Doktor Eşleri

evet devlet sadece tıp fakültesini yapıyor ama içinde ne hoca var ne gerekli donanım var..
bizim devletin parasıyla okuduğumuzu mu sanıyorsunuz acaba??
hani bi burs alıp zorunluya gitsek neyse diyecem de tamamen anne babamızın emeği var üstümüzde..
ayrıca doktoru gönderiyorlar da ne oluyor acaba??
yardımcı sağlık personeli yok alet edevat yok doktor ne yapsın böyle bir durumda sorarım size bu işler ööyle ben doktor gönderdim demekle bitmiyor, sadece zavallı halkın gözünü boyuyorlar o kadar!
ayrıca doktorlara eş durumu tayininin de ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz??
sen o kadar sene bekledikten sonra evlen çoluk çocuğa karış sonra da onları bırak git alakasız bi yere yanına da gelemesinler! var mı başka yerde böyle bişey??
davulun sesi cidden uzaktan hoş geliyor yaa!
 
ben yaşadığım için konuşuyorum.ben senede 5 ay doğuda 7 ay istanbuldayım.
uzman doktorlarda hiç te öyle günde beş hastaya filan bakılmıyor.uzman doktor bir ilçe hastanesinde bir branş için genelde 1 tane olduğu için çok yoğunluk yaşanıyo.özellikle de dahiliye gibi bölümlerde.hasta çok çünkü.üstüne bide işini doğru düzgün yapmayan doktor ve personel eklenince...uzman doktor varmış diye çevre köylerden de geliniyor.gerçi doğuda hiç yaşamadıysanız beni anlamanız çok zor.

Aslen samsunluyuz ama şuan 3 yıldır eşimin görevi sebebi ile Elazığda yaşıyoruz.O yüzden bilerek konuşuyorum, atmıyorum yani.
 
evet devlet sadece tıp fakültesini yapıyor ama içinde ne hoca var ne gerekli donanım var..
bizim devletin parasıyla okuduğumuzu mu sanıyorsunuz acaba??
hani bi burs alıp zorunluya gitsek neyse diyecem de tamamen anne babamızın emeği var üstümüzde..
ayrıca doktoru gönderiyorlar da ne oluyor acaba??
yardımcı sağlık personeli yok alet edevat yok doktor ne yapsın böyle bir durumda sorarım size bu işler ööyle ben doktor gönderdim demekle bitmiyor, sadece zavallı halkın gözünü boyuyorlar o kadar!
ayrıca doktorlara eş durumu tayininin de ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz??
sen o kadar sene bekledikten sonra evlen çoluk çocuğa karış sonra da onları bırak git alakasız bi yere yanına da gelemesinler! var mı başka yerde böyle bişey??
davulun sesi cidden uzaktan hoş geliyor yaa!

doğuyu "alakasız bi yer" diye küçümseyebiliyorsanız siz hayatta baştan kaybetmişsiniz demektir zaten."alakasız bi yer" de ne demek oluyor yaaa? o insanın mesleğine verdiği özveriyle alakalıdır.insana doğu-batı diye ayırdetmeden verdiği değerle alakalıdır.
evlenip çoluk çocuğa karışmışsa ne olmuş.herkes evleniyo herkes karışıyo.benim babam da öğretmendi.annemle 2-3 çocukları varken dört sene köyde kalmışlar.hiç te gocunmamışlar.şimdi o köydeki okuttuğu öğrencileri babamı bayramlarda ziyarete geliyor.
yani kısacası hayatta her şey rahatlık değil.hayat sadece metropollerde yaşanmıyor.oralarda da insanlar yaşıyor.onlar yaşayabildiğine göre siz de yaşayabilirsiniz.sizin onlardan ne farkınız ne üstünlüğünüz var ki?önemli olan iyileşmesine vesile olabildiğiniz insan sayısı değil mi?yer zaman ne farkeder?
 
