• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ekonomik özgürlük palavrası

Yeni evlediğimizde eşimin bana yardım ettiğini duyan kuzenleri iş arkadaşları falan kılıbık diye laf atarlardı. Nasıl nefret ederdim o anda. Gerçi bunu diyen de şimdi kedi gibi..

Ben de çalışıyorum aynı saatte evden çıkıp aynı saatte eve giriyoruz. Bütün her şeyi ben yapsam kimse yazık bu kadına demezdi. Ama erkeğin iş yaptığını duyanlar yorum yapmakta hak görüyor kendinde..

Ben evde haftasonu ev işi kalmasın diye debelenirken, oğlum eteklerimden oyun diye çekiştirirken ben yemek hazırlama derdindeyken eşimin poposunu yaydığını görüp sineye çekecek biri değilim. Kaldı ki eşim de yatmaz.
Dolayısıyla o kadınları pek anlayamıyorum..

zaten karısı çırpınırken, davar gibi yatan adama adam demem ben, olsa olsa kağıt adamdır o.
kendimden pay biçiyorum, sevdiğim insanı yormamak mutlu etmek için elimden geleni yapıyorsam o da yapmalı, yapmıyorsa sevmiyordur, gayet düz bir denklem.
 
Ya bu konuyla alakali bi animi anlatiyim

Milos dogdu daha 1 aylik falan , disarda bi mekanda anamla babamla otururken onlarin bi arkadasi geldi
Kadin tabi milosa iltifatlar , bana hayirli olsun vs vs

Neyse hatun bi anda demez mi " ay sen buyuyeceksin , abinin gomleklerini utuleyeceksin , abine yemekler yapacaksin "
Gozum oyle bir dönmüs ki annemle babam kadinin resmen onune atlayip eee senin cocuklar nasil esin nasil vs diye konuyu degistirmeye calisiyor , annem gozlerini portletti bana bakislariyla yalvariyor nolur bisey deme diye :KK70:

Annemle babamin hatrina sustum ama icim icimi yedi , eve gidince aldim oglanla kocami karsima , bu evde sadece tek bir kisi is yapmayacak o da mila , siz calisacaksiniz , isleri siz yapacaksiniz , kizim buyudugunde bir bardak su getir deseniz bile geberitim ikinizi de diye daydirdikca saydirdim :KK70:
Ikisi birbirine bakti , garibim lohusa depresyonuna girdi herhal deyip ben cemkirdikce tamm miladan hicbisey istemeyiz , biz her isimizi yapariz zaten deyip durdular

Yani , toplumdaki kadin profili bu , acimistim kadinin kizina ve hala cok fena icimde kaldi orda sustugum icin

Ay nasıl sustun ya? Büyük başarı :KK45:

"Evet aynen ya. Bizim ailenin köle kontenjanında açık vardı aklımıza çekirdekten yetiştirmek geldi. Yoksa seni mi alsaydık ya ütü işi için he ne dersin?" demek varmış.. :KK70:
 
Ay nasıl sustun ya? Büyük başarı :KK45:

"Evet aynen ya. Bizim ailenin köle kontenjanında açık vardı aklımıza çekirdekten yetiştirmek geldi. Yoksa seni mi alsaydık ya ütü işi için he ne dersin?" demek varmış.. :KK70:
Ahhaa valla neler derdim de diyemedim iste , baksana 1.5 sene gecti hala icimde patliyor hatirladikca
Tum hincimi evin erkeklerinden almistim
Nefret ediyorum bu zihniyetten
 
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).

ben öyle büyümedim mesela ama fıtratımda yok zaten itaat vs. öyle ebeveynlerim olsaydı kesin çok çatışırdım ki ailede adım çok asiye çıkmıştı normal şartlarda bile.
birde hep yaptığımın arkasında durdum hiç saklamadım. lisede okuldan kaçıp bir yerlere giderdik eve gelip bugün okuldan kaçtık derdim. yanlış bir şey yaptığımı düşünmediğim sürece kendi doğrumu ölesiye savunurdum/rum.
 
Tamamen Türk kültürü boşanmak ayıp bosananlar sorunlu dul kadına başka gözle bakılır insanlar bundan geliniyor bir de yalnız kalmaktan
 
Kültürel bir şey.
1) toplumda boşanmış kadına kötü bakılması.
Bence işin başını bu çekiyor.
Burada bile şahit oluyoruz, eşinin kadın iş arkadaşı boşanmış olunca aklı uçan kadınları.

