Ebeveyn Olmaya Karar Vermek: Annelik içgüdüsü

Cocuklari sevmekle bir cocuk sahibi olmak bambaska seyler... Alakasi bile yok. Ben isteyerek planli bir sekilde hamile kaldim, cok sukur, Allah isteyenlere de versin insallah. Kizimi cok seviyorum ama annelik cok zormus... Bahsettigim uykusuz kalmak, gezememek, hayatini eskisi gibi yasayamamak vs degil... Zaten isteyerek cocuk yapiyorsan bunlari kafadan kabul etmek lazim, hayatin degisecek. Benim en zorlandigim konu ruhsal olarak oluyor.. Gozumuzden sakindigimiz yavrularimiza neler yapiyorlar, ortalik sapik dolu.. Oyle korkuyorum ki icim titriyor. Nasil bu cocugu disari cikaririm okula gonderirim.. Dusundukce delirecek gibi oluyorum haberlere bakamiyorum. Canindan can gidiyor, gerisi bos.
 
kimimiz istemeden anne olduk i, kimimiz yavrusunu yitirdi, kimimiz kavuşmak için gece gündüz dua ediyor, kimimiz sahip olduktan sonra pişmanlığını bastırmak adına devamlı anne olma güdüsü aşılamakta anneliğin kutsallığını gece gündü anlatmaya çalışıyor, kimimiz depresyona girdik, kimimizin umudu yok en minik ışık peşinde doktor kovalıyor, kimimiz en mükemmel anne, kimimiz en çekilmez anne, kimimiz sorumsuz anne, kimimiz anne olup dünyadaki misyonunu tamamlamak için doğurmak istiyor, kimimiz anne olunmaması gerektiğini savunuyor, kimimiz anneliğin hayatını etkilemediğini söylüyor, kimimiz aileyi kurtarmak için anne oluyor, kimimiz büyükler istediği için anne oluyor, kimimiz çocuğu kardeş istediği için tekrar doğuruyor, kimimiz kilodan kimimiz başka canlının hayatının kendisine bağlı olmasından ürküp anne olmak istemiyor, kimimiz zorla anne olmak zorunda kalıyor... listemi upuzun çoğaltabilirim gelgelelim benim hislerime.
Gün içinde bir an, spor yaparken ya da seyahat halindeyken ya da çok sevdiğim bi yemeği yerken “hayat süper değilse bile kendimi idare ediyorum, çocuk olsaydı bunları böyle rahat yapamayabilirdim” gibi şeyler söylerken buluyorum. Aynı günün başka bi saati, bi anda içimden mesela kitap alırken “acaba bebeğim olsaydı onunla hangi etkinlikleri yapardım, bu masal kitabını da alayım olunca okurum sakinleştiririm” diyorum. İşte günün bi saati televizyonda saçma sapan bi anne Bebek sahnesine rastlayıp gözlerim dolmaya başlıyor o an “galiba hazırım” diyorum. Bi saat sonra “bu ne duygusallık saçmalama ne gerek var bak gayet iyisin” diyorum o an zerre çocuk isteğim olmuyor.
Velhasıl ben hem çok istiyorum hem hiç istemiyorum anne olmakla ilgili nice Doğum ve sonrası hikayeleri okudum- izledim, bu histeri içinde savrulurken İçimden bir ses beni bu konuyu buraya açmaya itti.
Belki bilinç akışımı okuyup görmem gerekiyordu bilmiyorum. Düzensiz yazdığım da farkındayım imla hataları için kusuruma bakmayın.
Ömrünün ilk yıllarından itibaren “ben anne olmalıyım, kızım olursa adı şu olsun oğlum olursa adı şu olsun, şu kadar çocuğum olsun” diye planlayan arkadaşlardan ziyade; benim gibi med cezir yaşayan arkadaşlar, karar vermekte git gel yaşayan arkadaşlar, anne olmak istediğinize nasıl emin oldunuz? Nasıl karar verdiniz? Sonrasında bu karar sizi üzdü mü? Eşinizle ilişkinize nasıl yansıdı? Bebek öncesine dönme şansınız olsa yine anne olma kararını verir miydiniz?

