Eşim evlendiğinde pişmanmış

Hanımlar merhaba, size bi sorum olucak. Biz eşimle çok severek evlendik maddi durumu hiç yoktu, herseyimiz kendimiz yaptık düğün eşya vs. Ve benim ailem yardımcı oldu. Eşim küçük yaşta annesini kaybetmiş babası da yeniden evlenmiş yani bi yardımları dokunmadı. Çoğu şeyi kendimiz yaptık. Biz kaçarak evlendik, annem karşıydı ama yanlış anlaşılmasın maddi durumlardan dolayı değil, ben üniversiteye gidicegim sene evlendik yani egitimimden vazgeçtim annem önce okulun dedi bence de önce okul ama eşim istemedi ve bende onu tercih ettim şimdi öyle dümdüz yazdığıma bakmayın çektiğim vicdan azabını ben bilirim içimde ukte kalan şeyleri, annemi üzmemi. Çok ağladım sizladim ama şimdi şükürler olsun açıktan okulumu okuyorum birazcık olsun rahatım.
Çok uzun oldu evet ama bütün detayları veriyim ki doğru yorumlayın istedim aslında kısaca anlattım bile diyebilirim çünkü bu günlere gelene kadar çok acı çektim gerçekten ayrılık aşamasına çok geldik aşk acısı çektim, sonra o geçti evlendik vicdan azabı çektim. Şimdi soruma geliyim bugün eşim uzman bı arkadaşıyla konuştu telefonda bende yanındaydım telefonu kapatınca aklıma geldi öylesine dedim birazda şakasına sende uzmanlığa kalicaktin niye vazgeçmiştin dedim güldüm falan hani cesaret edemedin mi gibisinden sonra bana dedi ki ben uzman olsam evlenmezdimki dedi nasıl yani ne alaka dedim o kadar param olsa gezer tozar yerdim dedi ha benden vazgecerdin yani dedim valla evlenmezdim dedi sevgili olarak kalırdık belki dedi o zamanlar da beni durdurmaz eden evlilik için deliren kendiydi sonra lafı çevirdi dedi ki istediğim gibi yaşayamıyorum ki evliliği dedi maddi olarak yani sürekli çalışıyor ama 5 kuruş kalmıyor doğrusu ama yine de bu söylenir mi ben onun parasının olmamasını hiç ama hiç takmadım o bana resmen param olsa evlenmezdim ki dedi yani para yok yapıcak bişey yok evleniyim bari dedi heralde nasıl olsa beni parasız kabul eden biri var boş durmayim falan dedi heralde ay bunları yazarken gülüyorum sinirden valla sinirlerim bozuldu sonra dedi ki senle evlenmezdim demiyorum bak dedi hiç evlenmezdim diyorum dedi. yani şimdiki aklin olsa ve parasi olsa evlenmezmiş, ben bunca şeyi suratıma suratıma bu söylensin diye mi çektim? Yani şimdi bana yüklü bi miktar para verseler eşinden vazgeç deseler geçmem asla. Ama onun aklını anladım hayatını değiştirecek bi para verseler galiba benden vazgecer. Oldum olası yokluk içinde olmaktan gelen bi bıkkınlık mi bu? Ama benim suçum ne ? 3 yıldır bende bunalabilirdim ama ben hâlâ aynı fiikirdeyim yine olsa yine evlenirim parası var yok umrumda değil. Ama onun çok parası olsa benden vazgecermis demek ki o zamanlar evlenmek için deli gibi yalvaran adam bana bunu diyor sizce neden?
Seninle evlenmezdim demiyor ki evlenmezdim sevgili kalırdık demiş.
Evlilik degil problem evliliği yük görmek evlendigin kişinin maddi manevi sorumluluğunu almak çok kolay birşey degil ev geçimi zaten ayrı bir dert.
 
Çünkü o bir erkek.

Hiç-bir zaman kendisi için yapılan fedakarlığı anlayamayacak.

Hiç-bir zaman onun için vazgeçtiğiniz herhangi bir şey için size minnet duymayacak.

Hiçbir zaman sizin onun için yaptıklarınızı o sizin için yapmayacak.

Ve gün sonunda birgün "yapmasaydın" diyecek.

Erkekler böyledir işte. Dünyadaki en iyi adam da böyledir.

Sizin onun için feda ettikçe o "bak beni ne kadar seviyor" diye düşünmüyor. Siz feda ettikçe o diyor ki "çünkü ben buna değerim"

Siz erkeklere verici oldukça kıymet bilmelerini bekledikçe onların kendileri hakkındaki fikirlerini değiştirirsiniz.

