- 6 Şubat 2018
- 11.201
- 14.568
-
- Konu Sahibi dandiktavsan
- #141
Oğlum olarak yazıyorum ki iğrenç bir yazı.
Midem bulandı. Nedir bu saçmalık anlamıyorum.
Kirliyi temizi ayırt edemeyen embesil birini yetiştireyim de ilerde karısına havlasın.
Eşimden ne bekliyorsam oğlumda eşine onu yapacak kadar karakterli olmalı.
Kirliyi sepete değil makinaya atmalı. Eline yapışıp ölmez.
Sinirlendim yazıya cidden.
Böyle yetişen erkek tipi bizim toplumda hödük diye cinlendiğimiz tipler işte.
Hay ağzınıza sağlık...Evet bunu seviyorum işte
Adam gibi yap, adam gibi dinle
Karı gibi ağlama, pusma
Ayağı taşa takılan kadın bile taşın anasına küfür ediyor :) fatkında mı? Değil.
Ailede başlar bu aydınlanma. Kendi çöpünü temizle, kendi alanını temiz tut, ve başkasının alanını kirletme, kendi kendine birey ol.
Zaten bu ahlakı alan çocuk evin dışında parmakla gösterilir.
Ama ben yineliyorum “her şey dilde başlar” adamın kaşı ok yayı olur ki bu bir silah
Kadın kaşı Hilal olur, ki ayda 1 görülür, kaybolur
Dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum
Anlıyorsun biliyorum:)
Yılmadan yazmaya and içtim bu konuda :)Hay ağzınıza sağlık...
Anlamaz mıyım, en derinden hem de.
Örnek verdiğin betimleme hakkında 40 kere değil 40 yıl düşünülür, üzerine kitaplar yazılır.
Cinsiyet kimliğini bu kadar keskin ve net anlatmak, mümkün olmazdı herhalde.
Ama merak etmeyin, çoğalıyoruz.
Bebeklere hayvanlı sevgi kelimeleri kurmaktan, sünneti bir karnaval gibi kutlamaktan, cinsiyetçi söylemlerden uzak durmaya çalışan bir nesil geliyor, biliyorum.
Hem kendimden hem de muhattap olduğum insanlardan görüyorum.
Valla beni de annem öyle alıştırdı.Yazınıza tebessüm ettim istemeden çünkü benim başıma böylesi denk düştü.Cok haklısınız. Çamaşırları kirliye atan,ama düzden çıkartır tshortu pantolonu ve herseyi çorap dahil. Defalarca kez,tersten çıkart ben burada bir saat eğilip ugrasiyorum cevirene kadar boynum ağrıyor diye uyarmama rağmen hala o sekilde yapmaya devam etti.
Birgün bir bağırdım gel cabuk buraya diye tek tek tek tersine çevirdi,ama biliyorum yine oyle cikaracak ve ben o sekilde yıkayıp baskılarını soldurcam. Gitsin yenisini alsın.
Birde hicbirseye elini sürmez yiyecek ne var hayatim diye sorardi. Soyledigimde tabaga koysana ben gelip yicem derdi(kendisi pc basında olurdu)
Salak gibi onu dinlerdim. Simdi hic kaale almıyorum beyefendi tostlar yapıyor,et pisiriyor lavaboda süzüyor yedigini yerleri süpürüyor.
Onu da yapmaya yapmaya hallettim. Ev pismis bende senin hizmetcin yok dedim baktim bir sabah haril haril heryeri süpürüyor (evde pislenmisti) balkonu yıkıyor. Artık bana yardim ediyor cok şükür ama anası "Ah oglum ah hersey önüne tepsiyle gelirdi"diyor gülüyor.
Beni ilgilendirmez ben onun karısıyım. Anneleri bunlari böyle alıştırıyor karıları cekmezki kahirlari. Hic umrumda degil artık cok şükür suanda herseyi yapiyor koltuk bile sildi.
Bu tam 10 ayımı aldı. Gerci kizkardesi de aynı tip ailecek yayılırlar anneleri yapar herseyi.
Emin değil misin kendinden?
