okulun öğretmenleri bu çocuğu al bu okuldan diyorlar yahuu.iyi devlet okulları kaç tane ki?onların yanındaki evlerin kirası 7 8 binden başlıyor bundan haberleri yok konuşuyorlar.her mahallede iyi okul olsa neden kolej diye yırtınalım?okulda iyi spor aktiviteleri olsa neden extra kurslara gönderelim.resim dersi var yeminle tek bir resim tekniği öğretilmedi bunca yıl.bilişim dersi var öğrenilen devede kulak.ing almanca zaten yok.yurtdışına göndersek dil eğitimi için para yok kur yüksek.bizler de kendi çapımızda en iyisini yapmaya çalışıyoruz.ben taşınacağım yazın mesela sırf çocuğun okulu için.bunları yapınca şımarık olmuyor çocuklarımız.
Sizin aracılığınızla genel bir uzun yazacağım öncelikle, kusura bakmayın ama toplumumuz için çok büyük bir sorun bu eğitim sistemi. Türkiye'de yaşasaydım ben de mecbur özel okula gönderirdim bu şartlarda. Kimseyi kınamak ya da eleştirmek değil amacım ben de sizler kadar üzülüyorum bu durum için çünkü okul çağında üç yeğenimiz var.
Ben 12 senedir burada yaşıyorum. İki çocuğum var ve kreş yaşından 9. sınıfa kadar bu yurtdışı okul sisteminin içindeyim. Çocuğunu al bu okuldan demezler çocuk sınıfta kalır. Yani sene tekrarı yapar, eskiden bizde de vardı hatırlarsanız. Çocuklar sınıfta kalmaktan utandığı için elinden geleni yapardı sınıf geçmek için. Şimdi Türkiye'de anaokullarında bile takdirname veriliyor. 1 notla teşekkürname kaçıracağım için üzülürdüm, öğretmene gider not isterdim. Karşılıksız da değil sözlü yapardı öğretmen. Sözlüyü geçersem verirdi notu. Şimdi öğretmen zayıf not vermeye korkar olmuş. Başarılı veya başarısız olmasına bakılmadan herkesin çocuğu sınıf geçsin, mezun olsun sene tekrarı yapmasın olmuş. Biraz da kendimizde arayalım suçu, öğretmenin çocuğunuz yetersiz, bir sene daha aynı sınıfa gitmesi lazım lafını hanginiz kabul eder?
Ben 1975 doğumluyum ve benim zamanımda her okul kaliteliydi. Eğitim sistemi çok ciddi ve disiplinliydi. O zamanlar 2 ya da 3 tane özel okul vardı İstanbul'da benim bildiğim. Ders çalışan başarılı olurdu, parayı bastıran değil. Şimdi sokak arasında bile kolej var. Bırak sene sonunu, ara tatilde bile kep giydirip, takdir teşekkür belgesi veriyorlar 5-6 yaşında çocuklara. Nedense bunlar hiç sorgulanmıyor. Böyle şovlar yok işte yurtdışında. Mayıs ayının ilk haftası ülkedeki tüm okul çağında çocukların evine mektup gelir. Yeni okul yılında sınıfınız şu, öğretmenlerin isimleri iletişim bilgileri bunlar, sınıf listesi bu... diye. Okul sabahı çocuk çantasını alır okula gider o kadar. Üniforma yok, defter kitap alma yok. Hatta her sınıfta kalemlik yazma çizme malzemeleri var. İstersen onları da alma. Okulda çocuklar ve öğretmenler ev terliği ev ayakkabısı giyer. Terlikle dolaşan öğretmeni hoş karşılar mısınız? Tişört giyen makyajsız atıyorum beyazları çıkıp saçını boyamamış orta yaşta öğretmeni mi tercih edersiniz yoksa genç bakımlı havalı olanı mı?
Bir okuldan beklenmesi gereken sadece kaliteli bir eğitim olmalıdır bana göre. Süper yeni bina akıllı sistemler falan değil. Mesela her sınıfta üçlü bir ders tahtası var duvarda ek olarak. Bu tahta münazara için kullanılıyor. Öğrenciler üç gruba ayrılıyor, ortadaki kısım da tarafsız olanlar için. İlk okul birinci sınıfta bile çocuklar fikirlerini düşüncelerini karşılıklı söylüyorlar.
