Eşim, hayatım adına çıkmaz sokaktayım

Hayır çok rahat bir işi var. Borcumuz da bir aylık kazancını geçmez. Derdimiz yok yani şükür. Kendi adıma düşündüğümde eşim ilgili bir eş olsa beni mutlu eden sevdiğini hissettiren biri olsa ailesi ve benim aramda güzel bir denge oluştursa birşeyler daha çekilebilir, çözülebilir hale gelebilir
Eşinle bu konuları oturup düzgünce konuşmayı denedin mi? Denemediysen dene. Ama kesinlikle suçlayıcı dil kullanma.
 
Ohooo dilimde tüy bitti güzelce konuştum kaç kez kararlar aldık. Uygulama da sınıfta kaldık. Çift terapistine gidelim diyorum duymamazlıktan geliyor. Bana iş bulalım ne olursa yaparım diyorum çaycılık, temizlik, market falan en azından aldığım maaşı bakıcıya bile versem en azından benim kafam dağılmış olur diyorum tamam diyor hatta herşeye tamam diyor icraat yok sadece
 
Ohooo dilimde tüy bitti güzelce konuştum kaç kez kararlar aldık. Uygulama da sınıfta kaldık. Çift terapistine gidelim diyorum duymamazlıktan geliyor. Bana iş bulalım ne olursa yaparım diyorum çaycılık, temizlik, market falan en azından aldığım maaşı bakıcıya bile versem en azından benim kafam dağılmış olur diyorum tamam diyor hatta herşeye tamam diyor icraat yok sadece
Tamam diyorsa " bir markette iş buldum" de bakalım, ne diyecek? Tepkisini görmüş olursun.
 
İşte diyorum ya eşim o zaman farklıydı şimdi farklı ben 1000lik puzzle alıyorum üşeniyor başına oturmuyor. Ben film buluyorum alt yazı sevmem ben uykum geliyor anlamıyorum birşey diyor izlemiyor. Yani ben yaşımın enerjisiyle olması gereken şeyleri yaşamak istiyorum isteklerim de makul. Film izleyelim, gece abur cubur yiyelim, flörtleşelim, hediyeleşelim, aktivite yapalım vesayre. O sadece yatayım uyuyayım yiyeyim derdinde. İçi geçmiş gibi ölü gibi
Yaş farkı var mı aranızda?
 
Yaşadığımız ilçe küçük olduğu için gerçekten kendi imkanlarımla iş bulmam imkansız
 
Kendi memleketimde yaşamak istiyorum orada iş bulabilirim, arkadaşlarım var orada biraz hayata tutunabilirim. Eşim de kendi memleketinde yaşamak istiyor başlarda hep bunun kavgasını ediyorduk en sonunda ikna oldu her sene tayin istiyor ama bir türlü çıkmıyor. Benim yaşadığım yerle eşimin yaşadığı yerin arasında 45 km var bu arada. Eşim sırf ailesine yakın olmak için kendi memleketini istiyordu bende orada hiç huzurumuz aile düzenimiz kalmaz diye ailesine yakın olmak istemiyorum. Kendi memleketim dediğim yerde ilçenin merkezi yani benim memleketim ilçe ama ben merkezinde yaşamak istiyorum yani bende ailemle arama 60 kmlik bir mesafe bırakıyorum
 
İşte diyorum ya eşim o zaman farklıydı şimdi farklı ben 1000lik puzzle alıyorum üşeniyor başına oturmuyor. Ben film buluyorum alt yazı sevmem ben uykum geliyor anlamıyorum birşey diyor izlemiyor. Yani ben yaşımın enerjisiyle olması gereken şeyleri yaşamak istiyorum isteklerim de makul. Film izleyelim, gece abur cubur yiyelim, flörtleşelim, hediyeleşelim, aktivite yapalım vesayre. O sadece yatayım uyuyayım yiyeyim derdinde. İçi geçmiş gibi ölü gibi
31 yaşında biri için eşiniz normal değil, değerlerine baktırdı mı? mineral düşüklüğü olabilir belki de troidi vardır. Yani durumu evlenince kendisini bırakmaktan öte bir şey gibi gözüküyor. Sizin hatanız beklentileri karşıdan göremeyince depresif ve agresif hale gelmiş olmanız, haklıyken haksız duruma düşersiniz çünkü. Bir de sanırım çaresizliğinizin farkındaysa iyice umursamaz olabilir.
 
