- 9 Aralık 2012
- 1.973
- 326
- 113
hayır ben yapıldığında hoşunuza gidecek şeylerden bahsettim.. örneğin evlenme teklif etmek.. ben dizleri üstüne çökmüş, elinde alyansla evlenme teklif eden tek bir kadın görmedim mesela.. ya da kocasının yatağına kahvaltı getiren, yanağından öpüp "uyandırmaya kıyamadım" diyen, akşamları eve çiçekle gitmek gibi küçük jestler yapmayı hayal eden kadın da çok fazla yoktur :) pozitif ayrımcılık derken kapsadığı alanı anlatmak için verdim bu örnekleri, hoş göreceğinizi umut ediyorum
her "eşitlik" muhabbetinin ev işlerine gelmesi gerçekten sorunu minimalize ediyor gibi geliyor..
İşte bu konuda yine aileye dönüyoruz. Kızlarını okutan, üniversiteye gönderen, eline bir meslek almasına yardım eden aileler sayesinde kızlar işsiz kalmayacaktır. Eğitim alamamış, bu yüzden bir konuda uzmanlaşamamış, kendisini geliştirememiş ve bu yüzden iş arasa da bulamayan kadınlar da yok mu, var. Bu kadınların bazıları okulu dışarıdan bitirmeye, kurslara gidip dil öğrenmeye, üniversite sınavlarına hazırlanıp yıllar sonra bir yerlerden mezun olmaya çalışıyorlar. Kimisi ise bir iş buluyor, yavaş yavaş orada her işi öğrenip yükseliyor ya da el işini güçlendirip dükkanlar açıyor. Elini taşın altına koyuyor yani. Temizliğe gitmek tek çözüm değil. Muhakkak bir yeteneği vardır her insanın. Sekreter olursun, mağaza görevlisi olursun, günün birinde yükselirsin ve patronunun sağ kolu olursun ya da mağaza müdürü. Bunlar için diploma şart değil.kadınların çalışması gerek evet ama iş yok kadınlar ne yapsın ?herkes tuturmuş kadın çalışmalı ezdirmemli kendini evet haklısınız ama iş bulamazsa ne yapıcak .şimi diyeceksiniz temizliğe gitsin ne var canım .ordan öyle konuşması kolay .bir insan hayatı boyunca çalışmış okumuşsa eve temizliğie gitmek kolay olmuyor işte .herkes herşeyi biliyor ama empati yeteneği sıfır .
ayrıca konu neden benim hizmetçim var şunu bunu yapıyor ben şunu yapıyoruma neden döndü onuda anlamadım .herkes birşeyi kanıtlama peşinde olmasa keşke .hayat daha kolay olurdu .
İşte bu konuda yine aileye dönüyoruz. Kızlarını okutan, üniversiteye gönderen, eline bir meslek almasına yardım eden aileler sayesinde kızlar işsiz kalmayacaktır. Eğitim alamamış, bu yüzden bir konuda uzmanlaşamamış, kendisini geliştirememiş ve bu yüzden iş arasa da bulamayan kadınlar da yok mu, var. Bu kadınların bazıları okulu dışarıdan bitirmeye, kurslara gidip dil öğrenmeye, üniversite sınavlarına hazırlanıp yıllar sonra bir yerlerden mezun olmaya çalışıyorlar. Kimisi ise bir iş buluyor, yavaş yavaş orada her işi öğrenip yükseliyor ya da el işini güçlendirip dükkanlar açıyor. Elini taşın altına koyuyor yani. Temizliğe gitmek tek çözüm değil. Muhakkak bir yeteneği vardır her insanın. Sekreter olursun, mağaza görevlisi olursun, günün birinde yükselirsin ve patronunun sağ kolu olursun ya da mağaza müdürü. Bunlar için diploma şart değil.
50 yaşında kadınlarla bir arada oturup gün yaparken "Ben buraya ait değilim" deyip kendini geliştiren bir kadını tanıyorum. Şu an kariyer koçluğu yapıyor, şehir şehir dolaşıp kişisel gelişim konusunda konferans veriyor.
Ben kadının evlenme teklif etmesini yadırgamıyorum. Bu rol de erkeklere biçilmiş ama değiştirilebilir.hayır ben yapıldığında hoşunuza gidecek şeylerden bahsettim.. örneğin evlenme teklif etmek.. ben dizleri üstüne çökmüş, elinde alyansla evlenme teklif eden tek bir kadın görmedim mesela.. ya da kocasının yatağına kahvaltı getiren, yanağından öpüp "uyandırmaya kıyamadım" diyen, akşamları eve çiçekle gitmek gibi küçük jestler yapmayı hayal eden kadın da çok fazla yoktur :) pozitif ayrımcılık derken kapsadığı alanı anlatmak için verdim bu örnekleri, hoş göreceğinizi umut ediyorum
her "eşitlik" muhabbetinin ev işlerine gelmesi gerçekten sorunu minimalize ediyor gibi geliyor..