Keşke olgun kadın olana kadar bekleseydin
Umarım o model anne olmam ne demek? İsePardon ? Ne demek bu
Umarım o model anne olmam ne demek? İse
Bu da o demek :)
Sen bilmiyorsun kendini? Ha?
Bilmiyorsan neden bilmiyorsun demek???
Umarım o model anne olmam ne demek? İse
Bu da o demek :)
Sen bilmiyorsun kendini? Ha?
Bilmiyorsan neden bilmiyorsun demek???
Sen gül diye sevgi patatesi :)Yazdığım.yorum neden battı
Sen gül diye sevgi patatesi :)
Bu hamile kaprisleri
Ayyyghhh
Çok sıkılıyorum ya
Gerçekten
Hayattan soğuyorum
Göz arkasına koydum
Bays
Valla beni de annem öyle alıştırdı.
Annemin evinde 1 bardak yıkamadım ben ama bilmediğimden değil, istemediğimden.
Kız evladım diye zorunda tutulmadım.
Mecbur muyum cinsiyetim kadın diye, bir erkeğin tüm yaşamsal kahrını çekmeye?
Bu mudur yani evli olmak?
Hastalığı sağlığı var bu işin, ölüm kalım yalnızlığı var.
Biri için değil, kendi için kimseye muhtaç olmadan ve minnet duymadan tüm beden becerilerini kullanarak yaşamayı bilmekten, daha büyük özgürlük var mıdır hayatta?
Sonra bunun adı ebeveynlik oluyor.
18 yaşımdaydım, babam çekti bir gece beni sabaha kadar anlattı.
‘Kızım bana bir şey olursaşu bankada şu, ablanla sana annene bu’ diye başladı, ev aidatı nereye ödeniyordan tutun su kartı nereden alınır, defin için kime haber vereceğiz, aylık nereden ne kadar para gelecek aklınıza gelebilecek her şey.
Adam bana hayatında yapmadığı babalığı 5 saatte yaptı ve bu düzende nasıl hayatta kalacağımızı anlattı.
Ben daha ne diyeyim, ne isteyeyim ki o adamdan...
Valla beni de annem öyle alıştırdı.
Annemin evinde 1 bardak yıkamadım ben ama bilmediğimden değil, istemediğimden.
Kız evladım diye zorunda tutulmadım.
Mecbur muyum cinsiyetim kadın diye, bir erkeğin tüm yaşamsal kahrını çekmeye?
Bu mudur yani evli olmak?
Hastalığı sağlığı var bu işin, ölüm kalım yalnızlığı var.
Biri için değil, kendi için kimseye muhtaç olmadan ve minnet duymadan tüm beden becerilerini kullanarak yaşamayı bilmekten, daha büyük özgürlük var mıdır hayatta?
Sonra bunun adı ebeveynlik oluyor.
18 yaşımdaydım, babam çekti bir gece beni sabaha kadar anlattı.
‘Kızım bana bir şey olursaşu bankada şu, ablanla sana annene bu’ diye başladı, ev aidatı nereye ödeniyordan tutun su kartı nereden alınır, defin için kime haber vereceğiz, aylık nereden ne kadar para gelecek aklınıza gelebilecek her şey.
Adam bana hayatında yapmadığı babalığı 5 saatte yaptı ve bu düzende nasıl hayatta kalacağımızı anlattı.
Ben daha ne diyeyim, ne isteyeyim ki o adamdan...
Ay hamilelik suphem var cok gerginim mesajini algilayamadim onceİlerde 4 çocuk annesi olucaksın psikopat bi kv olmazsan Allah uzun ömür versin yavrularına
Yahu size ne!Amacım polemik yaratmak değil. Bu yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Düşüncelerinizi merak ediyorum.
