Eşim ve annem arasında kalmaktan bitkin düştüm..

Iki yüzlülügü kimse sevmez. O konuda esin hakli. Ama genel konularda annen hakli kuzu. Simdi cocuk gelse geciminiz ne olucak. Bir erkek 6 yil nasil düzenli iste calismaz? Yani kusura bakma kuzu sen asıl dünyanin nasil bir yer oldugunu cocuk dogunca anlayacaksin. Bu adam anneliginden de calacak
 
Ek not: Adam düzenli ise girmesinden önce konu sahibinin bosanmayi düsünmesi de onun aslinda bu adamin düzgün calisacak niyetinde olmadigini bildigini gösteriyor. Kendisi de anliyorsa tabi
Boşanmak zorunda kalmamak için de annesinden medet umuyor, boşanınca da suçlu sadece annesi olacak. Yine bir kocam da kocam vakası.
 
Anlatımınızdan ve annenizin tavırlarından bir Afganla, Pakiyle falan evlendiğinizi düşünüyorum. Annenizin üslubu yanlış evet ama kimse çocuğunu - ırkı bilmem nesi ne olursa olsun- gidip elin adamına bakıcılık yapsın diye yetiştirmiyor. Koskoca 6 yılda adam kısacık bir süre çalışmış. Gerekçeniz de mesleği var işçilik yapmasın. Allah kimsenin aklını şaşırtmasın. Hamilesiniz, doğurunca ne olacak? Yine anneden medet umuyorsunuz çünkü muhtaç kalacaksınız.
2 aylık bebeği babasına mı emanet edip de çalışacaksınız? Eşiniz çalışsaydı ücretsiz izin gibi bir hakkınız olurdu, peki şimdi planınız ne?
 
Benzer şeyle karşılaşmama rağmen annenizin hırçınlıklarını da haklı buldum. Kadın eninde sonunda işin ucunun kendine de dokunacağını biliyordu. Kendisine güvenilip bu kadar rahat sere serpe yaşandığının farkındaydı. Çocuk olunca halinizin nece olacağını da görüyordu. Sizin eşiniz o kadar lafı nasıl çekti, insan bi yerde yılar lanet olsun falan der yani, bi işin ucundan tutar.
 
Ben de esinin meslegini cok merak ettim. Isci olarak calismasi dedigin de insaat isciligi falan degil herhalde, sanirim 9 -6 calismasini istemiyorsun. Ne bu adam, ressam falan mi?!
Ressam bile olsa is yok mu, tablosu satmiyor mu insan bir ise girer calisir, erinmez yani aile bakmaya niyetli adam. Annen bence adamin issizliginden bilenmis ve haklidir buyuk ihtimalle. Hrpimiz annelerimize yeri geliyor bileniyoruz ama hakli cikiyorlar cogu zaman
 
Boşanmak zorunda kalmamak için de annesinden medet umuyor, boşanınca da suçlu sadece annesi olacak. Yine bir kocam da kocam vakası.

Konu sahibi sunun farkinda degil: Bu "evi ben gecindiriyorum" anlasmalari cocuk olana kadar iyi kötü gider, ama cocuk dünyaya gelince hem masraflar artacak (Türkiyedeki bebek/cocuk malzeme fiyatlari korkunc yüksek gelir oranlara göre) ve o hemen ise dönmek zorunda kalacak. Sorsun bakalim kücük bebekleri baskasina birakmak zorunda kalmak nasil birsey. En önemli zamanlari o olmayacak evde. Madem böyle bir hayat sistemi sectin kendine ve annenin bunu kabul etmeyecegini bilerek üstüne hamile kaliyorsun, o zaman yardim da beklemeyeceksin ondan. O muhtesem koca o zaman bebege bakacak
 
Ama hala annem eşim için ' ne zaman çok para kazanır sana çok iyi bir hayat yaşatır o zaman ona saygım geri gelir 'diyor.
Her anne ister kızı rahat etsin bolluk bereket içinde yaşasın ama sizin istediğiniz bu değilse annenize söz düşmez. Artık yuvanızı kurmuşsunuz çocuk değilsiniz ve maalesef bunu annenize olması gerektiği şekilde ifade etmemişsiniz.
 
