Eş ailesiyle görüşmeyenler

Hanımlar hayırlı akşamlar. Eşinizi ailesiyle hangi olaydan sonra görüşmemeye ve ne kadar zamandır görüşmediğinizi merak ettim. Bir nebze nerede bardağın son damlası taştı.
(Bu konu dertleşme konusudur. Kendi kişisel hayatımla bir alakası yoktur. Bugün bir arkadaşımla sohbet ederken eşinin ailesiyle bebeğinin doğumundan sonra görüşmediğini eşi de ne kadar tepki veririse versin umursamadığını konuştuk açıkçası çok şaşırdım çünkü sağlıklı Bir evlilik olacağını düşünmüyorum. Sizlerin hayat hikayenizi merak ettim. Hadi gelin dertleşelim.)
Benim annem de babaannemle görüşmezdi. Gayet sağlıklı ilerliyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu. Çünkü sıkıntının kaynağı yoktu ortada. Ama bize karışmazdı, biz görüşürdük torunları olarak.
 
Bende görüşmüyorum. Bir sürü olay yaşadım, boşanma noktasına geldik en son eşim de görüşme böylesi daha iyi dedi. Onlar hayatımdan çıkınca daha mutlu ve huzurlu oldum. Eşim görüşüyor tabi asla karışmıyorum. Ama şunu farkediyorum önceden günde 3/4 kere arayan insanlar şimdi ben aradan cekildigim için haftada bir anca arıyorlar oğullarını 😄
 
Hayır aksine bu mevzudan sürekli kavga ettiklerini ve bu durumdan usandığını söyledi. Hamileyken çok büyük problemler yaşamışlardı. Şuan çocuğunu o tarafa da göstermiyor. Ve evine de kaynanayı almıyor. Bende en azından eşiyle problem yaşamamaları için torunu göster sen yine konuşmamaya devam et dedim çünkü gerçekten kız seslerini bile duyunca strese giriyor. Eşiyle sorun yaşamalarına üzülüp çözüm arıyor.(Bayram hastalık vs de görüşmüyorlar.

Arkadasinizin sorunu kayin ailesi degil bu durumda, anacı eşi, arada fark var.


Eşi anaci olmasaydi, sorun yasamazlardi.
 
Ben de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
İyi katil olmamışsınız, ben boğardım bu karıyı 🤦‍♀️🤣
 
Bende görüşmüyorum. Bir sürü olay yaşadım, boşanma noktasına geldik en son eşim de görüşme böylesi daha iyi dedi. Onlar hayatımdan çıkınca daha mutlu ve huzurlu oldum. Eşim görüşüyor tabi asla karışmıyorum. Ama şunu farkediyorum önceden günde 3/4 kere arayan insanlar şimdi ben aradan cekildigim için haftada bir anca arıyorlar oğullarını 😄
Dertleri oğulları değil ki amaç gelinle aksiyon yasamak 🤣
 
Dert edinmedim sadece eş ailesiyle görüşmeyen insanların hikayesini merak ettim dertleşmek maksadıyla açılmış bir konu
Neden?
Sosyal deney falanmı yapiyorsunuz?
Her insanın sınırı farklıdır
Kimi ters bakılsa görüşmeyi keser başkası her türlü hakaret ve saygısızlığa rağmen görüşmeye devam eder.
Kısacası herkesin durumu farklıdır ve fazla merak iyi değildir
 
Meraktan konu açmış çünkü dedikodu seviyor.
Wow arkadaşım hiç iyi bi gelin değil, kafasına sıçsalar aaaaa şans kafana kondu diye milli piyango alması gerekiyordu dimi….

Dertleşelim demiş birde.
İlginç.
 
Bu durumu yaşamayan bilmez ve bence empati yapılabilecek bir şey değil.
Bekar olsaydım sizin gibi düşünürdüm belki ama olayların içine girince olayların basit olmadığını anlıyorsunuz.
Biz eşimin ailesiyle görüştüğümüz zaman evliliğimiz sallantıya giriyor.
Sadece yüz yüze geldiğimiz zaman görüşüyorum.
Telefonla muhabbetimiz yok zaten.Ben eşimi yeterince düşündüm,biraz da onlar oğullarını/erkek kardeşlerini düşünsünler.
 
