Ebeveyn Olmaya Karar Vermek: Annelik içgüdüsü

Ben açıkça söyleyeyim, bu gel gitler anne olduktan sonra da olacak. Bence iyi bir anneyim. Bunu kızımın mutluluğuna ve şuanlık karakter yansımasına bakarak söylüyorum. Çok bağlıyım, sevgimin dozunu ayarlayamıyorum. Ama...

Ama bazen istediğim saatte istediğimi yapabilme özgürlüğümü özlüyorum. Bilhassa çocuk üzerinde çevremin çok pimpirikli olması, karşı koymama rağmen beni kısıtladı, farkediyorm. Bana zaman zaman “çocuğu bunun için mi yaptım” dedirttiler. Ama...

Bu amam ikinci paragrafımın var olduğunu, anneliğimin bir parçası olduğunu, asla anneliğimden önceki zamana dönmek istemediğimi açıklıyor. Benim bu hayattaki gerçekten en büyük başarım kızımın yüzünde gördüğüm mutluluğu. Dünyaları gezsem, kariyerimin zirvesine çıksam, milyoner olsam bu başarıyı ve hazzı hissedemem.

Endişeleriniz hiç bitmeyecek. Hergün endişe duyacağınız bir şey çıkacak. Ama bir sürü iyiki biriktireceksiniz. Sevgi dolu bir anne olursanız hiç keşkeniz olmayacak. Kalbinizi böyle büyük sevgilere açmaktan korkmayın. İstiyorsanız çocuk yapın, sevilmeyi birde onların diliyle yaşayın.

 
Bugün bi konuda ağlıyordum 3 yaşındaki kızım geldi anne ne oldu dedi bişey olmadı kızım gözlerim acıdı dedim ama bunlar gös yaşları anne dedi, sarıldı boynuma anne sen sakın ağlama senin gös yaşların çok kıymetli akmasın sakın dedi o an dedim dünya karşımda dursa ne olacak mis gibi çocuğum var hep yanımda olur içime bi ferahlık geldi annelik çok çok başka bişey ama tabiki çok çok da zor
 
İçinizdeki o küçük sandığınız '' bebeğim olsa onunla şunu yapardım'' ışığı emin olun, çocuğunuz olduğunuzda yaşamınızı aydınlatan en büyük ışık kaynağı olacak. Bu küçük düşünce bile bence annelik arzunuz olduğunun bir işareti. Siz sadece bu küçük düşünceyi büyük korkularla bastırmaya çalışıyorsunuz. Pişmanlık duyacağınızı hiç sanmıyorum, çünkü hem zamanınız olmayacak a tatlı koşturmada hem de bir anlık pişmanlık duyarım korkusu bile içinizi titretecek..
Çok geç kalmayın derim naçizane. Çünkü ilkinde tattığınız duygulardan sonra belki ikincisini de isteyeceksiniz, ona zamanınız olsun.
Bu arada imla kurallarına dikkat etmedim ama giriş bölümündeki anlatımınız çok güzeldi. Onu da belirtmeden geçemeyeceğim..
:) Teşekkür ederim. Nispeten refah içinde yaşanmasını umudettiğim için ikinciyi düşünemem :)
 
Bugün bi konuda ağlıyordum 3 yaşındaki kızım geldi anne ne oldu dedi bişey olmadı kızım gözlerim acıdı dedim ama bunlar gös yaşları anne dedi, sarıldı boynuma anne sen sakın ağlama senin gös yaşların çok kıymetli akmasın sakın dedi o an dedim dünya karşımda dursa ne olacak mis gibi çocuğum var hep yanımda olur içime bi ferahlık geldi annelik çok çok başka bişey ama tabiki çok çok da zor
Oooiiiii ne tatlı:)
 
