En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Beğendiklerimi toplu olarak yazayım :)

Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş, sersem! Ben seni beklerken ölmem ki... Beklersem. Özdemir Asaf

Sen gibi bir şimşek çakıyor. Tam kalbime düşüyor yıldırımı. Ben gidiyorum... Siyah beyaz tuşlarında piyanomun seni çalıyorum şimdi. Çaldıkça çoğalıyosun odada. Sen arttıkça ben kayboluyorum. Özdemir Asaf.

Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp harçlığımı atardım. Bu yüzden en çok denizden alacaklıyım. Sunay Akın

Öğrendim ki güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika. Ataol Behramoğlu (Öğrendim ki Şiirinin her dizesini çok beğenirim:)

Hayat bizi resmen dört işlemle sınar. Gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der..
 
"İstanbul deyince aklıma kuleler gelir
Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır
Ama şu Kız Kulesinin aklı olsa
Galata kulesine varır
Bir sürü çocukları olur"
 
Yağmurun, yalnızlığın bu şehirde hakkı var...

Murathan Mungan("Yağmur,yalnızlık ve şehir" adlı şiirinden)
 
Bir beyaz gemiydi ayiran onlari
Kadin güvertedeydi, adam rihtimda
Simdi unuttum yüzünü kadinin
Adamin gözleri aklimda

(ümit yaşar oğuzcan'ın rıhtımda şiirinden)
 
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...


Öptü beni : «- Bunlar, kâinat gibi gerçek dudaklardır,» - dedi.
«Bu ıtır senin icâdın değil, saçlarımdan uçan bahardır,» - dedi.
«İster gökyüzünde seyret, ister gözlerimde :
«körler onları görmese de, yıldızlar vardır,» - dedi...


Bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece
pırıldamakta devâmedecek ben basıp gidince de,
çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı
ve bende bu aslın sureti çıktı sadece...


Nazım Hikmet Ran
 
Dogdugumda Siyahtım.
Büyürken Siyahtım.
Güneşe Çıktıgımda Siyahtım.
...Korkunca Siyahtım.
Hastayken Siyahtım..
Öldügümde Hala Siyahım...

Ve Sen Beyaz Çocuk...

Dogdugunda Pembesin.
Büyürken Beyazsın.
Güneşe Çıktıgında Kırmızı.
Üşüdügünde Mor.
Korktugunda Sarı.
Hastayken Yeşil.
Öldügündede Gri'sin.

Sen şimdi bana renklimi diyorsun???
 
İçimde ak bir yol var.
Karıncalar buğday taneleriyle
bayram çığlıklarıyla kamyonlar gelir geçer
ama yasak, geçemez cenaze arabası

İçimde mis kokulu
kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil
 
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...?

Atilla İLHAN
 
beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi incecik bir oğlan güldümü cenazeye benzerdi sen kalkıp ona giderdin benzim mum giderdi sabaha kadar kalırdın


felaketim olurdu ağlardım
 
Monarosa, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Monarosa, beyaz güller ak güller
 
ya topla yaralı kırlangıçları

ya da bu vefasız şarkıyı bitir

özgürlüğe giden tutsaklar gibi

siyah gözlerine beni de götür.
 
Yağmur yağıyordu,üşümüştün.
Nasıl oldu bilmiyorum,içeri aldım seni.
Sessiz kaldık bir süre öylece...
Tozlu raflara unutulmuş kitaplara dokundu ellerin.
Durmadan bakınıyordun etrafa
Unutulmuş duygulara sebep aradın kalbimin her köşesinde..
Ve şimdi kilitli kapıları zorlar oldun.
İçimi acıtıyorsun
Bu gece son...
Dokunma yüreğime.
 
Sağda, solda izlerin var.
Zor oluyor bazen uyanmak.
'Zaman en iyi ilaç' derdi babam.
Toparlanmaya çalışıyorum.
Kendime yeni uğraşlar buldum;
şiir,
resim,
tiyatro,
sinema.
Seni yazıp,
seni boyuyorum.
Seni oynayıp,
seninle uyuyorum.
 
İçimi kemiriyor, bir uyurken mutluyum.
Yalan da olsa, bir umut bırakmıştım
acil durumlar için minicik bir avuntu.
Belkide beni sevmişti gerçekten.
Hassiktir çekecek zaman değil.
En tutarlı olan ben olmalıyım.
Çünkü bütün suç sadece ve sadece benim.

Ne geçmiş ne gelecek,
şu an bile hiç yok gibi.
Bu kadar mı büyüksün ey aşk!
Gerçekten bu kadar mı güçlüsün!
Her şeyin üstünde,
her acının önüne geçecek kadar mı?
 
hiçbir kadeh,
hiçbir antidepresan,
hiçbir hediye,
hiçbir psikiyatr,
hiçbir oyun,
hiçbir kadın,
hiçbir şarkı,
hiçbir çek ve hiçbir memleket,
beni, senin 'naaber'in kadar
mutlu etmedi...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…