Yaşadığımız ilçe küçük olduğu için gerçekten kendi imkanlarımla iş bulmam imkansız
KPSS'den 81 almışsın ama yetmemiş ya. O girdiğin sınav ön lisans sınavı mıydı yoksa lisans mı? Mezun olduğun bölüm ne? Sen sınava mezun olduğun bölümde iş yapmak için mi girmiştin yoksa düz memur olmak için mi?
Online iş yapman mümkün olmaz mı?
 
Merhaba arkadaşlar, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilememekle beraber başlıyorum.
26 yaşındayım. Eşimle 3 yılı aşan bir evliliğim var. Biraz görücü usulü diyebiliriz. Şahsım adına mantık evliliğiydi. Burada ki mantık eşimin iyi huylu, güzel ahlaklı olmasıydı. Evlenip eşimin işi dolayısıyla farklı bir şehirde yaşamaya başladım. Evlendikten sonra insan birbirini daha iyi tanıyor, bizim eşimle kafa yapımız hiç uyuşmuyor. Müzik zevki, film zevki gibi. Eşim emekli amcalar gibi işe gidiyim eve geliyim karnım doysun hanımla iki TV izleyeyim yatayım uyuyayım gibi. Asla gezmek istemez, dışarıdan canı yemek çekmez. Bana karşı hiç cimri değil ama asla üstüne başına birşey almaz evde yırtık pırtık şeylerle gezer. Ben tanımadığım bir şehirde yapayalnız kaldım psikolojim bozuldu. Sosyalleşmek için çok uğraştım ama bir türlü arkadaş, çevre edinemedim. Eşime dışarı çıkalım dediğimde çıkıyoruz boş boş durup dönüyoruz. Adamla muhabbet edemiyoruz, kahkaha atamıyoruz. Ki sıkılıyorum bunalıyorum dememe rağmen hadi gel şunu yapalım diyen biri değil. Ben bir kadın olarak şımartılmak istiyorum. Arada hediyeler alsın, beni bebek gibi sevsin, ilgilensin ama yok. Bir insanın yaşadığı yeri güzelleştiren sevdiği insandır bence. Eşimle güzel vakit geçirebilsek çoğu şeye ihtiyacım kalmayacak belki de. Aynı zamanda ailesine aşırı düşkün. Evlendiğimizden beri beni asla ailesi gibi göremedi hissediyorum. Bir gün ailesiyle karşı karşıya gelsek kesinlikle onları seçer, onların küçük bebeği gibi, ailesi de eşimi hergün arar canım kuzum bitanem diye sever. Bizim bi kızımız oldu 2 yaşına girmek üzere. Ben artık aşırı bunaldım kaldıramıyorum hiç birşeyi. 3 yıldır evde oturan sürekli yemek, temizlik yapan vasıfsız birine dönüştüm. Anne baba olarakta aynı gemi de değiliz ben güzel yetiştirmeye çalışıyorum eşim saçma sapan şeyler öğretiyor benim başardığım tüm düzeni alt üst ediyor. Bir gün memlekete gittiğimizde eşimin ailesinden dolayı kavga ettik kavga büyüdü bende kızımı alarak annemin evine gittim ama belli etmedim birşey sadece tartıştık dedim annem ablam bunu büyük bir olay haline getirdi ee niye geldin o zaman, napcan boşancan mı ne yiyeceksin ne içeceksin nerde kalacaksın muhabbetine çevirdiler. Ben eşime küsemez miyim daha geleli 1 saat oldu ben bunları mı düşünecektim dedim tartıştık ablam evden kovdu küçük çocukla akşam vakti sokakta kaldık. Annemin ikinci evliliği 1 yıl anca oldu. Evlenmeden önce farklı bir ilçede yaşıyorduk yani eşimin memleketine yabancıyız. ablam oraya misafirliğe gelmişti. Annemin evinden beni onun kovması ve annemin ağzını açıp sen karışma, burası benim evim vs demediği için anneme çok kırgınım 4 aydır küsüz hiç konuşmadık. Ben eşimden boşanmak istiyorum ama yapayalnızım. Çok güçsüzüm. Maddi, manevi yetersiz kalacağım. Ne gidecek yerim var, ne bir gelirim, ne de gücüm kuvvetim. Eşim sürekli beni zorbalıyor. Çocuğuma dört dörtlük bakıyorum çeşit çeşit yemekler, eğitimler, oyunlar. Öfkelenip çocuğa bağırdığımda direk sen ne biçim annesin ben senden iyi bakıyorum gibi şeyler söylüyor. Herkesle arası kötü olan sensin, sıkıntı sende diyor. Sürekli deli, sinirli vırt zırt eleştiriyor. Zaten psikolojik olarak çökmüşüm arkadaş yok aile yok eş eş değil bir de hayatımı daha da çekilmez hale getirmeye çalışıyor. Nasıl bir yol izlemeliyim, ne yapmalıyım
Aileniz berbat insanlar lütfen onlarla asla görüşmeyin hayatınızdan silin derim , ailesine bağımlı hiçbir erkekten karısına fayda gelmiyor maalesef , hem cinsel hayatları hem de evlilik hayatları yürümüyor, size tavsiyem biraz güçlenene kadar boşanmayın iyi bir plan yapın, kızınızı kreşe verip geçinecek kadar bir iş bulup o şekilde boşanın, sizin tek çıkar yolunuz iş bulup çalışmak ama böyle pislikler ona da izin vermez , biraz dik durmanız gerekiyor yoksa hayatınız değişmeyecek sürekli kaos ortamında çocuk yetiştireceksiniz...
 
