En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Karşıma çıkıp da
Hayatıma girdiğin zaman,
Yoruyorsun.

Kendini saklayıp
Yokluğunu bıraktığında,
Yalnızlığımı oyalıyorsun.

Varlığınla yoklugun arasındakı fark bu.
Senden niçin vazgeçtiğimi
Şimdi anlıyor musun?
 
Ayrılık sevdi bizi içim hüzün denizi
Çekil git desem de gitme sevdiğim
En güzel derdim sensin ölüm seninle gelsin
Bende bit desem de bitme

Sana git dedim yalan yokluğun bende kalan
Son sözüm budur sakın sakın gitme

Ayrılık sevdi bizi içim hüzün denizi
Çekil git desem de gitme sevdiğim
En güzel derdim sensin ölüm seninle gelsin
Bende bit desem de bitme

Çekil git artık düşlerimden
Bıkıp usanmadın mı benden artık?
Gözlerimden yüreğimden ve içimden
Ve var olan herşeyimden
Git artık

Dokunma kirletirsin beyazları
Konuşma tüketirsin satırları
Mehtabı bırak doğan ayrılık
Çekil git şafak gelen aralık

Kanıyorum zaten uzak dur benden
Sebebin olurum yakanının olurum
Çekil git yolumdan ölümün olurum
Ve git artık nolursun git benden

Konuşma nefesini al benliğimden
Ben soluğunu kesmeden
Sus demeden sus nolur söylemeden
Git bir daha Allah aşkına hiç dönmeden

Yıkıl git artık hayallerimden
Kumdan evlerim yıkıldı artık
Taşlarımdan oyuncaklarımdan beynimden
Ve yaşayan her şeyimden
Git artık

Uzanma karaya çalarsın günleri
Söyletme devrik tümcelerim olursun
Ne öznesini ne yüklemini kurtara bilirsin
Çekil git bırak bütün düşüncelerimi

Yaralıyım zaten şöyle dur gönlümde
Derdin olurum korun olurum
Çekil git ağrın değil külün olurum
Ve git artık nolursun git git gözlerimden

Kal yerinde öylece ses etme
Mevsimlerde solsun senelerce
Mümkünse çıkmasın o iki hece
Öldü de bitsin bu işkence

Ya da bi sonbahar sarardı de
Düşen her bi yaprakta uzaklaştı de
Deki gövdeden dal kırıldı kopan candı
Yıkıldı de deki öldü öldü de
Yaşamaz de olsun de deki bitti bitti de

Kardı yağdı yağmurdu aktı sonra toprağa karıştı
Kurudu de soldu de
Ne bileyim işte kısaca öldü de

Ve cekil git artık
Gölge etme alın yazısı gibi görme
Deyilim birşeyin olmadım hiç birşeyin
Çekil git artık nolur çekil git kötü söyletme
Yaşamaz de olsun de deki bitti bitti
Kardı yağdı yağmurdu aktı kurudu de
Sonra toprağa karıştı soldu de
Ne bileyim işte kısaca öldü de
 





Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
Ve senden sonraki yaşantımın,
Adı hüzün olsun!

Öteki renklerini aldığın,
Tek mevsimlik dünyamın,
Ve senden bana kalanların,
Rotasız başlayan yolculuğumun,
Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
Adı hüzün olsun!

Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
Bir yarısı sende kalan geçmişin,
Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
Adı hüzün olsun!

Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
Azalan ideallerimin,
Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
Birbirine benzeyen her günün
Adı hüzün olsun!

Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
Anılarını sakladığım kirli odamın,
Yağan yağmurun,
Cama dayanmış soluk yüzümün,
İçimde ağlayan çocuğun,
Adı hüzün olsun!

Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
Adı hüzün olsun!

Değişmeyen şeylerin,
Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
Ve bu şiirin adı hüzün olsun!