Merhaba , çok güzel yazmışşiniz. Ben senelerce asla çocuk istemeyenlerdim. Ilginc bir şekilde sevmiyordum. Ama bunda annemle komşusunun ben küçukken cahilce konuşmasi etkili oldu. Öyle bir sey soylediler ki bebeklerden cocuklardan tiksindim.. Neyse evlenmeden once 5 sene olmasin istemem ay o ne ya oyle altina yapicak falan dedigimde çok oldu. Herkesin beni guzel bir dille uyarmasina ragmen ben bu laflara devam ettim.. Sonra esimle taniştim. Eşim cocuklari cok seviyor baba olmakta cok istiyordu. Ona da 5 sene istemedigimi soyledigim halde evlendikten sonra hamile kalmişim. Tek hatirladigim tuvalette yere oturup o çift cizgiye bakip korkudan agladigimdi.. içimden hep istemedigimi asla dogurmayacagimi düsünsemde o gece rahmime bir agri girdi. O minicik şey ne kadar güçlüydü bana ben burdayim dedi..

Ogrendigimizde 6 haftalikti. Zaten 6 haftalikkende kaybettik..

Ben vurdumduymaz davranip zaten istemiyordum falan dedim ama...

3 ay gecti aradan.. Eşim çocuklari sevdikce bende garip bir his oluşuyordu. Ve esimi gozlemledim.. Acaba nasil bir baba olur diye..

Mükemmel bir baba olacagını anladigimda ya da içgüdüsel olarak hadi deneyelim dedim..

Ilk denedigimizde istemiyordum yani tam olarak istemiyordum.. ama arabadayken ani bir sallantida elim istemsizce karnima gitti ve esime 'dikkat etsene' diye bagirdim...

Neyse o ay olmadi.. Sonra ki ayda... Ondan sonra ki ayda...

Zaten ayları bitirdik ve senelere geçtik..

Ilk sene olmadi, sonraki senede , ondan sonraki senede ve 4.senemizde de olmadı.. Olmuyor..

Ve sizin hissettiklerinizi dibine jadar yaşiyorum bir gun istemiyorken böyle rahatim derken, diger gün aglama krizlerine giriyorum.

Bazen çok mutlu,umutlu hissediyorum..

Bazen çökmüş,bitkin...

Ama annelik bir cemre gibi...

Bir kere içine düştügünde gün gectikce daha da çok büyüyor sen farkinda olmasanda...

Istemiyorum desende o bir kere düşmüş içine... Engel olamiyorsun kendine...

Rabbim herkese hayirli zamanda hayirli evlatlar nasip etsin....

Dogumu yaklaşanlara kolay dogum, hastalara şifa , çocugu olmayanlara hayirli evlat nasip etsin...
 
ben de hic bebek istemiyordum. yani hamile kalirsam bakarim severim tabii ki ama neden bir baska insan getiriyoruz dunyaya diyordum. bazi anne-babalar ileride bana baksin diye getirirler ya da baska sebeplerle. ama her ebeveynin cocugundan beklemtisi olur o dengeyi kurmak birine hic durmadan vermek vermek vermek cok zor geliyordu fikren. bir arkadasa sordum nasil karar verdin diye, yanlisikla hamile kalmis ve dusuk yapmis. o gunden sonra istemeye baslamis. ben de su anda olmama ihtimali var, o. yuzden mi bilmiyorum gervekten cok istiyorum. esim istemedikce daha cok istiyorum. belki o da istese birsz daha ertelemek isterim bilmiyorum ama 5 senelik evlilikte sevdigim adamla bir cocugu buyutmek ve kendimizi anne baba olarak torpuledigimizi deneyimlemek istiyorum. insallah Allah aratmaz her isteyene nasip eder.
 
