Şimdi konuya asıl yorumumu yazıyorum. 91 ekim doğumluyum. Eşimle 2006 aralık son günlerinde manita olduk. Lise 2 idik. Ondan önce zaten ne yaşamış olabilirim hiç ama 1 uzaktan mesajlaşmalı sevgililik 1 platonik büyük aşkım vardı ölüyodum filan yani aşkımdan. 3 de işte hoşlantı filan dersek enişten 5. Oluyo. Oturduk birbirimize gerizekalı gibi anlattık her şeyi sanki neyi anlatıyosak. İlkokul aşkını çok sevmiş beyefendi 8 10 yaşlarında. Onu kıskandım bi dönem içten içe.
Birbirimizin msn şifrelerini aldık. O bendeki erkek arkadaşlarımı sildi. Ben de ondaki kızları. Gerizekalılıkta uzay kıskançlıklar. Neyse ki zamanla azalarak bitti. Bu saçma ergenlikleri erken atlattık çok şükür Allaha. Neyse sonra birlikte büyüdük. Her olayı enine noyuna irdeledik konuştuk. Hayat görüşümüz doğrularımızı yanlışlarımızı birlikte oturttuk. Benim o yaşta yaşından büyük olgunluğuyla hayatıma girmeseydi eşim. Aşırı serseri ipsiz sapsız bi şey olur çıkardım. Bana bi yaptırımı olmadı yanlış anlaşılmasın. Elimden geldiğince olgunluğunu örnek almaya çalıştım. 2017 temmuzda da evlendik. Hala çok ince fikirlidir. Ben hayatı taktiksiz bam bam yaşıyorum her yönüyle. O ise her zaman karşısındakini en ince ayrıntısına kadar anlamaya çalışarak. Şimdi ütü fişte oturdum bunları yazıyorum yaşın beni etkilediği için.
Velhasıl kelam sakin olun. Kendi tarzınızla sevin birbirinizi. Kimseden akıl almayınız. Klişelere uymayınız.