylık ve sabır versin cidden.
 
Olabilir mi diye götürdük ama öyle bir tanı almadı. Dikkat eksikliği var ama beyin kivrimlari arttıkça düzelecektir denildi. İçeriği zengin multivitamin kullandık ki doktor önerisi bile değildi. Ona bile ihtiyaç duyulmadi yani.. Adam zamanla yoluna girer demişti. Kardeşim eczacı o önerdi vitamini. Çok da işe yaradı. Kafa zehir de iş sorumluluga gelince gevşek. İzin kagitlari farklı derslerde verildi sanıyorum ya. O yüzden biri kitap arasında biri çantada 😓
Şüpheniz olursa tekrar bir psikyatr a göstermekte fayda olur. İlginç bir açıklama olmuş zira dehb ilaçla ve terapi ile düzelebilir. Erkek çocuklarda zor ama düzen öğrenmesi de bir seçenek olabilir. Düzenli olmayı öğrenirse belki eşyalarını ya da bu tip belgeleri düzgünce bir yere koyup sonra nereye koyduğunu hatırlaması açısından yardımcı olabilir
 
Ben aslinda kural koyma tarzinizi cok begendim ama siz de sonrasinda sarilbilirsiniz ki. Illa iyi polis kotu polise gerek yok. Verdiginiz karardan donmeyin yeter. Yine sarilin, ben burdayim deyin. Belli ki icinizden oylesi geliyor.
 
Partnerlerimiz her zaman istedigimiz gibi davranmiyor. Esinizden beklentinizi dusurun bence. Cocuga zarar verecek bir sey yapmadikca cocukla iliskisi kendini ilgilendirir sizin yonetebileceginiz bir sey degil bu.
 
bence ceza verilmesinde bir sikinti yok aslinda ama onemli olan cocugun cezayi nasil algiladigi. mesela anne baba genelde cocuk ona inat yapiyor diye dusunur, ama aslinda cocugun bambaska dusuncesi var. gercekten cocukla iletisime gecmek ve yol gostermek en onemli sey
Bence de çocuğu yaptığı şeylerden dolayı sorumluluk alması gerekli birşey . Ama bu ceza belki çocuk 15 yaşında olsa verilir . Dokuz yaşında bir çocuğun hevesini böyle kırmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Herkesin çocuk eğitimi kendine gerçi. Benim özellikle vurguladığım kisim çocuğa eğitim verilirken sürekli net ve böyle gıcık cezalar verilirse 18 yaşına gelince o çocukla baş edilenez
 
Ben eşim gitsin çocuğa oğlum ben annenle konuşurum izin verir ayarlarız gibi bir konuşma beklentisi değildi zaten. Sadece üzgün olduğunun farkındayım ama annen haklı oğlum keşke unutmasaydin bundan sonra biraz daha dikkatli ol, biz senin iyiliğini istiyoruz annen de böyle olsun istemezdi ama bak bu kaçıncı defa oluyor gib gibi bir konuşmaydi... Sanıyorum çocuğuma tutumum ve onun çok üzülmüş olmasi beni de eşime karşı farklı bir üsluba itti. Sorun benden yana netleşti artık. İnşallah hayırlısı olsun diyorum.
Siz kalben verdiğiniz cezadan dolayı uzulmussunuz. Ama geri adım atmak istemediğiniz icin eşiniz gitsin gönlünü alsın istemiş siniz. İçinizi rahatlatmak için
 
Orantılı tutum ne olabilirdi peki? Ne yapilabilirdi? Daha önceki seferlerde oturup konuştuk, bunun olması gereken bir eylem olduğunu anlattım. Evet belki daha önce bir daha unutursan gidemezsin uyarısında bulunsam iyi olabilirdi belki. Ama gerçekten ne yapacağımı şaşırıyorum. Bazen diyorum ki Allah korusun hayat bu ben geleceğe hazırlamaya çalışırken ömrü yetmezse buna pişman olurum diye düşünüyorum. Ama diğer yandanda rabbim hayırlı sağlıklı uzun ömür versin gelecekte net bir birey olsun üzülmesin istiyorum. Ne garip bir denge çabası 😔
Orantılı tutum kendi vazgeçebileceği bir eğlenceden mahrum kalmak olmalıydı. Gezi her zaman yapılan bir şey değil insan 40 yaşına da gelse okulla gittiği geziyi unutmuyor. Onun yerine haftasonu bilgisayar/tablet/telefon bakmama cezası çok daha uygun olurdu. Ama ben yine de en az 4 kez “tekrar yaparsan haftasonu tablet cezan var” uyarısı yapmadan bu cezayı da asla vermezdim. Çocuk bunu akıl edemez çünkü. Yeni yeni davranışların sonuçlarını idrak ediyor o yaşta çocuklar. Geziye gitmeme cezası ancak lisede (belki) etkili olur.

