Tam dönüp siteye bir şeyler yazacağım sürekli biri yazıyor etrafımdan konu konuyu açıyor o gün yalan oluyor şuan yine aynı şekilde ama o kadar çok sinirlendim ki yok arkadaşım yazacağım bu gece..
Son on gündür hiç yazamamışım hele geçtiğimiz hafta kabul günü gibi sürekli misafirlerimiz vardı. Günlük işlerle uğraştım.En çokta zikirlerimin aksamasına üzüldüm bu zaman diliminde.
Tüm bu yorucu ve insanlarin engellerine rağmen başardığım bir şeyi yazmak istiyorum "uykum artık düzenli". Önceleri sabaha kadar uyanık kalıyordum.Artik bu değişti gerçekten yaşam kalitem arttı.
Düzene soktuklarimin içinde bitki çayımda var aksatmadan her gün tüketmeyi bir rutin haline getirdim.
İki hafta üst üste cuma günleri bir Kadıköy bit pazarı maceram oldu. Pazar ikiye ayrılmış bir sosyete pazarı gibi normal satis bir de bildiğimiz bit pazarı seklinde.Vaovvv derecesinde bir ucuzluk yok. Güzeldi ürünler. Bit pazarı tarafı için pek yorum yapamayacağım o taraftan bir alışverişim olmadı.
Kadıköy'de Şekerci Cafer Erol'da bir damla sakızlı türk kahvesi için lütfen yolunuz düşerse. Ben ki Türk kahvesi sevmem ama bu başka bir şey.
10 günde 40 sayfa kitap okumuşum çok etkileyici gerçekten.
10 günde iki farklı dizi bitirmişim Netflix'te.
İlki Gözcü isminde bir ailenin yeni taşındıkları evde yaşadıkları bazı esrarengiz olaylardan dönüyor dizi. 7 Bölümdü. İlk bölümde sıkılmadan dayanirsaniz gerisi gelir. 6/10 bir dizi idi denilebilir.
İkincisi ise Bir Skandalın Anatomisi isimli yine bir mini dizi karısını aldatan bir devlet adamının mahkeme süreci üzerinden dizi yürüyor. 6 Bölümdü. 5/10 denilebilir bunada.
Belki izleseniz seversiniz ben bir şeyi izlerken çok odaklanamadığım için belki de onda altı yada onda beş diyorumdur. Burda da kendimi alnimdan öpüyorum sıkılıp bırakmamışım.Çoğu burada açılan konuların aslında ortak nedenleri istikrarsızlık ben saatlerce bir konu üzerinde düşünen yapıya sahibim bu nedenle çoğunluk insanın yaptığı gibi dizi izlemek/kitap okumak kendime iyi gelecek şeyleri yapmak gibi şeyleri kaçırabiliyorum o nedenle ola ki bu satırları okuyup okuduğun on gundeki kırk sayfa kitabı yazmazsin ya demeyin.
Vallahi bu çok düşünme ve üzerine erteleme hastalığına yakalanırsaniz en ufak şeyde muhteşem bir başarı hissine ulaşıyorsunuz.İyi geliyor ve hissettiriyor.
Neyse nerede kalmıştık... Bu süre zarfında bir bebek köpeğice 1 günlük evimizi açtık. Sonrasında hemen sahiplenildi ve yeni ailesine ulaştı çok şükür. Aşağıya fotoğrafını ekleyeceğim.
Erteleme hastalığımda bir şeyi o an yapıp yapmak istemediğimi kendime soruyorum mecbur bir şey değilse örneğin;evdeyim ama
kaşlarımın alınması lazım. Kendimi zorlanıyorum o gün gidesim yoksa bir gün süre tanıyorum ertesi gün gidiyorum. Ama kendime ertesi gün gideceksin daha fazla otelememen gerekiyor diye tekrar tekrar aklıma geldikçe telkin ediyorum evet acelesi yoktu bir günlük müsade ettim ama ikinci güne izin versem ohoho evden çalışıyorum diye bir haftayı bulurdu o süre.
Bir gece ansızın değişiklik yapma perileri geldi ve saçlarıma kahkül kestim. Oldu mu? Çokta güzel oldu.
Tavuk tüketmeye biri olarak ki dokunması bile zor oluyor benim için bir arkadaşıma tavuk sote yaptım tadını çok beğendiğini söyledi. ( Mutfakla yeni yeni haşır neşir oluyorum insanlık için küçük benim için yine büyük bir adım.)
Zikirlerimin aksadigini zaten yazmıştım. Bu beni üzen konu aşağıya onunda ekran fotoğrafını koyacağım.
Vallahi boş mu geçmiş dolu mu bilmiyorum ama yaşadık işte bir on gün bu şekilde istikrarlarımız daim olsun kızlar.