• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

eşim çok duyarsız

Evliliğinizin henüz çok yeni olduğunu düşünürsek, bu gibi beklenti farklılıkları ve hayal kırıklıkları zaman zaman yaşanabilir. Burada önemli olan, hissettiğiniz duyguları bastırmak yerine onları sağlıklı bir şekilde ifade edebilmek. Sevgililer Günü gibi özel günlerde karşılıklı olarak birbirinize değer verdiğinizi hissetmek istersiniz ve bu, sadece maddi hediyelerle değil, zaman ayırarak, küçük jestler yaparak, ilgi ve sevgi göstererek de olabilir.

Eşinizin size bir çiçek bile almaması ve sizin onun için gösterdiğiniz özeni fark etmemesi sizi üzdüğü kadar, onun ailesine gitmesi de bir kırgınlık yaratmış görünüyor. Burada esas mesele, sadece bir hediyenin eksikliği değil, sizin çabanızın karşılık bulmadığını hissetmeniz. Eşinizin ailesiyle kurduğu bağ da sizi rahatsız ediyorsa, bu konuda net ve sağlıklı bir iletişim kurmanız önemli.

Bu durumu sakin bir anınızda, suçlama ya da kırgınlık biriktirmeden konuşmalısınız. "Ben seni çok sevdiğim ve özel günleri anlamlı kılmak istediğim için çaba harcıyorum ama dün gece gerçekten kendimi yalnız ve değersiz hissettim. Senin sevgini göstermenin başka yolları olabilir, ama bu konuda benim de beklentilerim var. Bunları konuşabilir miyiz?" gibi bir yaklaşım, eşinizin savunmaya geçmeden sizi anlamasına yardımcı olabilir.

Ailesiyle olan bağlarına gelince, eğer sürekli onların çağrısıyla planlarınız ikinci plana atılıyorsa, eşinizin burada bir denge kurması gerektiğini ona hissettirmelisiniz. Evlilik, artık bir "biz" bilinci oluşturmayı gerektirir. "Aileni sevdiğini ve onlarla vakit geçirmekten keyif aldığını biliyorum, buna saygı duyuyorum. Ama ben de seninle vakit geçirmek istiyorum ve bazen onların çağrılarıyla planlarımızın bozulması beni üzüyor." gibi bir konuşma, bir denge kurmasına yardımcı olabilir.

Özel günlerde maddi bir beklenti içinde olup olmadığınızı da kendinize sorabilirsiniz. Sizi asıl üzen, pahalı bir hediye almaması mı, yoksa sizi önceliklendirmemesi mi? Eğer mesele onun sevgisini göstermeme şekliyse, onun sevgi dilini anlamaya çalışmak da işe yarayabilir. Ama eğer genel olarak sizin gösterdiğiniz çabaya eşit şekilde karşılık vermeyen bir tavır içindeyse, bunu görmezden gelmek yerine çözüm odaklı bir iletişim kurmak ilişkiniz için daha sağlıklı olacaktır.

Sevgiler.
 
Evliliğinizin henüz çok yeni olduğunu düşünürsek, bu gibi beklenti farklılıkları ve hayal kırıklıkları zaman zaman yaşanabilir. Burada önemli olan, hissettiğiniz duyguları bastırmak yerine onları sağlıklı bir şekilde ifade edebilmek. Sevgililer Günü gibi özel günlerde karşılıklı olarak birbirinize değer verdiğinizi hissetmek istersiniz ve bu, sadece maddi hediyelerle değil, zaman ayırarak, küçük jestler yaparak, ilgi ve sevgi göstererek de olabilir.

Eşinizin size bir çiçek bile almaması ve sizin onun için gösterdiğiniz özeni fark etmemesi sizi üzdüğü kadar, onun ailesine gitmesi de bir kırgınlık yaratmış görünüyor. Burada esas mesele, sadece bir hediyenin eksikliği değil, sizin çabanızın karşılık bulmadığını hissetmeniz. Eşinizin ailesiyle kurduğu bağ da sizi rahatsız ediyorsa, bu konuda net ve sağlıklı bir iletişim kurmanız önemli.