Özellikle babamla aralarındaki geçimsizlikten dolayı annem hep ben mezun olup onu babamdan kurtarırım diye hayal etmişti


Benim gibi düzenli işi olmaması annemleri hep rahatsız etti, benim paramı yediğini düşündüler zamanla, ama aslında ortak harcamalarımız dışında eşimin ek bir harcaması yoktu. Ki bir dönem çok güzel paralar kazandı ve benim elime verdi. Çalışmayı seven biri ve mesleği olduğu için ve paramız bize yettiği için de işçi olarak çalışmasını düşünmedik hiç
Annenizin de eşinizin de maddi kurtarıcısı olmamalısınız.
Annenizin de haklı olduğu yerler var eşinizin de haklı olduğu yerler var.
Anneniz haklı, eşiniz kendi mesleğinde iş bulamıyorsa gerekirse işçilik yapıp evine düzenli para getirmekle yükümlü.
Eşiniz haklı, maddi konular bir yana, kayınvalidesine iyi davranıp incitmekten çekinen birine laf sokulmaz.

Her ikisine de rest çekmeniz lazım, anneniz eşiniz hakkında ileri geri konuşmamalı ama eşiniz de bir işe girip çalışmalı, çalışmayı seviyor diyorsunuz 5 yılda kaç kez çalıştı?
Çalışkan insan boş oturmaz, mesleğini yapamıyorsa gider markette kasiyer olur, fabrikada işçi olur, ekmeğini taştan çıkarır ama mutlaka çalışır.

Kaldı ki anneniz eşinizin çalışmamasıyla ilgili çok ağır sözler söyledi ki eşiniz ne annenizin size gelmesini ne sizin annenize gitmenizi istemiyor, kusura bakmayın ama eşiniz annenizin eşinizin çalışmamasıyla ilgili söylediklerine azıcık gurur yapsa bir işe girer çalışır, annenize hak vermenizden korktuğu için görüşmenizi istemiyor bence.

Hayat sizin evlilik sizin lakin eşinizin çalışmaması konusunda annenize üslubu hoş olmasa da hak veriyorum, hiçbir hastalığı engeli olmayan eli ayağı tutan bir erkek çalışmalı, işçilik de ayıp değil alınteriyle para kazanıyor işçiler, atanamayan öğretmenler, mühendisler dahi bizim mesleğimiz var işçilik yapmayız demiyor.
 
İşsiz güçsüz adam boşanıp nasıl geçinecek? İşçi olarak da çalışmak istemiyormuş. 6 yıldır kendisine bakan bir kadın bulmuş asla boşanmaz. Sizin kızınız olsa 6 yıldır çalışmayan biriyle evlensin ister miydiniz? Üstelik yabancı dediği de muhtemelen gelişmemiş ülkelerden gelmiş birisi
O ayrı bir konu eşini küçük düşürücü konuşması ayrı bir konu. Anne iyiniyetli olsa damada söylenene kadar alır karsısına konuşur. Ne zama iş bulacaksın vs diye. Laf sokmaz muhtemelen senin tembel geldi vs gibi şeyler söylüyor benim anladığım
 
Merhaba arkadaşlar,
Benim hikayem biraz karışık ama sadeleştirip ve olabildiğince tarafsız olarak anlatmaya çalışacağım. 30 yaşında bir devlet memuruyum. Annemin ilk kızı ve en kıymetlisi olarak büyüdüm. Özellikle babamla aralarındaki geçimsizlikten dolayı annem hep ben mezun olup onu babamdan kurtarırım diye hayal etmişti. Evlenene kadar önceliğim hep annem oldu, ilk maaş aldım annemin eksik gördüğüm diş tedavisine başladım , onu mutlu edecek maddi manevi elimden ne gelirse hep yaptım. Sık sık ziyarete gittim annemleri, yeri geldi annem kardeşlerim bende kaldı, çok da mutluyduk.