Şemsettin Kaya
 
ARARSAN

Beni aramaya çıkarsa düşlerin
Hüznün ruhuna çizdiği resimlerdeyim
Gamsız bir gecenin karanlığında değil
Yüreğinde kanayan kesimlerdeyim

Aklına düşerim hani olur da
Güzelliklerin görünmeyen yüzünde ara
Sevginin menfaate döndüğü yerde
Bir gönül yarasının izinde ara

Yıkılmış umutların enkazından geç
Öksüz bir çocuğun gözünde ara
Ağıtların tüttüğü evlere uğra
Bir ananın boş kalmış dizinde ara

Beni yıldızlarda arama boşa
Yüreğini yasa boğan sızılardayım
Dertlerinle bulursun beni başbaşa
Senin gibi karayazılardayım

Sahte sevgileri tanımaz kalbim
Beni seven gönüllerin ocağında ara
Menfaatle bakmasını bilmez gözlerim
Beni gerçek dostlukların kucağında ara

Mutluluğu anlatan şarkılarda değil
Yaralı yüreklerin ağıtlarında ara
Beni menfaat ve ihanetten uzakta
Yağacak sevgi bulutlarında ara

Öyle senden çok uzaklarda değilim
Görmesini bilen gözlerin bakışındayım
Belki sana senden daha yakın bir yerde
Çarpan kalbinin her atışındayım

Aklına düşerim hani olur da
Beni sığmadığın duyguların içinde ara
O kadar da kolay bulurum sanma
Beni benim seni görebileceğim biçimde ara.

(Yazarı bilinmiyor)
 


Hoşçakal Anlatıcı

kolları kesiliyor
takatten
alt kattan sesler
ve penceresinde kız çocuğu bir fesleğen kokusu
inadından olacak
evcil daralmaların
kuş yüreğinin içinde bir kafes besler
nefes almadan
sadece vererek koşar
boylu boyunca yaşamanın içine
zira
soyulunca anlaşılıyor asıl
portakalın mucizesi
hoşçakal tabiat
sağol hatırlattığın için
hoşçakal bilim
elimde
binlerce cevapsız kalmış ahize
yüze kapatılmış yüzlerce telefon
hoşçakal anlatıcı
yerini bulamadım anavatanımın
sesinin haritasında
anlattığını anlayamadım beni affet
doğduğum yer biraz sapa
bilirsin
iki kere hoşçakal der
bütün romantikler
hoşçakal anlatıcı
hoşçakal!








Yılmaz Erdoğan

 
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.
 
Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,
Bir öyle garip hale bugün geldim ki
Sen benmisin, bilmiyorum, ben mi senim.
 
yaşadım her yokluğu,açlığı kahrı
gücümü savurmadım boşa

bir sana güçsüzlüğüm
ah bu tuhaf tutarsızlık
yok, boşuna çıkılmıyor başa

ne yana dönsem yüzünde
doğuyor güneş
ya deli olur ya yanarım

ne yana dönsem yüzünde
batıyor güneş
ya deli olur ya yanarım

ne büyük aşklar bitti
bir ömür geçti
ağladı gönül pes etmedi

bir sana yıkıldı bir bir
içimin dağları
asi başımın belası sevdiğim

kayıbım sende kayboldu
gece-ay şahit
ya deli olur ya yanarım...



Sibel Sezal​
 
Ben gidersem ruhum sen kal dünyada
Sırlarımı sakın aşikar etme
Zor olsan da kaybolsan bir sevdada
İstemem benim gibi acı çekme

Her derdime ortak bir tek sen oldun
Benim gibi sen de sararıp soldun
Yıllar boyu kalbime sırdaş sen oldun
İstemem benim gibi acı çekme

Görmesen de sana yakın bir yerdeyim
Aynı sevda aynı dudak aynı tendeyim
Kadehinde , sigaranda , gecendeyim
İstemem benim gibi acı çekme
Acı çekme , acı çekme



Sibel Sezal​
 
Sevdigini söyledin mi?