Hiç tereddütünüz olmasın.
Bütün annelerin ağlak ve aşkım balım olması gerekmiyor, ben öyle değilim.
2 doğum yaptım ağlamadım, o derece nötrüm mevzuya.
Ne kalp atışı ne ultrason, kucağıma aldım çirkin ya benim oğlum derim, o derece kelebekler uçmadı.
Ama çocuğumun başına bir şey geldiğinde( çayla yandı) attığım çığlığı doğumda atmadım ben.
Ciğerim yandı tabiri vardır ya, gerçekmiş o.
Ateşe düşüyorsunuz, Allah kimseye acılarını hastalıklarını göstermesin tüm evlatları ailesine bağışlasın.
Ama her gün biraz daha anne oluyorum, bazen biraz daha çocuk.
Ağlama krizlerinde sinirlenirken bir gülüyor ya, içim eriyor ve bu dünyada aşkla bakmak neymiş evlatlarımdan öğrendim.
Düşünün doğum yaptım ağlamadım diyorım, oğlum ilk anne dedi Allahım bu nasıl bir ağlama sel oldu gözlerim.
Herkes anne doğmuyor ama emek vererek, ilmek ilmek bedenini örüyor anneliğe.
Öyle mi,doğru galiba teşekkür ederim. Ah ben de bir gün böyle hissedebilirsem gelir yazarım buralara başkalarına umut olsun diye..
 
Hiçbir zaman evlilik, bebek vs hayalleri kuran bir insan olmadı . Ama tabii ki zamanı gelince güzek bir ailem olsun istedim hep, sadece bu odaklı yaşamadım yani. Oğlum 1 yaşında, eşim ve bense 29. Planlı bir hamilelikti, çok güzel bir hamilelik geçirdim. İçimde tepinmesi, eşim odaya girince delirmesi falan mükemmeldi. Lohusalığım falan da güzeldi. Bir dönem çalışmaya başladım, çok zordu, oğlum kabullenemedi, hırçınlaştı, uyumadı emmedi vs, daha 7 aylıktı üstelik. 1 ay kadardır da evdeyim, ücretsiz izne ayrıldım. Ama şu son bir aydır perişan olduk eşimle. Beraber yatıp uyuyamıyoruz, eşim yatmaya gelince ağlamaktan bir hal oluyor (bir yandan da uyuyor falan), o gitmeden de geri uyumuyor. Nereden hissediyor bilmiyorum ama ben çalışmaya başladığımdan beri böyle. Birkaç gündür de 4.5 5 gibi kalkıyor geri uyumuyor, gündüz çok uykusu olmasına rağmen direniyor, birlikte deliriyoruz falan sonra. Babasına yaptıklarını hiç saymayayım. Ona çok fazla düşkün, o varken kimseye bakmaz, beni itekler, tepesinden inmez hiç vs. Özetle 30lu yaşlarda rahata alışıp da doğurmak istemeyebilirim diye 28 yaşımda anne oldum ama şimdiki aklım olsa birkaç sene daha beklerdim. Çünkü kendime ait hiçbir özel alanım yok oğlum uyanıkken, tuvalete bile birlikte giriyoruz, banyoyu birlikte yapıyoruz. Yemek yerken bile hızlı hızlı, aman durmayacak aman ağlayacak vs. Ağız tadıyla yaptığım tek bir şey yok, tuvalette bile acele ediyorum. Çok uzun oldu kusura bakma :) dertliyim bu aralar, derdimi attım. Oh. Yani kısacası annelik gerçekten çok zor, minicik bir bebek ne laftan anlar ne sözden. Çaresizlik hele... Ama hepsine rağmen oğlum benim en büyük sevgim, içimi en içten ısıtan bir güzellik. İyi ki var yani. :) Allah'ım yokluğunu da sıkıntısını da göstermesin inşallah.
Kullanma kılavuzuyla gelmiyor ki keratalar, ne istediğini ne derdi olduğunu anlamak kolay değil:)
 
