Ben çocuğunuz olmadığı izlenimi aldım
ama varsa acilen size önereceğim kitaplar, sayfalar olur. Bir kere çocuk 2 yaşına kadar bir şey izlemez
yapılan çalışmalar ekrandan hiçbir şey öğrenmediğini ortaya koymuş. Çinde yapılan bir çalışmada bebeklere bir canlı insan tarafımdan bir de ekrandan bir lehçe öğretilmiş. 6 ay sonunda insandan dinleyenlerin öğrendiği, ekrandan dinleyenlerin öğrenmediği ortaya çıkmış. Yani belli yaşa kadar ekran, çocuklara hiçbir şey öğretmiyor. 2 yaşından sonra da yaşx10 dakika ekrana bakabilir. Yani 3 yaşında çocuğunuz varsa 30 dakika tüm gün ekrana bakma süresi.
Anne ev işi yaparken de çocuğa bir şey öğretir. Ben yemek yapıyorum çocuğumla ve yaparken adım adım anlatıyorum. Sıkılınca müzik açıyorum birlikte dans ede ede yemek yapıyoruz. Yemekten başka hiç iş yapmıyorum. Haftada 1 yardımcı gelir ayrıntılı temizlik yapar. Robot süpürge de günde 1 süpürüyor sağolsun :). Ama iş yaparken de çocuğunu gayet eğitebilirsin.
İlk 1 yıl çocuğun ana gıdası anne sütü. Zaten 2-3 saatte 1 emziriyorsunuz. Çıcuğun ilk 1 yıl bol bol anne sütü alması çocukluk çağı kanserlerinden, ileride diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklardan çocuğu koruyor. ıQ nun da anne sütüyle arttığı gösterilmiş çalışmalarda. Her çocuk belli IQ düzeyiyle doğuyor. Mesela 120 de olabilir 140 da. Bu genetik ama 140 a yaklaştırmak bakım, ilgi ve sevgiyle mümkün. Dolayısıyla işte süt içmesi azalacağı içim çocuk anne sütünü anne evde olmasına göre daha az alabiliyor.
Çocuklarda güvenli bağlanmanın ileride psikolojik olarak çok etkilediği de gösterilmiş. Güvenli bağlanma için primer bakıcısının (anne sütü annede olduğu için en iyi seçenek annedir) çocuğun her ihtiyacında yanında olması, sonsuz sevgi, ilgi göstermesi öneriliyor. Yani çocuk oyuncaklarıyla oynuyor diyelim. Dikkatleri çok az olduğu için bu maximum 10 dakika sürsün. Sonra size bakacak. Siz de onunla oynayacaksınız. Oyun oynamanın da yaş yaş yöntemleri var. Belli yaşta belli oyunları belli şekilde oynuyorsunuz. Onları daha önce okuyup bilgilenmiş olmanız lazım. Sonra günde mutlaka bol bol kitap okunması gerekiyor. Birçok “dokun hisset” kitabı var mesela benim kızım şimdi o dönemde. Dokulu kitaplarla saatler geçiriyoruz parça parça. Bulduğunuz bakıcı çok donanımlıysa bunları bilir yapar. Ama Türkiyede böyle bir bakıcı çok zor bulunur ve çok pahalıdır. Genelde komşu tezyzeler oluyor bakıcı. Onların da dünya görüşü, konuşma tarzı vs çocuğunuzda çok görmek isteyeceğiniz şey değil ama çocuk birincil bakıcısını aynen taklit ediyor.
Çocuk bazen durup dururken huysuzlanır. Anne derdini anlar (ya da baba) ama yabancı bakıcı için bu zor ve anne kadar sevgi dolu ve sabırlı yaklaşması da zor. Sonuçta benim çocuğum onun için para kazanma aracı, iş. Benim için dinyanın en mükemmel canlısı, canımdan değerli. Doğal olarak aynı sevgiyi gösterebilmesi mümkün değil.
Yani yapılan çalışmalar mümkünse çocuğun ilk 2 yıl güvenli bağlanması için ebeveynleriyle büyümesini öneriyor. Hepimiz doğanın bir parçasıyız. Doğada memeli hayvanların yavrularına ebeveynleri belli yaşa kadar (kendini idare edecek yaş) bakar büyütür. İnsan olarak da böyle evrildik. Yani bu yeni ortaya çıkmış çok ilginç değişik bir durum da değil. Memeliler yavrularına bakıyor yani
dolayısıyla bebeklerin mümkünse ve ebeveynler de istekliyse ebeveynlerinin gözetiminde gelişip büyümesi, 3 yaştan sonra da kreşe giderek yaşıtlarıyla oynamaya başlaması ideal olan.
Konu sahibi valla kusura bakma ama çok garip sorular geliyor
ne gerek var anne bebekle zaman geçirmesine kadar geldik
ona cevap verdim ama konunuzun dağılmasından rahatsızsınız bir önceki mesajlarda belirtmişsiniz. O yüzden susuyorum :)
Kesinlikle. Her dönem kadına şöyle yapacaksın böyle yapacaksın dayatmasıdır gidiyor. Bir podcast var gularsız entellik diye. Orada bundan bahsedildi. Eskiden kadına evde otur baskısı varken şimdi son dalga feministler çocuk bakmak isteyen kadınkara saldırıyor diye :) avrupada da birçok kadın çocuk için kariyerine ara vermek istiyor diye çıldıran feminist varmış
millet ruh hastası. Bir şeyi bu kadar hararetle “benim dediğim olacak” diye bastırıyorsan bence içinde seni rahatsız eden bir durum vardır. Yoksa elaleme bu kadar karışmak normal ruh sağlığıyla olamaz geliyor bana.