Hiçbir zaman evlilik, bebek vs hayalleri kuran bir insan olmadı . Ama tabii ki zamanı gelince güzek bir ailem olsun istedim hep, sadece bu odaklı yaşamadım yani. Oğlum 1 yaşında, eşim ve bense 29. Planlı bir hamilelikti, çok güzel bir hamilelik geçirdim. İçimde tepinmesi, eşim odaya girince delirmesi falan mükemmeldi. Lohusalığım falan da güzeldi. Bir dönem çalışmaya başladım, çok zordu, oğlum kabullenemedi, hırçınlaştı, uyumadı emmedi vs, daha 7 aylıktı üstelik. 1 ay kadardır da evdeyim, ücretsiz izne ayrıldım. Ama şu son bir aydır perişan olduk eşimle. Beraber yatıp uyuyamıyoruz, eşim yatmaya gelince ağlamaktan bir hal oluyor (bir yandan da uyuyor falan), o gitmeden de geri uyumuyor. Nereden hissediyor bilmiyorum ama ben çalışmaya başladığımdan beri böyle. Birkaç gündür de 4.5 5 gibi kalkıyor geri uyumuyor, gündüz çok uykusu olmasına rağmen direniyor, birlikte deliriyoruz falan sonra. Babasına yaptıklarını hiç saymayayım. Ona çok fazla düşkün, o varken kimseye bakmaz, beni itekler, tepesinden inmez hiç vs. Özetle 30lu yaşlarda rahata alışıp da doğurmak istemeyebilirim diye 28 yaşımda anne oldum ama şimdiki aklım olsa birkaç sene daha beklerdim. Çünkü kendime ait hiçbir özel alanım yok oğlum uyanıkken, tuvalete bile birlikte giriyoruz, banyoyu birlikte yapıyoruz. Yemek yerken bile hızlı hızlı, aman durmayacak aman ağlayacak vs. Ağız tadıyla yaptığım tek bir şey yok, tuvalette bile acele ediyorum. Çok uzun oldu kusura bakma :) dertliyim bu aralar, derdimi attım. Oh. Yani kısacası annelik gerçekten çok zor, minicik bir bebek ne laftan anlar ne sözden. Çaresizlik hele... Ama hepsine rağmen oğlum benim en büyük sevgim, içimi en içten ısıtan bir güzellik. İyi ki var yani. :) Allah'ım yokluğunu da sıkıntısını da göstermesin inşallah.
 
Benim umrumda ,evde bir ömür geçiremem . Bu saydıkların benim için çok değerli fakat çocuklarımın önüne koymuyorum tabi ki ..onların yeri çok başka ..yalnız ben dışarı çıkamadığımda sinirli oluyor (çocuklara yansıtmıyorum) ,eşimin gelmesini beklerken kafayı yiyecek kıvama geliyorum .aldığım tedavinin de etkisi var ama önceden de sabirsizdim .çocuklarım için herşeyi yapıyorum ,severek de ilgileniyorum ama ben dışarı hayatını tamamen sildim ,çöp ,diyemem ..insan ölür evde yaa ..ben aynı şehirde bile 1 aydan fazla kalmam .aynı duvarları 24 saat görmek komaya sokar beni.
Gerçekten böyle düşünüyorsan tebrik ederim .
sen bayagi yanlis anlamissin beni sanirim :) kim 24 saat evda ya oyle seymi olur insan delirir bi kere ben alirim oglumu gezmeye giderim alisverise giderim parka gideriz cocuklar icin olan aktiviteleri takip eder gideriz her hafta sonu ailecek piknige gideriz ne evi kendimi gectim cocuga yazik degil mi 24 saat evde cocuk denilince ev hapsi gibi dusunmeyin lutfen ya bi ornek veriyim oglumla avm ye gidiyoruz ben kiyafet falan alcam diyelim avm de oyun alanina veriyorum 1 veya 2 saatligine anasinifi gibi dusunebilirsin ben o sirada islerimi hallediyorum sonra cocugumu alip yyemegimizi yiyip evimize donuyoruz
 
Ne gelinlik ne evlilik ne de annelik vardı hayallerimin arasında. Evlendim plansız bir şekilde hamile kaldım ve bebeğimi kaybettim. İkinci bebeğimi de kaybedince inanılmaz bir anne olma isteği sardı beni. Belki de”hırs yaptım” bilmiyorum. Sonuçta 5 gebelik üç kayıp iki dünya tatlısı kız:anneadayı::anneadayı: ailem arkadaşlarım evlenmemi bile garipsemişken bu anne olma yolundaki Azmi’m onları daha da şaşırttı.evet çok zorlandığım zamanlar da oldu. Ama hiç off demedim. Ve çooook yorgun ama çooook mutluyum:halay:
 
Evli bile değilim ama düşüncemi paylaşmak istedim.
Çocukluktan çıkar çıkmaz mahallenin çocuklarını eve toplayan, yediren içiren, oyun kuran bi kız cocuguydum. Hatta nasıl bi güven verdiysem çocuğunu bana bırakıp gezmeye giden komşularımız vardı. Annem kızardı sorumluluk alıyorsun diye ama o yaşlarda tehlikeleri düşünemiyordum, inanılmaz keyifli geliyordu.