Bu bir tercih meselesidir, herkes nerede mutlu olacaksa o hayatı seçer, kimisi çalışarak mutludur, kimisi evde oturarak. o 50 yaşındaki gün yapan kadınlara sorsan dünyanın en mutlu insanı düşünürler kendilerini hayatlarından memnundur. Demiyorum ki kadın evde otursun eğitim almasın, hayır kendini geliştirsin ama çalışma meselesi kendi tercihidir ister çalışır ister çalışmaz...İşte bu konuda yine aileye dönüyoruz. Kızlarını okutan, üniversiteye gönderen, eline bir meslek almasına yardım eden aileler sayesinde kızlar işsiz kalmayacaktır. Eğitim alamamış, bu yüzden bir konuda uzmanlaşamamış, kendisini geliştirememiş ve bu yüzden iş arasa da bulamayan kadınlar da yok mu, var. Bu kadınların bazıları okulu dışarıdan bitirmeye, kurslara gidip dil öğrenmeye, üniversite sınavlarına hazırlanıp yıllar sonra bir yerlerden mezun olmaya çalışıyorlar. Kimisi ise bir iş buluyor, yavaş yavaş orada her işi öğrenip yükseliyor ya da el işini güçlendirip dükkanlar açıyor. Elini taşın altına koyuyor yani. Temizliğe gitmek tek çözüm değil. Muhakkak bir yeteneği vardır her insanın. Sekreter olursun, mağaza görevlisi olursun, günün birinde yükselirsin ve patronunun sağ kolu olursun ya da mağaza müdürü. Bunlar için diploma şart değil.
50 yaşında kadınlarla bir arada oturup gün yaparken "Ben buraya ait değilim" deyip kendini geliştiren bir kadını tanıyorum. Şu an kariyer koçluğu yapıyor, şehir şehir dolaşıp kişisel gelişim konusunda konferans veriyor.
güldürdü bu yorum beni .en iyi eğtimide alsa bu ülkede adamın olmayınca işe mişe giremiyorsun arkadaşım .istediğin yere gelemiyorsun .iş hayatı acımasız .sen nerden çalışıyorsun bilmiyorum ama iş hayatında yemediği kazık kalmayan biriyim .gayet okudum üniversite mezunuyum kendimide yetiştirdim .ailemde buna destek oldu .
o yüzden okusalarmış mantığı yanlış haa bir kadın okumadı diyelim ne yapıcak o zaman bana söyler misin ?herkes senin gibi benim gibi okuma şansına ulaşmamış olabilir .öyle banka kredisi çekmek kolay değil inan bana .iş kurma şansı sıfır .kaldıki ülkemizin standartı belli .bir sürü işsiz olan insan var .ve bu insanlar çalışamıyor diye amann onlarda tembel onlarda şöle böle demek çok kolay değil mi ?
İş hayatı konusunda ne yazık ki böyle bir sorun var. Ama bu ülkede torpilli olmayınca işe giremeyenler sadece kadınlar değil. Erkekler de bunu yaşıyor. Kadın iş bulamayınca çalışmamalı, erkek de iş bulamayınca çalışmamalı o zaman. Bir şekilde o iş bulunmalı.
Kadının okumaması durumunu da anlattım yukarıda. Dedim ki aileler kızlarının eline meslek vermeli, okumasını sağlamalı. Kızlarını "Kısmet bul" diye üniversiteye gönderen ailelerden olmamalı (ki gördüm bu ailelerden) Bu sayede, en azından hayata bakış açısından kendisini geliştirebilir kızlar. Zira iyi bir üniversite (herhangi vizyonsuz bir üniversiteden bahsetmiyorum) insana güçlü karakter kazandırır. Aydın ve entelektüel birine dönüşür. En azından çalışmasa bile, kadın erkek konusunda bilinçli bir görüş kazanır.
Hayatımızın amacı evlenmek değil yani. Gelişmek, ilerlemek lazım. Bu kadar sayfanın özeti bu.
Bu bir tercih meselesidir, herkes nerede mutlu olacaksa o hayatı seçer, kimisi çalışarak mutludur, kimisi evde oturarak. o 50 yaşındaki gün yapan kadınlara sorsan dünyanın en mutlu insanı düşünürler kendilerini hayatlarından memnundur. Demiyorum ki kadın evde otursun eğitim almasın, hayır kendini geliştirsin ama çalışma meselesi kendi tercihidir ister çalışır ister çalışmaz...