ne zaman gazetelerin 3. sayfa haberlerini okusam, ne yaptım ben diyorum,
nasıl koruyacağım meleğimi?
şu an onsuz bir hayat düşünemiyorum ama bidaha asla asla dünyaya bir çocuk getirmem.
dünya hep böyleydi, insanlığın sonu mu gelseydi diyenler hiç zahmet etmesin, "bence" gelseydi keşke...
40 günlük bebeklerin tecavüze uğradığı, 5 yaşında, 8 yaşında minicik yavruların cesetlerinin valizlerle gömülü halde bulunduğu bir insanlıktansa, insanlığın sonun gelmesi daha hayırlı geliyor bana.
Benim umutsuzluk sebeplerimden bazıları bunlar, zamanın çok kötü olması:KK43:
 
Hemen istemiyoduk eşimle.En az bir yıl bebek düşünmeyiz dedik.Ama evliliğimizin 3.ayı dolmadan hamile kaldım.İlk başta tabiki korktum bakabilir miyim yetebilir miyim diye.Ama o içinde büyüdükçe minik tekmeler atmaya başlayınca iyi ki yapmışım diyosun:KK68: Bana göre öyle ince ince düşünüp karar verilecek bi konu değil.O gelince zaten hazırlıyo seni :anne:
Aslında düşünmüşsünüz de üçüncü ayda merhaba demiş, düşünmeseniz önlemler alırdınız:) ben daha pimpirikliyim yapı meselesi sanırım
 
Off ayni durumdayim.. ben biraz bencilim galiba. Ya da rahatina cok duskun diyelim.
İstedigim zaman istedigim seyleri yapamayacak olma dusuncesi inanilmaz korkutuyo beni. Esim cok istekli,ama hayatinda bir bebegi kucaklamamis bir adamin bu kadar cocuk isteginin olmasi da gereksiz geliyor bana.
Bebek anneye bağımlı bir organizma:) gece gündüz sabah akşam hep annede. Baba bazen yükünü alırsa ne ala, pazar alışverişini falan yapıp yardımcı olursa ne ala. Yardım edecekse bile yükün büyüğü annede olduğu için bence en büyük söz hakkı annenin. Sonuçta taşıyacak olan, taşıdıktan sonraki komplikasyonları yaşayacak olan, yapışık yaşayacak olan anneler. Benim eşim de sever, yükümü çoğunlukla paylaşacaktır yardımından adım kadar eminim ama kararı bana bıraktı.
 
Merhaba , çok güzel yazmışşiniz. Ben senelerce asla çocuk istemeyenlerdim. Ilginc bir şekilde sevmiyordum. Ama bunda annemle komşusunun ben küçukken cahilce konuşmasi etkili oldu. Öyle bir sey soylediler ki bebeklerden cocuklardan tiksindim.. Neyse evlenmeden once 5 sene olmasin istemem ay o ne ya oyle altina yapicak falan dedigimde çok oldu. Herkesin beni guzel bir dille uyarmasina ragmen ben bu laflara devam ettim.. Sonra esimle taniştim. Eşim cocuklari cok seviyor baba olmakta cok istiyordu. Ona da 5 sene istemedigimi soyledigim halde evlendikten sonra hamile kalmişim. Tek hatirladigim tuvalette yere oturup o çift cizgiye bakip korkudan agladigimdi.. içimden hep istemedigimi asla dogurmayacagimi düsünsemde o gece rahmime bir agri girdi. O minicik şey ne kadar güçlüydü bana ben burdayim dedi..

Ogrendigimizde 6 haftalikti. Zaten 6 haftalikkende kaybettik..

Ben vurdumduymaz davranip zaten istemiyordum falan dedim ama...