Son düzenleme:
doğuyu "alakasız bi yer" diye küçümseyebiliyorsanız siz hayatta baştan kaybetmişsiniz demektir zaten."alakasız bi yer" de ne demek oluyor yaaa? o insanın mesleğine verdiği özveriyle alakalıdır.insana doğu-batı diye ayırdetmeden verdiği değerle alakalıdır.
evlenip çoluk çocuğa karışmışsa ne olmuş.herkes evleniyo herkes karışıyo.benim babam da öğretmendi.annemle 2-3 çocukları varken dört sene köyde kalmışlar.hiç te gocunmamışlar.şimdi o köydeki okuttuğu öğrencileri babamı bayramlarda ziyarete geliyor.
yani kısacası hayatta her şey rahatlık değil.hayat sadece metropollerde yaşanmıyor.oralarda da insanlar yaşıyor.onlar yaşayabildiğine göre siz de yaşayabilirsiniz.sizin onlardan ne farkınız ne üstünlüğünüz var ki?önemli olan iyileşmesine vesile olabildiğiniz insan sayısı değil mi?yer zaman ne farkeder?

farkındaysanız doğuya gitmek ya da batıya gitmek demedim ben
insanın düzenini kurup eşiyle çoluğuyla çocuğuyla birlikte senelerce yaşadığı yeri bırakıp bi anda tek başına "zorunlu olarak" gönderildiği yer alakasız bir yer oluyor evet
ne var benim annem babam da öğretmen hem tek başlarına hem de evli ve biz doğmuşken senelerce köyde yaşadılar
ama fark ne biliyor musunuz yanında aileleri vardı ve de tayin hakları vardı
tabi konu doktorlar olunca doktorların burnu büyük yok doktorların bilmem kimlerden farkı ne oluyor..
senelerce millet hayatını yaşarken fakültede dirsek çürütüp tam rahata ulaşacakken zorunlu hizmet diye bi bela çıkarıp üstüne bi de tus belasını aşıp sınav kazanmaya çalışan biz değiliz evet!
hee tus kazanıp asistan olunca sanki çok mu kolay oluyor millet en güzel zamanlarını yaşarken biz günaşırı hastanelerde nöbetteyiz bunu kim umursuyor peki??
durumumuzu doktorlardan başka kimsenin anlayacağını sanmıyorum uzaktan ahkam kesmek kolay oluyor tabi..
 

farkındaysanız doğuya gitmek ya da batıya gitmek demedim ben
insanın düzenini kurup eşiyle çoluğuyla çocuğuyla birlikte senelerce yaşadığı yeri bırakıp bi anda tek başına "zorunlu olarak" gönderildiği yer alakasız bir yer oluyor evet
ne var benim annem babam da öğretmen hem tek başlarına hem de evli ve biz doğmuşken senelerce köyde yaşadılar
ama fark ne biliyor musunuz yanında aileleri vardı ve de tayin hakları vardı
tabi konu doktorlar olunca doktorların burnu büyük yok doktorların bilmem kimlerden farkı ne oluyor..
senelerce millet hayatını yaşarken fakültede dirsek çürütüp tam rahata ulaşacakken zorunlu hizmet diye bi bela çıkarıp üstüne bi de tus belasını aşıp sınav kazanmaya çalışan biz değiliz evet!
hee tus kazanıp asistan olunca sanki çok mu kolay oluyor millet en güzel zamanlarını yaşarken biz günaşırı hastanelerde nöbetteyiz bunu kim umursuyor peki??
COLOR]