25 yaşında eşimi çok çok severek evlendim ben, ancak annem ilk istemedi yabancı olduğu için. Ancak sonra rızalık gösterdi. Her şey başta çok güzeldi. Sürekli git gel yaptık, piknikler falan.. Eşim ve ailem çok yakındı ve eğleniyorduk da. Güzel bir haber alınca eşim beni alır annemlere götürürdü. Ancak zamanla dil de öğrendikçe artık kendisi hakkında yanında konuşulanları iğnelemeleri falan anlamaya başladı. Benim gibi düzenli işi olmaması annemleri hep rahatsız etti, benim paramı yediğini düşündüler zamanla, ama aslında ortak harcamalarımız dışında eşimin ek bir harcaması yoktu. Ki bir dönem çok güzel paralar kazandı ve benim elime verdi. Çalışmayı seven biri ve mesleği olduğu için ve paramız bize yettiği için de işçi olarak çalışmasını düşünmedik hiç. Bizim 6 yılımız böyle geçti, son bayramda annem ve eşim arasındaki ipler de koptu. Eşim annemin iğnelemeli ve bazı hareketlerine artık dayanamayıp ertesi günü gidelim dedi, ben de bir gün daha kalmak isteyince kendisi artık dayanamadığını ve benim kalacağımı söyleyip gitti. Giderken herkese sarıldı öptü annem dahil. Ama apar topar oldu biraz. Sonra artık annem ve eşim arasındaki çekememezlik iyice ortaya döküldü. O zamandan beri ikisi arasında sıkıştım. Eskiden sık sık giderdik, o da bitti. Eşim artık her ay gitmemi istemiyordu, kendisine saygısızlığın yapıldığı yere gidemeyeceğini söylüyordu. Ona rağmen benim annemle aramın iyice bozulduğunu görüp beni aldı götürdü, içini ilk kez döktü yarım türkçesiyle. Ama annem için dökecek fırsatı bulamadı. Eşim en son yine dizine oturdu annemin elini öptü her şeyi düzeltmek için. Ancak annem için bu işe yaramadı. Annem hep 'bize kendini affettirmek için ne yaptı 'gibi konuşmaya başladı yine sonraki zamanlarda.. En son 2 ay önce bu olaylara rağmen ziyaret ettik, beni bıraktı ama kendisi de yine de eve girip bir saat oturup öyle gitmişti. Hatta annem de ona iyi davranmıştı. Her şey düzeldi diye beklerken 1 ay sonrasında annemin onun hakkındaki hakaret ve eleştiri içerikli mesajını dinledi. Ki o gün ben de annemle bunun tartışmasını yaşamıştım yine. Böyle negatif konuşup bu konuları tekrar tekrar getirme demiştim. İşte eşim o mesajdan sonra iyice kırıldı. Eşim her şeyi düzelttiğini sanırken bu olunca artık iyice soğudu. Annem de zaten eşimden hiç haz almıyor artık. Ben yuvamdaki huzur bozulmasın diye de eşimin yanında oldum çünkü annemin beklentileri olmadı diye yapıcı olmayan konuşmalarına artık ben de dayanamıyordum. Artık onlara sık gidemeyişime de kızdı üzüldü kırıldı. Eskisi gibi maddi yardım da yapamıyorum tek maaş olduğumuz ve bazı planlarımız olduğu için. Annem, eşimi ona seçtiğimi söylüyor. Oysa ne kadar kıymetli annem benim için . Ama hala annem eşim için ' ne zaman çok para kazanır sana çok iyi bir hayat yaşatır o zaman ona saygım geri gelir 'diyor.

Bizim eşimle tek kavga veya tartışmamız benim ailem yüzünden oluyor. Bu problemler hiç olmasa eşimle birbirimizi çok seviyoruz. Çok güzel ve uyumluyuz. Zorluklarımızı birlikte aşıyoruz. Belki pat diye amaçlarımıza hemen ulaşamıyoruz ama birlikte deniyoruz ve ilerliyoruz. Şimdi bir aylık hamileyim ve eşim , ben ' annem de bana destek çıkar artık' dediğimde bile bunu hiç istemiyor. Mümkün olduğunca ne onlar bize gelsin ne biz onlara gidelim diyor. Zaten gidersek sadece beni bırakacağını kendisinin eve girmek istemediğini söylüyor.

Çok uzun oldu kusura bakmayın ancak ben annemin yokluğunu istemiyorum özellikle böyle bir süreçte. Ne yapacağım, o kadar çaresizim ki.. Hep dua ediyorum ikisinin bu hisleri yumuşasın düzelsin diye ama hiç bir değişim yok.. Bebeğimi üzülerek yetiştirmek istemiyorum ve ailemden mahrumiyet beni üzecek. Bunun için bile ayrılmayı düşündüm çoğu kez, bu ilişkileri yürümüyor diye. Ama eşimin bana olan sevgisi ve benim ona olan sevgim beni boşanmaya adım atmaktan geri çekti hep.. Ama kafam çok karışık şu an..
Annenize hak verdim evli adamın geliri olmaması çalışmaması hiç iyi bir şey değil hem dönemselde değil.
 