Bu durumu sakin bir anınızda, suçlama ya da kırgınlık biriktirmeden konuşmalısınız. "Ben seni çok sevdiğim ve özel günleri anlamlı kılmak istediğim için çaba harcıyorum ama dün gece gerçekten kendimi yalnız ve değersiz hissettim. Senin sevgini göstermenin başka yolları olabilir, ama bu konuda benim de beklentilerim var. Bunları konuşabilir miyiz?" gibi bir yaklaşım, eşinizin savunmaya geçmeden sizi anlamasına yardımcı olabilir.

Ailesiyle olan bağlarına gelince, eğer sürekli onların çağrısıyla planlarınız ikinci plana atılıyorsa, eşinizin burada bir denge kurması gerektiğini ona hissettirmelisiniz. Evlilik, artık bir "biz" bilinci oluşturmayı gerektirir. "Aileni sevdiğini ve onlarla vakit geçirmekten keyif aldığını biliyorum, buna saygı duyuyorum. Ama ben de seninle vakit geçirmek istiyorum ve bazen onların çağrılarıyla planlarımızın bozulması beni üzüyor." gibi bir konuşma, bir denge kurmasına yardımcı olabilir.

Özel günlerde maddi bir beklenti içinde olup olmadığınızı da kendinize sorabilirsiniz. Sizi asıl üzen, pahalı bir hediye almaması mı, yoksa sizi önceliklendirmemesi mi? Eğer mesele onun sevgisini göstermeme şekliyse, onun sevgi dilini anlamaya çalışmak da işe yarayabilir. Ama eğer genel olarak sizin gösterdiğiniz çabaya eşit şekilde karşılık vermeyen bir tavır içindeyse, bunu görmezden gelmek yerine çözüm odaklı bir iletişim kurmak ilişkiniz için daha sağlıklı olacaktır.

Sevgiler.
Teşekkür ederim yorumunuz için aslında hediye de değil olay bana parası olmadığını söyleyip yeğenine tablet alacak olması bana mı yok parası yani bir tek onlara karşı çok duyarlı ama bana değil onlar yüzünden duygu sömürüsü yapıyor ısrarcılar trip yapıyorlar oğllarına istedikleri herşeyi yaptırıyorlar zorla bende ondan benim gösterdiğim gibi bir özen beklerdim
 
Hayır evlenmeden önce bana prensis gibi davranırdı herşeyi yapardı benim için ama söz konusu ailesi olunca akar sular duruyor iki ev arkadaşına dönüştük duygularım kayboluyor
Senin kaynanan seni kıskanıyor o zaman.bizim ülkemizin kanayan yarası.kadınlar başka bir kadının mutlu olmasını öylesine kaldıramıyor ki bu uğurda oğlunun mutluluğunu bile gözü görmüyor.
 
Profil yazınıza da yorum yapmıştım buraya da yazayım. Peki 14 Şubat ile ilgili daha önce konuştunuz mu? Bu günlere önem vermiyor mu? Mesela doğum gününüzü kutlar mı? Dün yaşananlar dışında eşiniz nasıl davranıyor? Evlilik öncesi nasıldı? Severek mi evlendiniz? Hep mi bu şekilde davranıyor acaba ? Ayrıca 7 aylık evlisiniz hamile misiniz? Yeni üye olmuşsunuz ve anneler kulübü yazıyor.
evet normalde önem vediğimi bildiği içi oda özen gösterirdi doğum günümü mutlaka kutlar normalde bana karşı düşünceli ve nazik davranır bazen kırıcı olsada severek evlendik ama ailesi büyük sorun olmaya başladı hamile değilim yanlışlık seçmişim onu
 
evet normalde önem vediğimi bildiği içi oda özen gösterirdi doğum günümü mutlaka kutlar normalde bana karşı düşünceli ve nazik davranır bazen kırıcı olsada severek evlendik ama ailesi büyük sorun olmaya başladı hamile değilim yanlışlık seçmişim onu
Hamile olmamanıza çok sevindim. Korunun lütfen. Bu evliliği bir gözden geçirin tekrar. Eşinize düşüncelerinizi, hislerinizi paylaşın, içinizde tutmayın.
 