3 ay gecti aradan.. Eşim çocuklari sevdikce bende garip bir his oluşuyordu. Ve esimi gozlemledim.. Acaba nasil bir baba olur diye..

Mükemmel bir baba olacagını anladigimda ya da içgüdüsel olarak hadi deneyelim dedim..

Ilk denedigimizde istemiyordum yani tam olarak istemiyordum.. ama arabadayken ani bir sallantida elim istemsizce karnima gitti ve esime 'dikkat etsene' diye bagirdim...

Neyse o ay olmadi.. Sonra ki ayda... Ondan sonra ki ayda...

Zaten ayları bitirdik ve senelere geçtik..

Ilk sene olmadi, sonraki senede , ondan sonraki senede ve 4.senemizde de olmadı.. Olmuyor..

Ve sizin hissettiklerinizi dibine jadar yaşiyorum bir gun istemiyorken böyle rahatim derken, diger gün aglama krizlerine giriyorum.

Bazen çok mutlu,umutlu hissediyorum..

Bazen çökmüş,bitkin...

Ama annelik bir cemre gibi...

Bir kere içine düştügünde gün gectikce daha da çok büyüyor sen farkinda olmasanda...

Istemiyorum desende o bir kere düşmüş içine... Engel olamiyorsun kendine...

Rabbim herkese hayirli zamanda hayirli evlatlar nasip etsin....

Dogumu yaklaşanlara kolay dogum, hastalara şifa , çocugu olmayanlara hayirli evlat nasip etsin...
Gerçekten isteyip deneyince olmama ihtimalini de hep göz önünde bulunduruyorum, hiç çocuk sahibi olamaya da bilirim. Bu yaygın bir durum. Eşimle birbirimize saygımız ve sevgimiz bize yeter diyorum. Bize kötü bir şey olmasın diyorum. Ama önce istemek, bütün korkuları geride bırakmak lazım denemek için. Belki de olmayınca daha çok istemek de insanın yapısıdır. Olmasında da olmamasında da bir hayır gözetilmiştir. Dualarınıza amin diyorum. Allah size en kısa zamanda sağlıkla nasip etsin
 
Aslında düşünmüşsünüz de üçüncü ayda merhaba demiş, düşünmeseniz önlemler alırdınız:) ben daha pimpirikliyim yapı meselesi sanırım
Önlemi evlenmeden almaya başlamıştım hemen istemiyoruz diye:KK45: mantar oldu bende kadın doğuma gittim kistin var diyince korktum.Bi ay tedavi gördüm.İlacı bıraktım ilk aydan kalmam diye düşünüyodum hemen geldi.
 
Bende 26 haftalık hamileyim. 27-28 yaşıma kadar hiç anne olmayı merak etmemiş olsam nasıl olur diye düsünmemistim. Bir bebekle yarım saat bile ilgilenemezdim. Ağlayınca hemen birine verirdim.

Bu yaşlardan sonra ne olduysa biyolojik saat mi devreye girdi nedir, "cocugum olsa nasıl olurdu, bana benzer miydi, nasıl yetiştirmeye çalışırdım, en çok neyi ögretmeye çalışırdım gibi sorular peydah olmaya başladı bende. Doğum yapmak o zaman kadar her canlının yapabildigi çok sıradan bisey gibi gelirken, birden gercekten anlatılamaz bir mucizeymis gibi gelmeye başladı.

Kafamda hamile oldugunu öğrenen bir kadının o an yaşadıgı mutluluğu, hamileligi boyunca yaşadıgı mutlulugu hayal etmeye çalısiyordum, hicbirseye denk gelmiyordu.

Derken evlendim. Ailemizin kadınlarında fiziksel bir engel olmamasına rağmen, ilk seneler hamile kalamama gibi bir sorun var. En erken hamile kalınma süresi 3 sene. Bende böyle olmaktan korktum 30 yaşındaydım. Dedim ki bu zaten bana göre hazırlanılabilen bir sey değil, muhakkak yaşamak istedigim bir şey ertelemeyeceğim.

