Erkek arkadaşımın akraba sevdası

Akrabaları da kendisi de kaba, düşüncesiz ve bencil insanlarmış. Yerinizde başka biri olsa gittiği evde o akraba kalabalığını gördüğü anda kapıdan girmez, geri dönerdi. Ve azarlamalar, ve hakaretler ve eşyalarınızı onlara hibe etme hamlesi! Lütfen bu adamın yanında bir gün bile kalmayın.! Tek bir eşyanızı dahi onda bırakmayın. Sülaleni de seni de kendime yakıştıramıyorum deyin ve bir daha da yoluma çıkma deyip gönderin.
 
Merhaba; bu sorunumu anlatacak kimsem yok, bir yere içimi dökmem lazım. 40 yaşındayım. Erkek arkadaşımla aynı yaştayız ve 2009'dan beri birlikteyiz. Son dört yıldır aynı evi paylaşıyoruz. Evlenmeyi ben istemedim. Çocuk da istemiyorum zaten, böyle mutluyuz.

Erkek arkadaşım ailesine ve akrabalarına aşırı düşkün bir insan. Daha ilk çıkmaya başladığımızda tatile diye beni akrabalarının yanına götürmüştü. Bunu ertesi yıl da yapmaya kalkınca kavga ettik. Başbaşa romantik tatil yerine komün hayatı gibi yaşanan bir akraba evine sokmuştu beni.

Yine ilk çıkmaya başladığımız sene bir gün yazlık evine gitmeyi teklif etti, evde annesi ve kızkardeşi vardı. Buraya kadar tamam. Biz eve geldikten sonra amcası, yengesi, kuzeni ve bakıcısı da eve doluştu. Ve ben bu durumdan rahatsız oldum. Ha, herhangi bir saygısızlık yaptığımı düşünmeyin. Ben utangaç ve çekingen bir kızdım hep, çok da içedönüğümdür. Ve normal olarak sevgilimle kendi akrabası olsa bile, başbaşa kalmayı tercih ederim.

Amcası yazlıkta erkek arkadaşımı kenara çekip "o kız sana göre değil" demiş. Sonraları ise arkamdan fahişe dedikodusu yaptığını öğrenmiştim. Nasıl midem bulandı, nasıl nefret ettim anlatamam. Bir daha da oraya hiç gitmedim. Ama sevgilim amcasıyla görüşmeye devam etti! Hala da görüşüyor.

Sonraki yıl (2010'da) yine, bir akrabasının yazlığına tatile götürdü beni. Ben evi sakin sanırken, en az 7 nüfusla karşılaştım. Yine tepem attı, bu da yetmiyormuş gibi evde konaklayan Alamancı dayısından yok yere azar işitmiştim. Azar işitttim!!! Oraya da bir daha gitmedim. Erkek arkadaşım ise dayısına ağzının payını vermedi. Bu sene bir hafta önce sevgilimin yine yazlığa gideceğini öğrendim. Bana kullanmadığım bir laptopımı sordu, şifresini söyledim. Eve geldiğinde laptopı dayısına vereceğini öğrendim. Alamanyalardan gelen dayı, sevgilime kullanmadığı bir bilgisayar olup olmadığını sormuş. Sevgilim ise benden izin almak aklına bile gelmeden benimkini vereceğini söylemiş. Kan beynime sıçradı. Senin dayının o bilgisayarı alacak parası mı yok da, kız arkadaşının bilgisayarını ona hibe ediyorsun??? Dayının parası burada 8 kat daha değerli, o kendine bilgisayar alamıyor mu? Çıldırdım sinirden. Ben ve sevgilim özel sektörde maaşlı çalışan elemanlarız, maaşımız asgari ücretten hallice. Ayda 2000 TL kira veriyoruz. Ama Almanya'dan gelen dayı bizim bilgisayarımızı sahipleniyor, bak sen şu işe!!!