biz eşimle 7 aylık evliyiz ve dün sevgililer günüydü ona pahalı bir hediye almıştım sevgililer günü için ama o dün bana hiç birşey almamış bir çicek bile almadı bu da yetmezmiş gibi ailesinin evine gitti 1 buçuk saat orda oturdu. Ben ise evde mevye tabakları çerezler mumlar güzel bir masa hazırlamıştım gece oldu bekledim gelmeyince sinirimden gittim yattım her özel günde veya birşey yapacak olsak ailesi sürekli eşimi çağırıyor. Yeğeninin doğum günü ona tablet alacakmış bana gelince parası yok.
Size gelince parası olmayan adama pahalı hediye neden? Bizdeki hata gereksiz yere değer yüklüyoruz. Hediyeyi açıp kendiniz kullanın
 
Teşekkür ederim yorumunuz için aslında hediye de değil olay bana parası olmadığını söyleyip yeğenine tablet alacak olması bana mı yok parası yani bir tek onlara karşı çok duyarlı ama bana değil onlar yüzünden duygu sömürüsü yapıyor ısrarcılar trip yapıyorlar oğllarına istedikleri herşeyi yaptırıyorlar zorla bende ondan benim gösterdiğim gibi bir özen beklerdim
İşte bu durumda sorun eşinizin ailesi değil aslında. Eşinizin ailesinden korkup hayır diyememesi, söyledikleri her şeyi yapması ve size gereken özeni, ilgiyi göstermeyip onlara göstermesi. Tabiki ailesine destek olabilir ama ipin ucu kaçmış, dozunu abartmış, dengeyi kuramıyor. Hâlâ evli olduğunun farkında değil gibi davranıyor.
 
Yaşadıklarınız gerçekten çok zor ve yıpratıcı, özellikle lohusalık gibi en hassas dönemlerinizden birinde kayınvalidenizin size psikolojik baskı yapması ve eşinizin sizi savunmaması, yalnız hissetmenize neden olmuş olmalı. Kendinizi sürekli anlatmak zorunda kalmak, haklılığınızın görülmemesi ve anlaşılmamak, insanın iç dünyasında büyük bir yorgunluk yaratır. Eşinizin, annesinin geçmişte ona yaptığı haksızlıklara rağmen bunları normalleştirmesi ve sizin sesinizi duymazdan gelmesi, ilişkinizde ciddi bir güven ve destek sorunu yarattığını gösteriyor.

Burada esas mesele, kayınvalidenizin sınırları zorlaması kadar, eşinizin bu durum karşısındaki tutumu. Çünkü güçlü bir evlilikte, taraflar birbirlerini korur, destekler ve ailelerinin müdahalesine izin vermezler. Ancak eşiniz, annesinin sizi manipüle etmesine, kendi hayatına müdahale etmesine ve sizi psikolojik olarak yıpratmasına göz yumuyor. Bunun bilinçli bir tercihten çok, yıllardır annesinin kontrolü altında yetişmiş olmasından kaynaklı bir öğrenilmiş çaresizlik olduğunu görmek zor değil. Annesinin kararlarını sorgulamaya alışık olmadığı için sizin haklı olduğunuzu kabul etmek ona zor geliyor olabilir. Fakat burada sizin talepleriniz ve sınırlarınız görmezden geliniyor. Eşinizin, annesine karşı duramaması, sizi haksız çıkarmaya çalışması ve sürekli sizi hatalı görmesi, ilişkinizde ciddi bir güvensizlik yaratıyor.

Düşünmeniz gereken şey şu: Bu durumu değiştirmek için daha fazla ne yapabilirsiniz ve gerçekten değişme ihtimali var mı? Çünkü bir insan, eğer istemezse ve bu durumu sorun olarak görmezse, başkalarının çabasıyla değişmez. Eşinizin şu an içinde bulunduğu bu "durumu kabullenme hali" devam ederse, yıllar sonra da aynı şeyi yaşayabilirsiniz. Kayınvalideniz çocuğunuza müdahale etmeye devam edebilir, eşiniz onun sözlerini size karşı kullanmaya devam edebilir ve siz sürekli haklı olduğunuzu kanıtlama çabasında tükenebilirsiniz.

