Düşük yapıp,hamile kalmak için zamanın dolmasını bekleyenler buraya.

günaydın canlarım.....akşam 1 saat spor yaptım ve şuan diyet kahvaltı ve bol bol bitki çayı içeceğim termosla geldim buğün işe :)))
 
günaydın perim nasılsın güzel hamişim....harika artık akşamlarıda girmiyor siteye müsait olmuyor mu acaba ....
 
günaydın yasemincim.iyi sayılırım üzerimde halsizlik var biraz.ve sol tarafım agrıyor kalca kemıgı .

harıkayla gündüz maıllesıyoruz sürekli ama aksamı bıimiyorum tabi.baya heyecanlı bu aksam doktora gidecek.hayırlısıyla ınsallah kalp atıslarınıda duyar artık.
 
sende dıyete baslamıssın yasemıncım..çok zorlamadan ama kendını olurmu...vücut bırden dengesı şaşmasın guzelım.
 
sende dıyete baslamıssın yasemıncım..çok zorlamadan ama kendını olurmu...vücut bırden dengesı şaşmasın guzelım.

zorlamam canım sadece hamuş işi tatlı ve şekeri çıkarıyorum hayatımdan....akşam tatlı yerine meyveli yoğurt yadim hemde evde mis gibi tatlı vardı ( isim vermiyorum canınız çekebilir )
 
Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.

Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.

Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi,hep evdeydi.

Heryere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.



En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.



Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.



Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.En fazla sokak başındaki lamba direği buluşma yeriydi



Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.

Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.

Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.

Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,

kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.



Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik.

Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.

Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen giderdi evine) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.

Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.

Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.



Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.

Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.



Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi

kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.

Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,

onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,

en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.



Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.



Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.

Azar işitip, acillere taşınmazdık.



Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.

Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.



Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.

Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.

Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.

Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.



Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kaç kuruş

hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri. Çok daha sıkışırsak komşu yardım ederdi.



Salça, nişasta, reçel gibi şeyler markette satılmaz mevsiminde evde imal edilirdi. belkide o nedenle kanserler ve ne olduğu belli olmayan hastalıklarla boğuşmazdık.



Evlerimiz var içinde yaşayan yok.



Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.

Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...



Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..



Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.



Ben kapılarında '' vale '' lerin, '' bady '' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.



Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.



Benim değildir bu kültür.



Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.

Nedir bunlar?



Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.

Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.



ıyi de neden böyle olduk ?

Biz mi istemiştik? Yoksa hak mı ettik?

ya sizce ?...

ALINTIDIR....
 
Günaydın kızlar...
yasemincim çocukluğuma götürdün benii,çok hoş
Perim naz yapmıyorum canım,dün evde yoktum,bugün buralardayım..
Kızlar benim yumurtam çatlamamıştı hani kistleşmiştiya,ben soğan kürü yapıyorum,daha önceden soğan kürü yapan var mı?
 
sağol ececiğim zaten amacım 1 ayda vermek 4-5 kilo :)) sen nasılsın meleğimiz nasıl...


canım çok iyi sayılırız dün biraz zorladı ,midemde yangın vardı sanki :)) sabırsızlanıyorum ayın 21 de doktora gidicez çok özledim biliyomusun şu doktorlar niye ayda 1 kere çağrıyolar ki :)))

seninde az kaldı sayılır dimi aralık başı gibi gidiceksin? inşallah herşey çok güzel olucak senin için..
 

günaydın kobracım kız nazı senın ıcın degıl gelınım için dedım bennn alla allaaa
 

ben yapmadım canım soğan kürü ama faydalı olduğunu okumuştum ....
 

sevindim canım iyi olmana...evet aralık başında gitmeyi planlıyoruz bir aksilik olmazsa güzelim...az kalmış sanada özlem giderirsin miniğinle :)))) hepimiz için güzel olur inşallah herşey ececiğim :)))):Saruboceq:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…