Yazlığa gideli bir hafta oldu, beni ne aradı ne sordu. Günlerdir düşünüyorum. Stresten kilo aldım. Ondan ayrılmaya karar verdim. Beni hiçe sayan, çiğneyip geçen bir erkekle hiçbir geleceğim olamaz. Her şey buraya kadarmış.
Canım erkek arkadasın keske bırlıkte yasadıgını aılesıne ve akrabalarına söylemeseydi.Bu sizin seçiminiz elbette ama bizim Türk toplumunda hoş karsılanmadıgı için hakkınızda farklı seyler düşünebileceklerini akıl etmesi gerekiyordu.Ayrıca çok afedersin o fahişe lafı nasıl kulağına geldı.Erkek arkadaşın mı söyledi o söylediyse nasıl bu lafın konusulmasına izin veriyor ve neden senin malını dayısına veriyor..Dediğin gibi yurt dısında yaşayan biri için Türkiye'de dövizle bılgısayar almak çok uygun.Ayrıca nasıl senden habersız kı haber de verse sacma nasıl senın bılgısayarını akrabasına vermeyı düşünebiliyor...Bence aıleyı önceden farketmıssın sakın bır yanlıs yapıp da bu pandemide bile koloni halınde yasamaya alışmıs aıleye gelın gıtme..Evlendikten sonra daha cok bırlıkte olmak zorunda kalırsın akrabalarla..Hıc bulasma bence
 
Canım erkek arkadasın keske bırlıkte yasadıgını aılesıne ve akrabalarına söylemeseydi.Bu sizin seçiminiz elbette ama bizim Türk toplumunda hoş karsılanmadıgı için hakkınızda farklı seyler düşünebileceklerini akıl etmesi gerekiyordu.Ayrıca çok afedersin o fahişe lafı nasıl kulağına geldı.Erkek arkadaşın mı söyledi o söylediyse nasıl bu lafın konusulmasına izin veriyor ve neden senin malını dayısına veriyor..Dediğin gibi yurt dısında yaşayan biri için Türkiye'de dövizle bılgısayar almak çok uygun.Ayrıca nasıl senden habersız kı haber de verse sacma nasıl senın bılgısayarını akrabasına vermeyı düşünebiliyor...Bence aıleyı önceden farketmıssın sakın bır yanlıs yapıp da bu pandemide bile koloni halınde yasamaya alışmıs aıleye gelın gıtme..Evlendikten sonra daha cok bırlıkte olmak zorunda kalırsın akrabalarla..Hıc bulasma bence
Erkek arkadaşımın yazlığına gitmiştim, ama akrabalarının ( amcası, yengesi, kuzeni, bakıcısı...) evde olduğundan haberim yoktu. Annesi ile kızkardeşinin evde olduğunu biliyordum yalnızca. Zannediyorum ki, sessiz sakin bir tatil geçireceğiz. Biz eve geldik, yarım saat sonra arabayla amcası ma'aile geldiler. Yazlığın havuzu da var, ve havanın en sıcak olduğu zamanlar. İlk defa gitmişim oraya ve mayomu girip havuza girdim. Madem buraya kadar geldim, dinlenip tatilimi yapıp gideceğim. Meğer, amcası her hareketimi uzaktan gözlüyormuş. Ama adam orada bulunduğum sürece benimle tek kelime bile konuşmadı.