Siz verdikçe o daha fazla ister. Çünkü buna degdigine onu siz ikna ettiniz.

Bu kadın kendini benim için harcıyor çünkü ben bu kadar değerliyim, diye düşünerek o da kendine değer veriyor. Ve kendine verdiği bu değeri de daima sizden çalıyor.

Feda ettikçe o kıymetli oluyor. Siz kıymetsiz. Ona verilen kıymet sizin hesabınızdan düşüyor.

Erkeklerin (özellıkle ortadoğu) erkeğinin mantığı budur "ben buna değerim"


Bu sebeple nerde fedakar bir kadın,orda ona kıymet vermeyen nankör koca.

Işte siz de fazla fedakarlığın getirdiği fazla vefasızlığın içinde bulunuyorsunuz su an.

Hayatımdaki en değerli iki erkek babam ve eşimdir. Ama sizin şu yaptığınızın çeyreğini yapmam onlara. Yapsaydım değersiz olurdum.

Okuyan genç kızlara da benden nasihat olsun. Sözum meclisten dışarı sevgili konu sahibi sizi tenzih ediyorum ama bir
erkek için okul bırakan net gerizekalıdır. Çünkü hiç-bir erkek bir kadın için kendine bunu yapmaz
 
Yani bu söylemden nasıl evlendiğinde pişman olduğunu çıkardınız anlamadım.
Adam haklı çok zengin bir erkek olsam bende evlenmezdim
Her doğru her yerde ve herkese söylenmez.bu arada çok zengin insanlar da şakır şakır evleniyor valla.ben olsam ben de evlenmem.
 
Çünkü o bir erkek.

Hiç-bir zaman kendisi için yapılan fedakarlığı anlayamayacak.

Hiç-bir zaman onun için vazgeçtiğiniz herhangi bir şey için size minnet duymayacak.

Hiçbir zaman sizin onun için yaptıklarınızı o sizin için yapmayacak.

Ve gün sonunda birgün "yapmasaydın" diyecek.

Erkekler böyledir işte. Dünyadaki en iyi adam da böyledir.

Sizin onun için feda ettikçe o "bak beni ne kadar seviyor" diye düşünmüyor. Siz feda ettikçe o diyor ki "çünkü ben buna değerim"

Siz erkeklere verici oldukça kıymet bilmelerini bekledikçe onların kendileri hakkındaki fikirlerini değiştirirsiniz.

Siz verdikçe o daha fazla ister. Çünkü buna degdigine onu siz ikna ettiniz.

Bu kadın kendini benim için harcıyor çünkü ben bu kadar değerliyim, diye düşünerek o da kendine değer veriyor. Ve kendine verdiği bu değeri de daima sizden çalıyor.

Feda ettikçe o kıymetli oluyor. Siz kıymetsiz. Ona verilen kıymet sizin hesabınızdan düşüyor.

Erkeklerin (özellıkle ortadoğu) erkeğinin mantığı budur "ben buna değerim"


Bu sebeple nerde fedakar bir kadın,orda ona kıymet vermeyen nankör koca.

Işte siz de fazla fedakarlığın getirdiği fazla vefasızlığın içinde bulunuyorsunuz su an.

Hayatımdaki en değerli iki erkek babam ve eşimdir. Ama sizin şu yaptığınızın çeyreğini yapmam onlara. Yapsaydım değersiz olurdum.

Okuyan genç kızlara da benden nasihat olsun. Sözum meclisten dışarı sevgili konu sahibi sizi tenzih ediyorum ama bir
erkek için okul bırakan net gerizekalıdır. Çünkü hiç-bir erkek bir kadın için kendine bunu yapmaz.
Direkt bana söyleseniz de bişey demem çünkü haklısınız acı ama gerçek ben her nankörlük gördüğümde o horul horul uyurken gizli gizli aglıcam galiba çünkü o kadar fedakâr oldum ki bi değerim kalmadı hak ettim bunu.
 
Çünkü o bir erkek.

Hiç-bir zaman kendisi için yapılan fedakarlığı anlayamayacak.

Hiç-bir zaman onun için vazgeçtiğiniz herhangi bir şey için size minnet duymayacak.

Hiçbir zaman sizin onun için yaptıklarınızı o sizin için yapmayacak.

Ve gün sonunda birgün "yapmasaydın" diyecek.

Erkekler böyledir işte. Dünyadaki en iyi adam da böyledir.

Sizin onun için feda ettikçe o "bak beni ne kadar seviyor" diye düşünmüyor. Siz feda ettikçe o diyor ki "çünkü ben buna değerim"

Siz erkeklere verici oldukça kıymet bilmelerini bekledikçe onların kendileri hakkındaki fikirlerini değiştirirsiniz.