Şimdi 32 yaşındayım, her yıl biraz daha uzaklaşıyorum çocuk fikrinden. Dünyadaki tehlikeler, ardı arkası kesilmeyen sorumluluklar, ömür boyu kol kanat germe fikri, rahata düşkünlük, özgürlük gibi konular daha ağır basıyor.

Tabiiki Allah aratmasın çok güzel bi duygudur. Ama artık benim cesaretim yok. Ve ben çocuk konusunda temkinli davranan insanların daha bilinçli olduğunu düşünüyorum. Yani doğsun buyur bi şekild e kafasında olmayan, onun sağlığını, geleceğini düşünüp endişelenen insanlarda bu gelgit daha fazla sanki. Siz bu kıvama geldiyseniz bence bilinçli ve iyi bi anne olabilirsiniz. Allah gönlünüze göre versin insallah
Dogsun buyur bi sekildeyi genelde.. elinden geleni yapmis ama genede icinrahat etmeyen anneler soyluyor.. cunku bu isin sonu yok.. endiselerin sonu yok.
 
ne zaman gazetelerin 3. sayfa haberlerini okusam, ne yaptım ben diyorum,
nasıl koruyacağım meleğimi?
şu an onsuz bir hayat düşünemiyorum ama bidaha asla asla dünyaya bir çocuk getirmem.
dünya hep böyleydi, insanlığın sonu mu gelseydi diyenler hiç zahmet etmesin, "bence" gelseydi keşke...
40 günlük bebeklerin tecavüze uğradığı, 5 yaşında, 8 yaşında minicik yavruların cesetlerinin valizlerle gömülü halde bulunduğu bir insanlıktansa, insanlığın sonun gelmesi daha hayırlı geliyor bana.
 
kimimiz istemeden anne olduk i, kimimiz yavrusunu yitirdi, kimimiz kavuşmak için gece gündüz dua ediyor, kimimiz sahip olduktan sonra pişmanlığını bastırmak adına devamlı anne olma güdüsü aşılamakta anneliğin kutsallığını gece gündü anlatmaya çalışıyor, kimimiz depresyona girdik, kimimizin umudu yok en minik ışık peşinde doktor kovalıyor, kimimiz en mükemmel anne, kimimiz en çekilmez anne, kimimiz sorumsuz anne, kimimiz anne olup dünyadaki misyonunu tamamlamak için doğurmak istiyor, kimimiz anne olunmaması gerektiğini savunuyor, kimimiz anneliğin hayatını etkilemediğini söylüyor, kimimiz aileyi kurtarmak için anne oluyor, kimimiz büyükler istediği için anne oluyor, kimimiz çocuğu kardeş istediği için tekrar doğuruyor, kimimiz kilodan kimimiz başka canlının hayatının kendisine bağlı olmasından ürküp anne olmak istemiyor, kimimiz zorla anne olmak zorunda kalıyor... listemi upuzun çoğaltabilirim gelgelelim benim hislerime.
Gün içinde bir an, spor yaparken ya da seyahat halindeyken ya da çok sevdiğim bi yemeği yerken “hayat süper değilse bile kendimi idare ediyorum, çocuk olsaydı bunları böyle rahat yapamayabilirdim” gibi şeyler söylerken buluyorum. Aynı günün başka bi saati, bi anda içimden mesela kitap alırken “acaba bebeğim olsaydı onunla hangi etkinlikleri yapardım, bu masal kitabını da alayım olunca okurum sakinleştiririm” diyorum. İşte günün bi saati televizyonda saçma sapan bi anne Bebek sahnesine rastlayıp gözlerim dolmaya başlıyor o an “galiba hazırım” diyorum. Bi saat sonra “bu ne duygusallık saçmalama ne gerek var bak gayet iyisin” diyorum o an zerre çocuk isteğim olmuyor.
Velhasıl ben hem çok istiyorum hem hiç istemiyorum anne olmakla ilgili nice Doğum ve sonrası hikayeleri okudum- izledim, bu histeri içinde savrulurken İçimden bir ses beni bu konuyu buraya açmaya itti.
Belki bilinç akışımı okuyup görmem gerekiyordu bilmiyorum. Düzensiz yazdığım da farkındayım imla hataları için kusuruma bakmayın.
Ömrünün ilk yıllarından itibaren “ben anne olmalıyım, kızım olursa adı şu olsun oğlum olursa adı şu olsun, şu kadar çocuğum olsun” diye planlayan arkadaşlardan ziyade; benim gibi med cezir yaşayan arkadaşlar, karar vermekte git gel yaşayan arkadaşlar, anne olmak istediğinize nasıl emin oldunuz? Nasıl karar verdiniz? Sonrasında bu karar sizi üzdü mü? Eşinizle ilişkinize nasıl yansıdı? Bebek öncesine dönme şansınız olsa yine anne olma kararını verir miydiniz?
Hemen istemiyoduk eşimle.En az bir yıl bebek düşünmeyiz dedik.Ama evliliğimizin 3.ayı dolmadan hamile kaldım.İlk başta tabiki korktum bakabilir miyim yetebilir miyim diye.Ama o içinde büyüdükçe minik tekmeler atmaya başlayınca iyi ki yapmışım diyosun:KK68: Bana göre öyle ince ince düşünüp karar verilecek bi konu değil.O gelince zaten hazırlıyo seni :anne:
 