Eş ailesiyle görüşmeyenlerin evlilikleri er yada geç bitiyor. Huzursuzluk oluyor. Bizim toplumuzda iki kişi değil, iki aile evleniyor. Bu yüzden çiftlerin benzer kültürden aynı yöreden olması çok önemli.

Eski eşimin annesi büyük üzüntüler buhranlar yaşatmıştı bana. Yine de eski eşimi bayramda kök ailesine ve akrabalarına yalnız göndermedim. Koluna girdim, böreğimi tatlımı yaptım, yüzümde sahte gülümseme , dayanmaya çalıştım. Eski eşim de bunu gördü. O yüzden çok pişman ama fayda etmedi.

Eşlerimizin annelerini sevmeyebiliriz ama onlara saygı göstermek zorundayız. Sevdiğimizi adamı dünyaya getiren , büyüten, bizim karşımıza çıkaran hayat veren kadınlar onlar.

Her kayınvalide de kötü değil bu arada kurmayın kendinizi, insan evladı halden anlayan, gelinine kızı gibi yaklaşan merhametli erkek anneleri de var. Açıkçası yöresel olduğunu düşünüyorum. Sorun kayınvalideden ziyade farklı kültürden biriyle yaşamaya çalışmak.

Şimdiki eşim ile aynı kültürdeniz. Kayınvalidemin yadırgadığım, anlam veremediğim tuhaflıkları zorlamaları dayatmaları yok. Kayınvalidem inanılmaz üretken bir kadın ve özellikle mutfak konusunda ondan çok şey öğreniyorum.

İşten eve geldiğimde mutfak masasında salatam, tabaklar, ocakta kısık ateşte tencere hazır oluyor. Kayınvalidem biz yemek yerken yanımızda olmuyor, kendi evine gidiyor. Ben çalıştığım için elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor, buzluğumu doldurmuş kışlık yiyeceklerle zaten haftada iki gün eşim sağolsun eve yardımcı kadın alıyor çünkü evim üç katlı triplex yetişemiyorum asla. Şimdi bu kadıncağız beni azarlarsa eleştirirse iletişimi keseyim mi ?

Şöyle düşünüyorum bizim anne kız ilişkilerimiz bile mükemmel değil yani zaten arada kuşak farkı var yaşanmışlıklar var.

Bence hiç görüşmemektense mesafe konulabilir eş kişisine hissetirilmeden.

Annesine değer vermeyen adam, eşine hiç değer vermez. Kayınvalide sıkıntılıysa eş de problemlidir hiç sekmez..Eleştirdiğimiz beğenmediğimiz kayınvalidemiz eşimizi yetiştirdi.

Laf mı sokuyor, aşağılıyor mu he de geç..hakaret boyutuna vardıysa da artık eş kişisi müdahele etmeli kesinlikle kayınvalide ile polemiğe girilmesini doğru bulmuyorum. Evlilik demir leblebi .. bazı şeyleri görmeyeceğiz duymayacağız akıllı insanlar başka insanları idare etmeyi ve yönetmeyi bilir.

Güleryüz, sabır ve olgunlukla çözülemiyorsa o evlilik bitmeye mahkumdur. Bitmesi gerekiyorsa da bitmelidir. Üç günlük dünyada analarımız bizi eziyet görelim gözyaşı dökelim diye de doğurmadı.

Erkekler, kök ailelerinin özellikle de annelerinin hatalı olduklarının farkında. Eşinizin ailesini silerseniz sizi affetmez evliliğiniz çatırdar. Bir gitmezsiniz iki üç derken fena patlar..neden bayramlarda özel günlerde cemiyetlerde eşlerimizin başını önlerine eğelim ? Evlilik fedakarlık demektir.

Kayınvalideme ihtiyacım var. Annemden çok kayınvalidem yanımda çünkü annem çalışıyor. Önüme yemek koyan, sırtıma hırka patik ören, hafta sonu birlikte kaçın bi yerlere evde kalmayın başbaşa vakit geçirin diye direten bir kadını salt kayınvalide olduğu için neden öteleyeyim nankörlük edemem kimseye.