eee insan hayatı bu sonuçta.sizin "tus belası" dediğiniz sınavlar olmasaydı hastaların hali nice olurdu kim bilir?deneme tahtasına dönerlerdi.zaten şu anda bile doktor hatalarından çekiyorlar.doktor olurken bunları yaşayacağınızı biliyodunuz.her hayatın bi zorluğu olduğu gibi bunun da var.ama bunun sonu diğer hayatlardan çok daha iyi.doçent filan olunca iş tamamen ticarete dönüyor zaten.başlarda biraz zorluk çekseniz de sonradan çok rahat ediyorsunuz. e hayatta her şeyin bedeli var.
belki de hayatta zorluk çekmesek rahatlığın değerini anlayamazdık.
işini düzgün yapan doktorları ben her zaman takdir etmişimdir.ilçemizde bi genç dahiliye uzmanı feride hanım vardı.içeri girer girmez nasıl ilgi gösteriyor.annem "ayağım ağrıyo" dedi.ayağına eğilp annemin çorabını kendisi indirdi doktor hanım.ne kadar iyi bir insandı.doktorluğundan önce insandı.doktor dediğin insana değer vermeli.ahh her doktor onun gibi olsa keşke.
devlet hastanesinde ama insan özel doktordan daha çok ilgi gösteriyor.o da uzaklardan gelmiş malatyaya. bizim de doktor olan akrabalarımız var ama sizin kadar devleti suçlayanını görmedim.
 

farkındaysanız doğuya gitmek ya da batıya gitmek demedim ben
insanın düzenini kurup eşiyle çoluğuyla çocuğuyla birlikte senelerce yaşadığı yeri bırakıp bi anda tek başına "zorunlu olarak" gönderildiği yer alakasız bir yer oluyor evet
ne var benim annem babam da öğretmen hem tek başlarına hem de evli ve biz doğmuşken senelerce köyde yaşadılar
ama fark ne biliyor musunuz yanında aileleri vardı ve de tayin hakları vardı
tabi konu doktorlar olunca doktorların burnu büyük yok doktorların bilmem kimlerden farkı ne oluyor..
senelerce millet hayatını yaşarken fakültede dirsek çürütüp tam rahata ulaşacakken zorunlu hizmet diye bi bela çıkarıp üstüne bi de tus belasını aşıp sınav kazanmaya çalışan biz değiliz evet!
hee tus kazanıp asistan olunca sanki çok mu kolay oluyor millet en güzel zamanlarını yaşarken biz günaşırı hastanelerde nöbetteyiz bunu kim umursuyor peki??
durumumuzu doktorlardan başka kimsenin anlayacağını sanmıyorum uzaktan ahkam kesmek kolay oluyor tabi..
Eşiyle çoluğu, çocuğu ile gitse yine iyi..her memura tanınan eş durumu tayin hakkı doktora tanınmazda. Eşi özelde çalışıyorsa ise vay haline... Ya özelde çalışan istifa edip eşinin atandığı yere gidecek yada 3 yıl ayrı kalmayı göze alacak. Diğer memurlara bu hak veriliyor, doktorlara niye verilmiyor bende bunu anlamıyorum...
 
eee insan hayatı bu sonuçta.sizin "tus belası" dediğiniz sınavlar olmasaydı hastaların hali nice olurdu kim bilir?deneme tahtasına dönerlerdi.zaten şu anda bile doktor hatalarından çekiyorlar.doktor olurken bunları yaşayacağınızı biliyodunuz.her hayatın bi zorluğu olduğu gibi bunun da var.ama bunun sonu diğer hayatlardan çok daha iyi.doçent filan olunca iş tamamen ticarete dönüyor zaten.başlarda biraz zorluk çekseniz de sonradan çok rahat ediyorsunuz. e hayatta her şeyin bedeli var.
belki de hayatta zorluk çekmesek rahatlığın değerini anlayamazdık.
işini düzgün yapan doktorları ben her zaman takdir etmişimdir.ilçemizde bi genç dahiliye uzmanı feride hanım vardı.içeri girer girmez nasıl ilgi gösteriyor.annem "ayağım ağrıyo" dedi.ayağına eğilp annemin çorabını kendisi indirdi doktor hanım.ne kadar iyi bir insandı.doktorluğundan önce insandı.doktor dediğin insana değer vermeli.ahh her doktor onun gibi olsa keşke.
devlet hastanesinde ama insan özel doktordan daha çok ilgi gösteriyor.o da uzaklardan gelmiş malatyaya. bizim de doktor olan akrabalarımız var ama sizin kadar devleti suçlayanını görmedim.