Burada sadece iki tip özel okul var, engelli çocukların gittiği okullar ve yabancı çalışanların çocukları için eğitim veren okullar. Diplomat ailelerin veya ülkeye kısa süreli çalışmaya gelenler çocuklarını bu okula veriyor.
Geri kalan hepsi devlet okulu. Zenginin de fakirin de çocuğu mahallesindeki okula gider. Okul öncesi çocuk bile sadece ilk 6 ay ebeveyniyle gidiyor okula, 6 ayın sonunda küçük çocuklar kendi gidiyor okula.
Evlerin kirası 7-8 binden değil semtine göre daha fazla rakamdan başlıyor ama yeni kurlarla asgari ücretler de 40 bin TL den başlıyor. Hele İsviçre'de asgari ücret 50 binden başlıyor. Bu asgari ücretle çalışanlar da göçmenler ve part time çalışan gençler. Nedense masraf TL'ye çevriliyor ama gelir çevrilmiyor.
Eğitimin pahalı ve üstelik kalitesiz olmasında herkesin payı var. Herkes her şeyi son sistem istiyor. Ben ve mahallemdeki tüm arkadaşlarım yürüyerek gider gelirdik okula. Her sabah okul yolu çocuk dolardı ve anne babasız tek başımıza giderdik. Şimdi sabah servislere bindiriyorsunuz çocukları. İçinizde var mı her sabah çocuğunu kendi okula götürüp dönüşte kendi alan? Evet biliyorum çoğunuz çalışıyorsunuz ve çocuğu götürüp alacak vaktiniz malesef yok. Burada buna da çözüm üretmişler. Okul 15.30'da bitiyor ve 18.00'e kadar çocuk başka bir bölümde okul sonrası kalabiliyor. Hem derslerini ödevlerini yapıyor hem arkadaşlarıyla oynayabiliyor. Okul içinde ama oyun temalı bir yer. Sessizlik odaları var, isteyen kitap okuyor isteyen dinleniyor bu odada.
Benim çocukların gittiği yurtdışındaki okul 40-50 senelik bina. İçi çok eski ama temiz. Hanginiz gönderir eski püskü okul binasına? Öğretmenler desen en eskisi 1994 yılından beri orada çalışmaya devam ediyor. Eğitim ve sağlıkta özelleştirme yok buralarda. O nedenle devlet eliyle bütün okullarda tek tip eğitim veriliyor. Yani iş sonunda dönüp dolaşıp böyle yöneticileri seçen halka geliyor.
Yine kurslar demişsiniz, ben bir gün araştırdım bunu. Yani biz çok az bir rakam ödüyoruz bu kurs öğretmeni nasıl iyi para kazanıyor diye sordum kendime. Çünkü kaliteli bir şekilde olabilmesi için atıyorum en fazla 5 çocuk kabul ediyor eğitimci. Meğer devlet karşılıyormuş geri kalan ücreti. Yani amaç öğretmek eğitmek.
Ortaokul seviyesi bitince öğretmenlerin yıllar boyu doldurdukları öğrenci dosyasına göre çocuk ya meslek okuluna gider ya da Gymnasium dedikleri, üniversiteye devam edebilecekleri liseye gider. Bu lise zordur ve her çocuk otomatik başlamıyor liseye. Burada duydukları ilk cümle "kötü nota alıştır kendini". Sınıfta kalma olduğu ve kimsenin gözünün yaşına bakılmadığı için çocuk kaytaramaz, yaaa başka okula verir beni ailem diye rahat rahat totosunu yayamaz.
İpin ucu malesef kaçmış. Eğitim sistemi kadar halk da suçlu bu durumdan. Arz talep dengesi, herkes özel okul isterse her yer özel okulla dolar. Aslında özel okul dediğiniz yurtdışında sıradan bir mahalle okulundan daha iyi eğitim vermiyor. Burada devlet hele bir eğitim ve sağlık sistemiyle oynamaya kalksın, "özelleşsin ya zenginin çocuğu daha iyi eğitim alsın, fakir de kendini zorlasın zorlayamayanın çocuğundan bana ne" desin bir. Halk biner tepelerine, gün yüzü göremez o siyasetçiler. Bakın seçimi falan bekleyip oy vermemekten bahsetmiyorum, bunu yapmaya kalktığı an indiriler koltuğundan.
Sabır gösterip okuyanlara teşekkürler, gözleriniz kör olmadı inşallah :)