Merhaba arkadaşlar,
Benim hikayem biraz karışık ama sadeleştirip ve olabildiğince tarafsız olarak anlatmaya çalışacağım. 30 yaşında bir devlet memuruyum. Annemin ilk kızı ve en kıymetlisi olarak büyüdüm. Özellikle babamla aralarındaki geçimsizlikten dolayı annem hep ben mezun olup onu babamdan kurtarırım diye hayal etmişti. Evlenene kadar önceliğim hep annem oldu, ilk maaş aldım annemin eksik gördüğüm diş tedavisine başladım , onu mutlu edecek maddi manevi elimden ne gelirse hep yaptım. Sık sık ziyarete gittim annemleri, yeri geldi annem kardeşlerim bende kaldı, çok da mutluyduk.

25 yaşında eşimi çok çok severek evlendim ben, ancak annem ilk istemedi yabancı olduğu için. Ancak sonra rızalık gösterdi. Her şey başta çok güzeldi. Sürekli git gel yaptık, piknikler falan.. Eşim ve ailem çok yakındı ve eğleniyorduk da. Güzel bir haber alınca eşim beni alır annemlere götürürdü. Ancak zamanla dil de öğrendikçe artık kendisi hakkında yanında konuşulanları iğnelemeleri falan anlamaya başladı. Benim gibi düzenli işi olmaması annemleri hep rahatsız etti, benim paramı yediğini düşündüler zamanla, ama aslında ortak harcamalarımız dışında eşimin ek bir harcaması yoktu. Ki bir dönem çok güzel paralar kazandı ve benim elime verdi. Çalışmayı seven biri ve mesleği olduğu için ve paramız bize yettiği için de işçi olarak çalışmasını düşünmedik hiç. Bizim 6 yılımız böyle geçti, son bayramda annem ve eşim arasındaki ipler de koptu. Eşim annemin iğnelemeli ve bazı hareketlerine artık dayanamayıp ertesi günü gidelim dedi, ben de bir gün daha kalmak isteyince kendisi artık dayanamadığını ve benim kalacağımı söyleyip gitti. Giderken herkese sarıldı öptü annem dahil. Ama apar topar oldu biraz. Sonra artık annem ve eşim arasındaki çekememezlik iyice ortaya döküldü. O zamandan beri ikisi arasında sıkıştım. Eskiden sık sık giderdik, o da bitti. Eşim artık her ay gitmemi istemiyordu, kendisine saygısızlığın yapıldığı yere gidemeyeceğini söylüyordu. Ona rağmen benim annemle aramın iyice bozulduğunu görüp beni aldı götürdü, içini ilk kez döktü yarım türkçesiyle. Ama annem için dökecek fırsatı bulamadı. Eşim en son yine dizine oturdu annemin elini öptü her şeyi düzeltmek için. Ancak annem için bu işe yaramadı. Annem hep 'bize kendini affettirmek için ne yaptı 'gibi konuşmaya başladı yine sonraki zamanlarda.. En son 2 ay önce bu olaylara rağmen ziyaret ettik, beni bıraktı ama kendisi de yine de eve girip bir saat oturup öyle gitmişti. Hatta annem de ona iyi davranmıştı. Her şey düzeldi diye beklerken 1 ay sonrasında annemin onun hakkındaki hakaret ve eleştiri içerikli mesajını dinledi. Ki o gün ben de annemle bunun tartışmasını yaşamıştım yine. Böyle negatif konuşup bu konuları tekrar tekrar getirme demiştim. İşte eşim o mesajdan sonra iyice kırıldı. Eşim her şeyi düzelttiğini sanırken bu olunca artık iyice soğudu. Annem de zaten eşimden hiç haz almıyor artık. Ben yuvamdaki huzur bozulmasın diye de eşimin yanında oldum çünkü annemin beklentileri olmadı diye yapıcı olmayan konuşmalarına artık ben de dayanamıyordum. Artık onlara sık gidemeyişime de kızdı üzüldü kırıldı. Eskisi gibi maddi yardım da yapamıyorum tek maaş olduğumuz ve bazı planlarımız olduğu için. Annem, eşimi ona seçtiğimi söylüyor. Oysa ne kadar kıymetli annem benim için . Ama hala annem eşim için ' ne zaman çok para kazanır sana çok iyi bir hayat yaşatır o zaman ona saygım geri gelir 'diyor.