2) aileyi hayal kırıklığına uğratmama kahramanlığı.
Kadın haftada 2-3 kere şiddete maruz kalıyor, kocasını ailesine kötü göstermemek için, ailesini üzmemek için sesini çıkarmıyor.
Hele de kendi Bulup evlenen Kadınsa, bir de gurur yapıyor ailesine, sen buldun ettin diyecekler diye

3) kızının arkasında durmayan/duramayan aileler.
Bizde boşanma olmaz ile başlar, elaleme ne deriz ile biter.
Burada elalem ne der ve 1. Madde kaygısı var aslında.

4) evliliği fazla büyütme.
Böyle bir merasim Yok. Alt tarafı iki insan hayatını birleştirecek,
Bir eve girecekler,
Evlilik teklifi, İsteme, söz, nişan, nikah, dugun, bunların arasında eşyayı bilmem kimin tarafı yapacak, altın, bohça, zıkkım zakkum bir sürü gereksiz adet. O kadar çok emek veriliyor ve savaş veriliyor ki evlenirken, insanlar büyük bir şey zannediyor... bunlar yapılırken çıkan kavgalar da cabası...

5) çocuklar.
Çoçuğum için katlanıyorum anne fedakarlığı.
Bunlar anlamıyor çocuğun mutlu ailede yetişmesi gerektiğini.

Bunlar yaygın gördüğüm sorunlar.
Çözümü Yok.
Kendimce çözümüm,
yetiştirdiklerimi düzgün yetiştirmek.
Daha iyisini bilen söylesin hep birlikte yapalım :KK66:
Çocuklar babaya düşkün görünüyor çünkü babanın yüzüne hasretler.
Halbuki çocuklar anneye daha düşkün.
Çocuk babasını saatlerce aramaz ama anneyi 5 dk görmese ortalığı ayağa kaldırır.
 
ben öyle büyümedim mesela ama fıtratımda yok zaten itaat vs. öyle ebeveynlerim olsaydı kesin çok çatışırdım ki ailede adım çok asiye çıkmıştı normal şartlarda bile.
birde hep yaptığımın arkasında durdum hiç saklamadım. lisede okuldan kaçıp bir yerlere giderdik eve gelip bugün okuldan kaçtık derdim. yanlış bir şey yaptığımı düşünmediğim sürece kendi doğrumu ölesiye savunurdum/rum.
Aynen noop , tr standartlarina gore asiri ozgur bir ailem.var ama beni ailenin asisi diye cagirirlardi , tam bir anarsist ruhmusuz
 
Ben farklı bir açıdan bakayım. Üniversite okumuş ve çalışan bir kadına “Sen artık okudun, akıllı, mantıklı bir kadın oldun, yanlış yapmazsın” gözüyle bakılır toplumda, çoğu zaman da seçimlerine saygı duyulur. Bu da kadına “Ben bilirim, akıllıyım, yanlış yapmam” tarzında bir öz güven pompalar. Bu kadın kendi tercih ettiği adamla evlenir, sanır ki o diğerlerinden farklı, geleneksel kalıpların dışında bir erkek. Oysa aşktan gözü görmemiştir hiçbir şeyi. Evlenir, olumsuzluklar yaşar ama kendisinin bunları yaşayabileceğini kabul edemez. Kendisinin de hata yapabileceğini, hatanın eğitimle ilgisi olmadığını, insani bir şey olduğunu kabul edemediği için yaşar bunları. Kendi kendine bile itiraf edemez yanlış bir seçim yaptığını, başaramadığını. Bu nedenle çeker de çeker, özellikle öğretmenler -meslekleri eğitim olduğu için- karşısındakini eğitmeye, hatalarını düzeltmeye çalışır ve bir ömür böyle geçer.

Çoğunluğun durumu bu bence.
Bir nevi kibir diyebiliriz.

Eğitimli de olsak p.ç erkeği adam etme saçmalığına devam ediyoruz.

Anası değilim, öğretmeni değilim.
Reşit, aklı başında insanı neden eğitmek, değiştirmek zorunda olayım ki?