Sonra benim olmadığım bir an erkek arkadaşımı yanına çekip sorguya almış. "Kim o kız, kaç yaşında?" Aynı yaşta olduğumuzu söyleyince " O kız senden büyük" demiş. :))) "Bak o kız fazla rahat, sana göre değil. Olmaz onunla " şeklinde. Aslında fahişeden kastım buydu. Doğrudan söylenmiş bir hakaret yok, ama ima var, üstü kapalı aşağılama ve ötekileştirme var. Sevgilimin babası da yaptı bunu bana, kız kardeşi de, dayısı da.
 

neden 12 sene anlatsana biraz...
Bu uzun bir hikaye. Her ilişkinin dinamikleri ve kimyası farklı. Ben çok fazla aile içi şiddet gördüm. Defalarca annem tarafından kapının önüne atıldım. Kendi ailemde değer görmedim. Hayatımda tek de olsa sevip güvenebileceğim bir insan istedim. Sevgilim çok sevgi dolu bir insandı, çok uysaldır, bana asla şiddet göstermedi. Biz yalnızca son dört senedir aynı evi paylaşıyoruz. Biraz da bu yüzden uzun sürebildi. Eğer aynı eve kısa sürede çıksaydık veya evlenseydik eminim çok daha kısa sürerdi. Ondan öncesi herkes (benim açımdan ekonomik sebeplerle) anne babasının evinde yaşıyordu. Ben istemesem sevgilimin umrunda bile değildi aynı eve çıkmak zaten. Her şey benim çabalarımla oldu.
 
Adam bence para harcamamak için akraba dolu yazlığa götürüyor sizi.
Felâket bir ortam...orada tatil yapmanın zaten imkanı yok. Direkt çıkıp gitmeniz lazımdı ki siz havuza girmişsiniz bir de. Çıkıp gitseniz o zaman arkanızdan gelir mıydı...hayır yine gelmezdi.
Siz idare ettikçe iyice yüz bulup bir de azarliyorlar.
Adam kira bölüşüp evlenme sorumluluğu almadan hoş bir kadınla yaşıyor tatillerde bile para harcamamak için akraba dolu yazlık işi yapıyor. Resmen kullanıyor sizi.
 
Merhaba; bu sorunumu anlatacak kimsem yok, bir yere içimi dökmem lazım. 40 yaşındayım. Erkek arkadaşımla aynı yaştayız ve 2009'dan beri birlikteyiz. Son dört yıldır aynı evi paylaşıyoruz. Evlenmeyi ben istemedim. Çocuk da istemiyorum zaten, böyle mutluyuz.

Erkek arkadaşım ailesine ve akrabalarına aşırı düşkün bir insan. Daha ilk çıkmaya başladığımızda tatile diye beni akrabalarının yanına götürmüştü. Bunu ertesi yıl da yapmaya kalkınca kavga ettik. Başbaşa romantik tatil yerine komün hayatı gibi yaşanan bir akraba evine sokmuştu beni.

Yine ilk çıkmaya başladığımız sene bir gün yazlık evine gitmeyi teklif etti, evde annesi ve kızkardeşi vardı. Buraya kadar tamam. Biz eve geldikten sonra amcası, yengesi, kuzeni ve bakıcısı da eve doluştu. Ve ben bu durumdan rahatsız oldum. Ha, herhangi bir saygısızlık yaptığımı düşünmeyin. Ben utangaç ve çekingen bir kızdım hep, çok da içedönüğümdür. Ve normal olarak sevgilimle kendi akrabası olsa bile, başbaşa kalmayı tercih ederim.

Amcası yazlıkta erkek arkadaşımı kenara çekip "o kız sana göre değil" demiş. Sonraları ise arkamdan fahişe dedikodusu yaptığını öğrenmiştim. Nasıl midem bulandı, nasıl nefret ettim anlatamam. Bir daha da oraya hiç gitmedim. Ama sevgilim amcasıyla görüşmeye devam etti! Hala da görüşüyor.

