• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ekonomik özgürlük palavrası

Son 2-3 gündür KK da kocaya, sevgiliye itaat, kocam küfretti boşanamam, kocam dövdü ama aşığım, kocam öküz ama seviyorum, kocam kaltak dedi ama affettim, kocam aileme şerefsiz köpek dedi ama olsun minvalinde konular açılıyor.

Konuları açan kadınların tamamı üniversite mezunu, çalışan, 25 yaş üstü.
Aşkın ve evliliğin dünyadaki en yüce değer olduğu öğretilip, altı doldurulmadığı için oluyor. Hangi koşullarda? Diye sorması daha kız çocuğuyken asla öğretilmediği için. Başka bir sebebi yok her şey bununla ilintili.

Bu kadınlara ne oluyor, ne yediriyorlar da bu kadar mantıksız ve saplantılı hale geliyorlar?

Gelecek nesilleri nasıl kurtaracağız?

Hiç eğitim, ekonomik özgürlük vs demeyin. Örnekler yukarıda.
Başka bir çözüm olmalı mutlaka.

Dünyadaki en önemli şeyin evlilik olduğunun öğretilmesi, ama bunun altının asla doldurulmamasından dolayı. Daha kız çocuğuyken “hangi şartlarda gerçekleşmeli” sorusunu sormayı öğretmedikleri, toplumca belirlenmiş olanları kabul etmeyi öğütledikleri için. Araç değil amaç olarak evliliğin kendisinin kabul edilmesinden ötürü. Bakın konulara, hepsi ama hepsi evlilikle ilintili. Doğrudan ya da dolaylı olarak her yol aşka, doğru insanı bulmaya, ve sonuçta evliliğe çıkıyor..
 
Son düzenleme:
Kocayı nimetten sayan zihniyetin ürünü bunlar. Birey olmadan eş olmaya çalışınca eline yüzüne bulaşıyor insanların tabi, kadın önce kendine değer vermeyi öğrenecek, çocukluktan itibaren gelen bir eğitim bu, düşün ki evcilik diye bir oyun var, kız çocukları yemek yapıyor, iş yapıyor, akşam gelecek kocaya hazırlık yapmayı öğreniyorlar. El kadar bebeler doktorculuktan, öğretmencilik oynamaktan önce kadın olmayı talim ediyorlar yıllarca yani bu her şeyden önce öğreniliyor, büyüyünce de her türlü eğitimin önüne geçiyor hayati kararlarda. Değişir mi pek umutlu değilim açıkçası...
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).
 
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).
Grill ben bunun biraz dini alt yapısı olduğunuda düşünüyorum aslında
 
Çok yakın bir arkadaşımdan ötürü bende aynı şeyleri düşünüyorum epeydir. Koca içgüveysi gibi birşey. Çocuğunun bile tüm masraflar kızın babasında. Ama kocası olacak adam sürekli bizim kızı beğenmeme, laf sokma hallerinde. Adama sinir oluyorum o ayrı konu asıl sinir olduğum kişi arkadaşım. Nasıl izin veriyor buna. Bir höyt diyemiyor. Bu konuda bunun cevabını bulur muyuz bilmiyorum ama ben bu mevzudan dolayı kaç yıllık arkadaşımdan soğudum. Bir insan bu kadar basiretsiz olamaz diye. Yetiştirilme desek kızın ailesini 7 göbek tanıyorum, öyle insanlar değiller. Babası hep kızının arkasında. Bilmediğimiz, çözemediğimiz travmalar mı yaşatıyor bunları.
Anne baba da içten içe kahroluyordur eminim.
Hem kızlarına yazık oluyor, hem elin işe yaramaz adamını besliyorlar evlat hatrı için.
 
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).
Doğru yanlışı bilmek başka, içselleştirip hayatına uygulayabilmek başka bir şey ama.
 
Neler yazıldı tam bilmiyorum şöyle bir goz gezdirdim ben gördüğüm bir seyi söyleyeyim...
41 yaşım bitecek...ben 20 li yaslardayken evlenmek her genç kızın hayali degildi...şimdi -bir sürü etken var bunun için başta tv- öyle abuk bir algı var...sanki koca bitti herkes evde kaldı...
 
İyi de aynı kitle değil mi okudum, param var kocam yok diye ağlayan? Herkesin derdi koca sahibi olmak olmuş. Bizim ülkede böyle bir algı var gençlerde. Yetiştirilme şeklimiz bu çocukluktan beri. Aman evlen de torun sevelim diye büyütülüyoruz. Kaçımızın ailesi oku, yurt dışına çık diye hayaller kuruyor? Bu kadınlar da boşanıp dul denmesin, aman başımda kocam olsun diye susuyorlar. Ben şaşırmıyorum.
 