Bizim eşimle tek kavga veya tartışmamız benim ailem yüzünden oluyor. Bu problemler hiç olmasa eşimle birbirimizi çok seviyoruz. Çok güzel ve uyumluyuz. Zorluklarımızı birlikte aşıyoruz. Belki pat diye amaçlarımıza hemen ulaşamıyoruz ama birlikte deniyoruz ve ilerliyoruz. Şimdi bir aylık hamileyim ve eşim , ben ' annem de bana destek çıkar artık' dediğimde bile bunu hiç istemiyor. Mümkün olduğunca ne onlar bize gelsin ne biz onlara gidelim diyor. Zaten gidersek sadece beni bırakacağını kendisinin eve girmek istemediğini söylüyor.

Çok uzun oldu kusura bakmayın ancak ben annemin yokluğunu istemiyorum özellikle böyle bir süreçte. Ne yapacağım, o kadar çaresizim ki.. Hep dua ediyorum ikisinin bu hisleri yumuşasın düzelsin diye ama hiç bir değişim yok.. Bebeğimi üzülerek yetiştirmek istemiyorum ve ailemden mahrumiyet beni üzecek. Bunun için bile ayrılmayı düşündüm çoğu kez, bu ilişkileri yürümüyor diye. Ama eşimin bana olan sevgisi ve benim ona olan sevgim beni boşanmaya adım atmaktan geri çekti hep.. Ama kafam çok karışık şu an..

Siz yetişkin, tercihini yapmış bir kadınsınız anneniz yetişkinliğinize, aklınıza, evliliğinize saygı duymuyor
Çift olarak aranızdaki para dengesini kimseye açıklamak zorunda değilken siz bir de olmadık diyaloglara girmişsiniz
Türkçesi az diye eşinizi aşağılayan, nasılsa anlamaz diye işleri hakarete vardıran anneniz yerden göğe hatalı ve eşiniz çok olgun bir adam. Şunu bir erkek annesi yapsa burada yerlerin dibine gömerler. Eşiniz annenizle görüşmek istememekte yerden göğe haklı. Anne bile olsa yuvanızın huzurunu kaçırma hakkı yok. Sınırınızı çizmeniz gerek, ağzının payını vermeniz gerek yaptığı şey çok çok çirkin. Küçümsemek maksadı ile yazmıyorum ama hepi topu memursunuz sabancı çocuğu değilsiniz, annenizin bunu bu kadar büyütmesi cehaletinin göstergesi dur demelisiniz
 
Esiniz doktorsa muayenehane acsin, avukatsa ofis açsın, mali musavirse yine ofis acsin, tamirciyse tamirhane acsin vb. Meslek dediginiz sey bu ve benzerleri bana gore. Ya girip 9-6 calisirsin ya da kendi isyerini acar daha free calisirsin. Sayet ustte yazdigim mesleklerden birine sahip olsaydı zaten 6 sene evde oturmazdi. Nasil bir meslegi var ki birinin yaninda calismaya burun kiviriyor?

Ha kocaniz evde oturacak, evi siz gecindirecekseniz esiniz bebek bakacak, evi derleyip toparlayacak. Kac tane ev hanimi yanina annesini cagirip bebek baktiriyor? Adamlar ise gidiyor, kadinlar cocuklarina bakiyor. Esinizde boyle yapacak. Hem kocam evde otursun hem annem bana gelsin... oyle bir dunya yok.

Kaldi ki ben calismayan adamlari sevmiyorum ve bos buluyorum. Cogu zaten beceriksiz, asla bir kadin kadar donanimli olamiyorlar. Yanlis anlasilmasin ben evdeyim ve ev isi yapmıyorum diyen bir kadinlarimiz vardir ki bir zamanlar bende ondan biriydim. Yinede kadinlar istedikleri zaman calisip eve yetisip cocuk bakiyorlar. Erkekler de bu yetenek yok, gidip calisacaklar
 
Bu arada hic tarafsiz olamayacagim. Kizim gidip calisiyorken kocasi evde oturuyor olsaydı bende saygi duymazdim. Kadin doguruyor, donem donem is hayatindan kopuyor. Emziriyor, uykusuz kaliyor yine işe gidiyor. Erkek gece kalkip cocuk baksa bile anne kadar yorulmuyor. Kalkip calissinlar. Limon satsin, 300tl parayla eve gelsin ama yinrde calissin
 
Damat çalışmıyor. Neden ? Anne konuyu çok uzatmış. Bence uzatma sebebi adamın çalışmaması. Konu tamamen buraya dayanıyor. Adam çalışsa konu tamamen kapanır. Ama alışmış g.t de don.tutmaz derler. Adam yatmaya alışırsa tabii ki diyecek işçi gibi mi çalışayım. Para miktarı önemli değil. Önemli olan çalışması. Çalışmadığı için de anne sardıkça sarmış.
 