Selam verdim kalemime aldim seni elime,
Basladim böylece, yüregimmi dökmege..
Siirler güzeldir okuyanini bulunca,
Okumak kadar anlamak gerek birazda…


Siir siiri anlatir, siirler konusulmaz,
Siirlerde yazilanlar, genelde yasanilmaz.
Ben siirlerle yasiyorum, siirlerle ölecegim,
Siirlerde sevgiyi hep yücelteceyim..


Sevgi güzel olmali, sevmesini bilene.
Seviyorum diyerek, yüregini verene.
Seveceksin yüreketen, sevilmek istiyorsan.
Karsilik beklemeden, seviyorum diyorsan..

Evet böyle olmali sevgi denilen tutku.
Sen kendini sinadin mi? yüregine baktin mi?
yüreginin akisina duygulari saldin mi?
Sevdiklarine sevdigini söyleye bildin mi?
Ayse Alioglu​
 
Sen hiç uyandın mı,
Hıçkıra hıçkıra ağlayan gecelerin sabahına?
Hiç utandın mı gözlerin kazayla aynaya değdiğinde,
Yüzündeki o yabancıdan?
Hiç hissettin mi yaşlanmışlığı yüreğinin ta içinde?
Saplandın mı hiç duyguların kara deliğine?
Uyuyamadığın oldu mu, uyumuya yemin ettiğinde?

Sen hiç sensiz kaldın mı?
Hiç yaşadın mı yalnızlığı,
Seni boğan kalabalığın içinde bile?
Benliğini uzaklarda bir hayal de bırakıp,
Kendini bile unuttun mu sen?
Sen kendini sevebildin mi benim kadar?
Hayallerinin bir bir yıkıldığı da oldu mu gençliğin baharında?

Sen hiç uyandın mı,
Hıçkıra hıçkıra ağlayan gecelerin sabahına?
Hiç uğradın mı yalnızlık şehirlerinde,
Unutulmuşlar sokaklarına?
Hiç ağladın mı sesini kendin bile duymadan,
Ama gönlün hıçkıra hıçkıra...?
Gülmeyi, gercekten gülebilemeyi de özlediğin oldu mu,
Kahkahalara boğulduğunda?

Bu gün yine uyandım,
Hıçkıra hıçkıra ağlayan gecemin sabahına!
Yine utandım,
Gözlerim kazara aynaya değdiğinde,
Yüzümde ki o ne idüğü belirsiz yabancıdan!
Sen de yüzerken kayboldum,
Yalnızlık şehrinin, unutulmuşlar sokağında...
 
Yürüdüm yürüdüm çok yollardan geçtim inan çok büyüdüm..
Düşündüm düşündüm sebebini bulamadım neden neden neden çok üzüldüm?..
Aç kapını lütfen,çünkü ben geldim
Çok üşüdüm, çok soğuk yerden geldim
Bana bana biraz gülümser misin?
Kimseye sormadım,yolu kendim buldum geldim
Simsiyahların içinden sana karbeyaz geldim
Beni biraz sever misin? Ben geldim!..
Üstüm biraz tozlu, yolda çok düştüm geldim
Ellerim çizik üzgünüm, dikenliklerden geldim
Kalbim paramparça ama sana topladım geldim
Bir bilsen neler yazdım, hepsini yaktım geldim
Annemi bıraktım sana, kimsesiz geldim
Çocukluğumun söküklerini dikebilir misin?
İzin ver de oturayım lütfen, bacaklarımı çok yordum geldim
Kusura bakma üstüm ıslak, büyük yağmurlardan geldim
Anlatsam herşeyi, dinler misin?
Yanıma para almadım, beş kuruşsuz geldim
Yolda biraz acıktım ama sana,dayandım geldim
Hiç yokken hep olmak nedir,bilir misin?
Kendime.. devdim!devdim!devrildim geldim
Kardım,buzdum eridim,erittim geldim
Aşkı sırtıma aldım,taşıdım,evladım dedim
Açtım,soldum,sarardım geldim
Yandım, söndüm, kül oldum geldim
Ellerinle ellerime su dökebilir misin?
Yüzüme vurdu rüzgar yağmuru,daha çok dedim
Yağmur çarptı kendini bana, "bu yetmez" dedim
Kırılmış kanatlarıma birkez dokunabilir misin?
Taştım,dağdım,kum oldum geldim
Camdım,kayaydım, tuz buz oldum geldim.
Beni tanrı'ya tekrar inandırabilir misin?
Bin kere öldüysem, bin kere dirildim geldim
Canımdan can,kan verdim ama adını yaşattım geldim
Yedi kat yerin dibinden beni duyabilir misin?
Kimse inanmadı sana,bir ben taptım geldim
Dönecek yerim kalmadı, herşeyi mahvettim geldim
Şimdi beni biraz sever misin?
Ben geldim...