Siz verdikçe o daha fazla ister. Çünkü buna degdigine onu siz ikna ettiniz.

Bu kadın kendini benim için harcıyor çünkü ben bu kadar değerliyim, diye düşünerek o da kendine değer veriyor. Ve kendine verdiği bu değeri de daima sizden çalıyor.

Feda ettikçe o kıymetli oluyor. Siz kıymetsiz. Ona verilen kıymet sizin hesabınızdan düşüyor.

Erkeklerin (özellıkle ortadoğu) erkeğinin mantığı budur "ben buna değerim"


Bu sebeple nerde fedakar bir kadın,orda ona kıymet vermeyen nankör koca.

Işte siz de fazla fedakarlığın getirdiği fazla vefasızlığın içinde bulunuyorsunuz su an.

Hayatımdaki en değerli iki erkek babam ve eşimdir. Ama sizin şu yaptığınızın çeyreğini yapmam onlara. Yapsaydım değersiz olurdum.

Okuyan genç kızlara da benden nasihat olsun. Sözum meclisten dışarı sevgili konu sahibi sizi tenzih ediyorum ama bir
erkek için okul bırakan net gerizekalıdır. Çünkü hiç-bir erkek bir kadın için kendine bunu yapmaz.
Haklısın valla ben bu okul bırakma, iş değiştirme durumlarının erkek versiyonunu ömrüm boyunca 1 kere bile duymadım.erkekler açısındam bunun düşünülmesi bile mümkü değil siz düşünün.bu gibi durumlarda 1 kere bile erkeğin eğiyim hayatının, ya da iş hayatının değişiminin konuşulduğuna bile şahit olmadım.aklına bile gelmiyor hem kadın tarafının hem erkek tarafının.hep erkeklere ataerkil diye şikayet ediyoruz ama biz kadınlar olarak daha fazla işlemiş kanımıza ataerkillik.farkına bile varmıyoruz üstelik. Ben hastane eczanesinde çalışıyorum.eczacı arkadaş kocasının işi için eczanesini kapatıp da gelmişti hastaneye.sırf adam eczanenin olduğu yerde görev yapmak istemiyor diye.ülkenin okumuş kesimi bile böyle maalesef.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Hanımlar merhaba, size bi sorum olucak. Biz eşimle çok severek evlendik maddi durumu hiç yoktu, herseyimiz kendimiz yaptık düğün eşya vs. Ve benim ailem yardımcı oldu. Eşim küçük yaşta annesini kaybetmiş babası da yeniden evlenmiş yani bi yardımları dokunmadı. Çoğu şeyi kendimiz yaptık. Biz kaçarak evlendik, annem karşıydı ama yanlış anlaşılmasın maddi durumlardan dolayı değil, ben üniversiteye gidicegim sene evlendik yani egitimimden vazgeçtim annem önce okulun dedi bence de önce okul ama eşim istemedi ve bende onu tercih ettim şimdi öyle dümdüz yazdığıma bakmayın çektiğim vicdan azabını ben bilirim içimde ukte kalan şeyleri, annemi üzmemi. Çok ağladım sizladim ama şimdi şükürler olsun açıktan okulumu okuyorum birazcık olsun rahatım.
Çok uzun oldu evet ama bütün detayları veriyim ki doğru yorumlayın istedim aslında kısaca anlattım bile diyebilirim çünkü bu günlere gelene kadar çok acı çektim gerçekten ayrılık aşamasına çok geldik aşk acısı çektim, sonra o geçti evlendik vicdan azabı çektim. Şimdi soruma geliyim bugün eşim uzman bı arkadaşıyla konuştu telefonda bende yanındaydım telefonu kapatınca aklıma geldi öylesine dedim birazda şakasına sende uzmanlığa kalicaktin niye vazgeçmiştin dedim güldüm falan hani cesaret edemedin mi gibisinden sonra bana dedi ki ben uzman olsam evlenmezdimki dedi nasıl yani ne alaka dedim o kadar param olsa gezer tozar yerdim dedi ha benden vazgecerdin yani dedim valla evlenmezdim dedi sevgili olarak kalırdık belki dedi o zamanlar da beni durdurmaz eden evlilik için deliren kendiydi sonra lafı çevirdi dedi ki istediğim gibi yaşayamıyorum ki evliliği dedi maddi olarak yani sürekli çalışıyor ama 5 kuruş kalmıyor doğrusu ama yine de bu söylenir mi ben onun parasının olmamasını hiç ama hiç takmadım o bana resmen param olsa evlenmezdim ki dedi yani para yok yapıcak bişey yok evleniyim bari dedi heralde nasıl olsa beni parasız kabul eden biri var boş durmayim falan dedi heralde ay bunları yazarken gülüyorum sinirden valla sinirlerim bozuldu sonra dedi ki senle evlenmezdim demiyorum bak dedi hiç evlenmezdim diyorum dedi. yani şimdiki aklin olsa ve parasi olsa evlenmezmiş, ben bunca şeyi suratıma suratıma bu söylensin diye mi çektim? Yani şimdi bana yüklü bi miktar para verseler eşinden vazgeç deseler geçmem asla. Ama onun aklını anladım hayatını değiştirecek bi para verseler galiba benden vazgecer. Oldum olası yokluk içinde olmaktan gelen bi bıkkınlık mi bu? Ama benim suçum ne ? 3 yıldır bende bunalabilirdim ama ben hâlâ aynı fiikirdeyim yine olsa yine evlenirim parası var yok umrumda değil. Ama onun çok parası olsa benden vazgecermis demek ki o zamanlar evlenmek için deli gibi yalvaran adam bana bunu diyor sizce neden?
Eğitim hayatı aşkından ölsende bir erkek için bırakılmamalı. Zira bir adam seni gerçekten seviyorsa değer veriyorsa aksine okulunu bitirmen için destek olur, yarıda bırakmanı engellemez onca emeğine kıyamaz. Sevgi budur. Ben eğitimini yarıda bıraktırıp baskı ile evlenenlerin kesinlikle sevdiğini düşünmüyorum. Başından belliymiş aslında ama sizde bunu çok istiyor diye aşk sanmış olabilirsiniz. Olan olmuş tabi. Ama bunca yıl sonra böyle konuşması büyük nankörlük. Ona kalırsa hepimiz ana babadan zengin doğsak ya da rütbeli, yüksek mevkili işimiz olsa hayatımız bambaşka bir yolda ilerlerdi şuan ki durumda, yaşantıda olmazdık daha farklı bir çevrede hatta daha farklı ülkede bile olabilirdik. O konulara girerse ohoo hepimiz bambaşka hayatları yaşardık ama kader birbirinize nasip etmiş sizi bunun için ailenizin desteği için teşekkür edip şükredeceğine böyle konuşması cidden insanı eşinden soğutur.
 