Ben 33 yaşındayım hala ofise giderken ya kartımı unuturum ya kulaklığımı unuturum. Bu sebeple cezalandırılmayı kabul etmek mümkün değil. Bilerek sorumsuzluk olsun diye değil sonuçta. Çocuklar bizden daha fazla hayal kuruyor kafalarında bin türlü şey oluyor tabi ki unutabilir.
 
Çocuğa büyük bir travma yaşatmışsınız. Ömür boyu bu gitmeyeceği gezi aklından çıkmayacak ve her fırsatta başınıza kakacak.
 
Merhaba Hanımlar
Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var.
9,5 yaşında bir oğlum var ve sorumluluklarını bilme noktasında bazı eksikler yaşıyoruz. Bu eksikleri gidermek amacıyla da net kurallar koymaya çalışıyorum.
Çocuğun eğitimi ile ilgili birçok konu ben de, çünkü ben eğitimci olduğum için eşim bu işin yükünü bana bırakmış durumda. Bundan oldukça rahatsızım aslında ama eşimin tutumunu da begenmedigim için birşey diyemiyorum.

Neyse gelelim bugünkü mevzuya. Bugün öğretmeni çocuklara ikişer tane Veli izin dilekçesi vermiş. 2 ayrı geziye gidilecek ikisi de oldukça keyifli olacak geziler. Ama benim oğlum sorumluluklarını bilmiyor, her şeyini okulda unutabiliyor. Defalarca Veli izin dilekçesini okulu unuttuğu için elle yazdık. Bu akşam da getir dilekçelerini imzalayayım dedim bir tanesini getirmiş, diğeri okulda kitabın arasında kaldı diyor. Ben de madem unuttum o zaman o geziye gitmeyeceksin dedim. Çünkü böyle şeyler de net tepkiler koyunca bir şeyler yoluna girebiliyor. Daha önce beslenme çantasında çöplerini getiriyordu, bir gün sadece çöpleri ile geri gönderdim. İçine de çöp gelirse, çöp bulursun. Seni seviyorum, iyi dersler diye not yazdim. Bir daha asla o çöpler beslenme çantasına kalmadı. Net olduğumu da iyi bilir. Bı dünya ağladı. Özür diledi. Oğlum özür dilenecek bir durum yok, sana kızgın da değilim. Ama dilekçe yoksa, gezi de yok uzgunum dedim.

Çok uzattım kusura bakmayın. Eşim bu aşamada hiç yok. Oğlum bana bağırınca o da kizdi, çocuğu odasına gönderdi. ( Bu tavrını hiç sevmiyorum) Dedim ki iyi polis ol. Üzgün o. Sen bari yanında dur. Annen haklı ama bilmem ne bilmem ne diye yatistir dedim. Bu sefer de bana kızdı izin ver o zaman gitsin böyle mi öğrenecek dedi. Nasıl öğrenecek dedim, kızacagiz öğrenecek diyor.

Yasak koyucu ben olmalıyım sen oluyorsun ben iyi polis olamam yapma diyor. Sinir etti beni ya.e koy o zaman net çizgiler. Ama yok. Off çok yoruluyorum ya. Ergenlikte nasıl olacak bilmiyorum 😓 dertleşmek istedim sanırım. Ya da haklı miyim haksiz miyim off bilmiyorum.
Çocuğunuzda hiperaktivite ve dikkat eksikliği olabilir. Bu durumda bu yaptığınız onu duzeltmez sadece kendini beceriksiz hisseder ve içine kapanır
 
Sizin tavrınıza benzer tavırlarla yetiştirdi annem bizi. Evet her işimi kendim hallederim, kurallara da gayet uyarak büyüdüm. Uymadığımda cezası sizinki gibi olurdu çünkü. Ama mutlu bir çocukluk muydu bu? Hayır. O geziye gitmeliydim bence. Beslenme çantamda çöp olması biye bu kadar sorundu? Arkadaşlarım gezerken ben niye ödev yapardım? Bunları sorguluyorum sürekli..
Kimse bana örnek insan olduğum için madalya falan da takmadı üstelik. Ama diğerleri biliyor ki, ne hata yapsalar aileleri onları sever. Her düştüklerinde yanında olur. Benim dünyam yıkılsa ailemi aramaya çekinirim.
Çocuğa yazık ediyorsunuz.
İyi polis kötü polis olayına girmiyorum bile. Amerikan tarzları bizim genetik kodlarımıza uymuyor.
 