Tamamı alıntıdır. Kopyala yapıştır yaptım.
bugün facebook timeline'ımda bir posta denk geldim, hepsini kopyala yapıştır yapıyorum ama şöyle bir göz gezdirseniz, zaten az çok ana fikri kaparsınız:
"oğlu olanlar okusun ??
her kadının bir oğlu olmalı. önce koynunda göğsünde büyütmeli sonra boyunu aşmalı. mutfakta bir şeyler hazırlarken gelip kafasından, tam tepesinden öpmeli annesini. daha dün altını sen temizlemiyormuşsun gibi “çok fıstıksınız bugün hanımefendi” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. bulaşık makinesini açıp yarı dolu, sıyrılmamış tabağı bardak bölmesinde bulmalı her kadın. terlikleri mutfakta yere yapışmalı, “oğlum şu reçelle kavga mı ediyosun napıyosun?” diye seslenmeli içeri, kocaman bir adam gelmeli karşısına, ağzı burnu reçel içinde kadına bakıp “ne reçeli?” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı, kirlisini, terlisini temizlerden ayırmayı bir türlü öğrenememeli, söylenmeye başlayınca da kucağına aldığı gibi havaya kaldırıp “dünyanın en huysuz ama en güzel annesi” diye annesini sevmeli.
her kadının bir oğlu olmalı. yolda yürürken kolunu omzuna atmalı, ilerde yolda kalabalık bir grup gördüğünde annesini diğer tarafına korumaya almalı, sanki düne kadar annesinin kucağında gezen o değilmiş gibi.
her kadının bir oğlu olmalı. 45 numara ayakkabıları evin ortasında çıkarıp gelip yanına, sanki daha 4 yaşında gibi başını göğsüne koymalı, “yoruldum annem, açım” demeli. o koca herif bir kalemde 4 yaşına dönmeli.
her kadının bir oğlu olmalı. düne kadar donunu sen giydirirken bugün “yakamız açık mı biraz hanımefendi?” diye trip atmalı.
her kadının bir oğlu olmalı. “ya ilerde karın beni sevmezse” falan diye yol yapmalı kadın. oğlu da “seni sevmeyen kadını ben ne yapayım” demeli. o işlerin öyle olmadığını bilsen de ses etmemeli. acı bir tebessüm oturmalı yüze. canım oğlum, sen beni sev yeter demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. arkadaşlarıyla çıkacakken “oğlum paran var mı?” demelisin o cebine bakmadan “var” demeli. gidip cüzdanına para koyup sonra koymamış gibi babaya “çocuğa harçlık versene” demeli.
her kadının bir oğlu olmalı. tam kızmışken, bağırırken gelip bir makas almalı yanağından “kızma annelerin en güzeli” demeli, neye kızdığını unutturmalı.
her kadının bir oğlu olmalı. yaşlılığında ziyaretine gelmeli. ve sanılanın aksine gelinle falan değil, tek başına… hiç öyle sandığınız gibi ” ay ailecek görüşelim” derdinde değildir erkek anneleri. oğlum gelsin ve sanki hiç bir şey değişmemiş gibi koklaya kollaya öpeyim, beraber bir şeyler yiyelim bizbize diye düşünürler. oğullarının annesi olmak isterler eskisi gibi.
her kadının bir oğlu olmalı. her kadın hayatının bir döneminde erkek berberinde beklemeli, çok enteresan tecrübe gerçekten.
her kadının bir oğlu olmalı. özel gecelerde, yemeklerde, düğünlerde falan zorla dansa kaldırmalı oğlunu. kazık gibi eğilip bükülmeden durmalı oğlu, kadın dans etmeyi göstermeli.
her kadının bir oğlu olmalı. dün ağzının kenarından meyve püresi silerken bugün hesap istemesini, bahşiş bırakmasını izlemeli.
her kadının bir oğlu olmalı. evladı “ilerde bana bakacak” ya da “altımdan alacak” diye düşünmeden de sevebileceğini öğrenmesinin tek yolu bu sanırım. evlat karşılıksız sevilen tek canlı.
erkek anneleri oğullarını bir şey bekleyerek değil, gideceğini bilerek severler. hem de öyle güzel öyle çok severler ki…
anlayabilmeniz için bir oğlunuz olmalı… ??????"
böyle bir saçmalık. paylaşan da çook eskilerden bir aile dostumuz. bir tane oğlu var. uzun uğraşlar sonucu sahip olunmuş bir çocuk. bir çocuk ne kadar özlemle beklenirse beklensin, ben yine de anlam veremiyorum böyle çocuk yetiştirmeye. neyse, dayanamadım yorum yazdım: "ne kadar cinsiyetçi bir yazı, okurken şok oldum" dedim altına.
bana gelen cevap: kıskanma
neyi kıskanmayayım erkek evlat anneleri allah aşkına? neyi kıskanmayayım?
bulaşık makinesine iki tane tabak yerleştirememeyi mi kıskanmayayım?
koskoca haliyle ağzının kenarındaki reçelden bihaber oluşunu mu kıskanmayayım?