İş hayatı konusunda ne yazık ki böyle bir sorun var. Ama bu ülkede torpilli olmayınca işe giremeyenler sadece kadınlar değil. Erkekler de bunu yaşıyor. Kadın iş bulamayınca çalışmamalı, erkek de iş bulamayınca çalışmamalı o zaman. Bir şekilde o iş bulunmalı.
Kadının okumaması durumunu da anlattım yukarıda. Dedim ki aileler kızlarının eline meslek vermeli, okumasını sağlamalı. Kızlarını "Kısmet bul" diye üniversiteye gönderen ailelerden olmamalı (ki gördüm bu ailelerden) Bu sayede, en azından hayata bakış açısından kendisini geliştirebilir kızlar. Zira iyi bir üniversite (herhangi vizyonsuz bir üniversiteden bahsetmiyorum) insana güçlü karakter kazandırır. Aydın ve entelektüel birine dönüşür. En azından çalışmasa bile, kadın erkek konusunda bilinçli bir görüş kazanır.
Hayatımızın amacı evlenmek değil yani. Gelişmek, ilerlemek lazım. Bu kadar sayfanın özeti bu.
Sevgili kukla. Erkekleri gözünde büyütme, erkeksen de defol bu forumdan. Kadınların gözünü açıyor olmam pek rahatsız etti seni, belli. Kusura bakma, günün birinde sana hizmet eden bir kadınla evlenmek istiyor ve benim bunu bozmamdan endişeleniyorsan, merak etme, kafası basmayan ve erkeğe hizmet etmek için tutuşan ezik kadınlardan çok var bu memlekette. Bulursun birini, evlenirsin. Eğer kadından da, sen tüm işlere koşabilir ve bundan memnun olabilirsin ama ben bana köle muamelesi yapan bir adamla mutlu olamayacak kadar özsaygınlığa sahip bir kadınım.Konu sahibi! Hangi kitabın ya da düşüncenin etkisinde kaldın bilmiyorum ama söylediklerin çok dar ve dayanağı olmayan kalıplara sıkışmış. Feminist olmanı bile mazur görebilirdim ama senin düşüncen saplantı halini almış. Kişisel gelişim kitaplarından bir müddet uzak dur. Daha hayatın içinden kaynaklardan bilgiler edin ki kişisel gelişimine katkısı fazla olsun...
İşte bu noktada olayın diğer yüzünü gösteriyorum ve yanıt alamıyorum. Madem kadın çalışmamayı seçebilme özgürlüğüne sahip, bu özgürlüğe neden erkekler de sahip olamıyor? Erkek "Ben oturmaktan mutlu oluyorum" dese, ne diyeceksiniz? Hayır, kalk para getir eve diyeceksiniz. Erkek bunu talep edince niye dayatma oluyor? Ayrıca kapitalist sistemde kaç kişi "Ben evde oturmaktan mutluyum" diyebiliyor, kaç kişi mutlu olduğu meslekte çalışabiliyor ki?Bu bir tercih meselesidir, herkes nerede mutlu olacaksa o hayatı seçer, kimisi çalışarak mutludur, kimisi evde oturarak. o 50 yaşındaki gün yapan kadınlara sorsan dünyanın en mutlu insanı düşünürler kendilerini hayatlarından memnundur. Demiyorum ki kadın evde otursun eğitim almasın, hayır kendini geliştirsin ama çalışma meselesi kendi tercihidir ister çalışır ister çalışmaz...
Sevgili kukla. Erkekleri gözünde büyütme, erkeksen de defol bu forumdan. Kadınların gözünü açıyor olmam pek rahatsız etti seni, belli. Kusura bakma, günün birinde sana hizmet eden bir kadınla evlenmek istiyor ve benim bunu bozmamdan endişeleniyorsan, merak etme, kafası basmayan ve erkeğe hizmet etmek için tutuşan ezik kadınlardan çok var bu memlekette. Bulursun birini, evlenirsin. Eğer kadından da, sen tüm işlere koşabilir ve bundan memnun olabilirsin ama ben bana köle muamelesi yapan bir adamla mutlu olamayacak kadar özsaygınlığa sahip bir kadınım.