Evde iş ve ilgilenecek çocuk varken kocam kaçar.yayilmak yerine kaçmayı tercih eder.annesi kadin hayvan gibi güdülür iletişim kurulmaz.calistirilir parasi alinir özgüveni alınır.geri zekalı aptal denerek..acizse arkasinda kimse yoksa dövülür.şeklinde yetişmiş babası da hayvan gibi davranmis kayinvalidem arkası yok diye.kayinvalide pispis yapmamak icin iletisim kurmamış.cocuklarinla e ikisi de kazma sapı.e evlenene kadar erkeklerin hepsi insana benziyor.ama evlendikten sonra annesi babasinin ona nasil davranması ile büyüdü ise ona dönüşüyorlar.
Bu yetistirmese kocamin farkı.ondan buyuk olduğum için fazla baski kuramiyor.fakat elimde o an para olmasa ve suan dogru düzgün maaş alamama ragmen.eve para birakmak istemiyor.ihtiyaç larımı karşıla maya gönüllü değil.
 
Simdi TV en mükemmel anne kim diye yarisma olucak, ülkenin durumu cok vahim
 
Ya bu konuyla alakali bi animi anlatiyim

Milos dogdu daha 1 aylik falan , disarda bi mekanda anamla babamla otururken onlarin bi arkadasi geldi
Kadin tabi milosa iltifatlar , bana hayirli olsun vs vs

Neyse hatun bi anda demez mi " ay sen buyuyeceksin , abinin gomleklerini utuleyeceksin , abine yemekler yapacaksin "
Gozum oyle bir dönmüs ki annemle babam kadinin resmen onune atlayip eee senin cocuklar nasil esin nasil vs diye konuyu degistirmeye calisiyor , annem gozlerini portletti bana bakislariyla yalvariyor nolur bisey deme diye :KK70:

Annemle babamin hatrina sustum ama icim icimi yedi , eve gidince aldim oglanla kocami karsima , bu evde sadece tek bir kisi is yapmayacak o da mila , siz calisacaksiniz , isleri siz yapacaksiniz , kizim buyudugunde bir bardak su getir deseniz bile geberitim ikinizi de diye daydirdikca saydirdim :KK70:
Ikisi birbirine bakti , garibim lohusa depresyonuna girdi herhal deyip ben cemkirdikce tamm miladan hicbisey istemeyiz , biz her isimizi yapariz zaten deyip durdular

Yani , toplumdaki kadin profili bu , acimistim kadinin kizina ve hala cok fena icimde kaldi orda sustugum icin
 
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).

Ben anaerkil bir ailede büyüdüm, boşanmış ebeveynlerin çocuğuyum ve annem dağ gibi bir kadındı. Keza babam için kadın çok naif bir varlıktı, çok kibar bir adamdı bunlar benim şansım oldu, annem hep evlilik en son iş derdi.
Bana biraz da insanların işine geliyor gibi görünüyor; onurum olmasın ama sırtımı yasladığım biri olsun mantığı. Evliliğin bir yaşam biçimi değil de statü olarak görülmesi. Konu çok yönlü aslında, kadınlar kendileri kabul etmiyor ki insan olduklarını, ilkel dürtüleri aşamıyorlar, kas gücü fazla olan her şeyi yapabilir gibi bir hissiyat var. Aile olmaya inanıyorum, evlendiğime de pişman değilim bazen evlilik karşıtı gibi algılanıyorum ama insanca yaşamak her şeyden mühim bence bunu kriter olarak almalı insanlar. Eşitlikten anlaşılan sadece erkeğin de ev işi yapması olmamalı, saygının anlamını öğrenmek lazım önce
 
Neler yazıldı tam bilmiyorum şöyle bir goz gezdirdim ben gördüğüm bir seyi söyleyeyim...
41 yaşım bitecek...ben 20 li yaslardayken evlenmek her genç kızın hayali degildi...şimdi -bir sürü etken var bunun için başta tv- öyle abuk bir algı var...sanki koca bitti herkes evde kaldı...
1 sene farkla ayni yadtayiz , bende hep bunu soyluyorum zaman gectikce kadinlar daha da ozgurlesecegine daha da kolelesiyor
Sebeplerine girersem banlanirim kesin ama cok uzuluyorum toplumun geldigi hale
 
Bence de;

1- yetiştirilme tarzı
2- alışkanlık, kurulmuş düzen
3- ötesini bilmemek, dayak ve küfürden daha korkunç neler yaşar bir insan
4- çevre baskısı, aman boşanma, dul olursun
 
Ayrıntı vermeyeyim çok yakınımda bir bayan öğretmen var akrabam olur.. kocası psikolojik şiddet uyguladı önce aldatmalar sen delisin falan demeler sonra kadında özgüvene dair bişey kalmadı artık ilaçla tedavi olmaya başladı 3 yıl.. tam
iyileşecekken bu sefer fiziksel şiddet başladı neredeyse mesleğinden oluyordu.. ama hala o şerefsizin karısı olarak yaşıyor.. vee ben adamdan çok kadına sinir oluoru.. evlerine dahi gitmek istemiyorum bir öğretmen kadının böyle ezik yaşaması sinirlerime dokunuyor..
 