Hiç umudum olmasa da hemen hamile kaldım. Kendimi benimde iki uc sene olmaz diye epey şartlandırmışım. Test yaptığımda reglim nerdeyse bir aydan fazla geçmişti baska bi belirti de olmadığından hic konduramamıstım.

O cift cizgiyi gördüğümde hayalimdeki o mutluluğu yaşamadım. Karman çorman bi duyguydu. Nasıl böyle çabuk oldu diye bir şok geçirdim. Simdi napıcam korkusu, bir yandan sevinç, acaba simdi ne yapmam gerekiyor soruları, hayatım degisecek endişesi. Bir yandan ben niye hayal ettiğim kadar mutlu olmadım diye yaşadığım hayal kırıklığı. Demekki iyi bir anne olamıcam bende annelik iç güdüsü yokmuş diye ağlamıstım daha çok.

Sonrası böyle hissettiğim için bitmeyen bir vicdan azabı hissi. Hamile kalmak icin çaba sarfeden bu kadar insan varken, ben böyle hissettiğim için hem insanlara karşı bir utanç hem yaradana karsı nankörlük ve şükürsüzlük hissi.

Aynı dönemde hamile olduğumuz arkadaşlarım vardı çok heyecanlı, cok mutlu, daha ilk aylardan bebegiyle konusmaya başlayan, onlar icin günlükler tutan. Kendimi bir de onlarla kıyaslayıp yine bir çökme ve yine bende annelik iç güdüsü yok ben bu çocugu yeterince sevemicem iyi bir anne olamıcam hissi. Kalp atışını duyunca geçer dediler duydum, evet cok mutlu oldum. Ama mutluluğun yanında yine aşırı tuhaf hislerim vardı. Hareketlerini hissedince bağ kurarsın dediler. Ilk hareketlerini çok geç anladım.

Ona bağlandığımı ilk defa hareketlerini hissetmeyince acaba bisey mi oldu diye korktugumda anladım. Onunla konusmadım ve hissettiğim herseyi hissetti onu istemedigimi düsündü diye yine bir kendine eziyet seansı yaptım :)

Sonuç olarak benim için anne olmayı düşünmek, istemek, karar vermek, hamile kalmak, hersey çok karışık hislerin yaşandığı bir dönem oldu, oluyor. Düsünüyorum da on yılda beklesem ben zaten duygu bombasına kendimi hazırlayamazmısım. Iyi ki hemen hamile kalmışım.

Şu an 26 haftalığız ve ben daha yeni yeni bağ kurmaya başladım yeni yeni konuşmaya. Doğsun da bi koklayım demeye yeni başladım. Arada yine gel gitlerim devam ediyor tabi ama ilk aylar oldugu gibi sarsılmıyorum alıştım :) benim icin resmen iç dökme konusu oldu bu :) iyi ki bu konuyu açmışsınız.

Son olarak dileyen herkese en kısa zamanda hayırlı ve sağlıklı evlatlar diliyorum. Allahım en ka zamanda kalbinizi de kucağınızı da sevinçle doldursun
 
Annelik akıllı insan işi değil diyeyim konunun özeti olsun, dünyanın en çılgın şeysi, yarı delilik.
Adrenalin mi istiyorsun, sabır sınırlarına bir keşif mi düşünüyorsun, için ara ara böyle aşağı doğru bi akıversin mi, zamanı-mekanı biraz şaşasın mı var, yap bi çocuk. :KK53:
 
