• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni.
Biraz heyecan,biraz da salıncağı başkası kapacak korkusu işte...
 
Son düzenleme:
Birazcık tuz etkisi yaratmalı insan birinin hayatında.
Hani yaraya basıp acı vereninden değil,
Yemeğe katılıp tat vereninden.


Ece Ayhan
 
Sihriydi tutkuların.
Şiir bitti!
Solunarak süzülen tılsımı kalmadı gönlün.

Şiir bitti!
Kurudu esin çağlayanı umudun,
Dindi suların tendeki çılgın uğultusu.
Öpüşlerden düşlerin filizleri yolundu,
Kimse ağlamıyor özlerken...

Şiir bitti!
Uçukladı dudakları sevginin,
Bakışlar yapayalnız,yalnızlık çırılçıplak;
Gülüşler kuşsuz,kıvılcımsız,
Can bitkin,dil tutsak...

Şiir bitti!
Bulandı yüreğin özgür sesi.
Teslimiyet başıboş,yiğitlik evcil;
Onur sessizce köreldi gözevlerinde.
Dişlerin arasında bilendi küfür;paslı,keskin...
Oyuncu arsız,seyirci bezgin;
Ne dövüş soylu ne seviş,
Çığlığı duyulmuyor sevincin.

Şiir bitti!
Söndü içtenliğin güven ateşi!
Sevgilin zehrin kılabilir gizemli anıları,
Dostun katilin olabilir.
Nefret hırçın,şefkat uyuşuk,merak sinsi;
Acının sırdaşı ayrılıklar uluorta kudurgan...

Şiir bitti!
Tozlandı hançeresi sezginin,
Susan da ikiyüzlü konuşan da!
İhanetin sinmediği giz unutuldu,
Yalan doruklarda çığırtkan...

Şiir bitti!
Bozuldu ışıktan büyüsü duyguların.
Korkunun da ucuzları türedi,coşkunun da.
Erdem sığlaşıp özüne yabancılaştı...
Dal kuru,dalga uysal.
Herkes her şeyin sahtesine alışkın...

Şiir bitti!
Soldu içli sesin beslediği tomurcuk,
Alaycı çalgıcılar dökülüyor şarkılardan.
Hüzün sürgün,aşk yılışık...

Şiir bitti!
Dindi rüzgârı tükenmez gücün.
Ağıtlar yetim,türküler öksüz...
Zalim yaradana pervasız,mazlum ölümüne çaresiz...

Şiir bitti!
Soğudu tezcanlı yüreğin yanardağı.
Ne dövüşün külhanı kaldı ne sevişmenin
Suskunluk kanıksandı,kabalık azgın...
Ne dadal'a sadık halk,ne Karacaoğlan'a.
Sokakta sabrın tiryakisi ruhsuz bir kalabalık...

Tek umut ki
''yaşam bitti'' demeye varmıyor dilim;
O da çocukların sesleri...

İsyan edin isyan edin isyan edin!


Nihat Behram
 
Son düzenleme:
BAĞLANMAYACAKSIN



Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden...
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya ya da pembeye
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Can Yücel
 
Ey hayat repliklerin kimi anlatıyor!
Ve kaç figüran oynuyor senin sahnende.
Nasıl ayrılacağız biz seninle?
 

GöZLeR SöZLeRiN SeRTLiĞiYLe YaŞa BuLanIp Ah ÇeKTi...
SeNsiz GeçEn GünLeRin KazaSı Yok Be SeVGiLi...
 
Bir beyaz papatya gibidir
Genç bir kızın yüreği
Saklamayı bilirsen hatıra defterinin yaprakları arasında
Hep korur ilk günki güzelliğini

Ve bir beyaz papatya gibidir
Aşık bir kadının yüreği
Cesaretin yoksa aşkı bulmaya
Solsada, kurusada, savrulsada rüzgarlarda
Ölene dek bekler seni....

 


Kavuşursak Biteriz Biz

Kavuşursak biteriz biz,
Biz mutlu sonlar katiliyiz.
Kavuşursak biteriz biz.
Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.
Herkesin bildiği bir aşk,
Herkesin attığı bir imza
Herkes gibi değiliz biz.
Belki biraz serseri,
Belki biraz deliyiz,
Ama kavuşursak biteriz biz.
Pervane böceğinin mum alevine sevdası
Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
Yanar ama su içmeyiz
Etrafında döner, alevle dansederiz.
Bize kimseden zarar gelmez,
Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
Biz artık biz değiliz.
Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir, onu söyleriz,
Kavuşursak biteriz biz.
İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
Dokunursak kanar ellerimiz.
Kimselere söylemez gizli gizli severiz
Ama kavuşursak biteriz biz.
Bir kor var içimizde yanan,
Onu küllendiremeyiz.
Görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz.
Bir aşk var bizi biz yapan,
Kavuşursak biteriz biz.
Biz herkes gibi değiliz.
İstadeğimiz zaman gelip,
İstediğimizde gidemeyiz.
Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
Ne bir filmdeki mutlu son,
Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
Sadece özlemle severiz,
Ve kavuşursak biteriz biz.
Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
Artık her aşk her ağızda sakız.
Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
Belki ayrı şehirlerdeyiz,
Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
Yağmur yağarsa, çıkar,
Aynı yağmurun altında ıslanırız.
Bu aşkı ancak biz biliriz.
Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
Mektupları suya yazarız.
Biz belki ayrıyız,
Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir onu söyleriz.
Kavuşursak biteriz biz.








Uğur Arslan

 


Sitem Bana

Sitem etmek mi
Hem de sana
Kalkıp varmak kapına
Deli gönlü koyu vermek yola
Bendini yıkmış su gibi
Yok edip gitmek dere yatağına
Adını yazmak sana ulaşan yola
Koparıp almak
Alıp kaçmak
Hiç bırakmamacasına
Sitem etmek mi
Hem de sana
Sitem deli olan bana
Laf anlamayan
Senden vazgeçmeyen yara
İsteyerek aşkı yaşayan
Bir buzu ellerinde eriten bana
Sitem olmazlara
Sitem Uludağ’a
Sitem ayrılığa








Ethem Turan

 
Ben nerede bir çift göz gördümse;
Tuttum onu güzelce sana tamamladım.
Sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu,
Bir bunun için yaptım.
 
Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
Içimden bir şey :
belki diyor.

18.02.1945



Nazım Hikmet Ran

 
Ne yak mektubun ucunu,
Ne sevgini sayfalar dolusu dile getir.
Zarfı kapatırken yalnız,
Kuytu dudaklarını
Çokça değdir..
 
Karanlık yolların hep ışıksız
olduğunu söylemediler bana
ben küçükken söyleselerdi
büyümezdim zaten! ..
 
İki güneş geçti bir gece
Biraz yağmur yağdı bana
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Anlatmak istemiyorum ama
BEN SENİ BURDA ÇOK ÖZLEDİM! ...
 
bu tamamen beni anlatıyor.. ve ne zaman söylesem ağlayasım geliyor... söyleyen birini duysam yine ağlarım ama hiç denk gelmedim

Ben kitab-ı kâinatı hatmetmiş sanırdım sevgilim
Kadd-i mevzunun görüp tekrar eliften başladım.
 
Rûhun mu ateş,yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem,bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin,ondan bu gönül zorla tutuştu...
 
Back