31 yaşında biri için eşiniz normal değil, değerlerine baktırdı mı? mineral düşüklüğü olabilir belki de troidi vardır. Yani durumu evlenince kendisini bırakmaktan öte bir şey gibi gözüküyor. Sizin hatanız beklentileri karşıdan göremeyince depresif ve agresif hale gelmiş olmanız, haklıyken haksız duruma düşersiniz çünkü. Bir de sanırım çaresizliğinizin farkındaysa iyice umursamaz olabilir.
Eşimi rencide etmemek adına onunla bile çok paylaşamıyorum fakat biraz bahsetmek istiyorum. Mesela dişinde çürükler var haliyle biraz ağızda koku yapıyor defalarca dolaylı yollardan söyledim dişim ağrıyor dişçiye gidelim sende rutin bir muayene ol falan diye ne beni ne kendini hiç sallamıyor. Bir gün aa dişin çürümüş canım dedim o bayadır var dedi. Günde 5 kez fırçalar dişini kişisel temizliğine çok dikkat eder ama gel gelelim ki dişçiye gitmez. Tuvalet konusunda bir sıkıntımız var birkaç kez söyledim canım tuvalete girdiğinde suyu aç telefondan birşeyler aç gibi yaptığı da oluyor yapmadığı da. Bir gün güzellikle dedim muayene ol bir rahatsızlık varsa tedavi ol kendi iyiliğin için şöyle böyle onu da sallamıyor ben araştırdım internetten diyor. Yani ben eşime çözülmesi gereken şeyleri söylüyorum eşim dinliyor sadece sorumluluğunu almıyor. Mesele mutfak dolabı kırıldı 6 aydır çocuk odasında dolap öylece bekliyor. Gerekli malzemeyi alıp gelip yapmıyor, ya da ustasını çağırıp yaptırmıyor. Sürekli birşeyler söyleyip cevap almadıkça sonuç görmedikçe insanda sabır, tahammül kalmıyor. Ben eşime belki sinirle saygısızlık yapıyor olabilirim ama eşim de beni dinlemeyerek sorunlarımı ciddiye almayarak psikolojik şiddet ve saygısızlık yapıyor
 
KPSS'den 81 almışsın ama yetmemiş ya. O girdiğin sınav ön lisans sınavı mıydı yoksa lisans mı? Mezun olduğun bölüm ne? Sen sınava mezun olduğun bölümde iş yapmak için mi girmiştin yoksa düz memur olmak için mi?
Online iş yapman mümkün olmaz mı?
Önlisans kpss ye girdim. Düz memurluk içinde kendi alanım içinde tercih yaptım. İnsan kaynakları yönetimi mezunuyum. Açık öğretimden de şu an lisansa tamamlıyorum
 
