• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yoksam o da yok

Ömer Hayyam
 
Tam 3 Yıldır

-bilmezsiniz nasıldır-

işte öylece erenköy'e

benzettiğim bu yöresinde

yaşarım kentin, tanığıdır

kendileri düşlenen bütün

saadetlerin de, tütün ve

alkolle birlikte

tam

üç

yıl

dır.-

ilk yıl, oturup pencerenin

önüne, gökyüzünden geçen

uçakları izledim sadece,her

gece,bir gün o uçaklardan

birinin beni istanbul'a götüreceğine

dair düşler kurarak ve giderek

genişleyen kuraklığımdan

utanarak.-

ikinci yıl,

yırtmaya başladım telefon defterimin

sayfalarını bir bir, her mevsim,

birkaç türkçe isim daha eksildi

hayatımdan, her mevsim, giderek

sisler arkasında kalan bir şehir

kayıp gidiyordu parmaklarımın

arasından, ve bir gün cem karaca'nın

hüzünlü sesi yakaladı kulaklarımdan:

"beni bekleme kaptan.-"

nihayet üçüncü yılın sonunda

dostların giderek bir aldanışa

sevgililerin tuhaf bir kara kışa

yelken indirdiklerini öğrendim,

"ulan" dedim kendi kendime,

"ulan sefa kaplan, ulan orospu

çocuğu, içindeki hasreti dindir,

unutulduğun kent senin değildir.-"


Sefa Kaplan...
 
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.

Ahmet Hamdi TANPINAR
 
Sıran geldi! deseler günün birinde
savaşa itseler beni,
vurulsam;
kan değil
adın fışkırır yırtık dudaklarımdan…
 
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlayacağım.
 
Uyudum uyandım, seni görmedim,
İnandım, aldandım, seni görmedim.
Acıktığım sofralardan aç kalktım,
Seni nasıl aradım, nasıl aradım;
Anılarıma baktım, seni görmedim
 
Ben sana teşekkür ederim
Beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdun korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm,belki de geçen hafta...

Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.

Ülkü Tamer
 
Ne kadar benzemesem de ona,
Hiçbir zaman beni onun yerine koyamasan da,
Unutamayacaksın beni,
Çünkü gelen gideni özletir aşkta.
 
Yani şimdi,
Gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı!
Yani şimdi başkaları mı sevecek seni
Ben saçlarını okşadığım zaman,
Ellerin öksüz kalırdı
Şimdi gidiyorsun
Git..
 
Ağlamıyorum,
Gözüme yokluğun kaçtı.
Ağlamıyorum,
Gönlüme gidişin bulaştı.
Aşk, gözlerimden aktı.
Canımdın, anım oldun
Güzel hatırladım seni
İşin özüne gelirsek,
Ağlamıyorum inan
Biraz hayatım kaydı o kadar...
 
Benim sadece iki elim var hayata dört elle sarılmam için sana da ihtiyacım var..
Murat Menteş
 
arkadaşlar milli eğitimin şiir dinletisi var ve müdür şiir okumamı istiyor ben de öğretmenlikle alakalı bir şiir okumak istiyorum yardımcı olur musunuz acil lazımmm lütfeen:28:
 
Murathan Mungan-Yalnız Bir Opera şiirinden alıntıdır.

Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran
Zaman'ı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını
.........

Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?

Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları
gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir
şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi.
Artık hiçbir duygusunu anlamayan çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkla büyüyecek
Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
...............................
ana Zamandan söz ediyorlar
Gelip size Zamandan söz ederler
Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onlar da bilirler. Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,
öyle düşünürler.
Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden
karşılaşmak kolay değildir elbet. Kolay değildir bunlarla baş etmek,
uğruna içinizi öldürmek. Zaman alır.
Zaman
Alır sizden bunların yükünü
O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar
dibe çöker. Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir
yerlerden
bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O boşluk doldu sanırsınız
Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir
 
olsun istersin.
hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
aşktır; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin.
bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş (?) ne de çözüm için bi'şeyler yapma gayretinde.
iştir; sabahlarsın, "olsun" diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin.
dosttur; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi "ona" ayırmaya çalışırsın.
sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın.
bakarsın ki her şey başladığın gibi!
olmuyorsa, olmuyordur!

gönlün rahat mı?
elinden geleni yaptın mı?
cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.

 
suyun üstünü kaplayan şeyler

kolaymış, çok kolaymış dedin.
oysa suda, suyun en başında
üstünden atladığın, geçtiğin
beyaz büyük bir hayvan yatıyordu.
şimdi bunu söylemeye değecek bir şey
yok. oysa,
suyun üstünü kaplayan şeyler vardı.
suyun üstünü kaplayan şeyleri aralayıp
sudan alman gereken şeyi aldın.
kolaymış. çok kolaymış dedin.
[güller açtıkça kesilmeli diyor annem
oysa,
tabiatın kanunlarına hiç alışamadım ben.
ve rüyamda çok gerekmedikçe bir şey görmem.]
bir sebebi vardır, mutlaka vardır,
hayyyıır diye uyanmamın bir rüyadan
bu ne ki, elin olsun ıslanmıyor senin, bunca zaman
neyi bekliyor, sudaki o büyük beyaz hayvan.
kolaymış, çok kolaymış dedin.
BİRHAN KESKİN
 
gidiş

senin gözlerin benim gerçeğim
(sendeki telaşa onlarla inandım)
bakmıyor bana,benden uzakta

aramızdaki mesafede gerilen
bir teli inletiyorum seninle
sesi ben duyuyorum tek,
birşey duyduğu yok kimsenin
benden başka.

bir hülyanın hatırasında
kasıp kavuruyorum kendimi
diyorlar ki, hayat yalandır,
aşk da.
nasıl inanırım,o;
olmak istemiş de olmamış
bir yarım nefes gibi şuramda.

sana dokunamayacak kadar
ürkek kalmış olduğum bu mesafeden
dön/erken sen
önce ayaklarının gerçekliğine inandır beni,

inanmak istesem de
senin gidişin yalandır bende.
BİRHAN KESKİN
 
"ben seni hep sevgilim ben seni hep
yüzünden geçen dalgalardan okudum,
ellerine sevgi okudum gözlerine şefkat okudum.
annen seni inkar etmişti
aldım etime dokudum." BİRHAN KESKİN
 
"Ben sana pişmanlıklarımı anlatayımsen yargılamadan teselli et.
Gözlerimi kaçırayım gözlerindenutanayım. Ellerinle tut yüzümügözlerini gözlerime çevir.
Soluklarını hissedeyim yüzümde. Sesin dua olsunyüzüme üfle...
Sen bana yol olbütün tuzaklardan emin olayım. Sen bana sabah olbütün karanlıklardan emin olayım... Sen bana tövbe ol.."

Tarık Tufan
 
Back