Arkadaşım bende senin gibi doktor düşmanlığı yapanını görmedim.Bir tutturmuş gidiyorsun doktor hatası, doktor hatası..Eğer sana yanlış yapan bir doktor varsa bunu gerekli yerlere şikayet edersin, burda tüm doktorlar için bir genelleme yapamazsın.Her meslekten yanlış insanlar çıkabilir hatta belki senin mesleğinde daha çok vardır.

Bir de şunu anlayamıyorum. Bir meslek grubunun aile düzenini bozmak istememesinin nesi tuhaf? Sizin mesleğiniz ne çok merak ettim. Aile düzeninin önemli olmadığı bir meslek grubu var mı acaba?
 

Meslek guruplarıyla ilgili yaşadığınız olumsuz tecrübeleriniz varsa şikayet merci KK değildir,sitemizde bir zümreyi,bir kurumu kötülemek,karalamak yasak ve uyarı alma sebebidir,aynı şekilde kişisel tartışmalarda yasaktır.

I)..............................................................
Forum'da siyasi içerikli yazı, siyasi propaganda, genel ahlaka aykırı küfürlü yazı, argo kabul edilen yazılar, hakaret benzeri yazılar yazılamaz. Aynı şekilde, başka bir forum katılımcısını yada üçüncü bir şahsı küçültücü veya hakaret edici yazı yazılamaz.

XIV) Kişileri, kurumları, kuruluşları veya herhangi bir devleti küçük düşürecek resim, yazı, alıntı vb. kullanmak kesinlikle yasaktır. Bu gibi durumlarda uyarı yapmadan üyeyi forumdan silme hakkımız saklıdır.
 
.......................................................................
 