çamaşırını kirliye atamamayı mı kıskanmayayım?
45 numara ayakkabılarını çıkarmadan evin ortasına kadar girmeyi mi kıskanmayayım?
annesine veya herhangi bir kadına "yakamız açık mı biraz hanımefendi?" demesini mi kıskanmayayım?
ayı kadar adamın acıkınca bir peynir ekmek yapamayıp "anneee açım" demesini mi kıskanmayayım?
annesi için sevdiği kadından vazgeçme ihtimalini mi kıskanmayayım, yoksa kayınvalideliğin verdiği o zevki mi kıskanmayayım? burada ayrıca kararsız kaldım.
evlense bile eşini eş gibi görmeyip annesi istemiyor diye aile ziyaretine götürmeye tenezzül etmeyişini mi kıskanmayayım?
kazık gibi durup dans edememesini mi kıskanmayayım yoksa?
neyi kıskanmayayım gerçekten karar veremedim.
yahu bu nasıl bir avamlık, hatta bu nasıl bir barzoluk, nasıl bir çomarlık? n'olur bana birisi bunu mantık çerçevesinde anlatsın. biri çıksın ve desin ki evet böyle olmalı çünkü şu sebepten. hakikaten sövmemek için kendimi çok zor tutuyorum.
keşke böyle insanların hiç çocuğu olmasa ya. bütün içtenliğimle diliyorum bunu. keşke hiç çocuk sahibi olmasalar, olamasalar. bu şekilde yetiştirilen adamlar ileride eşine şiddet gösteren, eşinin her şeyine karışan, ona ikinci sınıf insan muamelesi-hatta daha da kötüsü damızlık muamelesi- yapan leş gibi bir koca (eş demeye dilim varmıyor) ve dolayısıyla da leş gibi bir baba olacaklar.
kadınlar, lütfen böyle olmayın. böyle olacaksanız hiç çocuk sahibi olamayın daha iyi.
tabii güzide ülkemde erkek annelerinin çok büyük bir kısmı bu şekilde. özellikle 70 ve 80 kuşağının neredeyse hepsi böyle çocuk yetiştiriyor. hakikaten cinnet sebebisiniz. umarım evlenip gittikten sonra, gelinleriniz tarafından beyni yıkanan oğluşlarınızın yüzünü bir ömür göremezsiniz. belki o vakit aklınız başınıza gelir. anlamanız gereken şu ki, siz çocuğunuzu böyle eşek yetiştirirseniz semer vuran çok olur.
Çok güzel, güzel ama tanımadığınız üyelerin sizin yorumları çözmesini beklemeyin olur mu? Yazdıklarınız sizi tanımayanlarca kırıcı bulunuyor, kaba kaçıyor, sonra polemik oluyor, mesela tanımadığımız birine sevgi patatesi diyemeyiz, göz arkasına değil göz ardı o, ama tabii bu da tartışmaya pullu davetiye oluyor.Yılmadan yazmaya and içtim bu konuda :)
Son yorum size ait sandim degilmiş,bende tek anlayan degilmisim neyseki...büyük harfler ile ALINTIDIR diye yazdım.
Kopyala yapıştır yaptım. Hiçbir ifade bana ait değil diye yazdım.
Çok güzel, güzel ama tanımadığınız üyelerin sizin yorumları çözmesini beklemeyin olur mu? Yazdıklarınız sizi tanımayanlarca kırıcı bulunuyor, kaba kaçıyor, sonra polemik oluyor, mesela tanımadığımız birine sevgi patatesi diyemeyiz, göz arkasına değil göz ardı o, ama tabii bu da tartışmaya pullu davetiye oluyor.