Benim annem de babaannemle görüşmezdi. Gayet sağlıklı ilerliyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu. Çünkü sıkıntının kaynağı yoktu ortada. Ama bize karışmazdı, biz görüşürdük torunları olarak.Hanımlar hayırlı akşamlar. Eşinizi ailesiyle hangi olaydan sonra görüşmemeye ve ne kadar zamandır görüşmediğinizi merak ettim. Bir nebze nerede bardağın son damlası taştı.
(Bu konu dertleşme konusudur. Kendi kişisel hayatımla bir alakası yoktur. Bugün bir arkadaşımla sohbet ederken eşinin ailesiyle bebeğinin doğumundan sonra görüşmediğini eşi de ne kadar tepki veririse versin umursamadığını konuştuk açıkçası çok şaşırdım çünkü sağlıklı Bir evlilik olacağını düşünmüyorum. Sizlerin hayat hikayenizi merak ettim. Hadi gelin dertleşelim.)
Hayır aksine bu mevzudan sürekli kavga ettiklerini ve bu durumdan usandığını söyledi. Hamileyken çok büyük problemler yaşamışlardı. Şuan çocuğunu o tarafa da göstermiyor. Ve evine de kaynanayı almıyor. Bende en azından eşiyle problem yaşamamaları için torunu göster sen yine konuşmamaya devam et dedim çünkü gerçekten kız seslerini bile duyunca strese giriyor. Eşiyle sorun yaşamalarına üzülüp çözüm arıyor.(Bayram hastalık vs de görüşmüyorlar.
İyi katil olmamışsınız, ben boğardım bu karıyıBen de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
Dertleri oğulları değil ki amaç gelinle aksiyon yasamakBende görüşmüyorum. Bir sürü olay yaşadım, boşanma noktasına geldik en son eşim de görüşme böylesi daha iyi dedi. Onlar hayatımdan çıkınca daha mutlu ve huzurlu oldum. Eşim görüşüyor tabi asla karışmıyorum. Ama şunu farkediyorum önceden günde 3/4 kere arayan insanlar şimdi ben aradan cekildigim için haftada bir anca arıyorlar oğullarını
Neden?Dert edinmedim sadece eş ailesiyle görüşmeyen insanların hikayesini merak ettim dertleşmek maksadıyla açılmış bir konu
Çünkü biz ağaç kovuğundan çıktıkEşlerimiz ağaç kovuğundan çıkmadı.
Eş ailesiyle görüşmeyenlerin evlilikleri er yada geç bitiyor. Huzursuzluk oluyor. Bizim toplumuzda iki kişi değil, iki aile evleniyor. Bu yüzden çiftlerin benzer kültürden aynı yöreden olması çok önemli.
Eski eşimin annesi büyük üzüntüler buhranlar yaşatmıştı bana. Yine de eski eşimi bayramda kök ailesine ve akrabalarına yalnız göndermedim. Koluna girdim, böreğimi tatlımı yaptım, yüzümde sahte gülümseme , dayanmaya çalıştım. Eski eşim de bunu gördü. O yüzden çok pişman ama fayda etmedi.
Eşlerimizin annelerini sevmeyebiliriz ama onlara saygı göstermek zorundayız. Sevdiğimizi adamı dünyaya getiren , büyüten, bizim karşımıza çıkaran hayat veren kadınlar onlar.
Her kayınvalide de kötü değil bu arada kurmayın kendinizi, insan evladı halden anlayan, gelinine kızı gibi yaklaşan merhametli erkek anneleri de var. Açıkçası yöresel olduğunu düşünüyorum. Sorun kayınvalideden ziyade farklı kültürden biriyle yaşamaya çalışmak.
Şimdiki eşim ile aynı kültürdeniz. Kayınvalidemin yadırgadığım, anlam veremediğim tuhaflıkları zorlamaları dayatmaları yok. Kayınvalidem inanılmaz üretken bir kadın ve özellikle mutfak konusunda ondan çok şey öğreniyorum.