Bir evlilikte huzur, eşlerin birbirini anlaması ve birbirlerine sınır koyabilmeleriyle sağlanır. Siz bu sınırı koymaya çalıştığınızda eşinizin sizi suçlaması, annesine karşı durmaması ve sürekli sizi haksız göstermesi, aslında onun için önceliğin siz değil annesi olduğunu gösteriyor. Ancak burada önemli olan şu: Onun bu tavrı değişebilir mi? Eğer bir evlilik terapisti ya da profesyonel bir destek alarak bu konuları masaya yatırmayı kabul ederse, bazı farkındalıklar gelişebilir. Ama eğer böyle bir şeye yanaşmıyor ve sizin hislerinizi sürekli küçümsüyorsa, burada sizin için ciddi bir yol ayrımı söz konusu olabilir.

Boşanma her zaman en kolay seçenek değil ama bazen de kendinizi korumak ve sağlıklı bir yaşam kurmak için en mantıklı çıkış yolu olabilir. Eğer bu evlilikte sürekli kendinizi kanıtlama, mücadele etme ve anlaşılmama döngüsünde hapsolacağınızı hissediyorsanız, o zaman kendi yolunuzu düşünmekten korkmayın. Çocuğunuz için de sağlıklı bir ortam sunabilmek önemli ve sürekli mutsuz bir anne, çocuğa da aynı mutsuzluğu yansıtabilir. Öncelikle bir avukata danışarak boşanma süreciyle ilgili haklarınızı öğrenmek, profesyonel bir danışman ya da terapistten destek almak ve önünüzdeki seçenekleri değerlendirmek sizi daha sağlam bir karar noktasına getirebilir. En önemlisi de şu: Ne kadar mücadele ederseniz edin, eğer eşiniz sizi duymamakta ısrar ediyorsa ve değişim için çaba göstermiyorsa, kendinizi tüketmek yerine, kendi mutluluğunuzu inşa etmenin yollarını aramalısınız.

Sevgiler...
 
Yaşadıklarınız gerçekten çok zor ve yıpratıcı, özellikle lohusalık gibi en hassas dönemlerinizden birinde kayınvalidenizin size psikolojik baskı yapması ve eşinizin sizi savunmaması, yalnız hissetmenize neden olmuş olmalı. Kendinizi sürekli anlatmak zorunda kalmak, haklılığınızın görülmemesi ve anlaşılmamak, insanın iç dünyasında büyük bir yorgunluk yaratır. Eşinizin, annesinin geçmişte ona yaptığı haksızlıklara rağmen bunları normalleştirmesi ve sizin sesinizi duymazdan gelmesi, ilişkinizde ciddi bir güven ve destek sorunu yarattığını gösteriyor.

Burada esas mesele, kayınvalidenizin sınırları zorlaması kadar, eşinizin bu durum karşısındaki tutumu. Çünkü güçlü bir evlilikte, taraflar birbirlerini korur, destekler ve ailelerinin müdahalesine izin vermezler. Ancak eşiniz, annesinin sizi manipüle etmesine, kendi hayatına müdahale etmesine ve sizi psikolojik olarak yıpratmasına göz yumuyor. Bunun bilinçli bir tercihten çok, yıllardır annesinin kontrolü altında yetişmiş olmasından kaynaklı bir öğrenilmiş çaresizlik olduğunu görmek zor değil. Annesinin kararlarını sorgulamaya alışık olmadığı için sizin haklı olduğunuzu kabul etmek ona zor geliyor olabilir. Fakat burada sizin talepleriniz ve sınırlarınız görmezden geliniyor. Eşinizin, annesine karşı duramaması, sizi haksız çıkarmaya çalışması ve sürekli sizi hatalı görmesi, ilişkinizde ciddi bir güvensizlik yaratıyor.

Düşünmeniz gereken şey şu: Bu durumu değiştirmek için daha fazla ne yapabilirsiniz ve gerçekten değişme ihtimali var mı? Çünkü bir insan, eğer istemezse ve bu durumu sorun olarak görmezse, başkalarının çabasıyla değişmez. Eşinizin şu an içinde bulunduğu bu "durumu kabullenme hali" devam ederse, yıllar sonra da aynı şeyi yaşayabilirsiniz. Kayınvalideniz çocuğunuza müdahale etmeye devam edebilir, eşiniz onun sözlerini size karşı kullanmaya devam edebilir ve siz sürekli haklı olduğunuzu kanıtlama çabasında tükenebilirsiniz.