Bu kadar kısa bi yorumla ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Gerçekten o kadar doğru ki. Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
Nedeni belli..
Adamın zaten hep aklindaymis bunlar.
Sorunca da söylemiş.
İsi gücü olmayan,başka bir kadınin kendisini beğenme ihtimali bulunmayan bir durumdaymis.
Sende sıcak bir ten vermek isteyince hayır dememiş,diyememis.Cunku senin dışında kabul edeni olmayacaginin kendisi de farkındaymis.
Bu adam parayı bulursa ilk etapta çokça kişiyle seni aldatır.
Sonrasında boşanır.
Ardından da adını bile hatırlamaz.
 
Sanki çok fazla abartmışssınız gibi geldi bana. Adam bir söylemiş siz bin yorum katmışsınız. Ama evlilik kolay bir şey değil ki çok ciddi bir sorumluluk. Şimdiki aklım olsa ben de evlenmek yerine sevgili olarak takılırdım. Kaldı ki ölüyordum evleneyim diye.
 
Kendi isteğinizle yaptığınız şeyleri ben onun için ne fedakarlıklar yaptım diye dile getirilmesini çok anlamsız buluyorum.
Yapmasaydınız.
Annenizi dinleyip okusaydınız.
O zaman sizde belki eşinizi istemeyecektiniz zamanla. Kendisi buna izin vermemiş ama çok lazım gibi 18 yaşında okumanıza engel olup evlenmiş sizinle.
Çok sevdiğinden mi yaptı sanıyorsunuz bunu?
Sevse ailenizi karşınıza almanıza gönlü razı olmazdı.

Şimdi öyle fedakarlık yaptım böyle fedakarlık yaptım demeyi bırakıp kendi hayatınız için birşeyler yapın.
 
Çünkü o bir erkek.

Hiç-bir zaman kendisi için yapılan fedakarlığı anlayamayacak.

Hiç-bir zaman onun için vazgeçtiğiniz herhangi bir şey için size minnet duymayacak.

Hiçbir zaman sizin onun için yaptıklarınızı o sizin için yapmayacak.

Ve gün sonunda birgün "yapmasaydın" diyecek.

Erkekler böyledir işte. Dünyadaki en iyi adam da böyledir.