Sonraki yıl (2010'da) yine, bir akrabasının yazlığına tatile götürdü beni. Ben evi sakin sanırken, en az 7 nüfusla karşılaştım. Yine tepem attı, bu da yetmiyormuş gibi evde konaklayan Alamancı dayısından yok yere azar işitmiştim. Azar işitttim!!! Oraya da bir daha gitmedim. Erkek arkadaşım ise dayısına ağzının payını vermedi. Bu sene bir hafta önce sevgilimin yine yazlığa gideceğini öğrendim. Bana kullanmadığım bir laptopımı sordu, şifresini söyledim. Eve geldiğinde laptopı dayısına vereceğini öğrendim. Alamanyalardan gelen dayı, sevgilime kullanmadığı bir bilgisayar olup olmadığını sormuş. Sevgilim ise benden izin almak aklına bile gelmeden benimkini vereceğini söylemiş. Kan beynime sıçradı. Senin dayının o bilgisayarı alacak parası mı yok da, kız arkadaşının bilgisayarını ona hibe ediyorsun??? Dayının parası burada 8 kat daha değerli, o kendine bilgisayar alamıyor mu? Çıldırdım sinirden. Ben ve sevgilim özel sektörde maaşlı çalışan elemanlarız, maaşımız asgari ücretten hallice. Ayda 2000 TL kira veriyoruz. Ama Almanya'dan gelen dayı bizim bilgisayarımızı sahipleniyor, bak sen şu işe!!!

Yazlığa gideli bir hafta oldu, beni ne aradı ne sordu. Günlerdir düşünüyorum. Stresten kilo aldım. Ondan ayrılmaya karar verdim. Beni hiçe sayan, çiğneyip geçen bir erkekle hiçbir geleceğim olamaz. Her şey buraya kadarmış.
İlk paragrafı okuduğumda daha modern (doğru kelimeyi seçemiyorum), geleneksellikten uzak bir şema oluştu kafamda. Daha özgür bir çift...
Ama devamı tamamen gelenekselci bir erkek tipi.. İkisi örtüşmüyor.
Bu kadar akrabacı, aile mutlu etmeye çalışan bir erkeğin evlenip birlikte akrabayı mutlu etme çabası olur diye düşünüyorum.
 
Sizi azarlayan dayıya mı sizin bilgisayarı verecekti. Kusura bakmayın ama bu düz aptal bir adammış. Biri benim sevgilime hakaret edecek fahişe diyecek ben onla görüşeceğim, bu değer vermemektir gözümde. O amcayla görüşmeye devam eden adamı ben silerdim hayatımdan en baştan.
28 yaşınızdan 40a en güzel gençlik yıllarınızı bu akraba delisi adama harcamanız çok 40ları kurtarın.
 
Bu uzun bir hikaye. Her ilişkinin dinamikleri ve kimyası farklı. Ben çok fazla aile içi şiddet gördüm. Defalarca annem tarafından kapının önüne atıldım. Kendi ailemde değer görmedim. Hayatımda tek de olsa sevip güvenebileceğim bir insan istedim. Sevgilim çok sevgi dolu bir insandı, çok uysaldır, bana asla şiddet göstermedi. Biz yalnızca son dört senedir aynı evi paylaşıyoruz. Biraz da bu yüzden uzun sürebildi. Eğer aynı eve kısa sürede çıksaydık veya evlenseydik eminim çok daha kısa sürerdi. Ondan öncesi herkes (benim açımdan ekonomik sebeplerle) anne babasının evinde yaşıyordu. Ben istemesem sevgilimin umrunda bile değildi aynı eve çıkmak zaten. Her şey benim çabalarımla oldu.
Ailenizle aranız nasıl şimdi?
 
Merhaba; bu sorunumu anlatacak kimsem yok, bir yere içimi dökmem lazım. 40 yaşındayım. Erkek arkadaşımla aynı yaştayız ve 2009'dan beri birlikteyiz. Son dört yıldır aynı evi paylaşıyoruz. Evlenmeyi ben istemedim. Çocuk da istemiyorum zaten, böyle mutluyuz.

Erkek arkadaşım ailesine ve akrabalarına aşırı düşkün bir insan. Daha ilk çıkmaya başladığımızda tatile diye beni akrabalarının yanına götürmüştü. Bunu ertesi yıl da yapmaya kalkınca kavga ettik. Başbaşa romantik tatil yerine komün hayatı gibi yaşanan bir akraba evine sokmuştu beni.