Size sunu soyleyebilirim ki hayatimda hic tanimadigim insanin bebegini sevmedim
Tanidiklarimjn bebegini de oyle cok cok sevmem uzaktan bi konusur cekilirim
Yani oyle anac bir insan degildim cocuklarim olanaa kadar
Ilk oglumda kimsenin ellemesini bile istemiyodum
Ikinci oglumda cok rahatlastim hala uolda gorup sevenlere falan sinir oluyorum ama idare ediyoruz
Hala gidip ekstra cocuk sevmem
Cocuklarimin da sevilmesinden hoslanmam
Ama cocuklarimi seviyorum
Anne olmak icin illaki cok anac olmak gerekmiyor bence :)
 
Ve sunu da soyleyeyim ilk oglum tam aciklikla beni 5 saat bekletti 5 saat o son yasanan dogum agrilarini cektim dogdugunda birakin duygusal olmayi cocuga gicik olmustum :)))
Ikinci de de aglamadim
Karnimdalarken oyle konusup muzik falan dinletmedim ya da elbiselerini koyup hayal mayal kurmadim
Ama suan ilk oglum 32 digeri 16 aylik tek basima aslanlar gibi bakiyorum kimseden bisey beklemiyorum kimseye birakmiyorum
Yani illa bence oyle mic mic bi anne olmak gerekmiyor bilemiyorum:))
 
Size sunu soyleyebilirim ki hayatimda hic tanimadigim insanin bebegini sevmedim
Tanidiklarimjn bebegini de oyle cok cok sevmem uzaktan bi konusur cekilirim
Yani oyle anac bir insan degildim cocuklarim olanaa kadar
Ilk oglumda kimsenin ellemesini bile istemiyodum
Ikinci oglumda cok rahatlastim hala uolda gorup sevenlere falan sinir oluyorum ama idare ediyoruz
Hala gidip ekstra cocuk sevmem
Cocuklarimin da sevilmesinden hoslanmam
Ama cocuklarimi seviyorum
Anne olmak icin illaki cok anac olmak gerekmiyor bence :)
Çocukların öpülmesine, çocuklara gerizekalı gibi davranılmasına (hanimiş agu bugu ciguuu) korkuyla bakıyorum :KK70: onlar birer birey ne söylersek anlıyorlar, bize göre şekil alıyorlar. öpmem kimsenin çocuğunu, bu sapık vakaları türediğinden beri sadece uzaktan gülümseyerek severim tanısam bile çekinerek yaklaşırım. Öyle olmalı, öldürcek gibi bakıyorsanız çok haklısınız uzak dursunlar :)
 
Çocukların öpülmesine, çocuklara gerizekalı gibi davranılmasına (hanimiş agu bugu ciguuu) korkuyla bakıyorum :KK70: onlar birer birey ne söylersek anlıyorlar, bize göre şekil alıyorlar. öpmem kimsenin çocuğunu, bu sapık vakaları türediğinden beri sadece uzaktan gülümseyerek severim tanısam bile çekinerek yaklaşırım. Öyle olmalı, öldürcek gibi bakıyorsanız çok haklısınız uzak dursunlar :)
Ya sormayjn kucagima alabilir miyim diyen oluyor cok sacma
Millet ya hic haber izlemiyor ya da herkes kendini tertemiz goruyor
Hic hoslanmiyorum dediginiz gibi cocuga mic mic davranlardan ama maalesef insanimizda gereksiz bir samimiyet var :))
 