Allah en kısa zamanda sağlıklı bir evlat nasip etsin...


O sınırı aşıp aşıp akıllanmasam ben de deliricem hem çok seviyorum çocuk görünce gözlerim doluyor bazen bi bakmışım ağlıyorum falan :KK70: şımarık bi çocuk görünce de Kınamıyorum mesela ama pek sabır kalmamış bende. çılgın ruh halleri içinde bir ben.

Amin inş canım çok teşekkürler
 
sen bayagi yanlis anlamissin beni sanirim :) kim 24 saat evda ya oyle seymi olur insan delirir bi kere ben alirim oglumu gezmeye giderim alisverise giderim parka gideriz cocuklar icin olan aktiviteleri takip eder gideriz her hafta sonu ailecek piknige gideriz ne evi kendimi gectim cocuga yazik degil mi 24 saat evde cocuk denilince ev hapsi gibi dusunmeyin lutfen ya bi ornek veriyim oglumla avm ye gidiyoruz ben kiyafet falan alcam diyelim avm de oyun alanina veriyorum 1 veya 2 saatligine anasinifi gibi dusunebilirsin ben o sirada islerimi hallediyorum sonra cocugumu alip yyemegimizi yiyip evimize donuyoruz
Sen de beni çok yanlış anlamışsın :) o 24 saat örneğini kendim için vermiştim ,genel konuştum .sen çocuk olunca dışarısı ,kısaca sosyallik insanın umrunda olmuyor diyince ben kendimden dert yanıp seni tebrik ettim ,sabırlısın diye :) .. tabi ki bu söylediklerin yapılabilir ,yalnız çocuksuz kısmından bahsettim ben bide :)
 