Sizin onun için feda ettikçe o "bak beni ne kadar seviyor" diye düşünmüyor. Siz feda ettikçe o diyor ki "çünkü ben buna değerim"

Siz erkeklere verici oldukça kıymet bilmelerini bekledikçe onların kendileri hakkındaki fikirlerini değiştirirsiniz.

Siz verdikçe o daha fazla ister. Çünkü buna degdigine onu siz ikna ettiniz.

Bu kadın kendini benim için harcıyor çünkü ben bu kadar değerliyim, diye düşünerek o da kendine değer veriyor. Ve kendine verdiği bu değeri de daima sizden çalıyor.

Feda ettikçe o kıymetli oluyor. Siz kıymetsiz. Ona verilen kıymet sizin hesabınızdan düşüyor.

Erkeklerin (özellıkle ortadoğu) erkeğinin mantığı budur "ben buna değerim"


Bu sebeple nerde fedakar bir kadın,orda ona kıymet vermeyen nankör koca.

Işte siz de fazla fedakarlığın getirdiği fazla vefasızlığın içinde bulunuyorsunuz su an.

Hayatımdaki en değerli iki erkek babam ve eşimdir. Ama sizin şu yaptığınızın çeyreğini yapmam onlara. Yapsaydım değersiz olurdum.

Okuyan genç kızlara da benden nasihat olsun. Sözum meclisten dışarı sevgili konu sahibi sizi tenzih ediyorum ama bir
erkek için okul bırakan net gerizekalıdır. Çünkü hiç-bir erkek bir kadın için kendine bunu yapmaz.
İnanılmaz gaza getirdi bu yorum beni
 
Bende eşime sevgiliyken çok değer verdim. Sizin gibi hep vericiydim. Evlenmeden nisanliyken çok büyük sorunlar yaşadık ama hep alttan aldım affettim.
4 yıllık lisans kazanabildigim halde şehirden ayrılmamak için önlisans okudum. Onu bile hep bastırmaya çalıştı yıllarca kendisi lise mezunu olduğu için. Üstelik ben onu hiç bir zaman hor gormedim, kendimi asla yuceltmedim. Evlendigimiz ilk zamanlar da çok zor şeyler yaşadım hep sustum alttan aldım. O zaman DGS siz geçiş hakkım vardı kabul etmedi. Kendisi 2 yıllık okumak istedi onuda yapmadı. Öyle böyle derken yıllar geçti, 2 kızım var. Artık son 2 3 yıldır kendimi geri çektim, fedakarlık yapmiyorum artık. Seneye inşallah dgsye de gireceğim. Çünkü çocuklarım büyüdüğü zaman rastgele bir konfeksiyon da ya da satış elemanı olarak çalışmak istemiyorum. Babam beni 14 sene okuttu benim ona 1 sene bile faydam olamadı. Şu hayatta en büyük pismanligimdir. Mezun olduğum yıl evlendim...
 
Yani zengin bir kadin bulsa birakir bu seni onu demek istiyor. Sen oku hayatini ciz bu herife fazla guvenme.. ettigi laf laf degil kirici. Ama sakaysada her sakanin altinda bir gercek yatar
 
Bende eşime sevgiliyken çok değer verdim. Sizin gibi hep vericiydim. Evlenmeden nisanliyken çok büyük sorunlar yaşadık ama hep alttan aldım affettim.
4 yıllık lisans kazanabildigim halde şehirden ayrılmamak için önlisans okudum. Onu bile hep bastırmaya çalıştı yıllarca kendisi lise mezunu olduğu için. Üstelik ben onu hiç bir zaman hor gormedim, kendimi asla yuceltmedim. Evlendigimiz ilk zamanlar da çok zor şeyler yaşadım hep sustum alttan aldım. O zaman DGS siz geçiş hakkım vardı kabul etmedi. Kendisi 2 yıllık okumak istedi onuda yapmadı. Öyle böyle derken yıllar geçti, 2 kızım var. Artık son 2 3 yıldır kendimi geri çektim, fedakarlık yapmiyorum artık. Seneye inşallah dgsye de gireceğim. Çünkü çocuklarım büyüdüğü zaman rastgele bir konfeksiyon da ya da satış elemanı olarak çalışmak istemiyorum. Babam beni 14 sene okuttu benim ona 1 sene bile faydam olamadı. Şu hayatta en büyük pismanligimdir. Mezun olduğum yıl evlendim...
Erkekler neden böyle bilmiyorum benimki de liseyi dışarıdan bitirdi ben ona hep destek oldum şimdi açıktan okuduğum üniversiteye bile karışıyor. Sanırım bende sizin gibi zamanla kendimi geri çekicem fedakarlık hep bi taraftan olmamalı
 
X