Anne olmak isteyen bir kadın için, anne olamamak demek; baktığın her bebekte yüreğinin kalması demek
Geceleri uyanıp sabaha kadar senden sonra evlenip, senden önce çocuk sahibi olanları saymak demek
Hiç sebep yokken iki de bir belki hamileyimdir deyip gidip test yaptırmak demek
Her test için gittiğinde seni gören sağlık personelinin sana acıyarak bakması demek
Gördüğün hamile kadınlara gözlerinin takılıp kalması, nazarının değeceğinden korkup bir sürü dua etmek demek
Çocuk tedavisi görürken ben kısır mıyım, neden ben burada tedavi görüyorum diye gözyaşı dökmek demek
Aşılanıp aşılanıp düş kırıklığına düşmek demek
Etrafındaki yakınlarının, komşularının, büyüklerinin durmadan çocuk yok mu? diye sorup, yaranı kanatması demek
Türbelere gidip Rabbim burada yatanın yüzü suyu hürmetine hayırlı, sağlıklı bir evlat nasip et diye gözyaşlarıyla dua etmek demek
Yastığı karnına koyup gizli gizli aynada kendini seyretmek demek
Aynada kendini seyrederken yakalandığın eşine karşı mahcup olup, saatlerce ağlamak demek
Doğmamış çocuğun için her gün mektuplar yazmak, hadi gel artık tükeniyorum diye yalvarmak demek
Anne olmak isteyip de anne olamamak demek; kendini yarım kalmış, eksik bırakılmış, unutulmuş hissetmek demek
Yıllarca bekleyip anne olabilmek demekse; gülümseyerek ölmek ve yavrunla yeniden doğabilmek demek
Çocuk sahibi olmak isteyip de olamayan herkese, ne olur umut etmekten vazgeçmeyin demek istiyorum ve herkese sevgilerimi gönderiyorum
Rabbim bizim de yüzümüzü güldürecek...
(Alıntıdır)