Eşlerimiz ağaç kovuğundan çıkmadı. Unutmayın siz de kayınvalide adayısınız. Sizin de evlatlarınız kapınızı açmasa, elden ayaktan düştüğünüzde bi başınıza kalsanız, torunlarınız size karşı tavırlı olsa hoş olur mu?

Bomboş sessiz aşırı toplu çocuksuz ninesiz dedesiz neşesiz bi acayip evler yemişim öyle evliliği .. onunla görüşme bununla görüşme izole evlilik mi olur ya tamam mesafe can'dır da iletişimi tamamen kesmek bencillikten başka birşey değil.
 
Eş ailesi ile görüşülmeyen evlilikler daha sağlıklı bence . Ben senede bir iki kez görüyorum ,görümcemle kavga etmiştik eşimde ben de görüşmüyoruz namusumuza şerefimize kadar iftira attı onda kişisel kavgamız var ama anne ve babası ile hiçbir sorunum yok ama sevmediğim içğn mesafeliyim bence illa sorun olmasına gerek yok sevmemek ısınmamak da sebep. Saygını bozmadan iki bayram da gör yeter . Oğulları ile istediği kadar konuşsun görüşsün banane ben iyi olmak samimi olmak zorunda hissetmiyorum eşim de zorlamaz çünkü ona ne zorla samimiyet olmaz
 
Kimse geline bayilmiyor. Bizim gelin iyidir samimidir ama her ortama da eşiyle geliyor olması keyif vermiyor 🤣 kardeşimi ozluyorum ya hu.

Eşimin ailesiyle de benim aram iyidir her daim eşimle gitmem. Yalnız çocukları alıp gitti de olur. Birlikte gittiğimizde.

Bu karşılıklı iyilikle olan birşey. Kayınvalidem geldi tüm kışlık hazirligimi yapıp gitti sağolsun hakkını ödeyemem. Gorumcelerim de başka başka şehirlerde ama gelirler birlikte gezeriz alışverişe çıkarız keyif alırım. Ama eltim herkesle küs herkesi engellemiş. Bana bir kötülüklerini görmedim. Oysa eltimle de akrabalar.

İlişkilerin dinamigiyle ilgilidir, karşılıklı iyilik esasıyla ilgilidir diye düşünüyorum. Ama bence de eş ailesiyle güzel bir ilişki aileyi de olumlu etkiler. Yine başa dönecek olursam da kimse geline, kayinvalideye bayilmaz normal insan ilişkisi içerisinde iyilikle güzelleşir birşeyler.
 
Eşim kendisi görüşmeyince ben de görüşmedim. Şahsi sorunum yok,açıkçası “ nerelisin kocamköylü “davranıyorum bu tarz durumlarda. Onun ailesi o karar versin,benim ailem olursa da ben karar veririm hiç sorgulamam.
 
Eş ailesiyle görüşmeyenlerin evlilikleri er yada geç bitiyor. Huzursuzluk oluyor. Bizim toplumuzda iki kişi değil, iki aile evleniyor. Bu yüzden çiftlerin benzer kültürden aynı yöreden olması çok önemli.

Eski eşimin annesi büyük üzüntüler buhranlar yaşatmıştı bana. Yine de eski eşimi bayramda kök ailesine ve akrabalarına yalnız göndermedim. Koluna girdim, böreğimi tatlımı yaptım, yüzümde sahte gülümseme , dayanmaya çalıştım. Eski eşim de bunu gördü. O yüzden çok pişman ama fayda etmedi.

Eşlerimizin annelerini sevmeyebiliriz ama onlara saygı göstermek zorundayız. Sevdiğimizi adamı dünyaya getiren , büyüten, bizim karşımıza çıkaran hayat veren kadınlar onlar.

Her kayınvalide de kötü değil bu arada kurmayın kendinizi, insan evladı halden anlayan, gelinine kızı gibi yaklaşan merhametli erkek anneleri de var. Açıkçası yöresel olduğunu düşünüyorum. Sorun kayınvalideden ziyade farklı kültürden biriyle yaşamaya çalışmak.