Bir evlilikte huzur, eşlerin birbirini anlaması ve birbirlerine sınır koyabilmeleriyle sağlanır. Siz bu sınırı koymaya çalıştığınızda eşinizin sizi suçlaması, annesine karşı durmaması ve sürekli sizi haksız göstermesi, aslında onun için önceliğin siz değil annesi olduğunu gösteriyor. Ancak burada önemli olan şu: Onun bu tavrı değişebilir mi? Eğer bir evlilik terapisti ya da profesyonel bir destek alarak bu konuları masaya yatırmayı kabul ederse, bazı farkındalıklar gelişebilir. Ama eğer böyle bir şeye yanaşmıyor ve sizin hislerinizi sürekli küçümsüyorsa, burada sizin için ciddi bir yol ayrımı söz konusu olabilir.

Boşanma her zaman en kolay seçenek değil ama bazen de kendinizi korumak ve sağlıklı bir yaşam kurmak için en mantıklı çıkış yolu olabilir. Eğer bu evlilikte sürekli kendinizi kanıtlama, mücadele etme ve anlaşılmama döngüsünde hapsolacağınızı hissediyorsanız, o zaman kendi yolunuzu düşünmekten korkmayın. Çocuğunuz için de sağlıklı bir ortam sunabilmek önemli ve sürekli mutsuz bir anne, çocuğa da aynı mutsuzluğu yansıtabilir. Öncelikle bir avukata danışarak boşanma süreciyle ilgili haklarınızı öğrenmek, profesyonel bir danışman ya da terapistten destek almak ve önünüzdeki seçenekleri değerlendirmek sizi daha sağlam bir karar noktasına getirebilir. En önemlisi de şu: Ne kadar mücadele ederseniz edin, eğer eşiniz sizi duymamakta ısrar ediyorsa ve değişim için çaba göstermiyorsa, kendinizi tüketmek yerine, kendi mutluluğunuzu inşa etmenin yollarını aramalısınız.

Sevgiler...
Konu sahibi 7 aylık evliyim çocuğum yok yazmış ama ?
 
2 sene Sevgiliyken ailesinden korkmuyor muydu
7 ayda hersey çok güzeldi de dün mü evliliğiniz bu adamdan çocuğum olmasın bu saatten sonra da diyecek kadar altüst oldu ?

Siz bazı yerleri kendı içinizde doldurmuşsunuz kabullenip evlenmıssınız belli ki öncesinde de sancılı bi ilişkiydi (prensesler gibi bi ilişki olduğu bana samimi gelmedi )

şimdide pişmansınız eğer böyleyse boşanın kendınızı onu bunu düşünerek üzüpte senelerınızı kaybetmeyın üstelik çocuk bile düşünemeyecegınız gelecek görmediğiniz kişiyle aynı yatağı paylaşmak bu saatten sonra anlamsız tabi eğer
(anne olma hayaliniz varsa )
 
biz eşimle 7 aylık evliyiz ve dün sevgililer günüydü ona pahalı bir hediye almıştım sevgililer günü için ama o dün bana hiç birşey almamış bir çicek bile almadı bu da yetmezmiş gibi ailesinin evine gitti 1 buçuk saat orda oturdu. Ben ise evde mevye tabakları çerezler mumlar güzel bir masa hazırlamıştım gece oldu bekledim gelmeyince sinirimden gittim yattım her özel günde veya birşey yapacak olsak ailesi sürekli eşimi çağırıyor. Yeğeninin doğum günü ona tablet alacakmış bana gelince parası yok.
Özel günlere anlam yüklenmemesi gerektiğini evlendikten sonra anladım neden dersen , sevgi saygı caba ve kalpten geliyosa bir insan illa evlilik yıldönümünü yada sevgililer gününü beklemez herhangi bir gün de insan eşine ufak da olsa atıyorum çikolata alır :) ben bunu eşim başka özel günlerin dışında da çok şükğr yaptığı için anladım yani illa o günleri beklemek gerekmez ama mesela durumumuz yoktu ben kesinlikle bişey istemedim alma dedim. Durumunuz yoktur almıyodur farklı ama içten gelmiyor yapmıyosa çok farklı şeyler. Önceden karakteri nasıl dı merak ettim doğrusu sevgililyken nişanlıyken felan hiç almazmıydı eşin ? Yaptığı çok büyük saygısızlık yoksa sen haklısın zaten bir kadın olarak ilgi beklemek hakkındır doğal yani sen onu düşünmüşsün almışsın helal olsun inan bana ben eşime en son nezaman ne aldım hatırlamıyorum bile alsam da o almış olcak 😂
 