Cem Adrian ♥
 
Son istegin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydir,
Ilk istegin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadi,
Korkusundan.


Özdemir ASAF
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Benim en sevdiğim söz senden duyduğum ben'dir.
Hep yinelediğim söz sana koyduğum ben'dir.
İyi olmak adına bilgiç olmak istemem,
Seni senlediğim söz, bir -bir oyduğum ben'dir.


Özdemir ASAF
 
Seni düşlerime aldım,
Uykusuz kaldım.
Seni uykularıma aldım,
Düşsüz kaldım.
Başıma aldım,sensiz;
Gönlüme aldım,başsız
Sensiz yollarda pulsuz,
Pullarda mektupsuz kaldım.
Sana adlar aradım,
Ardından adsız kaldım...


Özdemir Asaf
 
Sorma bana ne kadar seviyorsun diye !
O kadar işte!
Tavanı kadar sokağın, dibi kadar cehennemin.
 
Sana bırakacağım bu kentin
üç semtinde üç damla gözyaşı döktüm,
Birincisi seni ilk gördüğüm yerdi,
ikincisi seni ilk öptüğüm yerdi
Üçüncüsü söylemeye dilim varmıyor,
üçüncüsü bana git dediğin yerdi
İşte bu mısraları orda karalıyorum;
işte demir aldı şilebimiz,
Gidiyor,gidiyor,gidiyorum !
 
Nazar

Gece, Leylayi ayin on dördü
Koyda tenha yikanirken gördü.
"Kiz vücudun ne güzel böyle açik!
Kiz yakindan göreyim sahile çik!"
Bakti etrafina ürkek, ürkek
Dedi:"Tenhada bu ses nolsa gerek?"
"Kiz vücudun sari güller gibi ter!
Çik sudan kendini üryan göster!"
Aranirken ayin olgun sesini,
Soguk ay öptü beyaz ensesini,
Sardi her uzvunu bir ince sizi;
Bu öpüs gül gibi soldurdu kizi.
Soldu, günden güne sessiz, soldu!
Dediler hep: "Kiza bir hal oldu!"
Ta içindendi gelen hiçkirigi,
Kalbinin vardi derin bir kirigi.
Yatti, bir ses duyuyormus gibi lal.
Yatti, aylarca devam etti bu hal.
Sindi simasina aksam hüznü,
Böyle yastikta görenler yüzünü,
Avuturlarken uzun sözlerle,
O susup bakti derin gözlerle,
Evi rüzgar gibi bir sir gezdi,
Herkes endiseli bir sey sezdi.
Bir sabah söyledi son sozlerini,
Yumdu dünyaya ela gözlerini;
Koptu evden aci bir vaveyla,
Odalar inledi: "Leyla! Leyla!"
Geldi koy kizlari, el bagladilar...
Diz çöküp agladilar, agladilar!

Nice günler bu seametli ölüm,
Oldu çok kimseye bir gizli dügüm;
Nice günler bakarak dalgalar,
Dediler: "Ugradi Leyla nazara!"

Yahya KEMAL
 
Ve güneş batarken,cocuklar uyurken
Baş ucumda bekleyen,yorgun bir melektir.
Ve her gece,sabret diye,
Saçlarımda dolaşan
Tanrı'nın elleridir...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…