Şimdiki eşim ile aynı kültürdeniz. Kayınvalidemin yadırgadığım, anlam veremediğim tuhaflıkları zorlamaları dayatmaları yok. Kayınvalidem inanılmaz üretken bir kadın ve özellikle mutfak konusunda ondan çok şey öğreniyorum.

İşten eve geldiğimde mutfak masasında salatam, tabaklar, ocakta kısık ateşte tencere hazır oluyor. Kayınvalidem biz yemek yerken yanımızda olmuyor, kendi evine gidiyor. Ben çalıştığım için elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor, buzluğumu doldurmuş kışlık yiyeceklerle zaten haftada iki gün eşim sağolsun eve yardımcı kadın alıyor çünkü evim üç katlı triplex yetişemiyorum asla. Şimdi bu kadıncağız beni azarlarsa eleştirirse iletişimi keseyim mi ?

Şöyle düşünüyorum bizim anne kız ilişkilerimiz bile mükemmel değil yani zaten arada kuşak farkı var yaşanmışlıklar var.

Bence hiç görüşmemektense mesafe konulabilir eş kişisine hissetirilmeden.

Annesine değer vermeyen adam, eşine hiç değer vermez. Kayınvalide sıkıntılıysa eş de problemlidir hiç sekmez..Eleştirdiğimiz beğenmediğimiz kayınvalidemiz eşimizi yetiştirdi.

Laf mı sokuyor, aşağılıyor mu he de geç..hakaret boyutuna vardıysa da artık eş kişisi müdahele etmeli kesinlikle kayınvalide ile polemiğe girilmesini doğru bulmuyorum. Evlilik demir leblebi .. bazı şeyleri görmeyeceğiz duymayacağız akıllı insanlar başka insanları idare etmeyi ve yönetmeyi bilir.

Güleryüz, sabır ve olgunlukla çözülemiyorsa o evlilik bitmeye mahkumdur. Bitmesi gerekiyorsa da bitmelidir. Üç günlük dünyada analarımız bizi eziyet görelim gözyaşı dökelim diye de doğurmadı.

Erkekler, kök ailelerinin özellikle de annelerinin hatalı olduklarının farkında. Eşinizin ailesini silerseniz sizi affetmez evliliğiniz çatırdar. Bir gitmezsiniz iki üç derken fena patlar..neden bayramlarda özel günlerde cemiyetlerde eşlerimizin başını önlerine eğelim ? Evlilik fedakarlık demektir.

Kayınvalideme ihtiyacım var. Annemden çok kayınvalidem yanımda çünkü annem çalışıyor. Önüme yemek koyan, sırtıma hırka patik ören, hafta sonu birlikte kaçın bi yerlere evde kalmayın başbaşa vakit geçirin diye direten bir kadını salt kayınvalide olduğu için neden öteleyeyim nankörlük edemem kimseye.

Eşlerimiz ağaç kovuğundan çıkmadı. Unutmayın siz de kayınvalide adayısınız. Sizin de evlatlarınız kapınızı açmasa, elden ayaktan düştüğünüzde bi başınıza kalsanız, torunlarınız size karşı tavırlı olsa hoş olur mu?

Bomboş sessiz aşırı toplu çocuksuz ninesiz dedesiz neşesiz bi acayip evler yemişim öyle evliliği .. onunla görüşme bununla görüşme izole evlilik mi olur ya tamam mesafe can'dır da iletişimi tamamen kesmek bencillikten başka birşey değil.

Paragraf paragraf sacmalamişsin.
Yazdığın gibi olsaydı şuanda 3cü kocayla evlenmek zorunda kalmazdin. Yaptığın börekler, sahte gülüşlerin, yediğin sayisiz demir leblebiler hep boşa gitmiş.
 
Ben de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
Ayyyy gelip bu kadına okkalı bir tokat geçirmek istiyorum ben ya. Şeytanın yeryüzü temsilcisi resmen.
 