kimimiz istemeden anne olduk i, kimimiz yavrusunu yitirdi, kimimiz kavuşmak için gece gündüz dua ediyor, kimimiz sahip olduktan sonra pişmanlığını bastırmak adına devamlı anne olma güdüsü aşılamakta anneliğin kutsallığını gece gündü anlatmaya çalışıyor, kimimiz depresyona girdik, kimimizin umudu yok en minik ışık peşinde doktor kovalıyor, kimimiz en mükemmel anne, kimimiz en çekilmez anne, kimimiz sorumsuz anne, kimimiz anne olup dünyadaki misyonunu tamamlamak için doğurmak istiyor, kimimiz anne olunmaması gerektiğini savunuyor, kimimiz anneliğin hayatını etkilemediğini söylüyor, kimimiz aileyi kurtarmak için anne oluyor, kimimiz büyükler istediği için anne oluyor, kimimiz çocuğu kardeş istediği için tekrar doğuruyor, kimimiz kilodan kimimiz başka canlının hayatının kendisine bağlı olmasından ürküp anne olmak istemiyor, kimimiz zorla anne olmak zorunda kalıyor... listemi upuzun çoğaltabilirim gelgelelim benim hislerime.
Gün içinde bir an, spor yaparken ya da seyahat halindeyken ya da çok sevdiğim bi yemeği yerken “hayat süper değilse bile kendimi idare ediyorum, çocuk olsaydı bunları böyle rahat yapamayabilirdim” gibi şeyler söylerken buluyorum. Aynı günün başka bi saati, bi anda içimden mesela kitap alırken “acaba bebeğim olsaydı onunla hangi etkinlikleri yapardım, bu masal kitabını da alayım olunca okurum sakinleştiririm” diyorum. İşte günün bi saati televizyonda saçma sapan bi anne Bebek sahnesine rastlayıp gözlerim dolmaya başlıyor o an “galiba hazırım” diyorum. Bi saat sonra “bu ne duygusallık saçmalama ne gerek var bak gayet iyisin” diyorum o an zerre çocuk isteğim olmuyor.
Velhasıl ben hem çok istiyorum hem hiç istemiyorum anne olmakla ilgili nice Doğum ve sonrası hikayeleri okudum- izledim, bu histeri içinde savrulurken İçimden bir ses beni bu konuyu buraya açmaya itti.
Belki bilinç akışımı okuyup görmem gerekiyordu bilmiyorum. Düzensiz yazdığım da farkındayım imla hataları için kusuruma bakmayın.
Ömrünün ilk yıllarından itibaren “ben anne olmalıyım, kızım olursa adı şu olsun oğlum olursa adı şu olsun, şu kadar çocuğum olsun” diye planlayan arkadaşlardan ziyade; benim gibi med cezir yaşayan arkadaşlar, karar vermekte git gel yaşayan arkadaşlar, anne olmak istediğinize nasıl emin oldunuz? Nasıl karar verdiniz? Sonrasında bu karar sizi üzdü mü? Eşinizle ilişkinize nasıl yansıdı? Bebek öncesine dönme şansınız olsa yine anne olma kararını verir miydiniz?
Off ayni durumdayim.. ben biraz bencilim galiba. Ya da rahatina cok duskun diyelim.
İstedigim zaman istedigim seyleri yapamayacak olma dusuncesi inanilmaz korkutuyo beni. Esim cok istekli,ama hayatinda bir bebegi kucaklamamis bir adamin bu kadar cocuk isteginin olmasi da gereksiz geliyor bana.
 
Hayatım boyınca bebek sevmedim, kendi bebeğim olsun da istemedim.
Kendimi anne olarak hayal edemedim( gerçi hala inanamıyorum)
Çok rahatına düşkün, şımarık, lüksü ve gezmeyi seven, evlendiğinden beri ütü yapmamış, ev temizlememiş bir kadınım.
Ama şuan 2 tane erkek minnoşlarım var.
Hem de dünyanın en yaramaz, ağlak, sorunlu ama güldüklerinde içinizi eriten çocukları.
Çok kadın gördüm anneliği yıllarca isteyip de bebek yemek döktü diye deliye dönen, çocuk uyumadı diye bağıran, evi dağıldı diye çocuğa kızan ama ben gibi bir insan çocuğuyla oyuncak kavgası yapıyor, sırf yemek yesin diye salçalı yemeği kafasından aşağı dökmesine müsade ediyor, bu kadar rahatına ve gezmesine düşkün bir kadınken duşa girince şükrediyorsa, eski tabirle analık hiçbir şeye benzemiyor diyebilirim.
Hele o instamomlae falan yalan dolan.
Evim talan, ben pisim, hayatım bitik, açım, suzuzum, uykusuzum, 2 senede 15 yıl çöktüm ama ayrı kaldığımda 5 saat sonra bu nasıl boş bir yaşam evimin neşesi yok resmen diyorsam, parayla imanın kimde olduğu bilinmediği gibi kimden de sabırlı ve sevgi dolı bir anne çıkar bilinmez.
Elbet deliriyorum, ağlama krizlerindeyim, çocuklarıma bazı konularda kızıyorum sesimi de yükseltiyorum ama bir gülüşlerine ölürüm.
Bu kadar net.
 