Son düzenleme:
olayı doğu- batıya indirgeyen arkadaşım gerek kendi mesleğimde gerekse doktorluk mesleğinden olan çok fazla doğulu ve güneydoğulu arkadaşım var. onlar bile doğuya gitmek istemiyorlar. askeriye, polislik ve doktorluk mesleği dışında zorla yaşantısı bozulan meslek grubu yok. sen memleketinde çalışmak istemezsen ben niye isteyim ki düzenim bozulsun. eşim pratisyenlik yaparken 5000 nüfuslu küçük bir ilçede çalıştık. halk tarafından çok saygı görüyorsun alçak gönüllükle işini iyi yapınca ve seviliyorsun. sağlık konusunda çektiğin sorunlarda sonuna kadar haklısın ama sanki sağlık sorunu bir kaç aç gözlü doktordan kaynaklanıyormus da onlar düzelse sistem düzelecekmiş gibi görmeyin. uzman dr arkadaşlar küçük ilçelere atanıyorlar ve ameliyathane şartlarının yetersizliği, enfeksiyon riski, malzeme yetersizliği, kalifiyeli yardımcı sağlık personelinin olmayışı ve doktor hatalarından kaynaklanan tazminatların çok yüksek olmasından dolayı her ameliyatı yapamadıkları, sevk ettiklerini söylüyorlar. yani sadece dr göndermekle iş bitmiyor.
eşim asistan dr ve neler çektiğini bir ben bilirim bir Allah. tus sınavı çok zor bir sınav. aynı üniversite sınavı gibi dersaneye gitmek zorundasın ve oldukça pahallı bir dershaneler. 5-6 ay gidiyorsun ve 8000 lira gibi bir para ödüyorsun. babasının maddi imkanları olanlar dersaneye gidebiliyor, olmayan pratisyenlik yapmak zorunda dershane masrafını karşılayabilmek için. Asistalığının ilk yılı gün aşırı nöbet, gündüzleri zaten işte. bu şartlar altında evde eşiniz yokken çocuk yapmanız mümkün bile olmuyor. hayatınızı ertelemek zorundasın. her gece evde ders çalışmak zorunda olan, dizi izlerken bile yanında kitabı duran bir mesleğe hangimiz sahibiz. ayrıca kitap ücretleri de çok pahalı. daha dün 250 TL ye kitap satın aldık. 24 saat nöbetten sonra ertesi gün eve gelmeyip poliklinik yapan ve doktor yüzümüze gülmüyor, ilgilenmiyor gibi suçlanan ve kasten kimsenin acı çekmesini istemeyeceği halde halen beceriksizlikle suçlanan, işini düzgün yaptığında ve fedakarlık gösterdiğinde bile Allah razı olsun demeyen ve bu senin görevin yapmak zorundasın gibi tavır takınılan ve her an seni aç gözlü, kan emici biri gibi gören, 3-5 kişi yüzünden tüm bir camianın lekelendiği bir meslek. doktorlara karşı düşmanca tavır takınan insanları görünce inşaallah çocukları da doktor olur, hem de cerrahi bir branşı olur da o zaman anlar diyorum. akrabası doktor olanlar bu durumu anlamıyor. kendi çalıştığım kurumdaki öğretmenlerin(M.E.B DEĞİL) hiçbir şey yapmadan dr olan eşimle aynı kazancı olduğunu görünce inan çok üzülüyorum. eşim hep bu meslek para için yapılmaz manevi tatmini çok fazla der ama son yıllarda bu kadar doktor düşmanlığı olan gördükçe kahroluyorum. ancak doktoru da maddi yönden tatmin etmek durumundasın. avrupa ülkelerinde en yüksek maaşı dr lar kazanır. dr. maddi sorunlarına yoğunlaştığında bu sorunlarını düşündüğünde geri dönüşü olmayan hatalar yapmasına ve hasta ile arasına para ilişkisi girmesine yol açar. ben de devlet memuruyum ve iş yerimde ne kadar ekmek o kadar köfte mantığında olan insanlar var. dr da bu şekilde düşünürse o zaman hastalar için kötü olur. bu ülkede herkes işini en iyi en mükemmel şekilde yapmıyor ama eleştirilmiyorlar. çünkü hatayı kapatabilecekleri işlere sahipler ama doktorluk hata kabul etmez. konuyu çok dağıttım. hızla derdimi anlatmaya çalışırken. saygılarımla....
 