Orirdugum yerden yargı dagitmam.Oyle olaylar öyle çirkinlikler yaşayanlar varki .Kalkipda birinin doğru bulup bulmamasi dert olmuyor Psikolog değilse görüşü kendine.Benim gördüğüm eşine başka kadın yapmaya çalışan bir aile olursa,çocuğun ağzına tukurmenin onu çabuk konuşturacagina inanan bir kayınvalide varsa.Gelinin üzerine yürüyüp küfürler edip kafasini kıran bir kayınpeder varsa ki bu örnekleri vakaları inanılmaz çoğaltabilirim.Evet bu kişiler arasında görüşme denilensey mutlu evlilik değil net boşanma getirir.Her zaman aile kavramında biz derizki önce eşler arası uyum .Bu yoksa bütün sülale size bayilsa nolur.Eş ile dinamik bozuldumu o eş ne yapar eder sizi hayatın dışına iter ve sülale zoru da bı yere kadar Damdan düşeni damdan düşen anladığı için saygılı seviyeli ilişki kuranlar çok büyük promlemler yaşamadığı için ben görüşmeyi kesen ve çok mutlu çiftler bildiğim için elbette olabilir hayatda olmaz yada böyle olacak burda işlemez diyorum
 
Ben de öncesinde görüşürken çocuktan sonra görüşmeyenlerden biriyim. O da görüşmüyorsa bir sebebi vardır diye düşünüyorum… sahsen çok uğraştım idare etmeye çalıştım ama yok yani… hamileyim dedim aman aman sus , belki düşer dedi. Düşmedi. Aman senin cocuğun oluyor, kızımın olmuyor dedi ağladı. Hamile olduğum duyuldu. Kaç kişi geldi ne kadara patladı vs diye. Anlayamadık. Meğerse hanımefendi benim adımı öncesinde kısıra çıkarmış. Sonrasında da “ e kısır kısır dedin kızın karnı burnunda “ diyenlere de tüp bebek yaptılar oğlumun bütün paralarını yedi demiş…değil ama tüp bebek de olabilirdi yani. Böyle mi demesi gerekirdi ? Çok geçmedi. Bulantılarım başladı. Evde yemek yapamıyordum. Dayanamıyordum kokusuna. Kocamı kenara çekip “ bulantı da neymiş ben kaç tane doğurdum bulantı nedir bilmedim. Naz yapıyor bu. Dışarda yedirme de aç kalsın. Mecbur evde pişirecek” demiş. Bulantılarım bittii. Evde yemeğe başladık. Bir gün pat diye yemeğe toplamış milleti getirmiş bana. Evde olduk bir anda 14 kişi. Ben ne pişireceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Apar topar o kadar insana yemek hazırlamaya uğraştım tek başıma. Hazırladım da. Yemeğinden, cayına, tatlısına, cerezine her seyini çıkardım.. giderken bana bir ellerine sağlık demek yok. Çıkarken kocamı çekmiş kenara. Neymiş ilk kapıyı açtığımda altımda tayt varmış. ( içeri buyur ettiğim gibi gidip üstümü değiştirmiştim) öyle kapı açılmazmış ben saygısızmışım. Beni boşaması lazımmış. Çünkü aileye yakışmıyormuşum. Neler neler… ay az ağlamadım. Stresten sancılarım erken başladı. 6.5 aylıkken doğum başladı diyip eğitim araştırmaya sevk edildim. Yatarak geçirdim geri kalan süreci. Bir defa bir eksiğin var mı, aç mısın tok musun demedi. Arıyordu nasılsın, peşine “ e ben de iyiyim. Kızıma bebek yeleği örüyorum, kızıma bebeği olunca kullanır diye şunu aldım. Malum senin bile oluyorsa çocuğun, benim kızımın da olur. Ben kızıma her seyin en iyisini yaparım. Senin annen de sana yapıyor mu “ ay cümlelere bakın yazarken bile sinir oluyorum. Ki gene bile konuşmaya devam ettim. En son doğurdum. O zaman da bebek çok kusuyor. Senin sütün zehirli dedi. Reflulu bebek. 9 aylık. Farklı sebeplerden emzirmiyorum, hala kusuyor bu arada. Yok sen bakamıyorsun. Yok sen beceremiyorsun. En son patladım. Ağzıma gelen, aklıma gelen ne varsa verdim veriştirdim. O gün bugündür de konuşmuyorum. Pişman değilim. Mutluyum…
Ne kadar cahil ve kıskanç bir kadınmış, çok iyi yapmışsınız çok bile dayanmışsınız.
 
X