Ben eskiden beri çocukları çok severdim .Eşimle lise şıralarınla tanıştık o zamandan beri hamile olduğumu filan hayal ederdim .Eşim maddiyat olarak bekleyelim diyordu ama ben çok istedim .1.yılınız dolmaya yakın hamile kaldım.Çok güzel bi duygu aşk yaşıyorsun .Ama öyle eşine duyduğun gibi tutkulu şehvetli değil masum çıkarsız tek bi gülüşüyle içini yumuşacık yapan bir aşk .Allah herkese nasip etsin.Sabah ilk onun yüzünü görmek bile şükretmeye yetiyor.Gülümseyerek uyanıyorum.Tabi hazır olmak istemek de gerekir.Psikolojik olarak ben anne olabilirim demek gerek gerisini çok da irdelemein yaşayın görün...
 
Sen de beni çok yanlış anlamışsın :) o 24 saat örneğini kendim için vermiştim ,genel konuştum .sen çocuk olunca dışarısı ,kısaca sosyallik insanın umrunda olmuyor diyince ben kendimden dert yanıp seni tebrik ettim ,sabırlısın diye :) .. tabi ki bu söylediklerin yapılabilir ,yalnız çocuksuz kısmından bahsettim ben bide :)
valla bende yanlis anlamisim kusura bakma :)
 
Bütün yorumları okudum, böyle bir konuya ve cevaplara ihtiyacım vardı. Planlı ama az istekle denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Şu an 9 haftalık ama içimde hiç his yok.O kadar üzülüyorum ki millet nasıl seviniyor, cinsiyet partileri yapıyor, ultrason fotoları havalarda uçuşuyor İnsta’larda. Ben çok eksiğim bende sorun var diyorum.Çocuksuz hayatımı özleyeceğimi, sorumluluktan bıkacağımı, psikolojimin bozulacağını düşünüyorum. Bu hisler beni mahvediyor, boğazımda bi düğüm dolanıyorum öyle..Doğumdan sonra ne olur bilmiyorum ama hamile kalmak için çok çok çok iyi düşünülmesi gerektiğini acıyla farkettim. Birazcık bile tereddütünüz varsa bekleyin derim.Çok istemek lazım :KK43:
 
Bütün yorumları okudum, böyle bir konuya ve cevaplara ihtiyacım vardı. Planlı ama az istekle denediğimiz ilk ay hamile kaldım. Şu an 9 haftalık ama içimde hiç his yok.O kadar üzülüyorum ki millet nasıl seviniyor, cinsiyet partileri yapıyor, ultrason fotoları havalarda uçuşuyor İnsta’larda. Ben çok eksiğim bende sorun var diyorum.Çocuksuz hayatımı özleyeceğimi, sorumluluktan bıkacağımı, psikolojimin bozulacağını düşünüyorum. Bu hisler beni mahvediyor, boğazımda bi düğüm dolanıyorum öyle..Doğumdan sonra ne olur bilmiyorum ama hamile kalmak için çok çok çok iyi düşünülmesi gerektiğini acıyla farkettim. Birazcık bile tereddütünüz varsa bekleyin derim.Çok istemek lazım :KK43:
Hiç tereddütünüz olmasın.
Bütün annelerin ağlak ve aşkım balım olması gerekmiyor, ben öyle değilim.
2 doğum yaptım ağlamadım, o derece nötrüm mevzuya.
Ne kalp atışı ne ultrason, kucağıma aldım çirkin ya benim oğlum derim, o derece kelebekler uçmadı.
Ama çocuğumun başına bir şey geldiğinde( çayla yandı) attığım çığlığı doğumda atmadım ben.
Ciğerim yandı tabiri vardır ya, gerçekmiş o.
Ateşe düşüyorsunuz, Allah kimseye acılarını hastalıklarını göstermesin tüm evlatları ailesine bağışlasın.
Ama her gün biraz daha anne oluyorum, bazen biraz daha çocuk.
Ağlama krizlerinde sinirlenirken bir gülüyor ya, içim eriyor ve bu dünyada aşkla bakmak neymiş evlatlarımdan öğrendim.
Düşünün doğum yaptım ağlamadım diyorım, oğlum ilk anne dedi Allahım bu nasıl bir ağlama sel oldu gözlerim.
Herkes anne doğmuyor ama emek vererek, ilmek ilmek bedenini örüyor anneliğe.
 
X