Merhaba arkadaşlar, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilememekle beraber başlıyorum.
26 yaşındayım. Eşimle 3 yılı aşan bir evliliğim var. Biraz görücü usulü diyebiliriz. Şahsım adına mantık evliliğiydi. Burada ki mantık eşimin iyi huylu, güzel ahlaklı olmasıydı. Evlenip eşimin işi dolayısıyla farklı bir şehirde yaşamaya başladım. Evlendikten sonra insan birbirini daha iyi tanıyor, bizim eşimle kafa yapımız hiç uyuşmuyor. Müzik zevki, film zevki gibi. Eşim emekli amcalar gibi işe gidiyim eve geliyim karnım doysun hanımla iki TV izleyeyim yatayım uyuyayım gibi. Asla gezmek istemez, dışarıdan canı yemek çekmez. Bana karşı hiç cimri değil ama asla üstüne başına birşey almaz evde yırtık pırtık şeylerle gezer. Ben tanımadığım bir şehirde yapayalnız kaldım psikolojim bozuldu. Sosyalleşmek için çok uğraştım ama bir türlü arkadaş, çevre edinemedim. Eşime dışarı çıkalım dediğimde çıkıyoruz boş boş durup dönüyoruz. Adamla muhabbet edemiyoruz, kahkaha atamıyoruz. Ki sıkılıyorum bunalıyorum dememe rağmen hadi gel şunu yapalım diyen biri değil. Ben bir kadın olarak şımartılmak istiyorum. Arada hediyeler alsın, beni bebek gibi sevsin, ilgilensin ama yok. Bir insanın yaşadığı yeri güzelleştiren sevdiği insandır bence. Eşimle güzel vakit geçirebilsek çoğu şeye ihtiyacım kalmayacak belki de. Aynı zamanda ailesine aşırı düşkün. Evlendiğimizden beri beni asla ailesi gibi göremedi hissediyorum. Bir gün ailesiyle karşı karşıya gelsek kesinlikle onları seçer, onların küçük bebeği gibi, ailesi de eşimi hergün arar canım kuzum bitanem diye sever. Bizim bi kızımız oldu 2 yaşına girmek üzere. Ben artık aşırı bunaldım kaldıramıyorum hiç birşeyi. 3 yıldır evde oturan sürekli yemek, temizlik yapan vasıfsız birine dönüştüm. Anne baba olarakta aynı gemi de değiliz ben güzel yetiştirmeye çalışıyorum eşim saçma sapan şeyler öğretiyor benim başardığım tüm düzeni alt üst ediyor. Bir gün memlekete gittiğimizde eşimin ailesinden dolayı kavga ettik kavga büyüdü bende kızımı alarak annemin evine gittim ama belli etmedim birşey sadece tartıştık dedim annem ablam bunu büyük bir olay haline getirdi ee niye geldin o zaman, napcan boşancan mı ne yiyeceksin ne içeceksin nerde kalacaksın muhabbetine çevirdiler. Ben eşime küsemez miyim daha geleli 1 saat oldu ben bunları mı düşünecektim dedim tartıştık ablam evden kovdu küçük çocukla akşam vakti sokakta kaldık. Annemin ikinci evliliği 1 yıl anca oldu. Evlenmeden önce farklı bir ilçede yaşıyorduk yani eşimin memleketine yabancıyız. ablam oraya misafirliğe gelmişti. Annemin evinden beni onun kovması ve annemin ağzını açıp sen karışma, burası benim evim vs demediği için anneme çok kırgınım 4 aydır küsüz hiç konuşmadık. Ben eşimden boşanmak istiyorum ama yapayalnızım. Çok güçsüzüm. Maddi, manevi yetersiz kalacağım. Ne gidecek yerim var, ne bir gelirim, ne de gücüm kuvvetim. Eşim sürekli beni zorbalıyor. Çocuğuma dört dörtlük bakıyorum çeşit çeşit yemekler, eğitimler, oyunlar. Öfkelenip çocuğa bağırdığımda direk sen ne biçim annesin ben senden iyi bakıyorum gibi şeyler söylüyor. Herkesle arası kötü olan sensin, sıkıntı sende diyor. Sürekli deli, sinirli vırt zırt eleştiriyor. Zaten psikolojik olarak çökmüşüm arkadaş yok aile yok eş eş değil bir de hayatımı daha da çekilmez hale getirmeye çalışıyor. Nasıl bir yol izlemeliyim, ne yapmalıyım
Boşanamıyorsanız, istediginiz hayatı siz olusturacaksınız. Kalkın ayaga, kendinize söz verin abla ve annenize karşı "yuvamı öyle bir hale getirecegim ki, imreneceksiniz".
"100de ısrar etme, 90 da olur, insan dediginde noksan da olur" deyip kolları sıvayın. Önce eşinizle aranızı düzeltmekle başlayın. Kvnizle daha iyi olun kötü biri degilse.
O,kızınıza bakabılırse haftada 2 gün kurslara katılın. Gerek kendinizi geliştirmek, gerekse kafa dagıtmak için. Bu size iyi gelecek. Eşiniz iyi biri belli. Siz düzenleyin bir seyler, o da görsün. Katılmak istemedigini siz kızınızla yapın. Bundan da hoşlanacaksınız. Baslayın, bıraz sabır, biraz yapıcı olmak. Eminim cok sey degişecek.
He eşinizi aşk böcegi kıvamına sokamazsınız, onu söyleyeyim, instagramda gordukleriniz kafanızı bulandırmıyordur ınsallah. Kendileri düzenleyip canım eşim sürpriz yapmııışş diyenlere inanmayın..
 