Mutlu olmak için evleniyoruz.
Evlendik ama mutlu değiliz.
Neden evli kalalım?
 
Anne baba da içten içe kahroluyordur eminim.
Hem kızlarına yazık oluyor, hem elin işe yaramaz adamını besliyorlar evlat hatrı için.

Tabi canım. Annesi son ziyaretinde karşımda ağladı sinirden. Hep aramızda kalsın diye diye ben şiştim. İnsan başına gelene razı olduktan sonra çevresindekiler birşey yapamıyor ki.
 
Ezilmek sindirilmek ve babaevine dönüş korkusu barındırıyo budurum.

Elalem nederle yetişen nesilden çokta cesaretli aklıbaşında adımlar atılması bekleniyo konunda

Şimdi boşansa ohoo ayşe teyze neder ? dul kadın nasıl gezer ? sen dulsun onu giyemezsin ! diye gider bu halbıki o cahil nederler dulun kelime anlamını bile bilmez
 
Aynen noop , tr standartlarina gore asiri ozgur bir ailem.var ama beni ailenin asisi diye cagirirlardi , tam bir anarsist ruhmusuz

ailesine kendini kabul ettirip bireyliğini ispat edememiş kızlar evlenince de aynısını devam ettiriyor işte.
bir boyunduruktan diğerine.
sonra da cesaret bulamıyorlar kurtulmaya.
 
Grill ben bunun biraz dini alt yapısı olduğunuda düşünüyorum aslında
Konu dine kayıp kapanmasın diye o yöne hiç girmedim.
Bu konuya bakışıma Mehmet Akif'in şiirini örnek veririm her zaman:

Sen duâ et ki “Şerîat” demiyor evde karın!
Yoksa, boynunda bugün zorca gezerdin yuların!
Karı iş görmeyecek; varsa piçin bakmayacak;
Çamaşır, tahta, yemek nerde? Ateş yakmayacak.
Bunların hepsini yapmak sana âid “Şer’an!”
Çocuk emzirmeye hattâ olacak bir süt anan!
“Boşarım, evlenirim” bahsini artık kapa da,
Hak ne verdiyse yiyip hoş geçinin bir arada.
 
Ya cok yazdim konuya ama aklima gelen baska bir nokta ; biz yalniz kalamiyoruz , bu da bana hep enteresan geliyor
Mesela ben yalniz sinemaya gitmeyo cok severim , is cikisi gider bi kahve icerim bi basima eve oyle gecerim
Daha gencken tek basima cafede saatlerce oturur kitap okurdum ve bizim millet bana uzaydan grlmisim gibi bakardi
Yalniz kalamayan bir toplumum kafinlari da erkeklere bagimli oluyor , onlarsiz disari cikamiyor , kocasi gece eve gelmeyince uyuyamiyor vs vs
Bu da tuhaf bir ozelligi bence toplumun ve kadinlari kocaya bagimli yapiyor
 
Neler yazıldı tam bilmiyorum şöyle bir goz gezdirdim ben gördüğüm bir seyi söyleyeyim...
41 yaşım bitecek...ben 20 li yaslardayken evlenmek her genç kızın hayali degildi...şimdi -bir sürü etken var bunun için başta tv- öyle abuk bir algı var...sanki koca bitti herkes evde kaldı...
Ben 21 yaşındayken evde kaldın diyorlardı.
Hiç umursamadım.
24 yaşında evlendim.
 
Neler yazıldı tam bilmiyorum şöyle bir goz gezdirdim ben gördüğüm bir seyi söyleyeyim...
41 yaşım bitecek...ben 20 li yaslardayken evlenmek her genç kızın hayali degildi...şimdi -bir sürü etken var bunun için başta tv- öyle abuk bir algı var...sanki koca bitti herkes evde kaldı...

Eh aynen
80 yasindaki anneannem bana dedi ki, keske imkan olsaydi ben de avukat olsaydim.

Daha sonra yine konusurken dedi ki bir gun, ABDden is teklifi geliyor mu? Ben de dedim ki, cok uzak vs. o da dedi ki profesyonel dusun, para nerdeyse kariyer gelisimi nerdeyse oraya git. Kadin 80 yasinda ama kafasi artik nasil diyeyim toplum zihniyetinin fersah fersah otesinde:KK51:
 
Back