Yine ilk çıkmaya başladığımız sene bir gün yazlık evine gitmeyi teklif etti, evde annesi ve kızkardeşi vardı. Buraya kadar tamam. Biz eve geldikten sonra amcası, yengesi, kuzeni ve bakıcısı da eve doluştu. Ve ben bu durumdan rahatsız oldum. Ha, herhangi bir saygısızlık yaptığımı düşünmeyin. Ben utangaç ve çekingen bir kızdım hep, çok da içedönüğümdür. Ve normal olarak sevgilimle kendi akrabası olsa bile, başbaşa kalmayı tercih ederim.

Amcası yazlıkta erkek arkadaşımı kenara çekip "o kız sana göre değil" demiş. Sonraları ise arkamdan fahişe dedikodusu yaptığını öğrenmiştim. Nasıl midem bulandı, nasıl nefret ettim anlatamam. Bir daha da oraya hiç gitmedim. Ama sevgilim amcasıyla görüşmeye devam etti! Hala da görüşüyor.

Sonraki yıl (2010'da) yine, bir akrabasının yazlığına tatile götürdü beni. Ben evi sakin sanırken, en az 7 nüfusla karşılaştım. Yine tepem attı, bu da yetmiyormuş gibi evde konaklayan Alamancı dayısından yok yere azar işitmiştim. Azar işitttim!!! Oraya da bir daha gitmedim. Erkek arkadaşım ise dayısına ağzının payını vermedi. Bu sene bir hafta önce sevgilimin yine yazlığa gideceğini öğrendim. Bana kullanmadığım bir laptopımı sordu, şifresini söyledim. Eve geldiğinde laptopı dayısına vereceğini öğrendim. Alamanyalardan gelen dayı, sevgilime kullanmadığı bir bilgisayar olup olmadığını sormuş. Sevgilim ise benden izin almak aklına bile gelmeden benimkini vereceğini söylemiş. Kan beynime sıçradı. Senin dayının o bilgisayarı alacak parası mı yok da, kız arkadaşının bilgisayarını ona hibe ediyorsun??? Dayının parası burada 8 kat daha değerli, o kendine bilgisayar alamıyor mu? Çıldırdım sinirden. Ben ve sevgilim özel sektörde maaşlı çalışan elemanlarız, maaşımız asgari ücretten hallice. Ayda 2000 TL kira veriyoruz. Ama Almanya'dan gelen dayı bizim bilgisayarımızı sahipleniyor, bak sen şu işe!!!

Yazlığa gideli bir hafta oldu, beni ne aradı ne sordu. Günlerdir düşünüyorum. Stresten kilo aldım. Ondan ayrılmaya karar verdim. Beni hiçe sayan, çiğneyip geçen bir erkekle hiçbir geleceğim olamaz. Her şey buraya kadarmış.
Evli de degilsin coxukta yok..Ne bekliyorsun bu adamdan ayrıl
 
Sizde afedersiniz ne yüzmüşmüşsünüz beni akrabalarınla bir araya getirirsen biter deyin .Amcanın dediği hiç yenilir yutulur değil hele arkadaşınız saf mı ne gelip size söylemiş birde
 
Amaan sende orada laf dedikodu bi ton akraba var, sanki İngiliz ailesi gibi mayoyu giy havuza gir oooh..dayı iyiki sarkıntılık etmemiş ben sizi çok cesaretli buldum.ben korkarım havuz kaçmıyorya ailenin içinde bu ne rahatlık gerçekten ya.sevgilinle yalnız yap tatilini ama aileyi görünce o gün niye dönmüyorsunuz çok garip geldiniz bana.sizi kırmak istemem konu sahibi.elestirdim kusura bakmayın.
 
X