Eşimle tanıştım 1 yıl konuşup tanıyarak evlendim paldır küldür değil yani. Eşim o 1 yıl boyunca bana sürekli hediyeler aldı, şiirler yazdı, sürekli gezdik, saatlerce telefonla konuşurduk işe 2 saatlik uykuyla giderdi. Evlendik adam 10 diyince uykum geldi diyip uyuyor, hediye yok, şımartmak yok, gezmek yok. Yapayalnız bıraktı beni. Ne değişti diyorum cevap yok. Kuru kuruya sevgi olmaz. Ben hissedemediğim sevgiye sevgi demem. Eleştiriye açığım ama biraz önyargıdan sıyrılıp daha tarafsız yorumlar yapmalısınız
Kendinizi gayet güzel ifade ediyorsunuz ve beklentileriniz gayet normal lakin bu evlilik beklentilerinizi karsilamayacak öyle görünüyor, eşinizle bir çift terapisine gitseniz acaba biraz düzelir mi ki ( umudum çok az , ailesine bağımlı olduğu için bu halde zaten ) adam gidemeyeceğinizden o kadar emin ki parmağını bile kıpırdatmıyor değişmek için, sakın ha bu adama 2. Çocuğu yapmayın perişan olursunuz, iyi korunun derim , bu süreçte kendisinizi geliştirmeye bakın , psikologlar diyor ki eşinizi düzeltmeyi bırakın, onun enerji alanına girmeyin hiç, kendi halinizde o kadar mutlu olun onu o kadar önemsemeyin ki eşiniz sizin enerji alanınıza girmeye çalışsın ve cabalasin , ailesi ve eşinizle bocalayıp durmaktan vazgeçin, hepsine kalın bir duvar örün, sadece kendinize ve yavrusuza odaklanın, sohbet etmeye, cinsellik yaşamaya vs, sevgi dilenmeye çalışmayın, siz onu bıraktıkça o peşinizden koşacak, asla umursamayin bu onu çıldırtır...
 
