En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Yavuz: çünkü seviyorum Seni, deli gibi seviyorum yani öyle böyle değil.. bütün dünya sadece ikimizden ibaret olsun istiyorum..gülüşünü seviyorum, konuşmanı seviyorum, omzuma kafanı yaslamanı seviyorum, kanatlarını seviyorum, seviyorum işte yani çok seviyorum çünkü.çünküsü de yok ki seviyorum işte.

|Leyla ile Mecnun
 
Üzgünüm..
Diye başlayan bir cümle duyarsanız şayet ,
hazır olun cümlenin sonunda üzgün olan tek kişi siz olacaksınız...

Murathan Mungan
 
Benim aşk'a niyet edişimde beyhude sözcükler yoktu ki...
Aşk'a mecnun, söze meftun oluşumda bir ayet'in şerhi vardı;

"Herşey O'nun izniyle.. O'nun ilmi dışında yaprak bile düşmez..." (En'am 59)
 
Pardon, kendinize bir baca bulun ve oradan tütün lütfen! Burnumda tüterek beni komik duruma düşürüyorsunuz :)

- Gökhan Özcan -
 
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize
 
Herkesin kalbinin çizildiği bir yer var...
Orada görünmez bir duvara çarpıyorsun,daha öteye gidemiyorsun... Bütün dünyan o çakıldığın yerden uzanabildiğin yere kadar oluyor artık...
Benim çakıldığım yer de o günlerde bir yerde işte...Ama tam nerede bilemiyorum...Hiçbir zaman da bilemeyeceğim bunu. Orası beni daha iyi bilecek
 
Kalpsizim ben !
Sevip de sevmedim diyen.
Acıyla kıvranırken, yaralarını suda yakan.
Sen bilme şimdi bunları,
Güzel gözlerin ıslanmasın.
Islanmasın gamzelerin, yaşlarına kıyamaz yüreğim.
Ben seni severdim de, boşver şimdi bunları.
Bir elimde bavul, diğerinde kırık dökük de olsa hayaller.
Cebime de doldurdum bu şehirde ki her fesatlığı.
Hiyakâr, sahtekar, yalancı kimse yaklaşmasın sana.
Bir beni hatırla !
Kötü de olsa hatırla !
Ben seni severdim de...
Severdim işte...
 
Bedenime yaslanan tenin,
Her gün dahada yasaklanıyor, vücuduma.
Uzuvlarım sızlıyor.
Gittikçe daha zor geliyor, ayrılık.
Şahsi bir bahis yapıyorum, adına
Artık 'yoksun'...
 
Ey ömrümün virgülü,
Böyle mi bitecektin ha !
Sen gittin,
Türkülere sığmaz oldum.
Dışım içime dar
Yelkensizim
Rüzgarlara çıktım
Kıyılara vurdum
Caddeler yuttu beni
Ve başıboş hüzün sokağında
Yüreğime söylediğim en doğru yalan oldun
Başıboş sonu boş.
 
Ben mi çok yorgundum, sen mi çok dinç ?
Bende mi eksikti?
Sen de mi fazlaydı sevinç?
Dilsizler yalan söyleyemez anladım
Ya ben konuşamadım
Ya sen sağırdın.
Her şeye rağmen
Bana öyle çok sığdın ki
İçimde kimseye yer bırakmadın.
 
Adı yalnızca aşktı bu yangının.
Üç harfte bir ömür heba olacaktı.
Üç harfte bin hiçlik,
Üç harfte bin terk.
Adı sendi.
Ve gitmeseydin biz olacaktı.

Özür dilerim,
Sevmemeliydim seni !
 
Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamarlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum,
Biraz kırgın…
Biraz da kirletti sensizlik beni!
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
"İyiyimler" yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Ara sıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana, banane !!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem ....
 
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
 
Anısı biz olalım bu sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiç bir otobüs durağı kalmasın
Biz yürüyelim kent güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen


Biz gelince bir yağmur başlar
yüzün çizilir buğulanan camlara
bir uzun karartma biter
akasyalar köpürür birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır akşamüstleri

Bir arkadaş evine uğrarız yolüstü
bir fincan kahve içeriz, ısıtır bizi
başını sessizce omzuma koyarsın
gülüreyhan olur soluğun
Biz kalırız kuşlar dönüp gelir
her balkonda bir menekşe sesi

Belki yeniden güzelleştiririz
adları değiştirilen parkları
perdeleri hiç açılmayan evlerde
ışıklar yanar çocuk sesleri duyulur
tanıdık sevinçlerle dolar yeniden
kendi sesini kemiren alanlar

Anısı biz olalım bu sokakların
ve hiç durmadan yağmur yağsın
Biz gürültüsüz sözcükler bulalım
sarmaşıklar fısıldaşsın yine
Gidersek birlikte gideriz
yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…