Okumak kadınların düşünce yapısını değiştirmiyor maalesef.
Önce bekarken babasına abisine hizmet etmesi öğretiliyor.Beynine işleniyor.Evlendikten sonra da kocasına kocasının akrabalarına.
Geçenlerde bir komşumuz kızına bağırıyor.Eve gel artık yoksa abine söylerim seni diye.Kiz çocukları aklı ermeye başladıktan beri hep bu şekilde erkeklere itaat etmesi bekleniyor.
 
Simdi TV en mükemmel anne kim diye yarisma olucak, ülkenin durumu cok vahim

Bir de en güzel düğün konulu bir yarışma var ya. Allahım bir dram bir ajitasyon..
Gelin daha evden çıkmadan bir tarafta anne baba bir tarafta kardeşler bir tarafta gelin ağlatılıyor..
Reyting uğruna sanki ölüme gider gibi büyük bir olay.
Hedef kitle yayın saatiyle eşdeğer tabiki..

Tabi ki bu toplumun evliliğe çok uç anlamlar yüklemesinden bu saçma formatlar..

Eski zamanlarda kadınlar köle gibi kullanılırmış. Başka köye gelin gidiyorsa kendi ailesini yıllarca görmeyen kadınlar varmış. O yüzden ölüme gider gibi ağlanırmış.
2018 yılında bile "eşim aileme gitmeme izin vermiyor" diye konu açan üyeler var.

Ya gelişin artık diye bağırasım geliyor.
Artık 'real lifes mom' zamanı.

"İşimi gücümü de yaptım, çocuğuma da baktım, yemeğimi de yaptım, kocama da baktım" kafasındaki kadınlar out.. Bu baskıyı çoğu zaman kadın kadına yapıyor zaten..
Kadınların sırtındaki yüklerden kurtulması şart..
 
Kocasiz olmak, evlenenemek veya bosanmak „dul“ kalmak cok kötü bisey oldugu icin. Bosanirlarsa hayatlari biter, asla mutlu olamazlar, yeni düzen kuramazlar.

Burdaki cogu genc kadin evlenemedim, evde kaldim veya ben hic mutlu olamicakmiyim diye konu aciyor. Milletimiz resmen evlilik meraklisi ki elin adamin kokmus coraplarini sagdan soldan topluyorsun, keyfine bakip ac olmadiginda ammaaan deyip tv karsina gecemiyorsun cünkü koca ac gelicek, hergün ayni yemeyi yemeyecek, temizligi dört dörtlün olucak, o tras olucak sen arkasindan lavaboyu silecen, o ayaklarini uzatip mac izlediginde sen yorulmus halinle daha bulasiklari yikarken gözünün kenarindan ütülenmesi gereken camsir yigini görüceksin...vs vs tabi bu bi genelleme, yardim eden erkekler de vardir ama cok nadir

Neden bu kadar özendiklerini asla anlamiyorum ki evlilik bela gibi bisey, ask ve nefret birbirine cok yakin. Face‘de gecende bi söz okudum hosuma gitti. Görmeyince özledigin, görünce öldürmek istedigin kisi esindir diye...evlilik resmen insanin psikolojisini bozmaya müsait

(Kocisleriyle musmutlu yasayanlar haydi saldirin bana )
Kısaca,
Evlilik bir ateş ama yanmak için can atıyoruz.
 
Biz de öyle büyümedik mi?
Erkek kardeşlerimize hizmetçi olarak büyüdük.
Kocamıza itaat öğretildi.

Ama internet sayesinde doğru yanlış nedir, kadın da erkek kadar her şeyde söz sahibidir, öğrendik.
Zor olsa da tüm kınamalara rağmen değiştik.

Onlar da yapabilir(di).

Bi tatil günümde başka şehirdeki anneme gitmiştim annem yatalak gidiyorum temizlik yemek vs yapıyorum
Erkek kardeşime dedim ki çamaşırları yıkadım balkona asıver.
Bana "niye ben yapıyorum bunlar senin işin" dedi
Ne alaka ? Dedim
Ben artık büyümüşüm kadın olmuşum evli ve işim varmış ev işleri benim işimmiş. O erkek ve öğrenciymiş bi tatili varmış
Bunu diyen de 22 yaşında kazık kadar. E bunu da anam babam böyle yaptı.
Bana da toplumsal roller biçildi ama kusura bakmasınlar kabul etmiyorum
 
Back