kimimiz istemeden anne olduk i, kimimiz yavrusunu yitirdi, kimimiz kavuşmak için gece gündüz dua ediyor, kimimiz sahip olduktan sonra pişmanlığını bastırmak adına devamlı anne olma güdüsü aşılamakta anneliğin kutsallığını gece gündü anlatmaya çalışıyor, kimimiz depresyona girdik, kimimizin umudu yok en minik ışık peşinde doktor kovalıyor, kimimiz en mükemmel anne, kimimiz en çekilmez anne, kimimiz sorumsuz anne, kimimiz anne olup dünyadaki misyonunu tamamlamak için doğurmak istiyor, kimimiz anne olunmaması gerektiğini savunuyor, kimimiz anneliğin hayatını etkilemediğini söylüyor, kimimiz aileyi kurtarmak için anne oluyor, kimimiz büyükler istediği için anne oluyor, kimimiz çocuğu kardeş istediği için tekrar doğuruyor, kimimiz kilodan kimimiz başka canlının hayatının kendisine bağlı olmasından ürküp anne olmak istemiyor, kimimiz zorla anne olmak zorunda kalıyor... listemi upuzun çoğaltabilirim gelgelelim benim hislerime.
Gün içinde bir an, spor yaparken ya da seyahat halindeyken ya da çok sevdiğim bi yemeği yerken “hayat süper değilse bile kendimi idare ediyorum, çocuk olsaydı bunları böyle rahat yapamayabilirdim” gibi şeyler söylerken buluyorum. Aynı günün başka bi saati, bi anda içimden mesela kitap alırken “acaba bebeğim olsaydı onunla hangi etkinlikleri yapardım, bu masal kitabını da alayım olunca okurum sakinleştiririm” diyorum. İşte günün bi saati televizyonda saçma sapan bi anne Bebek sahnesine rastlayıp gözlerim dolmaya başlıyor o an “galiba hazırım” diyorum. Bi saat sonra “bu ne duygusallık saçmalama ne gerek var bak gayet iyisin” diyorum o an zerre çocuk isteğim olmuyor.
Velhasıl ben hem çok istiyorum hem hiç istemiyorum anne olmakla ilgili nice Doğum ve sonrası hikayeleri okudum- izledim, bu histeri içinde savrulurken İçimden bir ses beni bu konuyu buraya açmaya itti.
Belki bilinç akışımı okuyup görmem gerekiyordu bilmiyorum. Düzensiz yazdığım da farkındayım imla hataları için kusuruma bakmayın.
Ömrünün ilk yıllarından itibaren “ben anne olmalıyım, kızım olursa adı şu olsun oğlum olursa adı şu olsun, şu kadar çocuğum olsun” diye planlayan arkadaşlardan ziyade; benim gibi med cezir yaşayan arkadaşlar, karar vermekte git gel yaşayan arkadaşlar, anne olmak istediğinize nasıl emin oldunuz? Nasıl karar verdiniz? Sonrasında bu karar sizi üzdü mü? Eşinizle ilişkinize nasıl yansıdı? Bebek öncesine dönme şansınız olsa yine anne olma kararını verir miydiniz?
Bebek için hazır olmayı bekliyorsan çok beklersin :)
Hiçbir anne doğum yaptıktan sonra dahi! Anneliğe hazır değildir. İsteyerek hamile kalmış olsa bile:)
 
Bu dürtü bende hiç yok :KK43: zaten oldum olası anormaldim. Yegenimi iki seviyorum aglayinca yorulunca bırakıyorum sese aglamaya hiç tahammulum yok hemen kizasim susturasim geliyo keyfim é duskunum usengecim fazlasiylà deprem olur yataktan çıkmam o derece kendimé bu icguduyu aşılamaya calisiyorum çünkü vakit geliyo yavaş yavaş ama olmuyo heves bile yok degisceginide dusunmuyorum aman degisirim kucağıma alınca her şey unuturum gibi bu riskede girmek istemyorum kendimi taniyorum çünkü
 
Annelik akıllı insan işi değil diyeyim konunun özeti olsun, dünyanın en çılgın şeysi, yarı delilik.
Adrenalin mi istiyorsun, sabır sınırlarına bir keşif mi düşünüyorsun, için ara ara böyle aşağı doğru bi akıversin mi, zamanı-mekanı biraz şaşasın mı var, yap bi çocuk. :KK53:
Eyvaaah :KK70: yaptıktan sonra ara sıra geldiği yere geri koyma şansımız olsaydı belki o zaman deli cesaretiyle hülohop :KK70:
 
X