olayı doğu- batıya indirgeyen arkadaşım gerek kendi mesleğimde gerekse doktorluk mesleğinden olan çok fazla doğulu ve güneydoğulu arkadaşım var. onlar bile doğuya gitmek istemiyorlar. askeriye, polislik ve doktorluk mesleği dışında zorla yaşantısı bozulan meslek grubu yok. sen memleketinde çalışmak istemezsen ben niye isteyim ki düzenim bozulsun. eşim pratisyenlik yaparken 5000 nüfuslu küçük bir ilçede çalıştık. halk tarafından çok saygı görüyorsun alçak gönüllükle işini iyi yapınca ve seviliyorsun. sağlık konusunda çektiğin sorunlarda sonuna kadar haklısın ama sanki sağlık sorunu bir kaç aç gözlü doktordan kaynaklanıyormus da onlar düzelse sistem düzelecekmiş gibi görmeyin. uzman dr arkadaşlar küçük ilçelere atanıyorlar ve ameliyathane şartlarının yetersizliği, enfeksiyon riski, malzeme yetersizliği, kalifiyeli yardımcı sağlık personelinin olmayışı ve doktor hatalarından kaynaklanan tazminatların çok yüksek olmasından dolayı her ameliyatı yapamadıkları, sevk ettiklerini söylüyorlar. yani sadece dr göndermekle iş bitmiyor.
eşim asistan dr ve neler çektiğini bir ben bilirim bir Allah. tus sınavı çok zor bir sınav. aynı üniversite sınavı gibi dersaneye gitmek zorundasın ve oldukça pahallı bir dershaneler. 5-6 ay gidiyorsun ve 8000 lira gibi bir para ödüyorsun. babasının maddi imkanları olanlar dersaneye gidebiliyor, olmayan pratisyenlik yapmak zorunda dershane masrafını karşılayabilmek için. Asistalığının ilk yılı gün aşırı nöbet, gündüzleri zaten işte. bu şartlar altında evde eşiniz yokken çocuk yapmanız mümkün bile olmuyor. hayatınızı ertelemek zorundasın. her gece evde ders çalışmak zorunda olan, dizi izlerken bile yanında kitabı duran bir mesleğe hangimiz sahibiz. ayrıca kitap ücretleri de çok pahalı. daha dün 250 TL ye kitap satın aldık. 24 saat nöbetten sonra ertesi gün eve gelmeyip poliklinik yapan ve doktor yüzümüze gülmüyor, ilgilenmiyor gibi suçlanan ve kasten kimsenin acı çekmesini istemeyeceği halde halen beceriksizlikle suçlanan, işini düzgün yaptığında ve fedakarlık gösterdiğinde bile Allah razı olsun demeyen ve bu senin görevin yapmak zorundasın gibi tavır takınılan ve her an seni aç gözlü, kan emici biri gibi gören, 3-5 kişi yüzünden tüm bir camianın lekelendiği bir meslek. doktorlara karşı düşmanca tavır takınan insanları görünce inşaallah çocukları da doktor olur, hem de cerrahi bir branşı olur da o zaman anlar diyorum. akrabası doktor olanlar bu durumu anlamıyor. kendi çalıştığım kurumdaki öğretmenlerin(M.E.B DEĞİL) hiçbir şey yapmadan dr olan eşimle aynı kazancı olduğunu görünce inan çok üzülüyorum. eşim hep bu meslek para için yapılmaz manevi tatmini çok fazla der ama son yıllarda bu kadar doktor düşmanlığı olan gördükçe kahroluyorum. ancak doktoru da maddi yönden tatmin etmek durumundasın. avrupa ülkelerinde en yüksek maaşı dr lar kazanır. dr. maddi sorunlarına yoğunlaştığında bu sorunlarını düşündüğünde geri dönüşü olmayan hatalar yapmasına ve hasta ile arasına para ilişkisi girmesine yol açar. ben de devlet memuruyum ve iş yerimde ne kadar ekmek o kadar köfte mantığında olan insanlar var. dr da bu şekilde düşünürse o zaman hastalar için kötü olur. bu ülkede herkes işini en iyi en mükemmel şekilde yapmıyor ama eleştirilmiyorlar. çünkü hatayı kapatabilecekleri işlere sahipler ama doktorluk hata kabul etmez. konuyu çok dağıttım. hızla derdimi anlatmaya çalışırken. saygılarımla....

:KK9::KK9::KK9::KK9::KK9:
 