Çocuklar robot olmadığı için o bahsettiğin şeyleri her anne baba çocuğa defalarca hatta yeri geldiğinde çileden çıkana kadar hatırlatıyor, tekrar tekrar söylüyor. Bugüm 9 yaşında 19 oluncada aynı şekilde sorumluluklarını hatırlatacaksın.

Ama unutkanlık başka bir şey. Umursamazlıkla alakalı bir şey değil. Ee vitamin kullandı noldu mesela? Bir süre için bile olsa destek almadı mı hiç? Vitaminin tek başına faydası olmaz. Hangi vitamini kullandı, mesela bazen psikiyatrik tanılarda ilaçlarına yanına ek b vitaminleri içeren takviye tavsiye ediliyor.

Çocuğu bu şekilde cezalandıramazsın. Herkesin gittiği geziden sırf unuttuğu için bir cezalandırma olur mu hiç?

Kocakarıların ilaç karışımları gibi kendince ceza yöntemi, kötü poliscilik yolu seçmişsin, ee çocuğa destek yok. Vitamin içmişmiş.
Birçok kişi cezalandırmak yazmış ama izin dilekçesini onaylanmamış olmasının doğal sonucudur geziye gidememek. Dilekçeyi çocuk eve getirse ve anne imzalamaya unutmuş ya da savsaklamış olsa yine geziye gidemeyecekti, bu durumda da annenin ufak bir hatası yüzünden cezayı kim vermiş olacaktı? Bence çocukların davranışlarının doğal sonuçları ile karşılaşmasına ve bununla baş etmesine fırsat vermek çocuğun karakter gelişimi açısından çok doğru. Ayrıca annenşn olayı karşılarkenki tavrını da çok beğendim, içimde hissettim adeta. Seni anlıyorum ben de üzülürüm geziye gidemeyeceğini için, ama elinizde dilekçe yok demiş, fazlasıyla sağduyulu ve anlayışlı bir tavır, tebrik ediyorum. Yalnızca gerçekten çocuğun üzüntüsünü kalbinde hissettiği için babadan çocuğa ekstra destek beklemiş. Bu da olabilirdi, ama olmayadabilir. Bence olaydaki tek saçma nokta bu iyi polis kötü polis yakıştırması. Geziye gitmeyi engelleyen anne değil ki kötü polis olsun, hayatın olağan akışında izin dilekçesi olmayan geziye gidilemez. O yüzden babadan da iyi polis rolü beklemeye gerek yok, sadece bu durumda acı gerçeği çocuğun yüzüne söyleyenin desteği daha az etkili olabilir diye dışardan gözleyen baba daha fazla destek olsun beklentisini yanlış ifade etmiş bence konu sahibi.
 
Orantılı tutum kendi vazgeçebileceği bir eğlenceden mahrum kalmak olmalıydı. Gezi her zaman yapılan bir şey değil insan 40 yaşına da gelse okulla gittiği geziyi unutmuyor. Onun yerine haftasonu bilgisayar/tablet/telefon bakmama cezası çok daha uygun olurdu. Ama ben yine de en az 4 kez “tekrar yaparsan haftasonu tablet cezan var” uyarısı yapmadan bu cezayı da asla vermezdim. Çocuk bunu akıl edemez çünkü. Yeni yeni davranışların sonuçlarını idrak ediyor o yaşta çocuklar. Geziye gitmeme cezası ancak lisede (belki) etkili olur.