İşte bu noktada olayın diğer yüzünü gösteriyorum ve yanıt alamıyorum. Madem kadın çalışmamayı seçebilme özgürlüğüne sahip, bu özgürlüğe neden erkekler de sahip olamıyor? Erkek "Ben oturmaktan mutlu oluyorum" dese, ne diyeceksiniz? Hayır, kalk para getir eve diyeceksiniz. Erkek bunu talep edince niye dayatma oluyor? Ayrıca kapitalist sistemde kaç kişi "Ben evde oturmaktan mutluyum" diyebiliyor, kaç kişi mutlu olduğu meslekte çalışabiliyor ki?
İyi de, konuyu evliliğe getiren sizsiniz. Konuyu ilk açtığımda kadınlara empoze edilen ahlaki bakışlardan ve ikiyüzlü toplumdan söz ediyordum. Konu ev işine geldi. Ev işi de evlilik muhabbetinde olur.hayatın amacı evlenmek degıl dıyorsun ama yorumlarını sadece evlılık ve esın sorumlulukları uzerıne yapıyorsun ! onuda gectım eslerımızın yapması gerektıgını soyledıgın sorumlulukları kendınde yapıyıormusun acaba?
kim hayatın amacını evlenmek olarak nitelendirdi ki .bunu sen söylüyorsun sürekli .kadını savunduğunu düşünüyorsun kadına en büyük hakareti sen yapıyorsun .tembeller çalışmıyor diyorsun .bende diyorum ki belki iş bulamıyor belki geçerli bir sebebi var çalışmamak için .o iş nerden buluncak arkadaşım .sen bu ülkede yaşayıp bunları söylüyorsan kusura bakma ama hiç hayatı anlamamışsın .bir kaç kitap okuyup burda feministlik dersi vermeye kalma lütfen .çünkü sen asla feminist biri değilsin .kadına saldırıyorsun yine .benim başından beri savunduğum bu işte kadın dayanışması yok bu ülkede .çalışan kadın çalışmayanı söver çalışmayan çalışana saldırır .evlenen bekarı hakir görür evlenmeyen evliye sinir olur .kadın -kadını ezdiği sürece bir şey çıkmaz .tıpkı seninde yaptığın gibi .
İşte bu! Dediğim bu işte. Eğer kadın çalışmıyorsa ev işi ona aittir, çalışıyorsa ve erkek de çalışıyorsa ev işleri bölünür çünkü her iki bünye de eşit yorulmaktadır. Çalışmayan taraf erkek ise ev işini yapmak zorundadır.tamam o zaman çalışmaktan memnun değilse erkek evde çocuğa baksın, ev işlerini halletsin ben gidip para kazanayım, aslında evlenerek bir iş bölümü ve anlaşma yapmış olmuyor muyuz. ben üniversite mezunuyum ve evdeyim gayet de mutluyum, istesem çalışırım ama çalışmak istemiyorum, çünkü eşim çalışıyor bana gerek yok, ben de evdeki işleri hallediyorum böylece, mecbur kalmadığım sürece de çalışmak istemiyorum ama çalışırsam da evdeki işler de bölünmüş olur, eşim de sanmıyorum bunu yapmak istesin, o yüzden çalışmak istemiyorum.
İyi de, konuyu evliliğe getiren sizsiniz. Konuyu ilk açtığımda kadınlara empoze edilen ahlaki bakışlardan ve ikiyüzlü toplumdan söz ediyordum. Konu ev işine geldi. Ev işi de evlilik muhabbetinde olur.
Tane tane yazacağım, iyi oku.
Ben diyorum ki, kızını bir kısmet bulması amacıyla yetiştirme.
Hayatının amacı evlilik olmasın.
Kendini geliştir, kitap oku, sevdiğin bir adam çıkarsa evlenirsin.
Ama sana eziyet eden bir adamla evde kalmamak uğruna evlenme.
Seni köle gibi kullanan bir adamla evliysen hakkını savun.
Ezdirme kendini.
Ve benim evimde nasıl olduğumu birkaç sayfa önce yazmıştım, okumak güzel şey.
Ben çalışmayan kadınları küçümsemiyorum.
Ben diyorum ki, çalışan kadın güçlüdür, çalışmayan muhtaçtır. Gerçekten de günün birinde Allah korusun boşanma mevzusu dönerse, çalışmayan kadın daha zor durumda kalacaktır. O yüzden kadın ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmeli.
İş bulamayan insanları aşağılamıyorum. Gerçekten de ülkede işsizlik büyük sorun. Ama diyorum ki, kızlarımızı okutmalıyız ve meslek sahibi etmeliyiz. İş sahibi olmalarını sağlamalı, hemen evermemeliyiz. Amacımız kızımızın mürvetini görmek olmamalı.
Başka dilde mi yazıyorum, nedir? İnsanlar okuyamıyor mu yazdıklarımı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?