senfat sana katılıyorum... saatlerce çalışıyoruz üstelik farklı yerlerdeyiz nöbetlerimizi ayarlamak mümkün olmadığı gibi ayarlasanız bile muhakkak ekstra birşey çıkıyor örneğin şu an ben nöbetçiyim, küçük bir ilçedeyim ve inanılmaz anlayışsız ve laf anlamakta zorlanan insanların yaşadığı bir ilçe burası.. eşim bugün yanıma gelecekti ancak ne yazıkki adli nöbeti devraldığı için o da bulunduğu yerden ayrılamıyor.. ne o vazgeçiyor mesleğinden ne de ben... biz yanyana bile değiliz..
ilçede asker polis maliyeci herkes sağlık sektörüne düşman burada.. birçoğu lakayt kurumlar, işsizlikten gelip bizde kusur arıyorlar maalesef.. eşim benim bir üst amirim bu yüzden herkes bana düşmanlaşmış durumda.. bana bir zorluk olmadığını düşünüyorlar.. ancak sırf bunun olmaması ve eşimin zor durumda kalmaması için kimsenin gelmediği ilçeye gönüllü geldim ancak ne halk nede başka kurumlar bunu anlamıyor.. kadromu aldırdım bu yüzden eşimin yanına geri gidemiyorum..
burada tek hekimim ve eşimde bulunduğu yerdeki tek hekim yerine vekaleten bakacak statüde biri yok bu yüzden ikimizde yerimizden kıpırdayamıyoruz.. burası hem 1. basamak TSM hemde 112 istasyonu var üstelik insanlar ambulansı taksi gibi kullanmak istedikleri şehre hastalarını götürmemizi istiyor.. gece sabahlara kadar yollarda olduğum zamanlar oluyor sabah 8deki mesaime 8.30 da gelince halk kalkıp beni kaymakamlığa şikayet ediyor.. hatta eşim olduğunu bilmeden bir çok defa eşime de şikayet etmişler.. üstelik adli nöbette sırf bende bu yüzden gece yarılarında çoğu zaman sarhoş, hırsız vs.. muhatap oluyorum ve bu insanlar çoğu zaman karşılaştığım insanlar inanılmaz bir baskı var.. üstelik beni en çok çıldırtan şey ise insanların doktora güvenip hasta olmaları, günden gelen teyzeler yemeği çok kaçırdı diye ben fazladan mesai yapıyorum...insanlar anne-babasına yılda bir kere ziyarete gelirken ellerine iğne battığında neden pansuman yaptırmamışım diye üstüme yürüyebiliyor. bütün bunların yanında ben kalp eşim karaciğer hastası, ve böbrekleri ile sıkıntısı olan biri, yanında olup beslenmesine dikkat etmem, kendimden geçtim artık, onun ders çalışmasına yerdım etmem gerekiyor ancak yapamıyorum, eğer istifa edecek olursam eşim buraya hangi hekimi göndereceğini düşünüyor...

eşimi görme süreme gelince, aramızda kocaman bir dağın tepesinden geçen 70 km yol var ve ben il merkezine hasta götürdüğümde onu arayıp acil servise gelmesini istiyorum, 5-10 dk görüşebiliyoruz.. o da gizli saklı, biri görüpte şikayet etmesin diye...
ne kadar çok doluymuşum meğer ben!!:KK58:
 
benim eşimde Kulak Burun Boğaz uzmanı. Ben Reklam ajansında Kreatif direktörüm. Mecburi hizmet için 5 ay sonra gidiyoruz. Bakalım artık neresi olursa. Nöbetler asistanlık döneminde bizi bunaltmıştı. Uzman olunca neyseki rahatladık.
 
merhaba benim eşimde pediatri asistanı.bahsettiğiniz konularda çok haklısınız.ilk başladığında sürekli gün aşırı nöbetteydi şimdi nöbet sayısı biraz azaldı.doktor ailesi olmak gerçekten zor!
 
Arkadaşlar doktor eşi olmak gerçekten çook zor o hastanedeyken veya nöbetteyken yalnızsınızdır,nöbetten gelir,uyur;yine yalnızsınızdır,sonra yine işe gider yine yalnızlık..:26:
Bu kısır döngü böyle sürer gider..:KK50:
Hafta sonlar bile evden çıkmak istemez çünkü gerçekten çok yorgun oluyor,birebir şahidim..:KK59:
Bugün 17:00 gibi eve geldi yemek bile emeden uyudu ve hala uyuyor..:KK68:
Yeter artık yeteeeeeeeeeeeeer uyuma artıkkkkk diye bağırmak istiyorum..:KK36::KK36:
Çok zor çok..Herşeyi yalnız yapmaya alışırsınız çünkü eşinizin vakti olmaz..
Oturduğu yerde bile uyur pardon sızar kalır,eve geldiğinde yorgunluktan ölmek üzere olur..
Hele siz de yoğun şekilde çalışıyorsanız artık o hayat tadından yenmez..:KK58::KK58:
:KK58:
 
X