Ben 33 yaşındayım hala ofise giderken ya kartımı unuturum ya kulaklığımı unuturum. Bu sebeple cezalandırılmayı kabul etmek mümkün değil. Bilerek sorumsuzluk olsun diye değil sonuçta. Çocuklar bizden daha fazla hayal kuruyor kafalarında bin türlü şey oluyor tabi ki unutabilir.
Kendi vazgeçebileceği bir eğlence derken haftasonu tabletle telefonla oynamak belki çocuk için geziden daha da vazgeçilmezdir nereden biliyorsunuz bunu?
Ben de çocuk yetiştirirken bu tavırları asla doğru bulmuyorum, yanlış bir davranışı varsa çocuk bu davranışının olağan sonucu ile karşılaşmalıdır ki doğru bir şekilde neden sonuç bağlantısı kursun ve hayatta kendi gücünü farketsin. Ben kendi davranışlarımla bir fark yaratabiliyorum desin. Sizin önerdiğiniz gibi davranışla asla alakası olmayan cezaların çocuklarda hayatım üstünde söz sahibi olan ben değilim, söz sahibi olanlar şimdi anne baba, ilerde öğretmen patron eş vs, istediklerimin olması için onlara göre şekil alayım algısı oluşturacağım düşünüyorum.
 
Kendi vazgeçebileceği bir eğlence derken haftasonu tabletle telefonla oynamak belki çocuk için geziden daha da vazgeçilmezdir nereden biliyorsunuz bunu?
Ben de çocuk yetiştirirken bu tavırları asla doğru bulmuyorum, yanlış bir davranışı varsa çocuk bu davranışının olağan sonucu ile karşılaşmalıdır ki doğru bir şekilde neden sonuç bağlantısı kursun ve hayatta kendi gücünü farketsin. Ben kendi davranışlarımla bir fark yaratabiliyorum desin. Sizin önerdiğiniz gibi davranışla asla alakası olmayan cezaların çocuklarda hayatım üstünde söz sahibi olan ben değilim, söz sahibi olanlar şimdi anne baba, ilerde öğretmen patron eş vs, istediklerimin olması için onlara göre şekil alayım algısı oluşturacağım düşünüyorum.
İyi de çocuğum söz hakkı olsa daha önce yaptıkları gibi dilekçeyi elle doldurup götürebilir okula. Çocuğun söz hakkı zaten yok ki.
 
İyi de çocuğum söz hakkı olsa daha önce yaptıkları gibi dilekçeyi elle doldurup götürebilir okula. Çocuğun söz hakkı zaten yok ki.
Söz hakkı şu olsun demek ve onun puf diye oluvermesi değildir. Evet çocuk daha öncekiler gibi elle yazabilir miyiz diyebilir, anne baba da hayır bu kez yazmayacağım diyebilir. Ama bunu unuttuğun için senden bununla hiç alakalı olmayan bişeyi kısıyorum demesi davranışları ve sonuçları arasında bağlantı kuramamasına nede olur.
 
Orantılı tutum kendi vazgeçebileceği bir eğlenceden mahrum kalmak olmalıydı. Gezi her zaman yapılan bir şey değil insan 40 yaşına da gelse okulla gittiği geziyi unutmuyor. Onun yerine haftasonu bilgisayar/tablet/telefon bakmama cezası çok daha uygun olurdu. Ama ben yine de en az 4 kez “tekrar yaparsan haftasonu tablet cezan var” uyarısı yapmadan bu cezayı da asla vermezdim. Çocuk bunu akıl edemez çünkü. Yeni yeni davranışların sonuçlarını idrak ediyor o yaşta çocuklar. Geziye gitmeme cezası ancak lisede (belki) etkili olur.

Ben 33 yaşındayım hala ofise giderken ya kartımı unuturum ya kulaklığımı unuturum. Bu sebeple cezalandırılmayı kabul etmek mümkün değil. Bilerek sorumsuzluk olsun diye değil sonuçta. Çocuklar bizden daha fazla hayal kuruyor kafalarında bin türlü şey oluyor tabi ki unutabilir.
Çok şükür aklımdakini tam anlamıyla yazan birisi... Unutma bile isteye yapilan bir eylem değil ama burda bazı üyelere bunu anlatamadım
 
Birçok itrazın aksine ben sizi haklı görüyorum. Hatta böyle bir kirap okudum. Aynı bunu söylüyordu. Çocuğu şımartmak ve her dediğini yapmak üzerine bir algı var ve sizin yaptığınız baya hoşuma gitti. Oyun oynama sanatı hatta kitabın ismi, kocanıza bence okutun. En azından ne yapması getektğini bilir.
 
X