Boşanamıyorsanız, istediginiz hayatı siz olusturacaksınız. Kalkın ayaga, kendinize söz verin abla ve annenize karşı "yuvamı öyle bir hale getirecegim ki, imreneceksiniz".
"100de ısrar etme, 90 da olur, insan dediginde noksan da olur" deyip kolları sıvayın. Önce eşinizle aranızı düzeltmekle başlayın. Kvnizle daha iyi olun kötü biri degilse.
O,kızınıza bakabılırse haftada 2 gün kurslara katılın. Gerek kendinizi geliştirmek, gerekse kafa dagıtmak için. Bu size iyi gelecek. Eşiniz iyi biri belli. Siz düzenleyin bir seyler, o da görsün. Katılmak istemedigini siz kızınızla yapın. Bundan da hoşlanacaksınız. Baslayın, bıraz sabır, biraz yapıcı olmak. Eminim cok sey degişecek.
He eşinizi aşk böcegi kıvamına sokamazsınız, onu söyleyeyim, instagramda gordukleriniz kafanızı bulandırmıyordur ınsallah. Kendileri düzenleyip canım eşim sürpriz yapmııışş diyenlere inanmayın..
Sosyal medya kullanmıyorum, kayınvalidem yaşlı ve çocuk bakabilecek biri değil ve bizden 6 saat uzakta yaşıyor. Biz eşim ben kızım sadece üçümüz varız yaşadığımız yerde. Kızımla da sadece parka gidebiliyoruz başka gidebileceğimiz bir yer yok maalesef. Araba kullanmayı bilmediğim için merkezi yerlere gidemiyorum. Toplu taşıtlarla da cesaret edemem açıkçası zaten hiç birşeyi bilmiyorum
 
Boşanamıyorsanız, istediginiz hayatı siz olusturacaksınız. Kalkın ayaga, kendinize söz verin abla ve annenize karşı "yuvamı öyle bir hale getirecegim ki, imreneceksiniz".
"100de ısrar etme, 90 da olur, insan dediginde noksan da olur" deyip kolları sıvayın. Önce eşinizle aranızı düzeltmekle başlayın. Kvnizle daha iyi olun kötü biri degilse.
O,kızınıza bakabılırse haftada 2 gün kurslara katılın. Gerek kendinizi geliştirmek, gerekse kafa dagıtmak için. Bu size iyi gelecek. Eşiniz iyi biri belli. Siz düzenleyin bir seyler, o da görsün. Katılmak istemedigini siz kızınızla yapın. Bundan da hoşlanacaksınız. Baslayın, bıraz sabır, biraz yapıcı olmak. Eminim cok sey degişecek.
He eşinizi aşk böcegi kıvamına sokamazsınız, onu söyleyeyim, instagramda gordukleriniz kafanızı bulandırmıyordur ınsallah. Kendileri düzenleyip canım eşim sürpriz yapmııışş diyenlere inanmayın..
Kv ile aşırı iyi olmak hiç iyi bir fikir değil bence, kadın iyi birisi olsa zaten oğlunun yuvası bu halde olmazdı, en fazla iki yüzlü davranıp ikili oynarsa ve uyanık olursa olabilir belki , politik olunabilir ...
 
Önlisans kpss ye girdim. Düz memurluk içinde kendi alanım içinde tercih yaptım. İnsan kaynakları yönetimi mezunuyum. Açık öğretimden de şu an lisansa tamamlıyorum
Önlisans KPSS ile atanmak lisanstakinden biraz daha kolay diye biliyorum. Atanman için kaç puan veya sıralama gerekiyor bilmiyorum ama 81 iyi bir puan. Sen bence şu önlisans KPSS de şansını zorla, çünkü lisansı bitirince lisanstan atanması muhtemelen daha zor olur.
 
Ben 4 yıldır görümcemle tanışıyorum. Şu ana kadar 5-6 kez ancak mesajlaştık. Eşimle 7-24 mesajlaşır ama bana hiç yazmaz ben bazen yazarım abla nasılsın napıyorsun diye. Kv ve k.peder de çok düşkün onlar da sürekli arar elimi guzum guzum severler. Kayınpederimle hiç konuşmayız kayınvalide ile haftada 1. Onlar kızıma ve eşime ilgiler daha çok. Biz onlar yüzünden eşimle çok kavga ettik ama ben daha hiç eşimin ailesiyle kavga etmedim. Bazı sorunlar olduğunda kayınvalideye güzellikle söylemeye çalıştım anne şöyle anne böyle diye ama beni yanlış anlamayın kadın aşırı cahil ve tutucu sadece oğlunu ve kendini nimetten sayıp savundu. Bende artık kendi kabuğumdayım olabildiğince konuşmuyorum konuşurken de normal hayatın akışından konuşup kapatıyorum
 
X