biz eşimle 7 aylık evliyiz ve dün sevgililer günüydü ona pahalı bir hediye almıştım sevgililer günü için ama o dün bana hiç birşey almamış bir çicek bile almadı bu da yetmezmiş gibi ailesinin evine gitti 1 buçuk saat orda oturdu. Ben ise evde mevye tabakları çerezler mumlar güzel bir masa hazırlamıştım gece oldu bekledim gelmeyince sinirimden gittim yattım her özel günde veya birşey yapacak olsak ailesi sürekli eşimi çağırıyor. Yeğeninin doğum günü ona tablet alacakmış bana gelince parası yok.
Merhaba, 7 aylık çok taze evlisiniz evlenmeden önce romantik sizi düşünen adamken şimdi bu şekilde olduysa birilerinin manipüle edilmesini yaşıyor olabilir. Hemen büyük karamsarlıklara kapılmayın kalbinizin kırıldığını ona belli etmelisiniz. Erkekler de evlenmeden önce ailesini o kadar aşırı önemsemezken evlendikten sonra birden çok önemseme gibi bir huy gelişir bunun sebebi erkeğin ailesine kendisini ispatlama girişimidir. Mesela benim eşim ailesinin evinde en basit bir pilav yapayım öve öve bitiremez. Karım da karım diye çok över. Annesi bir yemek yapsın bunu bir de benim karım yapsın harika yapar der. Başlarda çok kızıyordum çünkü basit pilav salata felandı sonradan psikolojileri anladıkça farkettim ki aslında orda beni övme sebebi kendini övmesi. Yani erkek ailesine; “bakın ben muhteşem bir kadınla evliyim onu ben seçtim buldum aldım o benim karım” onu elimde tutan benim! Mesajı vermek. Şimdi sizin aile dinamiğinizi bilemem ama dümdüz üzülüp kenara çekilip gaza gelip bu adamdan çocuk yapılmaz zaten felan demeyin. Gaza gelmeyin! Akıllı kadın olun! Sorunu bi anlayın nedene inin. Bu süreçte kesinlikle çocuk yapmayın araya girmesin. Ailesinden birine neden tablet alıyor mesela ben ona takıldım yani şakayla istenildi mi? Acındırarak mı istenildi? O adam orda nasıl duygusal sömürülüyor onu bi öğrenin. Yalnız göndermeyin ailesine siz de gidin herşeyi ölçün şakaları gerçekleri ölçün herkesle iyi olun. Ama örnek bu tablet olayında hemen ses çıkarmayın av bekleyin bına benzer başka şeyler de kesin vardır, 1 yıl 2 yıl bile geçse orda bekleyin ve verilerle konuşun.sohbet esnasında Canım aşkım ne diyosanız sen ona tablet almıştın çocuk ne kadar sevinmişti çok iyi kalplisin inşallah bizim çocuğumuzdan da onlar elini eteğini çekmezler çok istiyorum güzel bir aile olalım bizim çocuğumuza da hediyeler gelsin çok sevilsin yavrumuz.. gibi..buna benzer cümleler empati yapmasına sebep olacak “lan benim kıza&oğlana da hediye gelicek” diye düşünmeye başlıcak… yani çok uzattım ama özetle kendinizi geliştirin sebeplere bakın bo*tan sebeplerle dış etkenlerle kocayla arayı bozmayın. Kalbinizin kırıldığını ama yine de onu çok sevdiğinizi belli edin. Maalesef biraz savaşmanız gerektiğinde rol yapmanız gerekecek adamı ailesine bırakmayın.
 
Back