İşten eve geldiğimde mutfak masasında salatam, tabaklar, ocakta kısık ateşte tencere hazır oluyor. Kayınvalidem biz yemek yerken yanımızda olmuyor, kendi evine gidiyor. Ben çalıştığım için elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor, buzluğumu doldurmuş kışlık yiyeceklerle zaten haftada iki gün eşim sağolsun eve yardımcı kadın alıyor çünkü evim üç katlı triplex yetişemiyorum asla. Şimdi bu kadıncağız beni azarlarsa eleştirirse iletişimi keseyim mi ?
Şöyle düşünüyorum bizim anne kız ilişkilerimiz bile mükemmel değil yani zaten arada kuşak farkı var yaşanmışlıklar var.
Bence hiç görüşmemektense mesafe konulabilir eş kişisine hissetirilmeden.
Annesine değer vermeyen adam, eşine hiç değer vermez. Kayınvalide sıkıntılıysa eş de problemlidir hiç sekmez..Eleştirdiğimiz beğenmediğimiz kayınvalidemiz eşimizi yetiştirdi.
Laf mı sokuyor, aşağılıyor mu he de geç..hakaret boyutuna vardıysa da artık eş kişisi müdahele etmeli kesinlikle kayınvalide ile polemiğe girilmesini doğru bulmuyorum. Evlilik demir leblebi .. bazı şeyleri görmeyeceğiz duymayacağız akıllı insanlar başka insanları idare etmeyi ve yönetmeyi bilir.
Güleryüz, sabır ve olgunlukla çözülemiyorsa o evlilik bitmeye mahkumdur. Bitmesi gerekiyorsa da bitmelidir. Üç günlük dünyada analarımız bizi eziyet görelim gözyaşı dökelim diye de doğurmadı.
Erkekler, kök ailelerinin özellikle de annelerinin hatalı olduklarının farkında. Eşinizin ailesini silerseniz sizi affetmez evliliğiniz çatırdar. Bir gitmezsiniz iki üç derken fena patlar..neden bayramlarda özel günlerde cemiyetlerde eşlerimizin başını önlerine eğelim ? Evlilik fedakarlık demektir.
Kayınvalideme ihtiyacım var. Annemden çok kayınvalidem yanımda çünkü annem çalışıyor. Önüme yemek koyan, sırtıma hırka patik ören, hafta sonu birlikte kaçın bi yerlere evde kalmayın başbaşa vakit geçirin diye direten bir kadını salt kayınvalide olduğu için neden öteleyeyim nankörlük edemem kimseye.
Eşlerimiz ağaç kovuğundan çıkmadı. Unutmayın siz de kayınvalide adayısınız. Sizin de evlatlarınız kapınızı açmasa, elden ayaktan düştüğünüzde bi başınıza kalsanız, torunlarınız size karşı tavırlı olsa hoş olur mu?
Bomboş sessiz aşırı toplu çocuksuz ninesiz dedesiz neşesiz bi acayip evler yemişim öyle evliliği .. onunla görüşme bununla görüşme izole evlilik mi olur ya tamam mesafe can'dır da iletişimi tamamen kesmek bencillikten başka birşey değil.
Ayyyy gelip bu kadına okkalı bir tokat geçirmek istiyorum ben ya. Şeytanın yeryüzü temsilcisi resmen.Ben de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
İyi katil olmamışsınız, ben boğardım bu karıyı
Berbat bir insan gerçekten. Allah düşmanıma bile böylesini vermesinAyyyy gelip bu kadına okkalı bir tokat geçirmek istiyorum ben ya. Şeytanın yeryüzü temsilcisi resmen.
Çok sevgili kızı doğurdu mu bari?Berbat bir insan gerçekten. Allah düşmanıma bile böylesini vermesin
Ne kadar cahil ve kıskanç bir kadınmış, çok iyi yapmışsınız çok bile dayanmışsınız.Ben de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?