Bu konu benim arkadaşımın konusuna benziyor. Maalesef kangren bir konu. Eğer kocası hep bu kafada giderse iki yol var. Kadın ya sabredecek evlilik devam edecek. Ya da ayrılacak. Çok sıkıntılı bir konu. Bakmayın öyle annem bunu dedi şunu dedi mevzusuna. Tüm mesele adamın patronculuk oynaması.
 
Konu sahibi sunun farkinda degil: Bu "evi ben gecindiriyorum" anlasmalari cocuk olana kadar iyi kötü gider, ama cocuk dünyaya gelince hem masraflar artacak (Türkiyedeki bebek/cocuk malzeme fiyatlari korkunc yüksek gelir oranlara göre) ve o hemen ise dönmek zorunda kalacak. Sorsun bakalim kücük bebekleri baskasina birakmak zorunda kalmak nasil birsey. En önemli zamanlari o olmayacak evde. Madem böyle bir hayat sistemi sectin kendine ve annenin bunu kabul etmeyecegini bilerek üstüne hamile kaliyorsun, o zaman yardim da beklemeyeceksin ondan. O muhtesem koca o zaman bebege bakacak
Sana bir şey diyeyim mi bu konuya benzer durumu yaşayan arkadaşım var. Onu kocası da e. Sigara üretmeye çalışıyor. Tabi 4 senedir adam evde. Savaşlar falan çıktı diye dükkan boş yatıyor. Adam sürekli iş peşinde. Kesinlikle maaşlı çalışmak istemiyor. 30-40 bin TL maaşı küçümsüyor. Gözü hep yükseklede. Evin tüm yükü arkadaşım da. Babasından kalma dükkan kiralari var. Babası rahmetli zengindi. Onun sayesinde ev dönüyor. Ev kendilerinin. Arabaları da var. Bir çocuğu var. Ona sorsan imtihan diyor. Herkesin evliliğinde sorun var diyor. 🤷 çocuğuma iyi baba iyi biri vs vs sıralıyor. Arkadaşın babası ile de yıllarca kavgalı idi. Sebep yine iş kuracağı zaman adamdan para istemiş neymiş adam imalı bir şekilde ben de para yok demiş. 4 sene ne gitti ne geldi ne de arkadaşımı annesine izin verdi. Adam bundan 5 sene önce vefat etti. Şimdi yüzü yok arkadaşın ailesine gitmiyor. Düşün erkek kardeşinin nişanı oldu ona bile gitmedi. Yani ne dersen de artık. Tam bir kangren. Kadın da biter iş.
 
Sana bir şey diyeyim mi bu konuya benzer durumu yaşayan arkadaşım var. Onu kocası da e. Sigara üretmeye çalışıyor. Tabi 4 senedir adam evde. Savaşlar falan çıktı diye dükkan boş yatıyor. Adam sürekli iş peşinde. Kesinlikle maaşlı çalışmak istemiyor. 30-40 bin TL maaşı küçümsüyor. Gözü hep yükseklede. Evin tüm yükü arkadaşım da. Babasından kalma dükkan kiralari var. Babası rahmetli zengindi. Onun sayesinde ev dönüyor. Ev kendilerinin. Arabaları da var. Bir çocuğu var. Ona sorsan imtihan diyor. Herkesin evliliğinde sorun var diyor. 🤷 çocuğuma iyi baba iyi biri vs vs sıralıyor. Arkadaşın babası ile de yıllarca kavgalı idi. Sebep yine iş kuracağı zaman adamdan para istemiş neymiş adam imalı bir şekilde ben de para yok demiş. 4 sene ne gitti ne geldi ne de arkadaşımı annesine izin verdi. Adam bundan 5 sene önce vefat etti. Şimdi yüzü yok arkadaşın ailesine gitmiyor. Düşün erkek kardeşinin nişanı oldu ona bile gitmedi. Yani ne dersen de artık. Tam bir kangren. Kadın da biter iş.

Bir ihtimal da konu sahibinin güzel manipüle edildigi. Yoksa eli ayaga saglam olan adamin calismamasina toplumda kimse sicak bakmaz.
 
X