- 13 Eylül 2022
- 5.127
- 23.166
- 468
- Konu Sahibi Mavi Mucize
-
- #1
Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Bence geç kalmışsınız her kadın anne olmak zorunda değil zaten ben eşinize de hak verdim istememesine rahatınızı huzurunuzu bozmayın hayırlısı olsunMerhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Benim de ilk eşim çocuk istemedi, hoş başka problemlerimiz de vardı, boşandık. 2. Evliliğimde hemen bebek için harekete geçtim, 2. Eşim de istemeseydi sanırım boşanırdım. Sizden 1 yaş büyüğüm, evladım henüz 1 yaşında. Bakın 2 senedir bu platformda kimseye kolay kolay “boşan” demedim, size de demeye dilim varmıyor. Ama eşinizi ikna etmek için ne gerekiyorsa yapın! Sizi yarı yolda bırakmasın mümkünse. Diğer sorunuza gelince, evet çocuk olmadan da aile olunur, ama sizin hayalleriniz çocuklu bir aile ise hayallerinizden el alemin (evet el alem) ergen çocuğunun size yansıyan problemleri nedeniyle vazgeçmeyin.Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Bunun gerçek olmasını çok isterdim ama gerçekten istemediğine ikna oldum. Haklı çıkmanızı ne çok istiyorum bilseniz.Eşinizin anlık olarak söylediği bir söz olduğunu düşünüyorum. Oğlu ile uğraşırken yorulmuş ve böyle bir cümle kurmuş. Ortalık sakinleşir zamanla
Bir de 2. Evliliklerde bir tarafın çocuğu varsa tekrar çocuk fikrine genelde uzak kalıyorlar
Anlamadım ne dediğinizi.esiniz baba olarak bosandiktan sonra cocugun hayatinda varmiydi?
Ilk esinden olan cocugun "hatalarinin" faturasini size kesmesi cok sacma. Hata da degilki cocuk ergenlik döneminde belki gecicidir yaniMerhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Boşanmak için evet yeterli bir sebep de, evliliğin tek amacı bu değil ki.Anne olma isteginizi evlenmeden evvel acik acik soylemissiniz ve o da cocugunuz olmasini istedigini soylemis. İkinizin de ortak karari cocuk sahibi olmamak olsa tamam ama su an yaptigi sey bencillik. Evlat yetistirmek, buyutmek elbette zor seyler ama sizin bu kadar cok istemenize ragmen bunlari one surmesi bahane gibi geldi bana. Ya ikna edeceksiniz ya da bosanacaksiniz baska bir cozum gorunmuyor.
Başta tamam deyip sonra cayması hoş değil tabi. Ben hiç istemiyorum mesela bunu konuşucam evlenmeden sonradan istiyorum desede kusura bakmasın. Evliliği evcilik sanıyorlar herhalde. Çocuğu da klasik ergen işte. Ama haklı olduğu noktalar var evet iyi anne baba olamamışlar belli ki. Boşanmak çocuk için bir travma değildir bana göre ilgisiz kalması bir travmadır. Ayrıda olsan ona olan bağlılığını hissettirmen gerek. Öğretmen gereken çok şey var. O çocuktan yola çıkarak çocuk yapmamaya değil, daha ilgili bir baba olmaya hazırlaması gerekir kendisini.Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?